ÇEVRE - 20 Mart 2024 Çarşamba 17:56

Ulus 100. Yıl meydanı açıldı

A
A
A
Ulus 100. Yıl meydanı açıldı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi’nde başlattığı dönüşüm çalışmaları kapsamında Ulus 100. Yıl Meydanı’nı kente kazandırdı. Ulus düzenlemesinin marka projelerinden biri olacağını vurgulayan Başkan Mansur Yavaş, “Güncel tutarlarıyla 1 milyar 200 milyon lira civarında para harcandı Ulus’u ayağa kaldırmak için. Burası marka bir proje olacak. Ve dünya başkentlerine yakışır bir şekilde onlarla yarışan Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Ankara’yı inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.


Cumhuriyet Dönemi öncesine dayanan zengin bir tarihi, kültürel ve manevi mirası içinde barındıran Ulus, yeni meydanına kavuştu.


Ulus Tarihi Kent Yenileme Projesi’nin bir bölümünü oluşturan Ulus 100. Yıl Meydanı ve Kapalı Otopark Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın katıldığı törenle kentin hizmetine açıldı.


Konuşmasında en büyük projesi olan “Ulus Tarihi Kent Yenileme ve Turizme Açma” projesinin Ulus 100. Yıl Meydanı’nın açılışını gerçekleştirdiklerini ifade eden Yavaş Cumhuriyet tarihinin en kıymetli merkezlerinin Ulus’ta yer aldığını belirterek Ulus’un önemini şu sözleriyle vurguladı:


“Bu bölge çok uzun yıllar Ankara’nın politik, bürokratik, finansal, kültürel ve ticari merkezi olmuştur. Ulus dünyadaki örneklerinde olduğu gibi bizim için çok önemlidir. Tarihimiz, kültürümüz ve zenginliğimizdir. Son birkaç on yılda yaşanan gerilemeyi durdurup burayı turizm kenti haline getirmek bizim en büyük projelerimizden birisidir.”


Beypazarı’nın olduğu gibi Ulus’un da tarihi kent merkezi olarak turistlerin geldiği, esnafın para kazandığı bir alan olacağını söyleyen Yavaş, Ulus trafiğinin tamamının yer altına alınma projesine ilişkin, “Kültür Tabiat Varlıkları’na sunduk. Yeniden zemin altında bir jeoradar incelemesi kararı verdiler. İnşallah önümüzdeki dönem jeoradar incelemesinde de bir sorun çıkmazsa trafiği tamamen yerin altına alarak belki de Ankara’nın en büyük meydanını burada gerçekleştirmiş olacağız” bilgisini verdi.


Tarihi yapıların tam kalbinde yer alan 100. Yıl Meydanı’nın Ankara halkına nefes aldıracağını ifade eden Yavaş şunları söyledi:


“Proje, yeşil dokusu ve otopark sorununa çözüm niteliğindeki katlı otoparkıyla hizmet verecek. Projede yer alan otopark dışındaki alanlar da yeşilin başkenti Ankara’ya yakışıyor. Ankara’nın iklim ve dokusuna uygun olarak farklı türde 300 tane ağaç dikildi. Toplam alanı 8000 metrekare olan bu alanda 2000 metrekare büyüklüğünde ana meydan, peyzaj alanları ve toplam 214 araç kapasiteli iki katlı otopark yer alıyor. Otomasyon sistemiyle hizmet verecek otopark alanında kapasite durumunu online olarak takip etmek de mümkün olacak. Ayrıca projede tüm alana hizmet edecek kafeterya da yer almaktadır. 100. Yıl Meydanı inşallah Ankara’nın tarihsel dokusunun tam kalbinde kültürlerin buluşma noktası olacak.”


“Şeffaf belediyeciliğin Türkiye’de öncüsüyüz” diyen Yavaş, 100. Yıl Meydanı projesinin maliyetini 161 milyon lira olarak açıklayarak Ulus’ta gerçekleştirdikleri diğer çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:


“Ankara Kalesi sur duvarlarının restorasyonuna başlandı. Tescilli Roma Yolu düzenlemesine başlandı. Anafartalar Caddesi Sokak Sağlıklaştırma ve kentsel tasarımına başlandı. Kentsel sit alanı içerisinde dört adet çeşme restorasyonu, Hükümet Caddesi ve çevresi düzenleme projesi, Hamidiye Camii Restorasyonu, Anafartalar Belediye Çarşısı tamamen yenilendi. İçkale’de 1. Etap Sokak Sağlıklaştırma projesi bitti. 2. Etap Sokak Sağlıklaştırma Projesi bitti. 3. Etap Sokak Sağlıklaştırma projesinin ihalesi yapıldı, o da bu yıl bitecek. Ankara Kalesi ve civarına çıkıldığı zaman artık orada restorasyonu yapılmamış hiçbir ev kalmayacak. Roma Tiyatrosu restorasyonu bitirildi. Arkeopark düzenlemesi yapıldı. Gençlik Parkı Kültür Merkezi ve Şehir Tiyatroları yenilendi. Anafartalar Çarşısı’nın üst kısmına bir park yaptık. Ulus Hali’ni yeniledik. Anafartalar Çarşısı’nı sıfırdan yeniledik. Ulus İş Hanı’nın tadilatı yapıldı ve son olarak da 100 Yıl Meydanı ve kapalı otopark yapıldı.”


Yavaş, “Mansur Yavaş’ın en marka projelerinden birisi de Ulus düzenlemesi olacak. Güncel tutarlarıyla 1 milyar 200 milyon lira civarında para harcandı Ulus’u ayağa kaldırmak için. Burası marka bir proje olacak. Ve dünya başkentlerine yakışır bir şekilde onlarla yarışan Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Ankara’yı inşallah hep birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.


Bütün çalışmaların şeffaf olduğunu dile getiren Yavaş, şunları söyledi:


" hesap vermek bir zorunluluktur. Mal beyanımı ben açıkladım. Rakiplerimiz de açıklamaya başladılar ama bugünkü basına düşen yazıları gördüğünüz zaman bir sürü spekülasyon var. Ben de dün bir televizyon yayınında şunu söyledim; 1999 yılında Beypazarı’nda ilk belediye başkanlığı yaptığımdan bugüne kadar bütün banka hesaplarım incelemeye açıktır. Hiç kimseden sakladığım hiçbir şeyim yoktur. Kamu yöneticileri böyle olmalıdır. Göreve başladığıyla bıraktığı zamanki mal varlığını açıklamalıdır. Bu sadece Mansur Yavaş için değil, Türkiye’deki görev yapan bütün belediye başkanlarını kapsar. Ancak böyle olduğu takdirde bu insanlar arasındaki gelir adaletsizliği, fakirliği, yoksulluğu önlemenin imkanı yoktur. Bu şekilde ancak yolsuzluk ve israf ortadan kalkacaktır. Biz de Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak bunun öncülüğünü yapmaktan gurur duyuyoruz."


Ulus 100. Yıl Meydanı’na tam not veren vatandaşlar, Ankara Büyükşehir Belediyesine şu sözlerle teşekkür etti:


-Buse Atalay: “İki senedir üniversitemiz Ulus’ta olduğu için buradayız. Çok şaşırdık bu halini gördüğümüzde. Çok beğendik bu yüzden teşekkür ediyoruz.”


-Petek Su Saygılı: “İki senedir ben de burada okuluma gidiyorum. Çevre sıkıntılıydı bizim için. Şuan gayet güzel olmuş. Çok mutluyuz.”


-Serdar Topşeker: “Ankara’da doğdum büyüdüm. Burası mükemmel olmuş. İnsanların gezebileceği güzel bir yer olmuş. Çalışanların, yapanların eline sağlık Mansur Başkanın da her zaman yanındayız. Ulus’a geldiğimiz zaman nerede nefesleniriz diyorduk, öyle bir yer olmuş burası.”


-Sultan Ünal: “Çok güzel olmuş, fevkalade Mansur başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Emeklerine sağlık başkanımızın...”


-Hatice Çobaner: “Böyle yerlerin çoğalmasını istiyoruz. Çok güzel olmuş. Harika Teşekkür ediyoruz başkanımıza.”


-Bayram Öztorun: “Şehrin ortasında böyle bir yerin yapılması çok güzel. Misafirim ben ama hakikaten şuraya gelince oturacak yer yoktu. Şimdi burası hakikaten çok güzel olmuş. Yapanlara, yaptıranlara teşekkür ederiz.”



Ulus 100. Yıl meydanı açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.