KÜLTÜR SANAT - 18 Mayıs 2022 Çarşamba 13:21

Ünlü heykeltıraş Rodin’in eserleri sanatseverlerle buluşuyor

A
A
A
Ünlü heykeltıraş Rodin’in eserleri sanatseverlerle buluşuyor

"Tutkunun Heykeltıraşı Rodin-Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki" isimli serginin basın lansmanı Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleştirildi.

"Tutkunun Heykeltıraşı Rodin-Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki" isimli serginin basın lansmanı Antalya Kültür Sanat’ta gerçekleştirildi. Sergi, 19 Mayıs’a özel yarın sanatseverlere ücretsiz olarak kapılarını açacak.


Kuruluşunun 140. yılını kutlayan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antalya’nın ’kültür kenti’ markasını güçlendirecek bir projeye daha imza attı. Modern heykelin öncüsü olarak bilinen dünyaca ünlü Fransız heykeltıraş Auguste Rodin’in (1840-1917) eserleri, Antalya Kültür Sanat’ta sanatseverlerle buluşuyor. "Tutkunun Heykeltıraşı Rodin-Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki" isimli serginin basın lansmanı Antalya Kültür Sanat’ta ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı Başkanı Davut Çetin, Kıbrıslı iş adamı Erbil Arkın ve sergi küratörü Oya Silbery’in katılımıyla gerçekleştirildi. Davut Çetin ve Erbil Arkın’ın konuşmalarının ardından eserler tek tek gezilerek tanıtımları yapıldı. Lansman, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.



“4-5 ay boyunca bu sergi için olağanüstü bir çaba harcadık”


Anlamlı bir buluşmaya tanıklık ettiklerine değinen ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya tarihine geçecek sanat olaylarından birisine imza atıyor ve 2006 yılında Sabancı Müzesi’ndeki sergiden sonra Türkiye’nin ikinci Rodin sergisini açıyoruz. Rodin heykelleri Girne’den aylar süren bir çalışmayla başta Sayın Erbil Arkın olmak üzere çok sayıda kişinin ve kuruluşun özel destek ve gayretleriyle geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yardımına rağmen 4-5 ay boyunca bu sergi için olağanüstü bir çaba harcadık. Gümrük işlemleri, sigorta gibi her aşama için uğraştık ve sonunda Rodin Antalya’ya geldi. Sergi sayesinde Rodin koleksiyoneri ve Serbest Bölge’deki yatırımı nedeniyle bizim de üyemiz olan örnek iş insanı Sayın Erbil Arkın’la tanışmış olduk. Kendisine gerek bu sergi gerekse Kıbrıs’taki başarıları ve katkıları için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.



“Kuzey Kıbrıs ile gönül bağımızı güçlendiren bir yeni halka”


Serginin Kuzey Kıbrıs ile gönül bağını güçlendireceğini söyleyen Çetin, “Bu sergi Kuzey Kıbrıs ile gönül bağımızı güçlendiren bir yeni halka olmuştur. Bu sergiyi sevenler, Arkın koleksiyonundaki diğer eserleri görmek için Girne’ye gideceklerdir. Oda olarak bir dönem Kuzey Kıbrıs’a desteğimizi göstermek üzere ziyaretler yaptık, çalışma toplantıları düzenledik. Gelecek yıl Kuzey Kıbrıs’la temaslarımız yoğunlaşacaktır. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı vesilesiyle mutlaka Kuzey Kıbrıs’ta ortak etkinlikler yapılacaktır. Son 7 yılda Antalya Kültür Sanat’ta çok sergi açılışı yaptık; Picasso, Andy Warhol sergileri açtık. Fikret Mualla, Selim Turan, Abidin Dino, Avni Arbaş, Osman Hamdi Bey gibi ünlü ressamlarımızın eserlerini sergiledik. Geçen yıl Mural Antalya ile bir başka sanat olayı gerçekleştirdik. Rodin sergisi, odamızın 140. yılına yakışan, Antalya’ya yakışan çok güzel bir sergi oldu. Rodin’i sanata biraz meraklı olan herkes tanır. Mikelanjelo, Bernini gibi dünyanın en büyük heykeltıraşlardan birisi sayıldığını biliyorsunuz” diye konuştu.



Düşünen adam heykeli


Bakırköy’de bulunan düşünen adam heykelinin hikayesini de anlatan Çetin, “Türkiye’de Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesindeki Düşünen Adam heykeli çok bilinir. Ülkemizde Düşünen Adam heykelinin akıl hastanesinin sembolü olması ilginç bir durumdur. Aslında o heykelin hikayesi de ilginçtir. 1951 yılında Düşünen Adam heykelinin kopyasını yaptıran hastane başhekimine heykelin ne anlattığını sormuşlar. Rivayete göre başhekim, ’Hastane dışındakilerin durumu içeridekilerden daha kötü, bu heykel onların durumu ne olacak diye düşünüyor’ diye espri yapmış. Maalesef düşünen adam Türkiye’ye çare bulamadı, ama yine de o heykel ülkemize düşünmenin önemli olduğunu, sinir hastalıklarına ön yargılı bakılmaması gerektiğini anlattı. İşte Türkiye’ye, Bakırköy’e 70 yıl önce gelen Rodin’in Havva, Öpücük, Sonsuz Bahar gibi önemli eserleri bugün sergimizde yer alıyor” dedi.


Serginin Antalya turizmine de katkı sağlayacağını söyleyen Davut Çetin, “Erbil Bey’in Rodin heykelleriyle 16 yaşında tanışmış ve tutkuyla bağlanmış olduğunu öğrendim. Sergimizin ismi de ’Tutkunun Heykeltraşı Rodin.’ Rodin heykelinde beden ve hareket aslında insan ruhunu ve duygusunu anlatıyor. Erbil Bey bunu gençken anlamış, zannederim ki Rodin tutkusu Erbil Bey’in hayatına yön vermiş, vizyonunu büyütmüştür. Bizim sanat ile ilgili çabamızın bir amacı Antalya halkında, gençlerde, çalışanlarda ve üyelerimizde bu tutkuya vesile olmaktır. Her zaman söylüyorum, bir Andy Warhol resmini, bir Rodin heykelini anlayan kişi işinde ve hayatında daha başarılı olacaktır. Çünkü sanat; mimar, mühendis, tornacı, kuaför, mutfak şefi gibi her mesleğe ilham verir. Bu nedenle gençlerimizin, halkımızın bu sergiyi görmeleri için basınımızın desteğini rica ediyorum. Sergimizin Antalya turizmine de katkı sağlamasını umuyorum. Rodin dünyanın en tanınmış heykeltıraş veya yontucularından birisidir. Antalya’daki yabancı ziyaretçilerimiz de bu sergiye ilgi duyacaktır” şeklinde konuştu.



sergi 19 Mayıs’ta ücretsiz gezilebilecek


Serginin 19 Mayıs’ta ücretsiz gezileceğini duyuran Çetin, “Yarın 19 Mayıs. Türkiye’nin bağımsızlık meşalesini 103 yıl önce yakan Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyorum. Büyük önder sadece milli mücadelenin değil, aynı zamanda ülkemizde sanatın gelişmesinin de yolunu açmıştır. ’Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur’ diyen büyük önder, heykel sanatı üzerinde aydınlatıcı sözler söylemiştir. Bu güzel serginin 19 Mayıs ile çakışmasından da mutluluk duyuyorum. Sergiyi odamızın 140. yılına ithaf etsek de 19 Mayıs vesilesiyle gençliğimize armağan ediyoruz. Sergi bilet tarifemiz zaten semboliktir, buna rağmen 19 Mayıs’ta da ücretsiz açıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Bizim için gurur verici”


Serginin açılışında konuşan Kıbrıslı iş insanı Erbil Arkın, “Bu sergiyi açmak bizim için, üniversitemiz için, şahsım için büyük gurur taşıyor. Aramızda sular var ama kardeşiz. Biraz sanatı tanıtabilirsek ne mutlu bize. Medeniyet ve sanat birdir. Birisi yoksa öbürü olamaz. Bizim için büyük keyif ve büyük bir şeref” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.