GÜNDEM - 28 Kasım 2024 Perşembe 12:22

5 ismin içinde kaybolmuştu, 32 yıl öncesinden gelen belgeyle umutları yeşerdi

A
A
A

Antalya’da doğumunda adı ve cinsiyetinin yanlış yazdırılmasıyla başlayan hatalar zinciri sebebiyle yaşamı boyunca okulda, askerlikte ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmaya başlayan Ersin Akbaş, emekli olabilmek için açtığı isim tespit davası açtı ancak kayıtlara ulaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedildi. Bunun üzerine 1992 yılından BAĞKUR ve sigortaya mevcut ismiyle girişinin olduğu belgeye ulaşan Ersin Akbaş’ın artık ismini tespit etme ve emekli olabilme umudu yeniden yeşerdi.

Antalya’da yaşayan 59 yaşındaki Ersin Akbaş’ın ismiyle ilgili hatalar zinciri doğumu ile başladı. Doğduğunda Ergün ismiyle nüfusa kız olarak yazılan adamın kaydı çok geçmeden düzeltildi ancak yanlışlıklar okul hayatında da devam etti. İlkokul diplomasını Ersun ismiyle alan Akbaş, itiraz etti ancak ikinci kez aldığı diplomada ismi Ergin olarak yazıldı. Ersin Akbaş, iddiasına göre kendi adıyla 1986-1987 yılları arasında 18 aylık askerlik görevi yaptı, 1990 yılında Körfez kriziyle çıkan seferberlik sonrası ikinci kez askerliğe çağrıldı. Akbaş, ikinci askerliğini ise iddiasına göre Ersün adıyla yaptı. Akbaş, bu yaşına kadar Ergün, Ersun, Ergin, Ersün ve son olarak mevcut kimliğindeki Ersin Akbaş ismiyle yaşamını sürdürdü.

İsim tespiti için dava açtı

Akbaş’ın ismi sebebiyle yaşadığı sıkıntılar, sosyal güvenlik primi ödemelerinde ve iş bulma süreçlerinde de devam etti. Son olarak emeklilik hayali kuran Akbaş ve avukatı, Antalya 9. İş Mahkemesi’ne isim tespit ve sigorta girişleri için tespit davası açtı. Zonguldak SGK’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta, Ersin Akbaş’ın ’yanında çalıştım’ dediği annesi Şerife Akbaş’ın belirtilen tarihlerde vergi yükümlülüğüne ait bir kaydına rastlanılmadığı belirtilerek bilirkişinin sunmuş olduğu rapor doğrultusunda mahkeme istinaf yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verdi.

Zonguldak’tan gelen evrak umutlarını yeşertti

Son olarak Ersin Akbaş’ın kardeşi, Zonguldak Çaycuma Vergi Dairesi’nden Ersin Akbaş ismiyle ağabeyinin annesi yanında çalıştığına ve vergi mükellefi olduğuna dair belgeye ulaştı. Söz konusu belgede 01.05.1992’de işe başlama, 31.12.1997 işi terk tarihi bulunduğu görüldü. Kendisine ulaştırılan belgeyi avukatına veren Akbaş’ın isminin tespiti ve emekli olabilme hayali yeniden yeşerdi. Akbaş, avukatıyla birlikte istinaf mahkemesine itiraz etmeye hazırlanıyor.

“Geçmişimi çalmışlar”

Yaşadığı mağduriyetin çocukluğu ve gençliğinde devam ettiğini, son olarak yaşlılığında da devam etme tedirginliği yaşadığını dile getiren Ersin Akbaş, şunları söyledi:

“Mahkeme bu belgeleri talep etmişti ancak gönderilmemişti. Benim kardeşim Zonguldak Çaycuma’dan belgeleri mahkemeye sunmamız için bana gönderdi. Avukat ile birlikte mahkemeye sunacağız. 50 yaşında emekli olmam gerekiyorken 59 yaşında emekli olamadım. Geçmişimi çalmışlar. Kimden hesap sorulacaksa adalet mutlaka bulacaktır. Ersin’in SGK borcunu ödemek için gidiyorum, kimliğimi alıyorlar, sen Ersün’sün diyorlar. Ben mi suçluyum burada, nüfus suçlu. Ben suçluysam idam olmaya razıyım. Çocuk çocukluğunu yaşar, genç gençliğini yaşar, ben hayatım boyunca nüfusun peşinden koştum. Ergün Akbaş doğum kağıdım var, kız olarak. Bunu 43 yıl sonra mahkemede gördüm. Ergün, Ergin, Ersun, Ersün, Ersin, daha arşivi açsalar başka isimler de çıkacak. Onu da bilmiyorum. Çocukluğumu, gençliğimi yaşayamadım, yaşlanıyorum emekli olamıyorum.”

"Eğer belge değerlendirilse emekli olabilecek"

Akbaş’ın avukatı Nuray Ertem de, istinaf mahkemesine başvuracaklarını belirterek, “İsmindeki 5 farklı yazımdan kaynaklanan hatanın çözümü için nihayet bir evrak ele geçirmiş bulunuyoruz. Çaycuma Vergi Dairesi’nden 1992 yılına ait BAĞKUR ve sigortaya giriş kayıtlarını Ersin Akbaş olarak bulduk. Ancak o tarihte nüfusta Ersün olduğu için, Ersin ile Ersün’ü iki farklı kişi olarak kabul ediliyordu. En son reddedilmişti, bu belgelerle istinafa başvuracağız, eğer istinaf da değerlendirmeye almaz ise yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuracağız. Eğer değerlendirilirse ve doğrulanırsa emekli olabilecek” dedi.

Suat Metin - İsmet Ersoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Petrol istasyonunda korku dolu anlar: Ayağı gaza basılı kalınca traktörle pompayı yıktı Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde akaryakıt istasyonu çalışanı, park etmek için direksiyonuna geçtiği traktör ile pompaya çarptı. Korku dolu anların yaşandığı kazada herhangi bir patlama yaşanmazken tedirgin eden anlar kameraya yansıdı. Kaza, Reyhanlı ilçesi Cüdeyde Mahallesi’ndeki bulunan akaryakıt istasyonunda yaşandı. İş yeri çalışanı, yakıt almak için akaryakıt istasyonuna gelen traktörü başka bir yere park etmek istedi. Akaryakıt istasyonu personelinin ayağa gaza basılı kalınca pompaya çarptı. Korku dolu anların yaşandığı kazada pompa yerinden söküldü. Kazayla birlikte yere dökülen yakıt ve yağların alev almaması büyük bir facianın yaşanmamasını sağladı. Korku dolu kazada traktörün yakıt pompasına çarpma anı istasyonun güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. "Allah’a şükürler olsun ki büyük bir faciadan kurtulduk" Yaşanan kazada büyük bir faciadan dönüldüğünü ifade eden akaryakıt istasyonu sahibi Mustafa Yörük, “3 gün önce ben marketteyken arkadaş traktöre mazot aldı. Traktör sahibi parayı ödemek için kartı çıkarttı. Kartında sorun çıktığı için arkadaşı gelip eve götürdü. Traktör burada beklerken arkada bir araç bekliyordu. Personel arkadaşımız traktöre çekerken dengesini kaybediyor. Dengesini kaybedince gaz pedalı takılı kalıyor ve gözüne perde indiğini söylüyor. Yağları devirip pompayı yıktı. Maalesef büyük bir zarar var. Tek temennimiz can kaybı veya olumsuz bir şeyin olmaması oldu. Panik yaptık. Çünkü yangın da çıkabilirdi. Allah’a şükürler olsun ki büyük bir faciadan kurtulduk. Maddi hasar var ve o da hallolur” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Balıkesir Cemevi’nin temeli atıldı Balıkesir merkezine açılacak ilk cemevinin temeli Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde atıldı. Temel atma töreninde konuşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, on binlerce Alevinin yaşadığı bir kentte geç kalınmış yatırım olduğunu belirtirken, “Alevilerin ibadethane olarak gördüğü cemevinin halen yasal güvence altına alınmış olmaması 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken bir Türkiye ayıbıdır” dedi. Geciken bir hizmet Kuvayımilliye’nin başkenti Balıkesir merkezde inşa edilecek ilk cemevinin temelini atmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyleyen Akın, “İlk cemevinin temelini atmanın bizlere vesile olmasından çok mutluyum. Yıllardır milletvekilliği sürecimde her gittiğim yerde tüm canlarla bu konuyu konuşuyorduk. Konuşan değil yapan tarafta olmaktan onur duyuyorum. Alevilikte yol kardeşliği yani musahip kardeşliği; bir olmaktır, beraber olmaktır, eşit olmaktır. Balıkesir, bu topraklarda farklı inançlara hep kucak açmış ve yan yana yaşama kültürünü hep korumuş, kollamıştır. İşte böyle önemli bir kente ilk cemevimizi açıyoruz. Biliyorum on binlerce Alevinin yaşadığı böyle bir kentte cemevi açmak için gecikilmiş. Dün için yapılacak bir şey yok. Bugünü gören ve yarınlara bakan bizler, bugün bu geciken eksikliği ortadan kaldırıyoruz” diye konuştu. “Cemevleri ibadethanedir” Balıkesir’de ayrım yapmadan tüm inançların birlik içinde, yan yana, kardeşçe ve adil şartlarda yaşaması için çalıştıklarını ifade eden Akın, ilk çoban ateşinin yakıldığı Balıkesir’de hiçbir yurttaşın kendini “öteki” hissetmeyeceğini söyledi. Balıkesir’de inancı ve etnik kökeni ne olursa olsun herkese eşit hizmet etmek ve tüm inançları aynı nazarda görmek için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Akın, “Cumhuriyetin en önemli yanlarından birinin devletin bütün inançlara eşit mesafede durduğu; kimsenin inancına, ibadetine, ibadethanesine karışmadığı laiklik ilkesi olduğunu biliyorum. Cemevimiz de bunun bir parçasıdır. Nasıl ki Aleviler ülkemizin tartışmasız bir gerçeği ve asli unsuru ise, cemevleri de Alevilerin ibadethanesidir. Alevilerin ibadethane olarak gördüğü cemevinin halen yasal güvence altına alınmış olmaması 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken bir Türkiye ayıbıdır. Biz Balıkesir’de bu ayıba ortak olmamak için bugün buradayız ve hep beraber cemevi temel atma töreni yapıyoruz. Balıkesir Cemevi kentimize ve burada ibadetlerini gerçekleştirecek vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı. İlk ama son olmayacak CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı ise şunları söyledi: “Hep birlikte burada inancımızı, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birliğimizi ve lokmamızı pay edeceğimiz bu cemevinde hep birlikte olacağız” dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, "Cemevimiz hizmete açıldığında burada çok daha güzel işler yapacağız. Bir şey değişirken çok şey de beraberinde değişiyor. Balıkesir’de çok değerli bir belediye başkanı iş başına geldi. Çok şeyin değiştiğini hep birlikte izlemeye başladık. Balıkesir’de bunun ilk olmasının yanında son olmayacağını da biliyorum" diye konuştu. Törene; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın yanı sıra CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Balıkesir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kenan Bila, Balıkesir Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Akay Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Balıkesir Bandırma’da geleceğin pasta ustaları yetişiyor Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Halk Eğitimi Merkezi, geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarını yaşatmak ve meslek sahibi bireyler yetiştirmek amacıyla düzenlediği kurslarla dikkat çekiyor. 124 saatlik pastacılık çırağı kursuna katılan 16 kursiyer, baklava yapımı gibi geleneksel lezzetleri öğrenerek önemli bir başarıya imza attı. Bandırma Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ahmet Özdemir, kursiyerlerle bir araya gelerek başarılarından dolayı onları tebrik etti. Kursların devam edeceğini belirten Özdemir, merkezin farklı alanlarda kursiyerleri meslek sahibi yapmayı sürdürdüğünü ifade etti. Özdemir, “Yeni açılan aşçılık atölyemizde 124 saatlik pastacılık çırağı kursuna katılan 16 kursiyerimiz var. Kursiyerlerimiz, aldıkları belgelerle meslek sahibi olma yolunda ilerliyor. Bu belgeler sayesinde iş yerlerinde çalışabilecek, hatta kendi işletmelerini açabilecekler. Ayrıca, hobi olarak açılan kurslarımızın yanı sıra ekonomiye ve üretime dönük eğitimlerimizle de istihdama katkı sağlıyoruz” dedi. Gelenekten geleceğe Türk baklavası Kursun gastronomi bölümü öğretmeni Tuğba Baysal ise kursiyerlerin unlu mamullerden pasta süslemelerine kadar geniş bir yelpazede eğitim aldığını vurguladı. Baysal, “Baklava gibi geleneksel Türk mutfağının önemli lezzetlerini kursiyerlerimize öğretiyoruz. Bunun yanı sıra kurabiye, mayalı ürünler ve pasta çeşitleri gibi birçok ürünü de yapmayı öğreniyorlar. 31 Aralık’a kadar sürecek bu kurs sonunda 16 kursiyerimiz pastacı çırağı belgesi alacak. Bu belge, kursiyerlerimizin sektörde çalışabilmelerine ve ustalık belgesine kadar ilerleyebilmelerine imkan sağlayacak” diye konuştu. Bandırma Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenen bu kurslar, hem aile bütçesine katkı sağlamak hem de istihdama yönelik önemli bir adım atmak isteyen bireyler için büyük bir fırsat sunuyor. Gelenekten geleceğe uzanan bu çalışmalar, Türk mutfağının lezzetlerini yaşatırken mesleki eğitime de destek oluyor.