GÜNDEM - 22 Aralık 2025 Pazartesi 10:24

Ambulans helikopter kazasında hayatını kaybeden sağlık çalışanı ATT’nin eşinden şehitlik talebi

A
A
A
Ambulans helikopter kazasında hayatını kaybeden sağlık çalışanı ATT’nin eşinden şehitlik talebi

Muğla’da geçtiğimiz yıl göreve gittikten sonra Antalya’ya dönüş için havalandığı sırada hastane binasına çarparak kaza kırıma uğrayan ambulans helikopterde hayatını kaybeden ATT Selçuk Saykal’ın eşi, aradan geçen 1 yılda eşinin şehit sayılmadığını belirterek "Üç çocuğum var ben de şehit eşi olmak istiyorum" dedi.


Muğla’da 22 Aralık 2024 tarihinde meydana gelen olayda Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans helikopter, havalandıktan kısa bir süre sonra yoğun sis dolayısıyla Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne çarparak kaza kırıma uğradı. Antalya’ya dönmek için havalanan ve hastane binasına çarparak boş alana düşen ambulans helikopterde bulunan Pilot Tamer Gönül, Pilot Bayram Çiçek, Dr. Cengiz Coşkun ve ATT Selçuk Saykal hayatını kaybetti. Kazanın üzerinden geçen 1 yılda düşen helikopterde hayatını kaybeden ATT Selçuk Saykal’ın eşi Ayşe Saykal İHA’ya konuştu.



Düşen helikopterde eşini kaybetti


Görevli olarak gittiği Muğla’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden eşinin sözleşmeli personel olması nedeniyle şehit sayılmadığını belirten Ayşe Saykal, "Eşim cuma günü sabah Cumhurbaşkanlığı görevi için Muğla’ya gitmişti. 22 Aralık 2024 tarihinde Muğla’dan dönüş için hareket ettiklerinde meydana gelen Sağlık Bakanlığı’na bağlı helikopter ambulans kazasında eşim ile birlikte 4 şehit verdik. Ancak, eşim Selçuk Saykal prosedür gereği Sağlık Bakanlığı tarafından şehit sayılmıyor. 3 çocuğum var ve çocuklarımın şehit çocuğu sayılmasını istiyorum" dedi.



Eşinin şehit sayılmasını istedi


Ambulans helikopterde ATT olarak görev yapan eşinin şehit sayılmasını istediğini belirten Ayşe Saykal, "Görev dönüşünde helikopter kaza yaptı ve şehit oldular. CİMER’e yazdım ancak ret cevabı geldi. Dava süreçlerimiz var, fakat şehitlik için kaza kırım raporu bekleniyor. 1 yıldır bekliyorum, eşim devlet nezdinde şehit sayılmadı. Bizim ve Allah katında şehit sayılan eşim devlet nezdinde şehit sayılmıyor. Eşim Sağlık Bakanlığı’na bağlı TUSAŞ helikopterinde sözleşmeli olarak çalışıyordu. Eşim 11 yıldır helikopter ambulansta Acil Tıp Teknisyeni olarak görev aldı. 3 tane çocuğum var, eşimin devlet nezdinde de şehit sayılmasını ve bakanlığın buna bir çözüm bulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.



Ambulans helikopter kazasında hayatını kaybeden sağlık çalışanı ATT’nin eşinden şehitlik talebi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Minibüs caddedeki çukur yüzünden az kalsın devriliyordu Eskişehir’de bir minibüsün devrilme tehlikesi atlatmasına sebep olan çukurla ilgili açıklama yapan AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" dedi. Çamlıca Mahallesi Birlik Caddesi’nde henüz bilinmeyen sebeple büyük bir çukur oluştu. Çukurdan dolayı geçtiğimiz gün bir minibüs devrilme tehlikesi atlattı. Caddedeki trafiği olumsuz yönde etkileyen durum, vatandaşların tepkisini çekti. AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, konuyla ilgili açıklamada bulunarak Tepebaşı Belediyesi’ni eleştirdi. "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" Başkan Tunç’ın açıklamasında, "Hayat Tepebaşı’nda diyerek yola çıktınız, ama bugün Tepebaşı’nda hayat ilerlemiyor, araçlar ilerleyemiyor. Birlik Caddesi’nde yaşanan bu manzara bir kaza değil; yıllardır ihmal edilen altyapının, denetlenmeyen çalışmaların ve yönetilemeyen bir belediyecilik anlayışının sonucudur. Yağmur yağınca çöken yollar, otobüsü çukura teslim eden asfalt, sorunun nerede olduğunu açıkça gösteriyor: Sorun yol değil, yönetimdir. Sloganlarla şehir yönetilmiyor, afişlerle çukurlar kapanmıyor. Tepebaşılı her gün yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Bir şehir çukura batıyorsa, bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" ifadelerini kullandı.
Kastamonu "Benim arazim" dedi, köy yolunu kestirdi Kastamonu’da bir vatandaş, tapulu arazisinden geçtiğini kanıtlandığı ve yaklaşık 50 köye ulaşım sağlayan grup yolunun kendi mülkü üzerinde kalan kısmını dilekçe vererek kaldırttı. Bölgede yaşayan vatandaşlar, daralan yolun kazalara sebep olabileceğini söyleyerek çözüm bulunmasını istedi. Kastamonu’da yaşayan F.A. isimli bir vatandaş, il merkezinden yaklaşık 50 köye ulaşım imkanı sunan grup köy yolunun bir bölümünün kendi arazisinden geçtiğini belirterek köy muhtarlarından ödeme talep etti. Muhtarların bu talebi kabul etmemesi üzerine F.A., Kastamonu İl Özel İdaresi’ne dilekçe vererek yolun geçtiği alan için ücret istedi. İl Özel İdaresi, yapılan inceleme sonucunda ücret talebini uygun bulmayarak reddetti. Bunun üzerine F.A., tapulu arazisinden geçen yolun kaldırılması için yeniden başvuruda bulundu. Başvurunun ardından İl Özel İdaresi ekipleri, tapulu arazi sınırları içerisinde kaldığı belirlenen yaklaşık 140 metrekarelik asfalt bölümü söktü. Asfaltın kaldırılmasının ardından arsa sahibi F.A., tarlasının sınırlarını belirlemek amacıyla alana demir kazıklar çaktı. Grup yolunun daraltılması, bölge halkının tepkisine neden oldu. Vatandaşlar, daralan yolun trafik kazalarına sebep olabileceğini belirterek, yetkililerden çözüm bulunmasını istedi. "Yol daraldığı için kaza burada kaçınılmaz hale geldi" Merkez ilçeye bağlı Akdoğan köyünde muhtar azalığı yapan Mehmet Ali Bacıroğlu, yetkililerden çözüm beklediklerini ifade ederek, "Burada kaza kaçınılmazdır. Yukarıdan gelen araç ile aşağından gelen araç, yol tek şeride düştüğü için çarpışabilir. Özellikle kışın don olursa duramazlar. Bu yüzden burası kazaya sebebiyet verir. Kadastro memuru burasını nasıl yazdı, benim aklım ermedi. Bu yol neredeyse 200 senelik bir yol. Arkadaş müracaat edince İl Özel İdaresi’nden gelerek buradaki asfaltı kestiler. Buradaki kesilen asfaltı iş makinesiyle kaldırdılar. Buradaki yol daraldı, yol daralınca buradan iki aracın geçmesi mümkün değil. Buradan 2 araba gelse kaza kaçınılmaz olur. Çünkü her an burada ölüm var" dedi. Yolun yaklaşık 20 gündür bu şekilde olduğunu söyleyen Bacıroğlu, "Yolumuz, yaklaşık 20 gündür bu şekilde daralmış tek şeride düşmüş halde duruyor. Buraya 20-25 gündür ne gelen var ne giden var. Yetkililer çözüm bulacak, biz bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.