ASAYİŞ - 23 Haziran 2025 Pazartesi 18:43

Satın aldıkları araçların kiralık olduğunu öğrenince hayatlarının şokunu yaşadılar

A
A
A
Satın aldıkları araçların kiralık olduğunu öğrenince hayatlarının şokunu yaşadılar

Antalya’da filo şirketlerinden kiralanan 73 aracı satarak yaklaşık 120 milyon TL’lik dolandırıcılık yapan şüpheliler, mağdurların zararlarını karşılayacakları sözüyle tahliye edildi. Mağdurlar, "Tahliye olurken, mağduriyetimizi gidereceklerini söylediler. Henüz arayan soran olmadı. İyi niyetleri varsa burada bekliyoruz" diyerek tepki gösterdi.


Antalya’da faaliyet gösteren iki firmanın, İstanbul merkezli 3 lojistik şirketten kiraladıkları 73 aracı, sözleşmelere aykırı şekilde internet üzerinden üçüncü kişilere satmaları üzerine başlatılan soruşturmada, yaklaşık 120 milyon TL’lik dolandırıcılık tespit edildi.


Araçlar, yüzde 30 peşinat ve 24-48 ay vadeli taksit seçenekleriyle "sahte satış sözleşmeleri" ile devredildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin çalışmasıyla olayla bağlantılı 10 şüpheli yakalandı.


Tutuklanan şüphelilerden 4’ü geçtiğimiz günlerde "mağduriyetleri gidermek şartıyla" tahliye edilirken, 6’sı hakkında ise adli kontrol kararı uygulandı. Olayla ilgili çok sayıda mağdur, o günden bu yana kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını ileri sürdü.



"Araçlarımızı teslim ettik ama hâlâ bekliyoruz"


Olayın ardından adliye önünde toplanan mağdurlar ve avukatları, yaşadıkları mağduriyeti paylaştı. Mağdurlar adına konuşan avukat Muzaffer Uğur, olaydan dolayı çok sayıda kişiyi etkilediğini belirterek şunları söyledi: "Aynı zamanda ben de mağdurum. Aracımı aralık ayında aldım. Peşinatımı verdim, taksitlerimi öderken bir gün emniyet arayıp ’bu araç hakkında yakalama kararı var’ dedi. Aracımı teslim ettim. Ruhsat sahibi gelip aldı. Herkesin yaşadığı tablo aynı: Araçlar altımızdan alındı, kimse bize dönüş yapmadı. Tahliye oldular, mağduriyetimizi gidereceklerini söylediler. Henüz arayan soran olmadı. İyi niyetleri varsa burada bekliyoruz. Yaklaşık 350 bin lira mağduriyetim var. Antalya’da en az 200 kişi, Türkiye genelinde 300-400 kişi bu yöntemle dolandırılmış olabilir."



"Tahliye olurken söz verdiler ama kimse aramadı"


Uğur, gözaltına alınan şüphelilerin tahliye edilirken mağduriyetleri gidereceklerini söylediklerini belirterek, "Bu söz üzerine şartlı olarak serbest kaldılar ama bugüne kadar kimse bizimle temasa geçmedi. Ne bir açıklama, ne de bir görüşme oldu. Oyalandığımızı düşünüyoruz. Hâlâ bekleyen biziz" dedi.


Uğur, hem bireysel hem de müvekkilleri adına yaşadığı mağduriyetin sürdüğünü ifade ederek, "Taksitleri ödenmeye devam ederken, şahısların araçları altlarından emniyet vasıtasıyla alındı. Bu süreçte, insanların içinde son taksitine yaklaşmış olan vardı. Daha ilk taksitini ödeyemeyen insanlar vardı. Aracını almış, 4 gün geçmiş, aracı altından alınmış. Bu şekilde olunca insanlar tabii ki bir korkuya bir telaşa kapıldı. Mağduriyetimiz giderilmeyecek mi? Bu böyle kalacak mı endişesine kapıldılar. Hukuki yönden biz alacağımızı alabilecek miyiz? Korkusu insanları sardı. İnsanların ceza almış olması olmaması bizi çok ilgilendirmiyor. Biz mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz. Bu olay cezai boyutta devam ediyor" diye konuştu.



"Kasko bahanesiyle ekstra para aldılar, sonra da aracımı götürdüler"


Mağdurlardan Abdullah Aktürk ise, 4 Kasım’da 2021 model bir aracı satın alarak dolandırıcılığın hedefi haline geldiğini anlattı. Aktürk, aracı alırken 320 bin TL peşinat, 30 bin TL kasko ve sigorta bedeli ödediğini, ardından her ay 9 bin 862 TL taksit ödemeye başladığını ifade etti. Şu ana kadar toplamda 523 bin 310 TL ödeme yaptığını belirten Aktürk, şöyle devam etti:


"Ruhsat sahibini görmek istediğimi söyledim. Bana farklı bir kadın geldi. Sahte kimlik belgesi gösterdi, araç kendi üzerineymiş gibi davranarak güven verdi. Ben de ödemeleri yaptım. Araç aslında kiralıkmış ama biz satın aldık sanıyorduk. 4 Mayıs’ta polis aradı. GPS ile aracın yerini tespit etmişler. Ruhsat sahibi geldi, aracı aldı. Daha sonra sahte kimlikle gelen kadının gerçek ruhsat sahibiyle hiçbir ilgisi olmadığını öğrendim."



"Kelepçeyle karakola götürüldük, suçlu muamelesi gördük"


Mağduriyetin yalnızca maddi değil, manevi yönünün de çok ağır olduğunu dile getiren Aktürk, şunları söyledi: "Araçlar hakkında çalıntı ihbarı yapılmış. Nezarette kaldık, evrakları gösterene kadar suçlu muamelesi gördük. Şu anda herkes bizi araba hırsızı sanıyor. Psikolojik olarak yıkıldık. Bir akrabamız görüyor, eşimden dostumdan bir araç alıyorum, araç kiralıyorum. Bir işim var onu halletmek istiyorum. Beni görenler ’bu arabayı da çalmadın değil mi’ deyip espri yapıyor. Bu bir insan için o kadar bir onur kırıcı ki, artık insanların yüzüne bakamaz hale geldik. Bunun ne kadar gurur kırıcı olduğunu size anlatamam. Eşim altınlarını bozdurdu, ben kendi aracımı sattım, 150 bin TL verdim. Şimdi bu borcu ödemeye devam ediyorum. Ama ortada ne araç var ne de muhatap."



"Uzlaşma vaadiyle oyalıyorlar"


Mağdurların bir kısmı, tahliye edilen şüphelilerin kendileriyle uzlaşmak istediklerini ilettiklerini ancak teklif edilen şartların kabul edilebilir olmadığını belirtti. Aktürk, "Verdikleri paranın sadece peşinat ve bazı taksitleri ödeyeceklerini söylüyorlar. 65 bin liralık bakım masrafını, 50 bin TL dosya ücretini, diğer yan ödemeleri karşılamayacaklarını belirttiler. Ödemeleri 12 ay taksitle ve faizsiz yapacağız diyorlar ama ilk taksit ne zaman onu bile söylemiyorlar" dedi.


Açıklamalarının ardından şahıslar hakkında savcılığa yeniden suç duyurusunda bulunuldu.



Satın aldıkları araçların kiralık olduğunu öğrenince hayatlarının şokunu yaşadılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.