GÜNDEM - 15 Temmuz 2025 Salı 23:58

Vali Canbolat: "15 Temmuz’da milletimiz bir demokrasi zaferine daha imza attı"

A
A
A
Vali Canbolat: "15 Temmuz’da milletimiz bir demokrasi zaferine daha imza attı"

Aydın’da düzenlenen ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ programına katılan Aydın Valisi Yakup Canbolat, "15 Temmuz’da halkımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına cevap olarak canı pahasına meydanlara indi. Bir an bile canını düşünmeden şehit veya gazi oldu. Darbeyi bozguna uğrattı. Böylece milletimiz bir demokrasi zaferine daha imza atmış oldu" dedi.



Aydın Valiliği tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde hain darbe girişiminin 9’uncu yıl dönümünde şehit düşen kahramanlar anıldı. Vali Yakup Canbolat, protokol üyeleri ve vatandaşların katıldığı program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Aydın Valisi Yakup Canbolat günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.



Vali Canbolat, "952 yıl önce Malazgirt’te, 724 yıl önce Söğüt’te, 570 yıl önce İstanbul’da, 108 yıl önce de hem Kurtuluş Savaşı’nda hem de Çanakkale’de vatan ve millet aşkıyla birlik ruhuyla nice destanlar yazan tarihini altın harflerle bezeyen karakteri bağımsızlık olan bir ecdadın evlatları ve mirasçılarıyız. 15 Temmuz’da yapılmak istenen darbe teşebbüsünü de yine birlik ve beraberlik ruhuyla bertaraf ettik. Vatan ve millet söz konusu olduğunda, milletin birlik ve beraberliği uğruna verilen bu destansı mücadele tüm dünyaya verilen en net mesaj olmuştur. Bundan 9 yıl önce 15 Temmuz’da devletin içinde yuvalanan FETÖ ihanet çetesi, milletin tankını ve tüfeğini milletin üzerine çevirmiş ve nice canlara kastetmişti. Gözü dönmüş terör örgütü üyeleri gazi meclisimiz ile diğer birçok kritik tesis ve meydanlara dolan halkın üzerine bomba ve mermiler yağdırmıştı. Ancak milletin söyleyecek bir sözü daha vardı. Halkımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına cevap olarak canı pahasına meydanlara indi. Bir an bile canını düşünmeden şehit veya gazi oldu. Darbeyi bozguna uğrattı. Böylece milletimiz bir demokrasi zaferine daha imza atmış oldu. İnancını, hürriyetini, vatanını, istiklal ve istikbalini her şeyin üzerinde tutan aziz milletimiz FETÖ terör örgütünün hain darbe teşebbüsüne karşı verdiği destansı mücadele ile bir kez daha tüm dünyaya ’sakın bize dokunmayın, dostluğumuzu tercih eden bizden emin, düşmanlığımızı tercih eden ise rezil olur’ mesajını verdi" dedi.



Türk milletinin hiçbir vakit işgallere, yıkımlara ve darbelere boyun eğmediğini hatırlatan Vali Canbolat, "O karanlık gecede millet olarak verdiğimiz mücadele ezelden beri hür yaşayan ve hür olmayı karakteri haline getiren Türk milletinin hiçbir vakit işgallere, yıkımlara ve darbelere boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin en net biçimde ifadesidir. Bu kahramanlık destanında her birimi ve her ferdi ile, onurlu ve dik duruş içerisinde yer alan, vatanına, milletine ve bayrağına hayatı pahasına sahip çıkan siz değerli hemşehrilerimiz ile bizler de gurur duyduk, şeref duyduk. Başta bize bu ülkeyi emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şükran ve minnetle anarken, 15 Temmuz şehitlerimize ve tarih boyunca ortak mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz’u unutmayan ve unutturmayan bu alana teşrif eden siz Aydınlı hemşehrilerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah birliğimizi ve dirliğimizi daim etsin inşallah" diye konuştu.



Vali Canbolat’ın konuşmasının ardından çeşitli etkinlikler ile devam eden program gece boyunca 15 Temmuz videoları eşliğinde temsili nöbet tutulması ile son bulacak.



Vali Canbolat: "15 Temmuz’da milletimiz bir demokrasi zaferine daha imza attı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.