MAGAZİN - 12 Mayıs 2013 Pazar 10:15

SEKSENLER DİZİSİNİN BİLİNMEYENLERİNİ ANLATTI

A
A
A
SEKSENLER DİZİSİNİN BİLİNMEYENLERİNİ ANLATTI

Seksenler dizisinde 46`lık Basri karakterini canlandıran ünlü tiyatrocu Mehmet Elmas, dizinin bilinmeyen yönlerini anlattı. Canlandırdığı 46`lık Basri karakterinin kendisinin en doğal hali olduğunu söyleyen Mehmet Elmas, Mint Yapım`ın Seksenler dizisini haftada iki gün yayınlamayı düşündüğünü, ancak usta senarist Metin Açıkgöz`ün vefatının ekibi derinden etkilediğini belirtti.
Geçen hafta geçirdiği kalp krizi sonrası anjiyo yapılan Mehmet Elmas, dinlenmek için geldiği Balıkesir`de, Seksenler dizisini ve canlandırdığı 46`lık Basri karakterini İHA`ya değerlendirdi. Elmas, ailenin en küçük çocuğu olduğunu anlatarak, ``Annem 45 yaşında doğurmuş beni, hatta ebem de babamdır. O yüzden kimseye küfür ettirmem. Babam, 8 yaşında namaza başlamış bir insandı. Benim tiyatrocu olmamı hiç istemedi. Sonra 7-8 oyunuma geldi, bazen güldü, bazen ağladı. Mesela babam Necmettin Erbakan`a oy vermesine rağmen, sahnede benim yaptığım Erbakan taklidime kahkahalarla güldü. Çok otoriter bir insandı, o kadar otoriter olmasına rağmen hayatım boyunca sadece 2 kere dayak yedim. Çünkü hiç yalan söylemedim ben babama. Geçen yıl kaybettim babamı. Dizi başladığında babam yatalak pozisyondaydı. Eşimden ayrıldığım için bana kırgındı. Dizim başladığında televizyonu özellikle açtırıyormuş, öyle söylediler`` dedi.
Tiyatroya Ortaokul`da başladığını belirten Oyuncu Elmas, okul yıllarında Gırgır Dergisini elinden düşürmediğini söyledi. Mehmet Elmas, ``Ortaokul`da tiyatroya güzel konuşma dersi ile birlikte başladım. Kendimi güzel ifade ettiğimi de o zaman anladım. İlkokulda 3 yaprak kitap okumamışken, ortaokulda Kemalettin Tuğcu ile kitap okumaya başladım. Sonra 11 yaşından, 18 yaşına kadar istisnasız her hafta mizah dergisi Gırgır alır okurdum. Mizah anlayışım o zaman gelişti. Bir ilan denk geldi. Bir bayan arkadaşım bu ilana benim için gidip bakar mısın dedi. Oyuncu olmak istiyordu kendisi. Bende tamam dedim. Gittim, hoca beni istedi. Ufak ufak roller verdiler bana ve tiyatro hayatım başladı`` dedi
``BİROL GÜVEN ADAM GİBİ ADAMDIR``
Seksenler dizisi ile tanışmadan önce Mint Yapım ile yollarının kesiştiğini ifade eden Mehmet Elmas, Birol Güven için ``˜adam gibi adam` ifadesini kullandı. Mehmet Elmas, ``Mint Yapım ile tanışmam 7 yıl öncesine dayanıyor. O zaman bir senarist vardı, Metin Açıkgöz. İzmir`de çocukken sokaklarda beraber oynadığım çok samimi bir arkadaşım. Aynı zamanda Birol Güven`in de çok eski arkadaşı. Metin Açıkgöz, bu camia için önemli bir insandı. Reyting Hamdi senaryolarını yazmıştı, sonra Çocuklar Duymasın projesindeydi, hatta son projesi Zengin Kız Fakir Oğlan oldu. Dizi yayına girdiği hafta kalp krizinden hayatını kaybetti. Çocukluğumuzda bize çok ağabeylik yaptı. Allah rahmet eylesin. Ben de başka bir yönetmenden duydum, Seksenler proje halindeyken, 46`lık Basri karakterini Birol Bey ile paylaşmış. Karakter zaten yüzde 60 beni anlatıyor. Sonradan 4 kişi deniyorlar, Basri karakterine uymuyor. Metin Açıkgöz`ün senarist bir arkadaşı da benim adımı veriyor. Bana ulaştılar, gittim konuştuk. Hatta Birol Güven, bana oynamayacaksın dedi, sesini ve görüntünü istiyorum demişti. Oyunculuk adına yaptığım da çok bir şey yok. Doğal halimle ekrana çıkıyorum`` dedi.
Mehmet Elmas, ``Birol Bey (Birol Güven) daha önce gazetelerde ya da televizyonlarda gördüğümde bana pozitif bir enerji vermişti. Sonra yüz yüze tanıştık. Hani bir tabir vardır ya, adam gibi adam derler. Aynen öyle Birol Güven`de adam gibi adamdır. Çok ciddi çalışır, abartı yoktur. Zaten projelerine baktığında abartmaz, olduğu gibi yansıtır. Hakkını bilen, adam gibi bir adamdır. Seksenler dizisinden elbetteki para kazanıyorum. Para kazanmak beklentinizle ilgilidir. Ben beklentime göre para kazanıyorum. Benim alacağım parayı takdir eden insan Birol Güven. Bir sıkıntıya düştüğünde yardım eden bir insan Birol Güven. Bu konuda rüşdünü ispat etmiş birisi`` şeklinde konuştu.
``BİLMİYORUM DİYORUM, HADİ SÖYLE DİYORLAR``
30 yıla yakındır tiyatro ile iç içe olduğunu ve şehir şehir gezdiğini anlatan Mehmet Elmas, Türkiye`de sadece 3 yerde oyuna çıkmadığını söyledi. Mehmet Elmas, ``Seksenler`den önce hayatımda tiyatro vardı. Hakkari, Şırnak ve Silopi, bu 3 yer hariç gidip oyun oynamadığım yer kalmadı. Ancak İstanbul`dan uzaktım. Devlet Tiyatroları sanatçıları tanımaz beni. Alaylıyım çünkü. Diziye gelinceye kadar sıradan Mehmet Elmas`tım. Dizilerde, sinemada, reklamlarda yaptığınız iş kadar değil, tanınmışlığınız kadar para kazanırsınız. Beni de diziden tanıyan ve yoldan karşılaştığım insanlar oluyor. Beni kendine göre derviş gibi gören de oluyor, Karl Marx`a benzetenler de oluyor. İnsanlar beni kendisine yakın hissettiği kesimin en üstüne koyabiliyorlar`` dedi.
Halktan diziye ilişkin çok sayıda soru aldığını anlatan Mehmet Elmas, dizinin içeriğine ilişkin kendisinin de bir bilgisi olmadığını, ancak insanların ısrarla sorular sorduğunu ifade etti. Elmas, ``Dizi haftada 2 güne çıkacaktı. Bunun bir bölümünde normal Seksenler devam edecekti, diğer bölümde de Seksenler`in günümüz versiyonu, o karakterler bugün nerede ne yapıyor şeklinde olacaktı. Fakat olmadı. Metin Açıkgöz`ün vefatı bizi çok etkiledi ve Birol Güven`in yükü daha da arttı. Benim bir oyuncu olarak diziye ilişkin bilgim sınırlı. Bana ``˜Susmuş neden Susmuş?` ``˜Nazlı ile Ergun mu evlenecek Niyazi mi?` gibi sorular geliyor. İnsanlar içinden geçeni dahi söylüyor, keşke şöyle olsa, o bununla evlense gibi. Bazen senarist bile 2 hafta sonra ne olacağını bilemeyebilir. Susmuş Neden Susmuş? Bu soru ile çok muhatap oluyorum. Aydın çok değerli bir arkadaşım. Çok değerli bir müzisyendir. Benim canlandırdığım 46`lık Basri kim? Ne iş yapıyor? Parayı nereden kazanıyor? Ben de bilmiyorum Basri kim? Belki Birol Güven de bilmiyor. Bekleyip göreceğiz. Özellikle yakından tanıdığım kişiler ısrarla soruyor Basri kim diye. Bilmiyorum diyorum, hadi söyle söyle diyorlar. İnandıramıyorum kimseyi`` dedi.
Seksenler dizisinin tam bir ekip çalışması olduğunu söyleyen Mehmet Elmas, ``Seksenlerde oyuncuya göre karakter oluşturuldu. Benim sürekli olarak söylediğim ``˜Bak buraya yazıyorum` sözü ise iddialı bir karakterin sözüdür. Bu karakteri düşünürken ortaya çıkmış bir sözdü aslında ``˜Bak buraya yazıyorum` sözü. Hatta dizide Sami Abi`yi oynayan Berat, ``˜Abi bu tutar` dedi ve üzerine gittik. Dizide Basri, ``˜Aha şuraya yazıyorum` diyor ama Sami Abi ``˜Yazma beyaa` demese o cümlenin hiçbir anlamı kalmaz. Sami Abi, Basri`yi tamamlıyor, karakoldaki polis Laz komiseri tamamlıyor. Ergun Plak`ın yanındaki çırak da öyledir mesela. Bizde, her oyuncu birbirini taşıyor ve destekliyor. Makyözü, kostümü, terzi arkadaşımız, kameramanlar herkes öyle. O nasıl bir enerji, ben de anlamıyorum`` şeklinde konuştu.
``LEVENT KIRCA KENDİNE PAZAR BULDU``
Tiyatro camiasının içinde ihanetler olduğunu düşündüğünü söyleyen Mehmet Elmas, Levent Kırca`yı sert biçimde eleştirdi. Kırca`nın kendisine pazar kurduğunu belirten Mehmet Elmas, ``Bugüne kadar Levent Kırca`nın neyini engellediler? İktidar ona sen tiyatro yapma mı dedi? Yıllarca tek kanal döneminde TRT`yi kullandı. Oya Başar varken, yanında kadro vardı. Özel kanallar şimdi Olacak O Kadar`ı kabul etmediler. Sonra Ulusal Kanal`a kendini dayadı. Ulusal Kanal`ın da siyasi bir kimliği var. Ulusal Kanal`ın hükümetle bir savaşı var. Bu savaş içinde kendine pazar aradı Levent Kırca, onu da buldu. İşçi Partisi ve ADD`ler Levent Kırca`ya ortak organizasyon düzenliyorlar" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Çocuklar gibi şendiler: Yerli Malı Haftası Bayburt’taki huzurevinde neşeyle kutlandı Yerli Malı Haftası dolayısıyla Bayburt Memnune Evsen Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yönetimi tarafından huzurevi sakinlerine yönelik etkinlik düzenlendi. Huzurevinde ilk kez gerçekleştirilen Yerli Malı Haftası etkinliğinde yaşlılar, keyifli ve unutulmaz bir gün yaşadı. Etkinlik kapsamında huzurevi personelinin kendi evlerinde hazırladığı yiyecekler, huzurevi sakinlerine ikram edilirken, elma, portakal ve mandalina gibi yerli ürünler sofrada yer aldı. Normal şartlarda okullarda kutlanan haftayı yaşlılar için organize eden kurum yönetimi, huzurevinde kalan yaşlılara unutulmaz bir gün yaşattı. Hep birlikte atıştırmalıkların yenilmesinin ardından şarkılar ve türküler söylendi. Renkli görüntülerin oluştuğu programın ilerleyen saatlerinde huzurevi sakinleri halaylar çekerek, gönüllerince eğlendi. "Bu tür etkinliklerin devamını temenni ediyoruz" Huzurevi sakinlerinden Mehmet Özel, düzenlenen organizasyonun kendileri için faydalı olduğunu belirterek huzurevi müdürüne, personellerine, emeği geçen herkese teşekkür etti. Benzer sosyal faaliyetlerin devam etmesi temennisinde bulunan Özel, "Huzurevi müdürümüzün tertiplediği Yerli Malı Haftası’nı hep birlikte kutladık. Bu organizasyonu yapanlara çok teşekkür ediyorum. Bu tür etkinliklerin devamının olmasını temenni ediyorum" dedi. "Burada amaç sadece yemek-içmek değildi, eğlenebilmekti" Bir diğer huzurevi sakini Ercan Bölükbaş, bu tür etkinliklerin monoton geçen günlerine renk kattığını ve kendileri için büyük bir moral kaynağı olduğunu vurguladı. Düzenlenen etkinlikte asıl amacın sadece yemek yemek olmadığını dile getiren Bölükbaş, "Yetkili arkadaşlarımız huzurevimizde çok güzel bir organizasyon yaptılar. Personeller de Yerli Malı Haftası dolayısıyla üşenmemiş, zahmet etmiş; kendi elleriyle evlerinde yiyecekler hazırlamışlar, bizlere ikramda bulundular. Yedik, içtik, oynadık, şarkılar söyledik. Burada asıl amaç yemek ya da içmek değil. Bizim günlerimiz genelde monoton geçiyor; bu etkinlik bir değişiklik oldu, stres attık, güldük, eğlendik. Emeği geçen tüm personel arkadaşlara arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum, sağ olsunlar" ifadelerini kullandı. "Onlar da bizim çocuklarımız, onlar da bizim kuzularımız" Huzurevi Müdürü Murat Köse ise, Yerli Malı Haftası’nda yaşlıları sevindirmeyi amaçladıklarını kaydetti. Köse, çocukların kutladığı Yerli Malı Haftası’nı yaşlılarla birlikte ilk kez gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Normalde çocuklarımızın kutladığı Yerli Malı Haftası’nı ‘onlar da bizim çocuklarımız, onlar da bizim kuzularımız’ diyerek yaşlılarımızla birlikte kutlamak istedik. Eğlenceli bir ortam oluştu, katılan herkese teşekkür ediyorum, sağ olsun, var olsunlar" şeklinde konuştu. Etkinlik, çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.
Ordu Başkan Güler: "Ordu’nun marka değerinin yükselmesi en büyük amacımız" Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar ile şehre yeni bir sosyal alan daha kazandırıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, "Ordu’nun marka değerinin yükselmesi en büyük amacımız" dedi. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in öncülüğünde kent genelinde hayata geçirilen sosyal tesislere bir yenisi daha eklendi. Altınordu ilçesi Akyazı Sahili’nde yapımı tamamlanan ve Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketi ORTUR A.Ş. tarafından işletmeciliği yapılacak olan Mavna Kafe, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ordu’nun marka değerinin yükselmesinin en büyük amaçları olduğunu ifade ederek, yeni tesisinin şehre hayırlı olması temennisinde bulundu. Başkan Güler, "Güzel Ordu’muza çok güzel bir tesis kazandırıyoruz. Bundan dolayı çok mutluluk duyuyoruz. Bu tesisi hep birlikte kullanacağız. Ordu’nun marka değerinin yükselmesi en büyük amacımız. Tesisimiz deniz dalgaları eşliğinde keyifle vakit geçirebileceğiniz nezih bir ortam. Bu tesis kadar önemli olan tesisin ismi. Mavna, motorla çalışmayan insan emeği ile yük taşıyan daha çok fındık taşıyan bir tekneydi. Şimdi biz buna sevgi yükleyeceğiz. Mavnanın hikayesi çok anlamlı. Kahvenizi burada yudumlarken de bunu hissedeceksiniz. Hizmetin ve emeğin ortaya çıkardığı bir eser burası. İnşallah tesisimiz hayırlı olur" ifadelerine yer verdi. Açılış konuşmaların ardından davetliler Mavna Kafe’yi gezerek tesis hakkında bilgi aldı. Mimarisi ve konseptiyle dikkat çeken kafe davetlilerden tam not aldı. Açılışa, Ordu Valisi Muammer Erol, ilçe belediye başkanları, protokol mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.