TEKNOLOJİ - 10 Mayıs 2024 Cuma 15:35

Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı

A
A
A
Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Çiftliğinde Devlet Konservatuarı ile ortak düzenlenen "Türk Müziğinin Süt İneklerinin Hormon ve Süt Verimi Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi" projesi çerçevesinde ineklere Türk müziği dinletilerek süt veriminin arttığı gözlemlendi.


Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Veteriner Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık MYO, MAKÜ Çiftliği’nin de iş birliği yaptığı "Müziğin Süt İneklerinin Hormon ve Süt Verimi Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi" projesi meyvelerini veriyor. Çiftlikte yetiştirilen ineklere dinletilen Türk Müziği’nin ardından ineklerin daha sakin ve huzurlu bir ortamda beslendikleri için süt veriminde de artış sağlandığı gözlemlendi.


Proje sorumlusu MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakcı projesi hakkında MAKÜ Çiftliği’ndeki ineklere uyguladıkları projelerinde müziğin her bir tarzına ineklerin farklı tepkiler verdiklerini, müzikli ortamda durmalarının onlardaki mutluluk hormonlarında değişim gösterdiğini ve bu sayede de süt verimlerinin de arttığını aktardı. Daha önce birçok farklı yerde uygulanan bu yöntemin MAKÜ’de uygulanan bu sistemin farkının ise Türk Halk Müziği ve yöresel müzikler dinletmeleri olduğunu belirtti.


Ayrıca proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeki Nacakcı, "Müziğin canlılar üzerindeki etkisine yönelik birçok çalışma vardır. Biz de bu projede ineklerin süt verimini artırabilir miyiz düşüncesiyle hareket ederek MAKÜ Çiftliği’nde müzik denemeleriyle ineklerimizin süt verimini artırmaya yönelik bir proje başlattık. Bizim dünyada yapılan diğer projelerden farkımız onlar klasik müzik temelli araştırmalar yaparken biz bunu Türk halk müziği ile, yöre müzikleri ile, meditasyon müzikleri ile şekillendirme çalışması başlattık. Bunun öncelikli etapta dünyadan çok daha farklı olarak fareler üzerinde, atlar üzerinde, onlarında stres hormonlarını ve süt verimini artırıcı hormonları üzerinde çalışmalarını yaptık. Bu çalışmalarda belli başlı müzikleri belirledik ve hangi desibelde vereceğimizi, hangi sürelerde vereceğimizi, ne kadar vereceğimiz gibi konuları önce atlar üzerinde yapılan araştırmalar ile belirledikten sonra çiftlikte ineklere günün belirli saatlerinde müzik dinletiyoruz. Bir de biliyoruz ki inekler en çok süt sağarken strese giriyorlar. Onlara o noktada farklı müzikler dinletip Pavlov’un şartlı deneysel olarak yapmış olduğu araştırma gibi bizde farklı denemeler yapıyoruz. Tabii bunların sonuçlarını daha almadık ama görünen o ki şu anda olumlu yönde gidiyoruz. Çünkü yaptığımız ön araştırmalara göre ineklerin müziğe çok güzel tepki verdiğini görüyoruz. Hatta ben ilk projeye başladığımda çok da şaşırmıştım, bu kadar aşırı bir tepki beklemiyordum. Direkt bütün sese odaklanarak hareket ediyorlar. İlk etap araştırmalarımızda Türk halk müziğine, caz müziğine, meditasyon müziklerine diğer müziklere oranla daha çok tepki verdikleri görülüyor. Proje sonuçlandıktan sonra bunun bilimsel verileri makaleler ve bilimsel ortamlarda açıklanacak. O zaman çok daha net veriler elimize ulaşmış olacaktır" dedi.



"İneklerin stresleri az olunca süt verimi de artıyor"


İneklerin süt veriminin dış etkenlere bağlı olduğunu ve mutlu olduklarında süt veriminde artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Nacakcı, "Benim diğer uzman arkadaşlardan aldığım davranışları ile ilgili bilgilere göre, inekler stresleri ne kadar az olursa o kadar süt verimleri artıyor. Dolayısıyla normal yemeklerini yedikten sonra dinlenme modlarındaki müziklerin aslında meditasyon ve onları çok hareket ettirmeyecek bir tarzda müzik olduğu zaman onların çok daha rahat yattıkları ya da dinlendiklerini görüyoruz. Bu da onların günlük süt üretimlerini artırdığı gibi hareketli müziklerde de çok daha canlı hissediyorlar. İnsanlar nasıl farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar aynı hayvanlar da farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar ve bunun sonuçlarını da alıyoruz. Proje başlayalı bir yıl oldu. Bir yıl süresi içerisinde değerli veriler elde ettik. Bunu gerek kan alma örneklerinde, gerekse davranışlarını gözlemleyerek de görüyoruz. Projenin sonlarına doğru geldik. Yaklaşık 3 ay içinde de projemiz sonuçlanacak. 3 ay sonra da basın mensupları ile bu verileri paylaşacağız" şeklinde konuştu.



"Projede farklı fakültelerden 15 kişi yer alıyor"


Projenin büyük katılımlı bir proje olduğundan bahseden Prof. Dr. Nacakçı, "Proje ekibimiz büyük. Veteriner Fakültesinde branşları çok farklı olan hekim arkadaşlarımızdan da destek alıyoruz. Laborantından hayvan davranışlarını gözlemleyen veterinerlere kadar. Yine biz de konservatuvar bölümünden farklı müzik türleriyle uğraşan arkadaşlarımızdan çok farklı destekler alıyoruz. Projemize yaklaşık 15 kişi destek veriyor. Bu da projenin büyüklüğünü ve başarıya ulaşmasında katkı veriyor" sözlerini sarf etti.



"Merkezimizde hayvanlar üzerinde 40’ın üzerinde çalışma yapılıyor"


MAKÜ Çiftliği’nde yer alan hayvanlar üzerinde farklı çalışmalar yapıldığını dile getiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tarım Hayvancılık ve Gıda Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlktan Baştan ise proje ile ilgili olarak, "Merkezimiz bünyesinde 40’ın üzerinde çalışma yapılmakta. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin yanı sıra birçok bilimsel araştırma da uygulanmaktadır. Bunlardan bir de müziğin süt verimi üzerindeki artmasının araştırılması. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversite ve hayvancılık alanında özel desteklenen bir üniversite. Burada da bu üniversitenin farklı birimlerinde farklı disiplinlerinde hayvancılığın veriminin nasıl artırılabilir, nasıl daha iyiye götürülebilir, onun bir çalışma örneğini görüyoruz. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar, Fen Edebiyat Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden birçok hocamızın aynı zamanda eşgüdümlü araştırmaları yürütülmektedir. Amacımız bölgemizdeki hayvancılığa bir örnek, bir rol model olabilmektir" dedi.



Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.