- 23 Temmuz 2021 Cuma 16:21

“Medyadaki mesleki kirlenme hepimizi derinden yaralıyor”

A
A
A
“Medyadaki mesleki kirlenme hepimizi derinden yaralıyor”

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak, basının sorunlarına ve çözüm önerilerine dikkat çekti.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak, basının sorunlarına ve çözüm önerilerine dikkat çekti.


Türkiye genelinde 8 gazeteciler federasyonu, 89 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, basın çalışanlarının görevlerini gerçek anlamda özgürce yapamadığını söyledi.


Basın sektöründeki mesleki sorunların demokratik hukuk sistemi içinde çözüleceği gerçeğinden hareketle TGK olarak sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin çalışma yapıldığına dikkat çeken Kolaylı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:


“Türk basınında sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak ardından yapılan yasal düzenleme ve baskılarla yeniden gündeme gelmiştir. Basınımız 2021 yılının 24 Temmuz’una, ne yazık ki siyaset-mafya-medya üçgenindeki çirkin ilişkilerin yaşandığı bir ortamda giriyor. Sektörümüzde “adına gazeteci” diyen ama gazetecilik değil, kirli çıkar ilişkilerinin odağı olan insanların mesleğimizi kirletmesine üzülerek tanık oluyoruz. Bu durum hepimizi derinden yaralıyor. Basınımızın özgür, objektif ve tarafsız çalışma olanağı bulması için ilk koşulun, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’nın çıkartılması olduğunu yıllardır her fırsatta dile getiriyoruz. Yaşamakta olduğumuz bu çarpık sürece son vermek için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “Gazetecilik Meslek Yasası”, teknolojik gelişmeler dikkate alınarak yazılı basının yanı sıra görsel, işitsel ve elektronik medyayı da kapsayacak şekilde günümüz koşullarına uygun olarak mutlaka çıkarılmalıdır. Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yayımlanan ‘tasarruf tedbirleri’ genelgesi, pandemi sürecinde çok zor bir dönemden geçen yerel medya kuruluşlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Büyük fedakârlıklarla ve düşük bütçelerle halkın haber alma özgürlüğü adına görev yapan yerel basın kuruluşlarımız, ‘tasarruf tedbirleri’ başlıklı kararlarla önemli ölçüde gelir kaybederek ve ekonomik anlamda daha da zor bir döneme girmiştir. Ekonomik darboğazdan çıkamayacak olan yerel basın kuruluşlarının bir bir kapanması ve binlerce meslektaşımızın işsiz kalacak olması, ekonomik ve sosyal dengeleri bozmanın yanında, yerel demokrasiye de büyük darbe vuracaktır. Sansür ise, meslektaşlarımızı kıskacına alan önemli bir sorunumuzdur. Günümüzde çeşitli medya kurumlarında yaşanan uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, şekil değiştirerek devam ettiği görmekteyiz. Sansür, eskiden olduğu gibi ‘haber yasaklama’ yoluyla yapılmasa da, gerçeği çarpıtma, gizleme veya çeşitli tehdit ve yaptırımlarla meslektaşlarımız üzerinde devam etmektedir. Ne yazık ki düşüncelerini yazdıkları, röportaj ve haber yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız yargılanmakta, kesin kanıtlara dayanılmadan gözaltına alınmakta, hapse atılmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler mutlaka ele alınmalı ve yeniden düzenlenmelidir. İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda olmamasıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Bu nedenle bu yıl da 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, bu anlamda kutluyoruz. Tüm bu sorunlara karşın görevini fedakârca ve layıkıyla yapan meslektaşlarımızın 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü’nü, halkımızın da Kurban Bayramı’nı kutluyor, esenlikler diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti: O yaşlı adam hayatını kaybetti Mersin’de geçen yıl sonunda otobüste okul müdürü ve oğlu tarafından darp edilmesiyle gündeme gelen çiftten engelli yaşlı adam hayatını kaybetti. 15 Aralık 2023’te Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste, Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp etmişti. Güvenlik kamerasına yansıyan olayda mağdur olan 77 yaşındaki Ramazan Polat’tan bugün acı haber geldi. Yaklaşık 2 haftadır Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakımda olan Polat, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Otopsi işlemlerinin ardından kesin ölüm nedeni belirlenecek olan Polat’ın daha sonra cenazesinin defin edileceği belirtildi. Olayın geçmişi Olay, 15 Aralık 2023’te merkez Toroslar ilçesinde Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste meydana geldi. Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat ile (71) tartışmış, bu sırada önce A.O.T., ardından da babası yaşlı çifte saldırmıştı. Otobüsün güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan olayın ardından 17 Ocak 2024 tarihinde okul müdürü İsmet T. tutuklanırken, 28 Şubat 2024 tarihinde darpla ilgili görüntülerin ortaya çıkmasının ardından müdürün oğlu A.O.T. tekrar gözaltına alınmış ve emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü de olayla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilgi verilmesini müteakip adı geçen okul müdürünün 17 Ocak itibarıyla açığa alındığını ve idari tahkikat başlattırıldığını bildirmişti. Baba 3 yıl 1 ay 15 gün ceza almıştı Daha sonra görülen davanın duruşmasında tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet T., 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre nazara alınarak tahliyesine karar verilmişti. Oğlu A.O.T. için ise 2. Çocuk Mahkemesinde açılan dava devam ediyor.
Çorum İsmet Taşdemir: “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, Çorum FK ile oynanan maçla ilgili, “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” dedi. Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçında Çorum FK, sahasında karşılaştığı Bodrum FK ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından değerlendirmede bulunan Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, maçın zor olduğunu belirterek, lige bu yıl renk katan iki takım arasında iyi bir mücadele olduğunu söyledi. Kırmızı karta kadar seyri çok keyifli bir maç olduğunu anlatan Taşdemir, “İki kalede pozisyonlar, geçişler, iyi savunmalardan dolayı iki takımı da tebrik ediyorum. Bunlar 180 dakikalık maçlar. Şu anda biz ilk yarısını bitirdik ve berabere sona erdi. İkinci yarısını ben de merakla bekliyorum. Çok iyi futbol oynayan iki takımdan birisine yazık olacak. Futbolun kuralı bu. Dolayısıyla bir 90 dakikamız kaldı. Dört günlük bir süre var. Orada da maça iyi hazırlanıp turu geçerek finale kalmak istiyoruz. Ama bizim kadar turu geçmek ve finale kalmak isteyen bir takımla karşılaşacağız. İşimiz kolay değil ve zoru başarmaya çalışacağız” diye konuştu. Daha önce Çorum FK’da teknik direktörlük görevinde bulunduğu hatırlatılan Taşdemir, “Burada güzel günlerim geçti. Pandemi döneminde güzel işler yaptık ancak sonunu getiremedik. Buradan gittiğimden beri kalbimin bir tarafı burada diyebilirim. Güzel dostluklarım var. Halen görüştüğüm insanlar var. Burada kötü hiçbir şey yaşamadım. Geldik rakibimiz. Sporun doğasında var” ifadelerini kullandı. "Çorum’da alınan sonuç mutlu etti mi?" yönündeki soruya ise Taşdemir, “Bu sonuç yenilmekten iyidir. Ama hiçbir şeyin garantisi değil. Turu geçmiş olmanın garantisi değil. Çorum FK ve Bodrum FK bu lige renk katan iki takım. Ne oynadığını bilen iki takım var. Mücadele gücü yüksek iki takım. Kendi adımıza söyleyeceksek bizim bu lige çıktığımızdan beri mücadele gücümüzü en üst seviyede tutmak zorundayız. Mücadele gücümüz düşük olursa çok sorun yaşarız. Bugün buradaysa bundan dolayı buradayız. Oyuncularımız sakınmıyor. Neyi var, neyi yok ortaya koyuyorlar” yanıtını verdi.