KÜLTÜR SANAT - 10 Ağustos 2023 Perşembe 12:53

Belediye Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etti

A
A
A
Belediye Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etti

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, getirilen çadırlı kamp ve alkol yasağı nedeniyle Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etme kararı aldıklarını duyurdu.


Nilüfer Belediyesi’nin 2015 yılından bu yana düzenlediği, dünyanın birçok yerinden sanatçıyı ağırlayan ve 300 bini aşkın izleyici kitlesine ulaşan Nilüfer Müzik Festivali’ne Bursa Valiliği tarafından kamp ve alkol yasağı getirildi. Yasağa tepki gösteren Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, yaşam tarzına müdahale edilmesinin doğru olmadığını, getirilen kısıtlamalara tepki olarak Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etme kararı aldıklarını duyurdu. “Bugün bizleri üzen ve gelecek adına da kaygı veren bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz” diyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “2015 yılından bu yana Balat Atatürk Ormanı’nda artık ülke genelinde marka haline gelmiş olan bir müzik festivali düzenliyoruz. Bu yıl da 1-3 Eylül tarihlerinde 7. Nilüfer Müzik Festivali’ni yapacağımızı duyurmuştuk. Ancak Nilüfer Kaymakamlığı kanalıyla bize ulaşan bir engelleme girişimiyle karşı karşıya kaldık. Festivalimize kamp ve alkol yasağı geldi. Hatırlayacaksınız geçen yıl da aynı durumla karşılaşmıştık. Aynı tarihlerde Büyükşehir Belediyesi’nin kamplı bir festivaline izin verilmiş ancak festivale bir gün kala bize izin verilmemişti. O nedenle bu engellemeye direndik ve geçen yıl festivalimizi kamplı yaptık. Ancak bu yıl yine aynı engelleme girişimiyle karşı karşıyayız” dedi.


Türkiye’nin farklı bölgelerinde benzer girişimler sonucu festival ve konser iptallerini üzülerek takip ettiklerini söyleyen Başkan Erdem, bu durumu yaşam tarzına müdahale olarak değerlendirdiklerinin altını çizdi. Erdem, “Şimdi size sormak istiyorum. Ne değişti? 2015 yılından bu yana hiçbir sorun çıkmadan bu organizasyonu yaptık. Şimdi ne değişti de izin verilmiyor?” dedi.


Nilüfer Müzik Festivali ile uluslararası standartlarda festival kültürünün yaşatıldığını söyleyen Başkan Erdem, sektöründe marka olmuş festivalin Bursa’nın tanıtımına ve ekonomisine katkı sağladığını belirtti. Başkan Erdem, “Bu festival Türkiye’de bir kamu kurumu tarafından düzenlenen en büyük festivaldir ve Avrupa Festivaller Birliği ’YOUROPE’a Türkiye’den üye olan tek kamplı festivaldir. Bugüne kadar uluslararası düzeyde pek çok ödül almış, başka festivallere ilham kaynağı olmuş, örnek alınmış bir festivaldir. Uluslararası düzeyde ses getiren, gençlerin yıl boyunca yolunu gözlediği, en gözde sosyalleşme ve deneyim alanlarından biridir. Biz ne yapıyoruz burada? Ülkemiz ve dünya sahnelerinin başarılı isimlerini müzikseverlerle buluşturuyoruz. İsteyen kamp alanında çadır kurup konaklayarak konserleri izliyor, atölye çalışmalarına katılıyor, yeni dostluklar ediniyor. Katılan herkes şehir hayatının stresini, ekonomik krizin yorgunluğunu, kısıtlanan özgürlüklerle büyüyen sıkıntılarımızı dışarıda bırakıp, umutla, dostlukla doğanın kucağında müzikle tazeleniyor. Dostluktan yana, müzikten yana, çevreden yana, özgürlükten yana herkesin mutlulukla ayrıldığı bir iş yapıyoruz. Hepsi bu” şeklinde konuştu.



“Engellemeler nedeniyle festivali iptal ediyoruz”


Nilüfer Müzik Festivali’ne bugüne kadar 42 ülkeden 173 performansın gerçekleştirildiğini, 30 bin çadırlı müzik tutkunu ve 300 bin izleyicinin katıldığını hatırlatan Erdem, alınan her türlü güvenlik önlemleri sayesinde daha önce hiçbir sorun yaşanmadığına dikkat çekerek, “Bu engellemeyi haklı çıkaracak hiçbir şey yok. Ama yaşam tarzına müdahale var, gençlerin soluk alacağı ortamlar birer birer yok ediliyor. Bu zihniyeti protesto ediyoruz” diye konuştu.


Engelleme girişimi nedeniyle 7. Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etme kararı aldıklarını açıklayan Erdem, “Festivali ‘festival’ yapan niteliklerini ortadan kaldırırsanız, festivali hem içerik açısından hem de ekonomisi açısından yapılamaz bir noktaya getirmiş olursunuz. Ayrıca yaptığımız diğer açık hava konserlerinden bir farkı da kalmaz. Biz, gençleri müzikle buluşturmaya devam edeceğiz elbette” dedi.



Satışı yapılan biletlerin ücret iadeleri yapılacak


Engellemelere karşı gerekli hukuki süreçleri başlatacaklarını vurgulayan Başkan Erdem, bugüne kadar satılan biletlerin ücretlerini iade edeceklerini belirterek, “Ben, gelinen noktadan üzüntü duyuyorum. Hak ve özgürlükler adına kaygı verici bulduğum bu gelişmeyi kamuoyunun takdirine bırakıyorum” ifadelerini kullandı.


CHP Milletvekilleri Hasan Öztürk ve Kayıhan Pala da valiliğin kararına tepkilerine dile getirdi.



Belediye Nilüfer Müzik Festivali’ni iptal etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal