EKONOMİ - 11 Temmuz 2025 Cuma 12:50

TESK Genel Başkanı Palandöken: "Her şeyi yapay zekaya yaptırırsınız ama yapay zekayı da insan yapıyor"

A
A
A
TESK Genel Başkanı Palandöken: "Her şeyi yapay zekaya yaptırırsınız ama yapay zekayı da insan yapıyor"

Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme girildiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yapay zekaya her şeyi yaptırırsınız ama o zekayı da yapan yine bir insan. Teknolojiye karşı değiliz ama bu denge korunmalı" dedi.


Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Bursa’da esnaf ziyaretlerinde bulunarak önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yedi bölgesinde gerçekleştirilen esnaf toplantılarının en önemlilerinden birine ev sahipliği yapan Bursa’da konuşan Palandöken, pandemi süreci, enflasyonla mücadele ve toplumsal çözüm süreci gibi zorlu dönemlerde esnafın karşı karşıya kaldığı sorunların masaya yatırıldığını söyledi.


Palandöken, "Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme giriyoruz. Bu barış ortamı, kültürel birliktelikleri güçlendiriyor. Bursa gibi şehirlerimiz, doğudan gelen kardeşlerimizle daha da zenginleşiyor" dedi.


Bursa’nın tarihi, termal ve ticari özellikleriyle Türkiye ekonomisinde özel bir yeri olduğunu belirten Palandöken, özellikle dijital dönüşüm sürecinde esnaf ve zanaatkârların ayakta kalmakta zorlandığına dikkat çekti. Palandöken, "El sanatları ve ustalık gerektiren meslekler artık tercih edilmiyor. Geleneksel mesleklerin yaş ortalaması 65’in üzerinde. Yeni nesil bu mesleklere ilgi göstermiyor," diyen Palandöken, el işçiliğinin öneminin hâlâ devam ettiğini ancak desteklenmediğini vurguladı.


Ekonomik sıkıntıların esnafı zorladığını belirten Palandöken, küçük işletmelerin krediye erişimde yaşadığı sorunların kronikleştiğini ifade etti. Artan kira, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt maliyetlerinin iş yapmayı zorlaştırdığını kaydeden Palandöken, esnafın nefes alabilmesi için bir kereye mahsus olmak üzere yapılandırma düzenlemesi gerektiğini söyledi. Palandöken "Bu bir af değil; ödeme güçlüğü çeken esnafın borcunu makul şartlarda ödeyebilmesi için bir imkân. Önceki yapılandırmada 147 milyar TL tahsil edildi ve ekonomiye katkı sağlandı" dedi.


Staj ve çıraklık döneminde geçen sürenin emeklilikte sayılmamasının, ailelerin çocuklarını mesleki eğitime yönlendirmediğini belirten Palandöken, bu durumun ustalık gerektiren mesleklerin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda kira stopajı uygulamasının esnaf için büyük bir yük olduğunu vurgulayan Palandöken, "Mülk sahibi vergisini ödüyor, esnaf neden ikinci kez ödesin? Pandemide yüzde 10’a düşürülen stopajın tekrar yüzde 20’ye çıkarılması kabul edilemez" şeklinde konuştu.


Zincir marketlerin küçük esnaf üzerinde baskı kurduğunu ifade eden Palandöken, "Her sokağa bir zincir market açılması esnafı bitiriyor. Açma-kapama saatleri belirlenmeli, her ürünü satmaları sınırlandırılmalı" dedi. Zincir marketlerin yerel ekonomiye katkı sağlamadığını söyleyen Palandöken, bu işletmelerin elde ettikleri kazancı İstanbul’a veya yurtdışına aktardığını, küçük esnafın ise mahalle kültürünü yaşattığını vurguladı.


Dünyada yeni bir paylaşım dönemine girildiğini, Türkiye’nin bu süreçte barışın anahtarı olacağını belirten Palandöken, "Cumhurbaşkanımızın siyasi tecrübesiyle Türkiye uzlaşma süreçlerinde belirleyici bir ülke hâline geldi. Rusya ile barış masaları İstanbul’da kuruluyor. Dünya artık Türkiye ile bu meseleleri konuşuyor" dedi.


Geleneksel mesleklerin korunmasının önemine de değinen Palandöken, teknolojinin önemine karşı olmadıklarını, ancak insan emeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi: Palandöken, "Yapay zekaya her şeyi yaptırırsınız ama o zekayı da yapan yine bir insan. Teknolojiye karşı değiliz ama bu denge korunmalı" diye konuştu.



TESK Genel Başkanı Palandöken: "Her şeyi yapay zekaya yaptırırsınız ama yapay zekayı da insan yapıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.