KÜLTÜR SANAT - 13 Ağustos 2023 Pazar 11:21

Selçuklu yadigarı Anadolu’nun ilk darülhadisi eğitime hizmet veriyor

A
A
A
Selçuklu yadigarı Anadolu’nun ilk darülhadisi eğitime hizmet veriyor

Selçuklu döneminden günümüze kadar ayakta kalan ve tarihe ışık turdan Anadolu’nun ilk darülhadisi ve ilk şifahanesi olarak bilinen Taş Mescit’te üniversite öğrencileri eğitim görüyor.


Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Alâeddin Keykubat döneminde Çankırı Atabeyi (Valisi) Cemalettin Ferruh tarafından 1235 yılında yaptırılan halk tarafından Taş Mescit olarak bilinen yapı, ilk şifahane olarak hizmet verdi. Anadolu’daki ilk 1242 yılında Cemalettin Ferruh tarafından büyütülen Taş Mescit’e darülhadis ve semahane de eklendi. Restorasyonu 10 yıldan fazla süren Anadolu’nun ilk hadis okulunda şimdi Karatekin Üniversitesi öğrencileri eğitim görüyor.


Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 1074 yılında Emir Karatekin tarafından fethedilen, Çankırı bölgesinin İslamlaşması süreçlerinin devam ettiği dönemde, özellikle 1200’lü yıllarda bir medrese oluşturulduğunu ifade ederek, özellikle Anadolu coğrafyasında ilk yükseköğretim kurumu temelinin atıldığını söyledi.



"Tasavvufi boyutta da apayrı bir ilim ve irfan hizmetleri verilmiş"


1235’li yıllarda ilk darüşşifanın Çankırı’da yapıldığını ve 1242 yılında da Anadolu’nun ilk darulhadisi olarak faaliyete geçtiğini ifade eden Çiftçi, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:


"Tabii darülhadis, hadis öğretiminin yapıldığı yer ve İslam dünyası için ilk darülhadis Şam’da oluşmuş, Şam’ın akabinde 700’lü yıllarda Anadolu’nun fethinden sonra ilk darülhadis, Çankırı sınırları içerisinde yapılmış. Böylesi eğitim ve kültürel bir potansiyele sahip Çankırı’da tarih boyunca çok önemli merkezlerde yer almış. O zamandan beri Çankırı bir ilim merkezi ve irfan merkezi olacak şekilde Anadolu’yu ve bölge coğrafyasını aydınlatmaya devam etmiş. Özellikle 1400’lü yıllarda Çankırı Mevlevihane’sinin de burada açılması neticesinde tasavvufi boyutta da apayrı bir ilim ve irfan hizmetleri verilmiş. Çankırı Mevlevihane’sinin önemli bir özelliği de özellikle balkan savaşlarında Mevlevi alayları neticesinde balkan coğrafyasının savunmasında çok önemli birliklerin gittiği yerdir. Dolayısıyla Çankırı Mevlevihane’si, Osmanlı topraklarında da şehit verecek kadar, şuurlu ve inançlı insanlarında yoğun olduğu bir yerdir."



"Çankırı’nın dinamikleri var"


Özellikle 1924’lü yıllardan sonra tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra Çankırı Mevlevihanesi de dahil olmak üzere bir akamete uğraya bir sürecin olduğunu belirten Çiftçi, "Arşiv kayıtlarından çıkan belgelere göre burasının uygun bir şekilde tekrar faaliyete geçirilmesiyle ilgili bir süreç var. Bu sürece ciddi anlamda katkı yapan, Çankırı’nın dinamikleri var. 2016 yılında restore edildikten sonra özellikle tarihi ve kültürel geçmişine uygun bir şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini devam ettirecek, o ruhu insanlara aşılayacak bir merkez aranmış ve en sonunda bu merkez de Emir Karatekin ismini alıp Karatekin Üniversitesine verilmiş" dedi.



"2 yıl önce Çankırı Mevlevihanesi’ni de açmış bulunuyoruz"


Çiftçi, "Karatekin Üniversitesi, hızlı bir şekilde kendisine emanet edilen bu yerde, İslam Araştırma Merkezini kurmuş. Ardından Darülhadis İslam Araştırma Merkeziyle hem akademik boyutta hem de kültürel boyutta da hizmet vermeye devam etmiş. Bu gün geldiğimiz durumda özellikle 2 yıl önce Çankırı Mevlevihanesi’ni de açmış bulunuyoruz. Aynı zamanda ilk hadis derslerimizi de başlatmış bulunmaktayız" ifadesini kullandı.



"Kültür haznesine aslına uygun bir şekilde ifa etmek için çaba sarf ediyoruz"


İslam Araştırma Merkezi adı altında hizmet verilen bölgede akademik araştırmalarında yapıldığının altını çizen Çiftçi, "O süreçten beri İslam kültür coğrafyasının tüm temel unsurlarını ifade edecek şekilde de derslerimiz ve eğitim programlarımız devam etmekte. Hafta içleri hadis, tefsir, fıkı, kelam, yabancı dil hafta sonları ise halka hadis derslerinin verildiği bir medrese. Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak bize emanet edilen her bir kültür haznesine aslına uygun bir şekilde ifa etmek için çaba sarf ediyoruz. Geldiğimiz nokta itibariyle İslam Araştırmaları Merkezi adı altında hizmet verdiğimiz bu bölgede akademik araştırmaların yapıldığı, seminerlerin ve konferansların düzenlendiği bir kültür merkezi" diye konuştu.


Özellikle fıkıh ve tefsir alanında yoğun bir şekilde taleplerin karşılandığı bir mektep olarak da hizmete devam ettiğini aktaran Çiftçi, tarihin almış olduğu her bir emaneti en iyi şekilde değerlendirmenin gururu ve mutluğu içerisinde olduklarını sözlerine ekledi.



Selçuklu yadigarı Anadolu’nun ilk darülhadisi eğitime hizmet veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sürekli telefona bakmak yeni sendromun habercisi olabilir Uzman Psikolog Dilruba Işın, teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte "Hayalet Titreşim Sendromu" adı verilen yeni bir davranışsal durumun yaygınlaşmaya başladığını belirtti. Günlük yaşamda teknolojiyle kurulan yoğun temasın artması, son dönemlerde yeni davranışsal durumların ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle akıllı telefonların hayatın merkezine yerleşmesiyle birlikte "Hayalet Titreşim Sendromu" olarak adlandırılan durum sıkça yaşanmaya başladı. Bu sendrom, telefon çalmadığı hâlde titreşim olmuş gibi hissetme veya zil sesi duymuş gibi algılama şeklinde tanımlanıyor. Bankacılık işlemlerinden iletişime, iş takibinden eğlenceye kadar pek çok ihtiyacın telefondan karşılanması, bireylerin gün içinde sık sık bildirim beklemesine yol açıyor. Bu sürekli beklenti hali ise beyni "sürekli uyarıcı arama" durumuna sokarak, hayalet titreşim hissinin daha sık yaşanmasına neden olabiliyor. Telefonun gün içinde daha az ulaşılabilir bir yerde tutulması veya teknolojiden kısa süreli uzaklaşmalar bu hissi azaltmada etkili olabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uzman Psikolog Dilruba Işın, günlük yaşantıda telefonun çok amaçlı kullanıldığını belirterek, "Teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte ’Hayalet Titreşim Sendromu’ adı verilen yeni bir davranışsal durum yaygınlaşmaya başladı. Telefon çalmadığı hâlde titreşim olmuş ya da zil sesi gelmiş gibi hissetme durumu giderek daha fazla kişide görülüyor" dedi. Sendromu yaşayanların sayısı artıyor Telefon çalmadığı hâlde titreşim olmuş ya da zil sesi gelmiş gibi hissetme durumunun giderek daha fazla kişide görüldüğünü söyleyen Işın, "Hayatımızı kolaylaştıran teknolojiye her geçen gün adaptasyonumuz artıyor. Her geçen gün gelişen insan hayatına dahil olan teknolojiyle bağlantılı davranışsal bozukluklar tanımlanmaya başlıyor. Bunlardan birisi de ’Hayalet Titreşim Sendromu’ olarak adlandırılıyor. Telefon çalmasa bile telefonumuz çalıyormuş gibi bir hisse kapılıyoruz, yani telefon titremese bile titremiş gibi hissediyoruz. Zil sesi çalmasa bile zil sesi çalmış gibi hissediyoruz. Bazen yaptığımız iş kaynaklı ya da kurduğumuz ilişkiler kaynaklı ya da bunlardan bambaşka bir şeyde olabilir, tabii ki telefondan bir şeyler bekliyor olabiliriz. Yani teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte ’Hayalet Titreşim Sendromu’ adı verilen yeni bir davranışsal durum yaygınlaşmaya başladı. Telefon çalmadığı hâlde titreşim olmuş ya da zil sesi gelmiş gibi hissetme durumu giderek daha fazla kişide görülüyor. Bu durum yaptığımız işle veya günlük yaşantımızdaki akış ile alakalıdır. Herhangi bir teknolojik aletle iletişim halinde olduğumuzda oradan bir uyarıcı alıyoruz. Bu durum ise bizde bir alışkanlığa neden olabiliyor. Bu alışkanlıkla beraber sürekli uyarıcıyı aramaya başlıyoruz. Bu sendromu yaşıyorsanız telefonu cebinizde değil, çantanızda taşımayı deneyebilirsiniz. Gün içerisinde kendinize telefondan uzak bir alan oluşturabilirsiniz. Bu sendromun ortaya çıkmasındaki nedenlerden biri ise günlük yaşantımızda telefonu çok amaçlı kullanıyoruz. Banka işlemlerimizi telefondan yapıyoruz, film izliyoruz ve bazı çalışmalarımızı telefondan yapıyoruz. Bu durumlar ise sendromu tetikliyor" dedi.
Aydın Başkan Zencirci uyarmıştı, bu kez çöp konteynerini ateşe verdiler Belediye Başkanı Burak Zencirci’nin defalarca yaptığı uyarılara rağmen Germencik’te vandallık sona ermezken, duyarsız kişiler bu kez de bir çöp konteynerini ateşe verdi. Germencik’te kamu mallarına zarar vermeye yönelik yönelik yaşanan olaylara bir yenisi daha eklendi. Daha önce de benzer olaylarla gündeme gelen ilçede, bu kez bir çöp konteyneri, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından ateşe verildi. Kaldırım üzerinde tamamen yanan konteyner çevrede paniğe yol açarken, olay anına ait görüntülerde alevlerin konteyneri sardığı ve eriyen atıkların zemine yayıldığı görüldü. Yaşanan olayın ardından Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Başkan Zencirci paylaşımında, "Daha önce defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen bu akşam çöp konteynerlerinin yakılması kabul edilemez bir sorumsuzluktur. Bu zarar sadece devletin değil, hepimizin malınadır" ifadelerine yer verdi. Kamu malına zarar veren bu tür eylemlerin takipçisi olacaklarını vurgulayan Zencirci, "Kamu malına zarar veren bu vandallıkların sonuna kadar takipçisi olacağız. Germencik’imize, emeğe ve çevremize birlikte sahip çıkalım" çağrısında bulundu. Öte yandan belediye ekiplerinin zarar gören konteynerle ilgili çalışma başlattığı, olayla ilgili inceleme yapıldığı öğrenildi.
Kars Beyaza bürünen Sarıkamış havadan görüntülendi Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden Sarıkamış, erken yağan karla birlikte tamamen beyaza bürünerek adeta bir kış masalına dönüştü. Sarıçam ormanlarının ve ilçenin bu büyüleyici manzarası, drone ile havadan görüntülendi. "Sarıçamlar arasında kaybolan beyaz cennet" Kars’ın Sarıkamış ilçesi, özellikle kristal kar yapısı ve dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta bulunan sarıçam ormanlarıyla ünlü. Kar kalınlığının yer yer 50 santime ulaştığı bölgede, ağaçlar tamamen karla kaplandı. Beyaza bürünen Sarıkamış’ta drone ile kaydedilen görüntülerde, Sarıkamış Kayak Merkezi’nin pistleri, telesiyej hatları ve sarıçam ormanlarının yeşili ve karın bembeyaz örtüsüyle kartpostallık görüntüler sundu. "Vatandaşların da karla mesaisi başladı" Öte yandan yoğun kar yağışının olduğu Sarıkamış’ta vatandaşların da karla mesaisi başladı. Sabah erken saatlerde dışarı çıkan vatandaşlar evlerinin ve işyerlerinin önünün karını küredi. Evinin önünü karını kürüyen vatandaş, karın yağmasının çok iyi olduğunu ve Sarıkamış’a karın yakıştığını belirtti. Ayrıca belediye ve karayolları ekipleri de yolların karını temizledi. Kentte kar yağışı aralıklarla sürerken, Sarıkamış Kayak Merkezi’ne son yağan kar ile birlikte kar kalınlığı bazı yerlerde 50 santimi geçti. "Sezon hazırlıkları hız kesmiyor" Beyaz örtünün gelmesiyle birlikte, bölgedeki işletmeler ve kayak merkezi yetkilileri de sezon hazırlıklarını hızlandırdı. Kar yağışı, kayak sezonunun erken ve verimli geçeceği yönünde umutları artırırken, otellerde ve tesislerde doluluk oranları şimdiden yükselmeye başladı. Sarıkamış Kayak Merkezi, doğal güzelliğinin yanı sıra, geniş ve güvenli pistleriyle de amatör ve profesyonel kayakçıların gözdesi olmaya devam ediyor.