EKONOMİ - 30 Kasım 2015 Pazartesi 14:17

Sermayelerini Bankaya Değil Elmaya Yatırdılar

A
A
A
Sermayelerini Bankaya Değil Elmaya Yatırdılar

Türkiye’de leblebisi ile marka olan Çorum, yurt dışına yaptığı elma ihracatıyla meyvecilikte de söz sahibi olmaya hazırlanıyor.
Anadolu kaplanı modelinde sahip olduğu orta ve küçük ölçekli işletmelerle Türkiye’de rol model olan Çorum’da, yatırımcıların yeni gözdesi elma üretimi oldu. Dedelerinden öğrendikleri elma üretimi geleneğini bilimsel verilerle destekleyerek kurdukları 90 dekarlık bodur meyve bahçesi ve Organize Sanayi Bölgesi’ne inşa edilen 6 bin tonluk soğuk hava deposu ile meyvecilik sektörüne adım atan Mustafa ve Ali Ilıca kardeşler, kurdukları Saraylım Tarım ile yurt dışına da elma ihraç etmeye başladı. Elma çeşitlerinde Ortadoğu ülkeleri pink leydi gibi kırmızı, Avrupa ülkeleri ise golden delicious türü sarı elmaları tercih ediyor.
7 milyon TL’ye mal olan her iki yatırımla birlikte ilde sektörün gelişmesi açısından lokomotif görevi üstlenmeyi dile getiren Ilıca kardeşler, elmanın yanı sıra Avrupa ülkelerinde son yıllarda yaygınlaşan meyve cipsleri ve kurusu üretimini planlıyor.
Saraylım Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ilıca, 90 dekar üzerine kurulu olan elma bahçelerinde tam bodur kapama sistem meyvecilik yaptıklarını belirterek, Çorum’un en büyük ve modern bahçesine sahip olduklarını söyledi. Bahçede gransimit, pink leydi, fuji, redcif gibi pazar sorunu olmayan çeşitleri yetiştirdiklerini dile getiren Ilıca, yıllık 500 ton elma üretimi yaptıklarını kaydetti.
"DEDEDEN KALAN MİRASI BİLİMSEL VERİLERLE DESTEKLEDİK"
Elma üretimini dededen miras olduğunu anlatan Ilıca, “Dedemin küçük bir bahçesi vardı. Her yıl hobi amaçlı elmalar üretirdi. Bu elmaları komşularla paylaşırdı. Dedem rahmetli olduktan sonra dedemizden gelen meyve dağıtma geleneğini devam ettirmek istedik. Bunun arayışı içerisine girdik ve bu bahçeyi o şekliyle kurmaya başladık. Burada arpa ve buğdaydan başka bir ürün yetişmiyordu. Bu bahçe dedemizden kalan geleneği devam ettirme düşüncesinden doğdu.
Dedemizden gelen geleneği devam ettirirken dededen kalma yöntemlerle gitmiyoruz. Bilimsel verilerden yola çıkarak üretimimizi yapıyoruz” dedi.
Meyve yetiştiriciliği konusunda alanında uzman kişilerden danışmanlık hizmeti aldıklarını ve bilimsel veriler ve yöntemler ışığında üretim yaptıklarını anlatan Ilıca, kaliteyi yakalamalarındaki en büyük etkenlerden birisinin de Çorum’un meyveciliğe son derece elverişli olmasından kaynaklandığına dikkat çekti. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkının çok yüksek olduğunu söyleyen Ilıca, bu faktörün meyvenin renkli ve çıtır olmasını sağlarken aromasını da güzelleştirdiğini belirtti.
Çorum’un geleceğin meyve şehri olacağını kaydeden Ilıca, “Çorum’da meyveciliğin bu sektörün gelişmesi açısından lokomotif görevi almak ve meyveciliğin son derece yayınlaşmasını istiyoruz. Farklı üniversitelerden bilim adamları bahçemizi gezmeye geliyorlar. Meyve florasını gördüklerinde hayretler içerisinde kalıyorlar. Çorum gelecekte meyve şehri olacaktır.” diye konuştu.
Üretilen elmaların sağlıklı ortamlarda muhafaza edilmesi için Organize Sanayi Bölgesi’ne 5 milyon lira harcama yaparak 6 bin tonluk soğuk hava deposu ve paketleme tesisi kurduklarını hatırlatan Ilıca, “Toplanan elmalarının muhafazası için bir tesise ihtiyacımız vardı. Soğuk hava deposu yapmaya karar verdik. Çorum Tarım ve Kırsal kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl koordinatörlüğüne müracaatta bulunduk. TKDK’nın destekleriyle kontrol atmosferli ve dinamik kontrol atmosferli soğuk hava depolarımızı yaptık. Dinamik kontrol atmosferli depomuz Çorum’da bir ilktir. Burayı son teknoloji ile donattık. Şuanda Türkiye’deki en modern depo bizde. Bu depoda hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Meyvenin salgılamış olduğu etileni baskı altında tutuyoruz. Dinamik kontrol atmosferli depomuza koyduğumuz ürünlere 12 ay garanti veriyoruz. Kendi doğal ortamında meyveleri bekletiyoruz. Kalıntı bırakan ilaçlar kullanmıyoruz. İnsanlar başkalarının sağlığı yerine cebinin sağlığını ön plana çıkarıyor. Eğer Avrupa Birliği, Rusya kendi vatandaşlarının sağlığını düşünerek sınırlamalar koyduysa yabancıların canı bizim vatandaşlarımızın canından daha mı kıymetli. Eğer bu iş Avrupa’da yasaksa bizde kullanmayız. İnsanları doğal ve sağlıklı beslenmelerini istiyoruz. Dedemizden almış olduğumuz bayrağı en ileriye taşımak istiyoruz. Klasik dönemlerle tarım yapma dönemi artık geçti. Biz bu işe gönlümüzü koyduk. Yüreğimizi açtık. Bu depo tüm bölgeye hitap edecek. Depomuz 14 bin tona ulaştığında burayı entegre tesis haline getirerek markalaşacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
"İNSANLARA MEYVE YEDİRECEĞİZ"
Türkiye’de Amasya’nın elmasıyla meşhur olmasına Amasya’nın elmacılıkta adının kaldığını söyleyen Ilıca, “Amasya bölgesi meyvecilik, elmacılıktan ziyade kiraz ve şeftaliye yöneldiler. Amasya’da artık eskisi gibi elmacılık yapılmıyor. Amasya’nın elmacılıkta adı kaldı. Bu alanda Tokat bölgesinde meyvecilik daha da gelişti. Bu işi bilenler, meyvecilikte geleceği görenler büyük firmaların hepsi bu sektöre yatırım yapıyorlar. Bizim pazarlamada sorunumuz yok. Yurt içerisinde Karadeniz bölgesine Ankara, Samsun, Bursa, İstanbul’a meyve gönderiyoruz. Ortadoğu ülkeleri kırmızı elmayı daha çok tercih ediyor. Türk Cumhuriyetleriyle bağlantılarımız var. Türk Cumhuriyetlerine meyve gönderiyoruz. Pazarlamada sorun yaşamıyoruz. Avrupa Golden elmayı tercih ediyor. Tatlı elma olarak fujiler satılıyor. Avrupa’nın en pahalı elması pink leydi. Bizde yetiştiriyoruz.
Şuan ki hedefimiz bahçemizi 2 bin dekara çıkarmak. Bunun için yer arayışlarımız devam ediyor. Bu yıl 60 dekar daha bahçemizi büyüteceğiz. önümüzdeki yıllarda yatırım planlarımız içerisinde meyve cipsleri ve kurusu üretimi var. Bu meyve cipsleri ve meyve kurutmaları Avrupa’da son derece yaygın. Bugün okullarımızda cips türü ürünler yasaklandığı için bu tür meyve cipsleri ve kuruları okulların kantinlerinde satışı serbest. Büyük bir pazar payı var. İnsanlara bir şekilde meyveyi yedireceğiz.
AY YILDIZ VE KALP LOGOLU ELMALAR BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Sektörde yeni bir pazarlama yöntemi geliştiren Saraylım Tarım, ürettiği ay yıldız, kalp ve kamu kurum ve kuruluşlarının logolarının bulunduğu elmalar yoğun ilgi görüyor..
İnsanların istekleri doğrultusunda farklı bir şey oluşsun ve albenisi olsun düşüncesiyle meyveler üzerinde logolar yapmaya başladıklarını anlatan Ilıca, “Bu işe gönlümüzü koyduk kalp desenleri yaptık. Kırmızıyı gördük ay yıldızımızı elmalara desen yaptık. İnsanlar güzel olan şeyleri dostlarıyla paylaşmak isterler. Bizde bu güzellikleri paylaşmak istedik. Meyveler olgunlaşma sürecini tamamladığında stickirlar hazırlattık. Bunları meyveler üzerine yapıştırdık. Bunların altına güneş geçmediği için bu motifler ortaya çıktı. Önümüzdeki yıllarda bu desenlerimizi, motiflerimizi daha da artırmayı düşünüyoruz. Kişilere özel elma yetiştirmeyi düşünüyoruz. İster kendi adını, ister çocuklarının adını yazdırsın isterse eşinin adını yazdırsın evlenme yıl dönümünde eşine hediye etsin” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ederson ve Jhon Duran, Beşiktaş maçında forma giymeyecek Fenerbahçe Kulübü, Ziraat Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ile oynayacakları derbide Ederson ve Jhon Duran’ın forma giymeyeceklerini açıkladı. Sarı-lacivertli kulüpten konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Futbol A Takımımızın, Ziraat Türkiye Kupası ilk karşılaşmasında 23 Aralık tarihinde Beşiktaş ile oynayacağı müsabakaya ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz. Takımımızda yer alan futbolcularımızdan Ederson ve Jhon Duran, 24 Aralık tarihinin Noel Bayramı arifesi olması nedeniyle, yoğun maç takvimi içerisinde önceden kulübümüze ilettikleri kişisel ve ailevi talepler doğrultusunda bu karşılaşmanın maç kadrosunda yer alamayacaklardır. Söz konusu durum, sezon başından bu yana devam eden yoğun müsabaka programı kapsamında sporcularımızın insani hassasiyetlerine saygı gösterilmesi anlayışıyla değerlendirilmiştir. Diğer futbolcularımızdan Fred cezası nedeniyle; Edson lvarez, Archie Brown ve Nelson Semedo ise sakatlıkları sebebiyle bu karşılaşmada forma giyemeyecektir. Kulübümüz; sportif yükümlülükler, yoğun maç takvimi ve zorunlu müsabaka dışı durumları bir bütün olarak ele almakta, sporcularının profesyonel sorumlulukları ile sağlık ve bireysel ihtiyaçları arasında dengeli bir yaklaşım benimsemektedir. Futbol A Takımımız, sahaya çıkacak kadrosuyla birlikte Ziraat Türkiye Kupası’ndaki hedefleri doğrultusunda kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir" denildi.
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.