EKONOMİ - 26 Haziran 2025 Perşembe 10:07

Denizli DESKİ’den su kullanan çiftçinin 5 bin dönüme ektiği mahsulleri kurudu

A
A
A
Denizli DESKİ’den su kullanan çiftçinin 5 bin dönüme ektiği mahsulleri kurudu

Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğü (DESKİ) arıtma tesisinde arıtılan suyla, Pamukkale Ovasındaki 5 mahallede tarımsal sulama yapan çiftçinin 5 bin dönüm araziye ektiği ürünleri kurdu. Geçen yılın son aylarından bu yana diktikleri 2 ayrı tür ürünleri kuruyan, sulama yapılmamasına rağmen oluşan taşkın nedeniyle gelen sudan mahsul alamayan çiftçiler, toprağı çoraklaştıran nedenin belirlenmesi ve zararlarının karşılanmasını talep etti.


Denizli Büyükşehir Belediyesi DESKİ Genel Müdürlüğü arıtma tesisinde arıtılan atık sular, kuraklık nedeniyle Adıgüzel ve Gökpınar barajlarına yeterli su olmamasından dolayı yaklaşık 10 yıldır Pamukkale Ovasındaki Karakova, Çeltikçi, Saliha, Aşağışamlı ve Beylerbeyi mahallerindeki arazilere sulama suyu olarak kullandırılıyor. Tesiste arıtılan suyla Ekim ayından bu yana pamuk, yonca ve mısır ekilen 5 bin dönümlük arazide, mahsulün yetişmeye başladığı sıralarda ani kurumalar başladı. Tohum atıldığı sırada sulama yapılan arazilerde ise hiç çimlenme olmadı. Arıtma suyuyla yapılan sulamanın ardından kuruyan arazilerini bir süre dinlendiren çiftçiler, yaptıkları yeni ekimlerde de ürünlerinin ya hiç çıkmaması ya da kısa sürede kuruması nedeniyle bu yıl hiç mahsul alamadı.


Yıllardır sulama yapılan sudan bu yıla kadar hiçbir mahsul zarar görmedi. Aylardır yaptıkları harcamalara rağmen bu yıl hiç ürün alamayacak olan üreticiler, DESKİ Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne müracaat etti. İlgili kurumların inceleme amaçlı aldığı su analiz sonuçlarının çıkmasını bekleyen çiftçiler, bu yılki üretim sezonunu boş geçirdiklerini ifade ederek, zararlarının karşılanmasını talep etti.



"Yeni mahsul ekmekten korkuyoruz"


Sulama suyunun mahsullerini kuruttuğu için defalarda ekim yaptığını belirten Çeltikçi Mahallesinde mısır üreticisi Ahmet Çalban, "Ürünlerimizi suladığımız yer DESKİ arıtmadan geliyor. Kasım ayında yonca diktim. Yağmur yağmadığı için gelen su ile sulayınca yoncalarım kurudu. Mayısta yaptığımız zararlardan dolayı bir şey ekemedik. Mayısın ardından mısır çizimi yaptık. İlk yaptığımız mısır çizimi kurudu. Şimdi de ikinci çizimdeyiz ve görüyorsunuz şimdiki mısırlarda kurudu. Tarlamız boş, korkuyoruz. Maalesef tarlalarımız boş. Mahsul ekmekten şuanda korkuyoruz. Çünkü eksek de yine aynısı olacak. Kışa kadar toprağı havalandıracağız ardından buğday ekeceğiz. Bakalım, deneyeceğiz inşallah sıkıntı yaşamayız. Denizli Büyükşehir Belediyesi’nden zararımızın karşılanmasını istiyoruz. O kadar gübre aldık, mazot yaktık ve bunların hepsi çok pahalı. Bu konuda bize yardımcı olmalarını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.



"10 yıldır arıtmadan su geliyor sadece son 1 yıldır gelen suda sıkıntı var"


Pamukkale Ovasına yaklaşık 10 yıldan bu yana barajdan su gelmediğini ifade eden Ahmet Çalpan, "Önceden DESKİ’den ise gelen arıtmalarda sıkıntı yoktu. Ama son 1 yıldır arıtmadan gelen sularda sıkıntı var. Artık dışarıdan bir atık mı dökülüyor, ne oluyor bilmiyoruz. Bize gelen suyu biz kullanıyoruz ama keşke kullanmasaydık. Kullanmayı korkuyoruz. Gittikçe işler kötüye gidiyor. Her gün başka çiftçinin tarlası kuruyor. Kim kullanırsa suyu onun başını yıkıyor" dedi.



"Gerekli yerleri başvurularımızı yaptık ama gelen giden yok"


Mayıs ayında ektiği mahsullerin çok güzel çıktığını ama sulama ile tarlasının boş kaldığını savunan Saliha köyünde mısır üreticisi Emin Atmaca da "DESKİ’den gelen su ile sulama yaptıktan sonra mahsulümüz kuruduğunu. Su da herhangi bir şeyin karıştığını düşünüyoruz. Bu bölgedeki tarlaların çoğu bu durumda. Gerekenin yapılmasını istiyoruz. Biz gereken başvurularımızı ve şikayetlerimizi bildirdik. Toprak analizlerini yaptık. Sonuç için bekliyoruz şuanda. Denizli Büyükşehir Belediyesi’nden yardım bekliyoruz. Biz gereken başvuruları yaptık. İlgileneceklerini söylediler ama hiç gelen giden yok. Sulama yönünden büyük bir problemimiz var. Bu konuda gereken yardımları bekliyoruz" şeklinde konuştu.



"Sulama yapılmayan yerdeki ürünler yemyeşil sulama yapılan yerde mahsul çıkmıyor"


DESKİ’den su kullanan bölgelerde ürün çıkmadığını iddia eden Çeltikçi Muhtarı Turgut Çoban ise su kanalında oluşan taşkınından dolayı tarlasının bir kısmının istenmeden sulandığını ve sadece bu bölgedeki ürünlerin kuruduğunu iddia ederek, "Tarlanın bir tarafı kurumuş diğer tarafından ise hala ürünler yetişiyor. Sulama kanalından gelen su yanlışlıkla buraya girerek ürünleri kuruttu. Allah’tan bütün tarlaya girmedi. Suyun girdiği yerde mısır bile çıkmıyor. Su kullanılmayan yer şuan yemyeşil. Bütün yetkililere bildirdim. Herkeste sorunu araştırıyoruz muhtarım diyor. Ne durumdayız ne yapacağız bilmiyoruz. Birçok çiftçi mağdur durumda. Çiftçi gübre atıyor, tohumunu alıyor, mazot zaten pahalı, bu çiftçinin hakkını düşünecek bir kurum yok mu. Yetkililerden tek istediğimiz şey, birisi sesimizi duysun" şeklinde konuştu.



"5 bin dönümlük zarar"


Birçok çiftçinin mağdur olduğunu ve mamullerin kurumasının sebebi DESKİ arıtma tesisinden sudan olduğunu ve sorunun giderilmesini talep eden Muhtar Çoban, taleplerini şu sözlerle sıraladı:


"Arıtmadan gelen suyu da yaklaşık 10 yıldır kullanıyoruz. Şimdiye kadar başımıza böyle bir şey gelmedi. Pamuk, yonca, mısır ve birçok ürün aynı durumda. Sonuç yok, olan çiftçiye oluyor. Bu sorun nereye kadar gidecek. Bu konuda yetkililerden haber bekliyoruz. Bu suda ki sorunu çözmelerini istiyoruz. Ektiğimiz yerler sudan dolayı kuruyor. Bizde sürüyoruz bir daha ekiyoruz ama yine çıkmıyor. Hepsi de bütün sorunlar DESKİ’den gelen su yüzünden oluşuyor. Bütün yetkililerden, İlçe Tarım, Valilik, DESKİ, Denizli Büyükşehir Belediyesi yetkililerden yardım istiyoruz. Yaklaşık 5 bin dönüm araziden bahsediyorum. Az bir şey değil" şeklinde konuştu.



Denizli DESKİ’den su kullanan çiftçinin 5 bin dönüme ektiği mahsulleri kurudu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.