SAĞLIK - 10 Haziran 2017 Cumartesi 13:54

Ramazan’da beslenme önerileri

A
A
A
Ramazan’da beslenme önerileri

Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının ciddi bir şekilde değişmekte olduğunu belirten Diyetisyen Gülnihal Hazar, bu ayda sağlıklı beslenme sürecine ilişkin önerilerde bulundu.

Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının ciddi bir şekilde değişmekte olduğunu belirten Diyetisyen Gülnihal Hazar, bu ayda sağlıklı beslenme sürecine ilişkin önerilerde bulundu.


İftar ve sahur arasında ara öğün yapılmasının gerekliliğini ifade eden Hazar, bu şekilde hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzlukların engellenebileceğini hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunacağını ifade etti. Diyarbakır Özel Genesis Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Gülnihal Hazar, Ramazan ayında beslenme sürecine ilişkin önerilerde bulundu. Ramazan ayının son yıllarda yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle aç kalınan sürenin uzadığını ve sıcak havalarda vücuttan atılan sıvı miktarının da artması nedeniyle metabolizmanın yavaşlamasının söz konusu olabildiğini ifade eden Hazar, iftar ve sonrasında düzensiz beslenmenin olumsuz sonuçlara yol açabileceğini kaydetti. Hazar, iftar ve sahurda dengeli bir beslenme alışkanlığının edinilmesi gerektiğini ve ara öğün yapılması gerektiğini vurguladı.


Ramazan ayının toplumun en özel zaman dilimlerinden biri olduğunu belirten Hazar, “Oruçlu olmanın getirdiği empati düşüncesi rutin koşuşturmalara az da olsun verilen aralar kendine özgü aktiviteleri ve sonunda gelen bayramı ile farklı bir ayı hep beraber yaşıyoruz. Ramazan ayının başlamasıyla yemek saatleri yenen yemeğin çeşidi aktivite miktarına kadar hayatımızda birçok değişiklik meydana gelir. Beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişiklerle bu dönemi sağlıkla geçirebiliriz” dedi.



“Bir bardak su ve hurma ile başlamalı”


Metabolizmada yaşanan yavaşlamaya dikkat çeken Hazar, “Ramazan ayının son yıllarda yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle aç kalınan süre uzadığı ve sıcak havalarda vücuttan atılan sıvı miktarı da arttığı için metabolizmanın yavaşlaması söz konusu olabiliyor. Yavaşlayan metabolizmanın vücuda verdiği etkileri en aza indirmek için beslenmede birtakım değişikler yapılmalıdır. Besin alımının az öğünler şeklinde fakat yüklü alınması tüketilen besinlerin daha çok depolanmasına, kan şekerinde dengesizliklere, uzun sürede kilo artışına neden olmaktadır. Bunun için Ramazan’a özel beslenme alışkanlıkları edinmeliyiz. İftar da hem vücudunuza ihtiyacı olan sıvıyı kazandırmak hem de yemek öncesi iştahınızı baskılamak için yemeğe bir bardak su ve hurma ile başlamayı ihmal etmeyin. Mideniz uzun saatler boyunca bir dinlenme süreceğine girdiği için iftarda yiyeceklerin porsiyonuna dikkat etmeniz önemli. Yaklaşık 16 saati aşkın bir açlığın üzerine mideye yüklenmek iftar sonrasında hazımsızlık çekilmesine neden olabilir. Bunu önlemek için iftar yemeğine hafif bir çorba ile başlanabilir. Çorba midenizde diğer yiyeceklere oranla hacim tutacağından ana yemekte porsiyon kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır. Yemeğe bir süre ara verildikten sonra fırında veya ızgara olarak hazırlanmış et, tavuk veya balık, zeytinyağlı bir sebze yemeği ve salata ile tamamlayabilirsiniz” diye konuştu.



İftarda dikkat edilmesi gerekenler


İftarda beslenmenin çok önemli olduğunun altını çizen Hazar, şu önerilerde bulundu:


“İftar ile sahur arasında ise ara öğün alınmalı. Böylece hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalıdır. Ara öğünde süt yoğurt ve meyve tercih edilebilir. Haftada 1-2 gün ara öğünde şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlı veya dondurma tüketilebilir. İftar ile sahur arasında 2- 2.5 litre (10-14 bardak) su içilmeli. Kabızlığı önlemek için posa içeriği yüksek besinler tüketilmeli. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya kepek ekmeği, pirinç yerine bulgur pilavı tercih edilmeli ve bol salata tüketilmeli. Kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılar, çok tuzlu yemekler, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri ve gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Böylece oluşabilecek hazımsızlıklar, mide yanmaları, reflü ve kilo alma problemleri önlenmiş olacaktır. Ayrıca yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alışını engellemek için iftardan 1- 1.5 saat sonra yürüyüş yapılarak fiziksel aktivite artırılabilir.”



“Besinlerden yeterli miktarda tüketilmeli”


Uzun açlık dönemlerinde metabolik hızın azaldığını, mide asit salgısının arttığını, halsizlik ve hipoglisemi görülebileceğini kaydeden Hazar, sahur için de şu önerilerde bulundu:


“Ramazan’da mutlaka sahura kalkarak oruç tutulmalıdır. Gece sindirim ve metabolizma yavaşladığı için tüketilen besinlerin miktarı ve çeşidi önemlidir. Yavaş sindirilen daha uzun süre tokluk sağlayan proteinli ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Sahurda kahvaltı menüsü hazırlanmalı. Süt veya yoğurt, yumurta, peynir, meyve, tahıllı ekmekler, tuzsuz zeytin veya ceviz tüketilebilir. Besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmeli. Sahurda fazla yiyerek doygunluk süresini uzatamayacağınızı unutmayınız. Sahur ile iftar arasındaki açlık süresince sindirim sistemi yiyeceklerle meşgul olmadığı için vücutta hasarlı hücre onarımı ve toksinlerden arınma sağlanılıyor. Nefis terbiyesi ve arınma anlamına gelen oruç ile ilgili yapılan araştırmalar; doğru beslenme tarzı ile kan yağları üzerinde etkili olduğunu LDL ve total kolesterol düzeyinde düşüş sağladığını göstermektedir. İftar ve sonrasında dengesiz beslenme aşırı kalorili ve yağlı yiyeceklerin alınması ile orucun olumlu etkileri yerine beslenme tarzınızın olumsuz etkilerine maruz kalabilirsiniz. Bu nedenle sağlıklı olmanın ilk şartı olan yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek için Ramazan ayında da tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli olarak tüketilmeli.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal