GÜNDEM - 04 Eylül 2025 Perşembe 22:01

Kadınlar, boşanma süreçlerini tamamlamadan cinayete kurban gidiyor

A
A
A
Kadınlar, boşanma süreçlerini tamamlamadan cinayete kurban gidiyor

Türkiye’de son yıllarda boşanma aşamasındaki kadınlar, ayrılma isteklerinin hukuki süreçlerini tamamlamadan eşleri tarafından hayattan koparılıyor. Klinik psikolog Özlem Soysal, son yıllarda ülkede boşanma sürecinde işlenen kadın cinayetlerinin ciddi bir toplumsal yara haline geldiğine dikkat çekerek, "Boşanmak isteyen kadınların eşleri tarafından öldürülmesi yalnızca bireysel bir problem değil, toplumsal ve kültürel bir problemi de gösteriyor" dedi.


Türkiye’de, son yıllarda boşanma aşamasındaki kadınlar, ayrılma isteklerinin hukuki süreçlerini tamamlamadan eşleri tarafından cinayet sonucu hayattan koparılıyor. Diyarbakır’da, 16 Temmuz günü annesi, ablası ve kardeşiyle doğum günü kutlamasından dönen İlayda Alkaş (22), Şehitlik Mahallesi 50. Sokak’taki evinin bulunduğu binaya girdiğinde birlikte yaşadığı C.A.’nın (30) silahlı saldırısına uğramış, ağır yaralı olarak sevk edildiği hastanede hayatını kaybetmişti. 25 Temmuzda, 5 aylık hamile Helin Eren (19), Sur ilçesinde dini nikahlı eşi S.Ş. tarafından silahla vurularak öldürülmüştü. 10 Ağustosta, Nazlı Demir (24), ticari taksideyken boşanma aşamasındaki eşi Kemal Demir (29) tarafından vurularak öldürülmüştü. Boşanma aşamasındaki bu 3 kadın gibi, farklı kentlerde de boşanma aşamasındaki kadınlar, şiddet ve silahlı saldırı sonucu hayatlarını kaybediyor.



’’Erkek boşanmayı kabullenmiyor’’


Klinik psikolog Özlem Soysal, son yıllarda ülkede boşanma sürecinde işlenen kadın cinayetlerinin ciddi bir toplumsal yara haline geldiğini söyledi. Boşanmak isteyen kadınların eşleri tarafından öldürülmesinin yalnızca bireysel bir problem değil, toplumsal ve kültürel bir problemi de gösterdiğine dikkat çeken Soysal, aynı zamanda psikolojik problemlerinde var olduğunu gösterdiğini ifade etti. Soysal, psikolojik açıdan bakıldığında cinayetlerin temelinde kontrol kaybı ve sahiplenme anlayışı yer aldığını belirterek, "Bazı erkekler, bir kadından ayrılırken kadını bir birey olarak değil, kendinin bir mülkü olarak görüyor. Yani bir uzantısı olarak gördüğü için kadını kaybetmek onun için bir öfkeye sebep oluyor. Ataerkil bir toplumda yetiştiğimiz için de bu da erkek için erkeklik sıfatını kaybettiğini ona düşündürüyor. Kadından ayrılmak istemiyor. Bu süreçte kadına uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddetin yanı sıra aldatmalar gibi birçok problem olmasına rağmen erkek, boşanma konusu söz konusu olduğunda kadınlardan hiçbir şekilde yollarını ayırmak ve bağlarını koparmak istemiyor" diye konuştu.


Bunun temelinde de yine ataerkil ve kültürel problemlerin ortaya çıktığını aktaran Soysal, "Erkeğin toplumda daha ön planda tutulması, kadının ona göre daha altta tutulmasına sebep oluyor. Bu da erkeğin kadından ayrışmasını zorlaştırıyor. Bu süreçte erkek, fiziksel gücü kullanarak kadında şiddet ve öldürme gibi yollara girerek bu boşanmayı kabullenmiyor" şeklinde konuştu.



"Bu cinayetler yalnızca bireysel psikoloji ile açıklanamaz"


"Psikolojik açıdan baktığımızda bu kişilerin çoğunda öfke kontrolsüzlüğü, narsistlik ve anti sosyal kişilik özelikleri görülmektedir" diyen Soysal, konuşmasını şöyle tamamladı:


"Sağlıklı duygusal regresyon geliştirmediklerinden kriz anında öfkelerini yönetemeyip saldırış haline geçiyorlar. Bu cinayetler yalnızca bireysel psikoloji ile açıklanamaz. Ataerkil, kültür, kadın erkek eşitsizliği, yeterince içselleştirilmemiş olması hukuki yaptırımların yetersiz oluşu bu tabloyu besleyen en önemli faktörlerdir. Toplumsal olarak yapılması gereken erkeklerin küçük yaşlardan itibaren duygularını ifade etmeyi, öfke yönetmeyi, kadını eşit bir birey olarak görmeleri ve hukuki sistemlerin caydırıcı, önleyici cezalarla bunu yönetmeleridir."



Kadınlar, boşanma süreçlerini tamamlamadan cinayete kurban gidiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.