ASAYİŞ - 21 Ağustos 2025 Perşembe 08:47

Narin’in canice katledilişinin üzerinden bir yıl geçti, acısı hala geçmedi

A
A
A
Narin’in canice katledilişinin üzerinden bir yıl geçti, acısı hala geçmedi

Diyarbakır’ın bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cesedi dere kenarında bulunan Narin Güran’ın ölümünün üzerinden tam 1 yıl geçti. 8 yaşındaki talihsiz Narin’in köyünde sessizlik hakimken aile, küçük kızın kaybolduğu anların dakikaları ile olayları anlatan dövizleri köy meydanına yerleştirdi.



Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran 21 Ağustos 2024’te kayboldu. Ailesi aynı gün Narin’in kaybolduğuna ilişkin güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Yapılan incelemelerin ardından yeri belirlenemeyen talihsiz kızın cansız bedeni 19 gün sonra 8 Eylül 2024’te köyün yakınında bulunan Eğertutmaz Deresinde bir çuval içinde bulundu. Konuya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı. İddianameye göre, Narin’in kaybolduğu yönünde ilk resmi ihbar, ağabeyi Baran Güran tarafından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne saat 20.43’te yapıldı. Narin için bölgede "kayıp çocuk vakası" olarak Jandarma Arama Kurtarma, AFAD, Dicle Üniversitesi Arama Kurtarma, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi itfaiye ve 112 Acil Sağlık ekiplerince arama çalışması başlatıldı. Dalgıçlar tarafından sulama kanalında ve su kuyularında, diğer ekiplerce mahallenin çevresinde, kayalıklarda, derede, sazlıkta, tarlalarda, mezarlıkta, mahalledeki atıl alanlarda, boş evlerde, ahırlarda, samanlıklarda ve evlerin bahçesinde günlerce aranan Narin’in cansız bedeni, 19 gün sonra 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresinde bulundu. Narin’in cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenaze, 9 Eylül’de Tavşantepe Mahallesi’ndeki mezarlıkta toprağa verildi.


Ölüm tarihi 21 Ağustos olarak belirlendi


Narin’in cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan raporda, "Çocuğun ölümü 21 Ağustosta meydana gelmiştir. Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususu oy birliğiyle mütalaa edilmiştir" tespitine yer verildi. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin raporunda da otopsi esnasında Narin Güran’ın vücudundan alınan yaklaşık 91 sürüntü örneğinin ve üzerinden çıkan kıyafet ve çantanın ayrıca cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediği belirtildi. Amca Salim Güran’ın kullandığı araçta elde edilen numunelerin Van Jandarma Kriminal Laboratuvarında incelemesi sonucu düzenlenen raporda, söz konusu aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin’e ait DNA profili bulunduğu tespit edildi.


Anne, ağabey ve amcaya ağırlaştırılmış müebbet


Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin ifadesine başvurulurken, cinayete ilişkin amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresine sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ile Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya, Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran ile suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K.’nin (17) de bulunduğu bazı şüpheliler gözaltına alındı. Tutuklanan 10 şüpheliden anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım 2024’te başladı ve 3 gün sürdü. Davanın 26 Aralık 2024’te başlayan ikinci duruşmasının üçüncü gününde mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası ile tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.


Başsavcılıkça, tutuklu sanıklar Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya ile tutuksuz sanıklar Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran hakkında hazırlanan iddianame 17. Asliye Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuklar R.A, M.G. ve İ.K. hakkında hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul edildi. Dosyaları birleştirilen 6’sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 17. Asliye Ceza Mahkemesinde 14 Nisan’da başlayan ve 30 Mayıs’ta kapalı görülen 4’üncü duruşmada mahkeme heyetince "suçluyu kayırma" suçundan yargılanan 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında 1 yıl 3 ay ile 3 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapis cezası verildi.


Küçük Narin’in ölümü tüm Türkiye’yi yasa boğarken Tavşantepe Mahallesi’ndeki mezarı da bir an olsun ziyaretçisiz kalmadı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden mezarlığa gelen vatandaşlar Narin için dua okudu.


’’Tarifi olan bir acı değil’’


Narin Güran’ın mezarının önünde bulunan ağabeyi Baran Güran, duygu dolu anlar yaşadı. Mezarı başında açıklamalarda bulunan acılı ağabey Baran Güran, ‘’Çadırları kurduk. Mevlut okutacağız bugün Narin’in adına. 1 yılı doldu bugün. Hazırlıklarımızı yaptık. Tarifi olan bir acı değil, perişanlıktan başka bir şey değil. Maalesef tek kız kardeşimizdi, en çok değer verdiğimizdi. Vahşice hayattan koparılması tabi ki de hepimizi derinden üzdü ama maalesef bir takım yanlış şeyler oldu. Bunların olmasının sebebi de ilk günden beri kamuoyunda yapılan yanlış algılar yüzünden’’ dedi.


(YRT-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Başakşehir’de bankadan para çeken iş adamına soygun girişimi İstanbul’un Başakşehir ilçesinde, bir banka şubesinden yüklü miktarda para çeken bir iş adamı, 2 kişi tarafından silahlı gasp girişimine uğradı. İş adamının saldırganlara silahla karşılık vermesi üzerine zanlılar olay yerinden kaçarak kayıplara karıştı. Olay, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir banka şubesinin çıkışında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği açıklanmayan bir iş adamı, bankadan yüklü miktarda para çektikten sonra dışarı çıkmak istedi. Bu sırada kimliği belirlenemeyen silahlı 2 kişi iş adamını gasp etmeye çalıştı. İddiaya göre, silahla ateş ederek iş adamını gasp etmeye çalışan zanlılara iş adamı da silahıyla karşılık verdi. Saldırganlar, iş adamının karşılık vermesi üzerine panikleyerek olay yerinden kaçtı. İş adamı olaydan yara almadan kurtuldu. Polis geniş çaplı soruşturma başlattı Silah sesleri üzerine çevredekilerin ihbarıyla olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yeri inceleme ekipleri çevrede geniş çaplı araştırma yaptı. Yapılan incelemelerde, çatışma sırasında açılan ateş sonucu park halindeki bir araca kurşun isabet ettiği belirlendi. Ekipler, çevrede bulunan güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek kaçan saldırganların kimliklerinin tespiti ve yakalanması için bölgede geniş çaplı çalışma başlattı.
Rize Çay üreticilerinden çay tarımının Rize’deki öncüsüne vefa Rize’yi çayla buluşturan, çay üzerinde yaptığı çalışmalarla bilinen Zihni Derin, aradan geçen onca yıla rağmen unutulmadı. Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda bulunan ve uzun süredir bakımsız durumda olan mezarı Rizeli çay üreticileri tarafından Rize’nin 11 ilçesinden götürülen 53 çay taşı ile restore edildi. 1880 yılında Muğla’da doğan, hayatını tarıma, bilime ve eğitime adayan Zihni Derin; Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rize’ye gelerek çay tarımının temellerini atan isim oldu. Bugün Rize’nin ve Doğu Karadeniz’in ekonomik omurgasını oluşturan çay üretimi, onun ısrarı, bilimi ve inancı sayesinde hayat buldu. 25 Ağustos 1965’te Ankara’da hayata veda eden Zihni Derin, Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Fiziken Ankara’da yatıyor olsa da; adı, emeği ve mücadelesiyle Rize’de ve çay bahçelerinde yaşamaya devam ederken, yıllar içinde çayın mimarının mezarı Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda sessizliğe terk edilmişti. Bu durumu kabullenemeyen Çay Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) kendi imkanlarıyla harekete geçerek anlamlı bir restorasyon projesine imza attı. 11 ilçeden 53 taşla yapılan vefa Yürütülen çalışmada, Rize’nin 11 ilçesinden ve merkezinden getirilen toplam 53 taş ve bir adet başlık (maşa) taşı kullanıldı. Bu taşlar, yalnızca birer yapı malzemesi değil; Zihni Derin’in hayatını adadığı coğrafyanın sembolleri olarak mezara yerleştirildi. ÇAYÜDAD Başkanı Mustafa Mavi, restorasyonun ardından yaptığı açıklamada, "Merhum Zihni Derin’in mezarının bu halde kalmasını içimize sindiremedik. Çay, Rize’nin kaderidir. Bunda emeği olan insanın mezarı sahipsiz olamazdı. Rize’nin her ilçesinden taş getirerek onun Rize özlemini bir nebze olsun dindirmek istedik. Bu bir borçtu, yerine getirdik" dedi. Öte yandan mezarına yerleştirilen yazı ise dikkat çekti. Yazıda "Büyük bir özveri ve çaba göstererek çay bitkisinin başta Rize olmak üzere Karadeniz Bölgesi’ne yayılmasını sağladınız. Bu büyük mücadeleniz sayesinde Karadeniz Bölgesi ekonomik olarak çok güçlü hale geldi. Biz çay üreticileri sizi her daim rahmet ve minnetle anıyoruz" ifadeleri yer aldı.
Yalova Yalova Belediyesi’ndeki yolsuzluk davasında 7 sanığın cezaları artırıldı Yalova Belediyesi’ndeki yolsuzluk davasında yerel mahkemenin kararının bozması nedeniyle aralarında eski belediye başkanları Vefa Salman ve Yakup Koçal’ın da bulunduğu 8 sanığın yeniden yargılanmasında 7 sanığın cezaları artırıldı. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi’nin yerel mahkemenin kararını bozması nedeniyle 8 sanığın yeniden yargılanmasına Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yalova Belediyesi’ndeki 23 milyon liranın üzerinde paranın zimmete geçirilmesiyle ilgili, 2020 yılında başlatılan soruşturma çerçevesinde dönemin Belediye Başkanı Vefa Salman görevden uzaklaştırılmıştı. Yargılama sürecinde ise 38 sanıktan 19’un çeşit tarih ve sürelerde tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmasına devam edilmişti. Yolsuzluk davasında 28 Aralık 2023 tarihinde mahkeme heyeti kararını açıklamıştı. Buna göre, Mali hizmetler çalışanı Reşat Elgin’i toplam 45 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yeniden yargılanan eski başkanlar Vefa Salman ve Yakup Koçal hakkında nitelikli zimmet suçunda beraat kararı verilmişti. Heyet sanıklardan Salman’a zimmet suçunun ihmalinde 1 yıl 8 ay, Yakup Koçal’ı ise 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Dönemin belediye başkan yardımcısı Halit Güleç hakkında ise zimmet suçundan ihmalden 2 yıl 1 ay, irtikap suçundan ise 4 yıl 2 ay olmak üzere toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Davada toplam 38 sanıktan 18’i hapis cezası almıştı. Cezalar artırıldı Mahkeme 7 sanık hakkında yeniden yargılama sonucu kararını açıkladı. CHP’li eski Belediye Başkanı ’zimmet suçunun işlenmesi kasten göz yumma’ suçundan 3 yıl 9 ay 25 gün, eski Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal ise 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Eski Belediye Başkan Yardımcısı Halit Güleç de ’zimmet’ suçundan 13 yıl 1 ay 15 gün, ’resmi belgede sahtecilik’ suçundan 6 yıl 3 ay ceza veridi. Böylelikle Güleç’in hapis cezası 19 yıl 4 ay 15 güne çıktı. ’Resmi belgede sahtecilik’ suçundan Beytullah Baltacı’ya 3 yıl 1 ay 15 gün, ’denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlama’ suçundan Şenay Reyhan Kaş’a da 3 yıl 9 ay 25 gün hapis cezası verildi. ’Denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlama’ suçundan Saliha Öktemgil’e 2 yıl 2 ay 20 gün, Kartal Özgür Barutçu’ya ise ’zimmet’ suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Sanıklardan Bekir Bilgi’nin dosyasının istinaf sürecinde olduğu için karar verilmedi.