GÜNDEM - 01 Eylül 2025 Pazartesi 09:53

Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin savcı aileye umut verdi: ’’İki kişiden şüpheleniyoruz’’

A
A
A
Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin savcı aileye umut verdi: ’’İki kişiden şüpheleniyoruz’’

Van’da 27 Eylül’de kaybolan ve 15 Ekimde Van Gölü kıyısında cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, savcının kendisine umut verdiğini dile getirerek, savcının, "Bir şey bulduk, iki kişiden şüpheleniyoruz" dediğini söyledi.


Yurttan çıktıktan sonra bir daha haber alınamayan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, adalet mücadelesine devam ediyor. Geçen sene bu tarihlerde üniversiteyi kazanan kızının heyecanına ortak olan baba, ölümünün acısını her geçen gün katbekat yaşıyor. Soruları cevapsız kalan baba, iki ay önce savcı ile görüşmesinde aldığı cevapla kızının katiline ulaşmanın umuduyla yaşıyor.



’’Yakalansa, cezasını çekse, biz az da olsa nefes alacağız’’


Nizamettin Kabaiş, çok büyük bir acı yaşadıklarını, geçen sene bu vakitlerde Rojin’in üniversite hazırlığını yaptığını söyledi. 24 Eylülde kızıyla Van’a gittiğini belirten acılı baba Kabaiş, "Çok zor bir durum, çok büyük bir acıdır. Keyfi yerindeydi. Okulun açılmasına daha 1-2 gün kala Rojin, sürekli hazırlık yapıyordu. Minare yapma işine gidiyordum eve geldiğimde ona para veriyordum. Rojin’im sana ne lazım, ‘Baba, elbise alacağım’ deyip hazırlığını yapıyordu. Geçen sen bu tarihlerdeydi. Ama ne yazık ki bu sene yoktur. Üniversiteye güvendik, yurda güvendik, teslim ettik. Onlarda sahip çıkmadılar. O yüzden bütün ailelere buradan çağrı yapıyorum. Herkes çocuğuna mukayyet olsun, sürekli takipte olsunlar. Bazı üniversiteler iyidir, ama bazıları sahip çıkmadı. Van 100. Yıl Üniversitesi, sonuna kadar onlardan şikayetçiyim. Hukuki süreç çık sıkıntılı geçti. Çalışmalar eksikti. İki kişiye ait DNA’lar var Rojin’in bedeninde. Van’a sürekli gidip avukatlarla beraber savcımıza söylüyoruz. Bunlar vardır, delildir, tespittir, kanıttır. İki kişi Rojin’e zarar vermiş. Suçlu kişiler var, ama tutuklama yok. Dediler belki bulaştır. Defalarca gittik, bulaş değildi. Taşıyan kişiler olsa, jandarma olsa, ekipler olsa. Hepsine baktılar. En son gittiğimizde 109 kişiye bakmışlar, bulaş değil. Bu ne anlama geliyor. İki erkeğe ait DNA vardır, onlar Rojin’e zarar vermiş. Hem boğazında zarar var, hem sırtında, ayağında. Serçe parmağı kırıktır. Bunlar hepsi delildir, tespittir, kanıttır. Kızımı katletmişler. Ama Van 100. Yıl Üniversitesi yangından mal kaçırır gibi aceleden dediler intihar etmiş. Kızım, kesinlikle intihar etmemiş. Van ve Diyarbakır Barosu yazılı açıklama yaptı. Dediler, ‘Bulaşın sonu geldi, bulaş değil.’ Onlar yakalansa, cezasını çekse, biz az da olsa nefes alacağız. Allah, kimsenin başına getirmesin. Ölüm sebebi belli olmazsa o daha da büyük bir acıdır. Çocuğuma ne oldu, kim ne yaptı, neden yaptılar 3 günlük bir öğrenciye. Ne kadar bu soruları soruyoruz maalesef cevap alamıyoruz. ‘Çalışıyoruz, bakacağız, çıkartacağız’ cevaplarını alıyoruz. Avukatlarımız soru soruyor, önemli sorular vardır. O soruların cevabı gelirse kesin ve kesin olay çözülür. Mesela, kulağın içindeki larvalar, onun cevabını istiyorum, avukatlarımız istiyor. Bakacağız bakacağız, 11 aydır hala aynıdır. Rojin’in akciğerinde su yoktur, onun cevabını da alamıyoruz. Kaç gün suda kalmış, kaç gün önce rahmet etmiş, hangi saatte rahmet etmiş, bunların cevabı gelirse belli olur" dedi.



"Rojin olayından sonra psikolojim altüst oldu"


Yaşadığı acının psikolojisini altüst ettiğini belirten Kabaiş, ilaç tedavisi gördüğünü söyleyerek, "Rojin olayından sonra psikolojim tamamen bozuldu. Doktora gittim, ilaç kullanmaya başladım. İlacı kullanmazsam uyuyamıyorum, kullanırsam da sürekli uyku yapıyor. En son savcımızla görüşmem iki ay önceydi. Savcımız, bunu söyledi. Daha öncede söyledi ama bu sefer ciddi umut verdi. Bana dedi ki, ‘Fazla ağlama, kendini üzme, bir şey bulmuşum, bir şey biliyoruz. Sabret, çıkartacağız. İki kişiden şüpheleniyoruz’ dedi. İki kişi dediği, demek ki iki kişinin DNA’sı vardır. Odur işte. Bana bu umudu verdi. Birazda olsa ferahlamışım. İnşallah o katillerde bulunur, en ağır ceza ne ise çeksinler. Çünkü biz çok acı çekiyoruz’’ diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.