Son Dakika
|
Eski muhtar varilde ölü bulunmuştu, düştüğü ihtimali üzerinde duruluyor
İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
Bakırköy’de otomobile silahlı saldırı: 1 ölü
ABD'de nükleer bilimci MIT profesörü vurularak öldürüldü
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Karadeniz’de sivil gemiler hedef alınmamalı, ikazlarımızı ilettik"
Tayland-Kamboçya çatışmasında can kaybı 45'e yükseldi
PFDK’dan 218 futbolcuya bahis cezası!
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında gerekçeli karar açıklandı
Bolivya'da sel felaketi: 20 ölü, 24 kayıp
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Çin’den Venezuela’ya destek
Bakan Memişoğlu: "Bu ülkenin üçte birinin sigara içmesini bir Sağlık Bakanı olarak istemiyorum"
Bakırköy’de otomobile silahlı saldırı: 1 ölü
ABD'de nükleer bilimci MIT profesörü vurularak öldürüldü
Fenerbahçe, Olimpia Milano deplasmanında
Galatasaray’ın kupadaki konuğu RAMS Başakşehir
Kayıp kadından 3 yıldır haber alınamıyor
EĞİTİM
Ebeveynlere 3 yaş altına telefon ve tablet uyarısı
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:44:12
Edirne’de "2025 Aile Yılı" etkinlikleri çerçevesinde ebeveynlere yönelik düzenlenen seminerde konuşan Psikolojik Danışman ve Eğitimci Mehmet Hilmi Eren, 3 yaşından önce telefon ve tablet kullanımının çocuk gelişimine ciddi zarar verdiğini söyledi. 2025 Aile Yılı etkinlikleri çerçevesinde Edirne Valiliği himayelerinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SODAM) tarafından ailelere yönelik ’Eğitimin ABÇ’si: Anne, Baba, Çocuk’ konulu seminer düzenlendi. Seminerde ebeveynlere ekran bağımlılığına karşı uyarılar yapıldı. Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen seminer saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Seminerde sunum yapan Psikolojik Danışman ve Eğitmen Mehmet Hilmi Eren, aile ve çocuklar arasında sağlıklı iletişim kurma yolları, sosyal medyayı etkin kullanım, çocukların zeka gelişimi, çevresel faktörler gibi çeşitli konularda bilgilendirmelerde bulundu. Her çocuğun içinde bir yetenek ve bir cevher, bir kapasite olduğun dikkat çeken Eren, bu cevherin ev ortamında artırılabileceğini ve ebeveynlerin sosyal, duygusal ve zihinsel gelişime katkı sunabileceğini söyledi. Psikolojik Danışman ve Eğitmen Eren, çocuklarda ekran bağımlılığına dikkat çekti. Eren, 3 yaşından önce telefon, tablet ve televizyon kullanımının çocuk gelişimine ciddi zarar verdiğini vurguladı. Eren, erken yaşta ekrana maruz kalan çocuklarda dil gelişimi, dikkat süresi ve sosyal becerilerin olumsuz etkilendiğini belirtti. 3 yaşından önce çocuğa ekran vermenin yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olduğunu söyleyen Eren, aileleri bu konuda duyarlı olmaya çağırdı. Çocukların zeka gelişimi ile ilgili bilgilere de yer veren Eren, "Sıfır atık projesi çok gündemde ya, sıfır atık diyoruz. Ama zihinlerdeki sıfır atık da çok önemli. Hep heba edilen peynirlerden, çöpe giden ekmeklerden bahsediyoruz; bu güzel. Ama bir de heba edilen yetenekler ve kapasiteler var. Bugün bu salondaki aileler buradan ayrıldıktan sonra ’Aslında ben çocuğum için şunları yapabilirim ve onun kapasitesini de geliştirebilirim’ duygusunu yaşarsa, ben bahtiyar olacağım" ifadelerine yer verdi. Dil gelişimi ile zekanın paralel olduğuna değinen Eren, "Çocukların kelime dağarcığında ne kadar çok kelime haznesi varsa, zeka gelişimi de o kadar iyidir. Bu yüzden daha okul öncesi dönemde, bebeklikten itibaren çocuklarımızla iletişim kurarken bolca diyalog kurmak, konuşmak gerekir" dedi. Son yıllarda bebek arabalarında, restoranlarda, kafelerde, mama sandalyelerinde telefon tutamaçları olduğunu aktaran Eren, "Annesiyle sokağa çıkan bebek, bebek arabasında ağaca, çiçeğe, böceğe bakacağına telefondan çizgi film izliyor. Yapmayın, yaptırmayın. Etrafınızdakileri de kibarca, nazikçe uyarın. Özellikle altını çizerek söylüyorum; 3 yaşından önce çocuğa telefon, tablet ve televizyondan bir şeyler izletmek İngilizceye bebeklikten itibaren alışsın, kulak dolgunluğu olsun gibi yalan yanlış düşüncelerle ekrana maruz bırakmak, çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir" şeklinde konuştu.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:52
Göçün hafızası geleceğe taşınıyor
Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan göçün taşıdığı hafıza, kültür ve yaşamın Bursa’nın toplumsal dokusuna bıraktığı derin izler, genç kuşakların gözünden geleceğe taşınıyor. Balkanlardan Anadolu’ya uzanan göç hikâyelerinin izlerini günümüze taşımak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve DARD iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Göçmen Torunların Gözünden: Balkanların İzi’ projesi, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde kamuoyuna tanıtıldı. Balkan ve Rumeli göçmeni ailelerin yeni nesil üyesi 10 üniversite öğrencisinin saha deneyimi kazanacağı projeyle, kültürel diyaloğun pekiştirilmesi amaçlanıyor. Balkan müzikleri eşliğinde Rumeli yemeklerinin ikram edildiği etkinlikte konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, projeye büyük önem verdiklerini ve yaygınlaştırmak istediklerini söyledi. Kendisinin de bir göçmen torunu olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, babasının babasının 17 yaşında, annesinin babasının ise 28 yaşında mübadele zamanında Bursa’ya geldiğini söyledi. Büyüklerinin yaşadığı göç yolculuğunu ve Bursa’daki ilk yıllarını da paylaşan Başkan Mustafa Bozbey, dedelerinin her zaman terk etmek zorunda kaldıkları topraklara geri dönmeyi hayal ettiğini dile getirdi. Memlekete dönme umutları bitince tamamen yerleşik düzene geçtiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, sonraki yıllarda dedesinin köyünü bulmaya yönelik yaptığı çalışmaları da paylaştı. Bursa’nın Balkan şehri özelliğinin çok fazla olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’da Balkan Enstitüsü kurulması fikrini de desteklediklerini belirtti. Kendi ailesinin de göçmen olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Balkan göçmenleri olmasa böylesine gelişmiş bir şehir bulamazdık. Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı göçmen kökenlidir. Bu şehir, Balkanlardan ve Rumeli’den gelen hemşehrilerimizin emeğiyle, alın teriyle ve kültürüyle büyümüştür. Bursa’nın 17,5 milyar dolar ihracatı var. Bunun 12 milyar doları Balkanlardan gelenlerin katkısıyla oldu. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Ben bir mübadil torunu olarak projeden büyük mutluluk duydum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Balkanlarda yapacak çok işimiz var. Orada birçok eserimiz var. O eserlere sahip çıkmamız lazım. Bursa da bir göçmen şehridir. Bu göçmen şehrinde barışı, her rengi bir araya getirerek sağlamak zorundayız. Bu barış, Bursa’nın gelecekte çok güçlü yönlerinden birisi olacaktır" dedi. CHP Bursa Milletvekili ve Balkan ve Rumeli Komisyon Başkanı Hasan Öztürk, bırakmak zorunda kaldıkları topraklara ve ailelerine karşı önemli bir sorumlulukları olduğunu dile getirdi. Balkan ve Rumeli insanının büyük mücadeleler verdiğini, büyük emekleri bulunduğunu, ağır bedeller ödediklerini vurgulayan Hasan Öztürk, "Bursa Balkanların başkentidir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de bu doğrultuda önemli rol ve sorumluluk üstlendi. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın Bursa’da olması gerektiğini düşünüyorum. Bursa’da bir taraftan acıları ve sürgünleri konuşurken, diğer taraftan ortak geçmişle ortak geleceği inşa edebiliriz. Ortak geçmişe ve kültüre sahip olduğumuz Balkan ülkeleriyle birlikte birbirimize saygı duyarak geleceği inşa edebiliriz. Bu kısa soluklu bir çalışma değildir; bir başlangıçtır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Barış Özdal, proje hakkında detaylı bilgi verdi. Konuşmaların ardından projenin kapsamı ve hedefleri katılımcılarla paylaşıldı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 16:21
Turizm sektör deneyimi akademiyle buluştu
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Turizm Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlikte Otel Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Özlem Kanbak öğrencilerle bir araya geldi. ‘Turizm ve Otel İşletmeciliğinde Stratejik Yönetim: Bütçe ve Kararlar’ başlıklı etkinlik, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi’nde gerçekleştirildi. 1998 yılından bu yana turizm sektörünün farklı kademelerinde görev alan Özlem Kanbak, yurt içi ve yurt dışında edindiği mesleki deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Uluslararası otel işletmelerinde uzun yıllar yöneticilik yapan Kanbak, 2021 yılından itibaren Bodrum’da çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, kariyer yolculuğuna ilişkin önemli kesitler aktardı. Etkinlikte; stratejik yönetim anlayışı, bütçe planlama süreçleri, rekabet ortamında karar alma mekanizmaları, finansal hedeflerin belirlenmesi, misafir memnuniyeti odaklı yönetim yaklaşımı ve otel içi operasyonların etkin yönetimi gibi başlıklarda kapsamlı değerlendirmelerde bulunuldu. Ayrıca sektörün güncel durumu ve geleceğe yönelik beklentiler ele alındı. Öğrenciler tarafından ilgiyle takip edilen program, soru-cevap bölümüyle devam etti. Öğrenciler, sektörle ilgili merak ettikleri konuları doğrudan sorma fırsatı bulurken, verilen yanıtlar mesleki bilgi ve farkındalıklarının artmasına katkı sağladı. Sektör-üniversite iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sunan etkinlik, öğrencilerin uygulamaya yönelik bilgi edinmeleri ve kariyer planlamalarına yön vermeleri açısından verimli ve öğretici geçti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:44
Yerli Malı Haftasında milli silahlara büyük ilgi
Çorum’un Alaca ilçesinde düzenlenen "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında okul bahçesinde sergilenen yerli ve milli silahlar büyük ilgi gördü. Alaca İmam Hatip Ortaokulu’nda "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, Türkiye’nin son yıllarda teknoloji ve savunma sanayiinde kat ettiği mesafe öğrencilere anlatıldı. Etkinlik kapsamında öğrenciler tarafından hazırlanan projeler ve sergi ise protokol üyelerinden tam not aldı. İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından açılan stantta da yerli ve milli silahlar ile teçhizatları sergilendi. Milli imkanlarla üretilen silahlar öğrenciler ve vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Programa, Alaca Kaymakamı Meriç Dinçer, Belediye Başkanı Şerif Arslan ve ilçe protokolü katıldı. Programda konuşan Belediye Başkanı Arslan, yerli üretimin ve teknolojinin önemine vurgu yaparak, "Alaca Belediyesi olarak eğitime, bilime ve gençlerimize yönelik yapılan her türlü çalışmaya destek vermeye devam edeceğiz. Bu tür etkinlikler milli bilincin oluşması açısından son derece kıymetli" ifadelerini kullandı.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
14 Aralık 2025 Pazar- 09:34
Erzurum’da özel okul yöneticileri zirvesi
2
15 Aralık 2025 Pazartesi- 12:37
Niğde’de hayat boyu öğrenmeye yoğun ilgi: 191 kursta 4 bin 802 kursiyer eğitim alıyor
3
15 Aralık 2025 Pazartesi- 09:16
Erzurum’da Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Çalıştayı
4
16 Aralık 2025 Salı- 11:41
Kartepe’deki ilkokulda "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile çok yönlü eğitim
5
16 Aralık 2025 Salı- 11:02
Türk diline yenilikçi yaklaşım: Yapay zekâ destekli ’Türk Dilleri Laboratuvarı’ kuruldu
25 Kasım 2025 Salı - 13:40
Niğde’de kadına karşı şiddetle mücadele için ’çok boyutlu yaklaşım’ paneli
Niğde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlenen ’Kadına Karşı Şiddetle Mücadelede Çok Boyutlu Yaklaşımlar Paneli’ yoğun katılımla gerçekleştirildi. Program öncesinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla ilgili kurumlar tarafından bilgilendirici stantlar kuruldu. Stantlarda şiddetin tanımları, başvuru mekanizmaları, hukuki süreçler, hizmetler ve sosyal destek hatlarının işleyişi hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Niğde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nurettin Kesler, 25 Kasım’ın yalnızca bir farkındalık günü değil, insanlığın eşitlik ve toplumsal dayanışma açısından son derece önemli bir gün olduğunu vurguladı. Kesler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir insan hakları mücadelesi olarak ele aldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Şiddetin önlenmesi, masumun korunması ve farkındalığın artırılması yönünde ülke genelinde çok boyutlu çalışmalar yürütülmektedir. Kadın konuk evlerinden ŞÖNİM’lere, ALO 183 Sosyal Destek Hattı’ndan sahadaki hizmetlerimize kadar kadınların yanında olmayı kararlılıkla sürdürüyoruz. Niğde’de de kadınların güven içinde yaşayabildiği, saygı ve eşitliğin esas alındığı bir toplumsal yapıyı güçlendirmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele yalnızca kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Her birimiz bu mücadelenin önemli bir parçasıyız." Uzman isimler panelde konuştu Panelde kadına yönelik şiddetle mücadelenin hukuki, psikolojik ve sosyolojik boyutları kapsamlı bir şekilde ele alındı. Doç. Dr. Nalan Gördeles, Dr. Öğr. Üyesi Yakup Hafızoğlu, Psikolog Münevver Seda Akdemir, Rabia Gökçe, Avukat Gamze Eryiğit Aksoy’un konuşmacı olarak katıldığı panelde, şiddetin türleri, kadınların başvuru mekanizmalarına erişimi, hukuki süreçlerin işleyişi, psikolojik destek modelleri, toplumsal farkındalığın önemi ve kurumlar arası işbirliğinin güçlendirilmesi gibi başlıklarda katılımcılara bilgi verildi. Özellikle erken müdahale, toplumsal bilinç, doğru yönlendirme ve sürdürülebilir destek mekanizmalarının şiddet döngüsünü kırmada kritik rol oynadığı vurgulandı. Program, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
25 Kasım 2025 Salı - 13:39
Bir tır dolusu mutluluk Manisa’ya geliyor
Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’nun birbirinden eğlenceli ve kültürel değeri yüksek oyunları çocuklar ve gençlerle buluşturduğu "Geleneksel Oyunlar Tırı" Manisa’ya geliyor. Geleneksel Oyunlar Tırı, 26 Kasım Çarşamba Günü 10.00-16.00 saatleri arasında Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda olacak. Tüm Manisalılar, çocuklar ve gençlerle birlikte unutulmaz bir buluşmaya davet edildi. Gittiği her şehirde çocukların, gençlerin ve geçmişin sıcak atmosferini yeniden yaşamak isteyen yetişkinlerin yoğun ilgisini gören oyun tırı, yüzyıllardır yaşatılan geleneksel oyunları tanıtmayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Ankara’dan yola çıkan tır; mas güreşi, kale oyunu, hacıyatmaz, onikitaş, mangala, aşık oyunu, halat çekme, çuval yarışı, çemberbaz ve kocaayak gibi birçok geleneksel oyunu Anadolu’nun dört bir yanında çocuklarla buluşturuyor. "Yarınımızın teminatı yavrularımızın kalplerine neşe, anne-babaların hatıralarına konuk olmaya geliyoruz" sloganıyla yüzbinlerce çocuğa ve ebeveyne ulaşan Geleneksel Oyunlar Tırı, kuşakları aynı heyecan etrafında bir araya getirecek. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Abdulhadi Turus, "Popüler kültüre karşı asil kültürümüzü yukarılara, geleceğe taşımak için hep birlikte mücadele edeceğiz" diyerek tüm Manisalıları bu özel şenliğe davet etti. Turus, ebeveynlerin nostaljik bir yolculuğa çıkacağı, çocukların ise unutamayacakları bir oyun şöleni yaşayacağı etkinliğin 26 Kasım’da Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirileceğini belirtti.
25 Kasım 2025 Salı - 13:39
ADÜ’de "Öğretmenlik Yolunda: Deneyimden İlham Almak" etkinliği gerçekleştirildi
Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından öğretmenlik mesleğinin farklı yönlerinin ele alındığı "Öğretmenlik Yolunda: Deneyimden İlham Almak" başlıklı etkinlik, Atatürk Kongre Merkezi İsa Bey Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Yalçın Özdemir, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamına vurgu yaparak öğretmenliğin değişen dünya şartlarında önemini koruyan, toplumun geleceğine yön veren değerli bir meslek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özdemir, teknolojik gelişmeler ve değişen eğitim ortamlarının mesleğe yeni sorumluluklar yüklediğini belirterek, öğretmenliğin özünde her zaman "insana dokunmak, ilham vermek ve yol göstermek" olduğunun altını çizdi. Atatürk’ün "Yeni nesil sizler tarafından yetiştirilecektir." sözünün bugün de yol gösterici bir ilham kaynağı olduğunu belirterek tüm öğretmenlere katkıları için teşekkür etti. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Salan, öğretmenliğin bilgi, emek, fedakârlık ve sevgiyle şekillenen kutsal bir meslek olduğunu belirtti. Öğretmenlerin toplumun her kesimine dokunan büyük bir sorumluluk üstlendiğini ifade eden Prof. Dr. Salan, mesleği "sevgi mesleği" olarak gördüğünü ve öğretmenin toplumda örnek rol üstlendiğini söyledi. Prof. Dr. Kerim Gündoğdu’nun moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, eğitim alanında farklı kademelerde görev yapan konuşmacılar mesleki birikimlerini öğrencilerle paylaştı. Etkinliğe Okul Müdürü Sevilay Ulubeli ile öğretmenler Cevat Ayna ve Hande Karadestan konuşmacı olarak katıldı. Katılımcılar, öğretmenlik deneyimlerinden örnekler sunarak mesleki gelişim, sınıf içi uygulamalar, eğitim süreçlerinde karşılaşılan güçlükler ve öğretmenlik motivasyonuna ilişkin görüşlerini aktardı. Öğretmen adaylarının sektöre hazırlanmasına katkı sağlayan etkinlik, soru-cevap bölümüyle sona erdi. Öğrenciler tarafından ilgiyle takip edilen program, öğretmenlik mesleğinde deneyim paylaşımının önemine dikkat çekerek, öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanmasına katkı sağlayan soru-cevap bölümüyle sona erdi.
25 Kasım 2025 Salı - 13:28
Diyarbakır’da gençler afet bilincini güçlendirdi
AFAD Başkanlık koordinatörlüğünde ve Diyarbakır İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Erasmus+ KA154 Gençlik Katılımı Projesi kapsamında düzenlenen "Yerel Güçlendirme Eğitimi", 24-25 Kasım 2025 tarihlerinde Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Eğitim süresince Erasmus+ ve KA154 programı tanıtıldı, afet ve acil durum yönetimine giriş yapıldı, afet öncesi hazırlık ve risk azaltma çalışmaları ele alındı. İkinci gün ise günlük değerlendirme ve ısınma oyunu ile başlayan programda afet politikası ve karar alma süreçleri, gençlerin katılımıyla afet politikası geliştirme, acil durum müdahalesi ve kriz yönetimi konuları işlendi. Program yaygınlaştırma çalışmaları ve proje kapanışı ile tamamlandı. Katılımcılar Erasmus+ KA154 projeleri hakkında bilgi sahibi olurken, afet farkındalığı ve kriz yönetimi konusunda bilinç kazandı. Gençlerin afet politikalarına nasıl katkı sağlayabileceğini öğrenen katılımcılar, yerel ve ulusal düzeyde yaygınlaştırma çalışmalarına aktif katılım göstererek bu süreci sürdüreceklerini ortaya koydu. Eğitim, gençlerin afetlere karşı hazırlıklı olmasını ve karar alma süreçlerinde aktif rol üstlenmesini teşvik ederek toplumsal dayanıklılığın artırılmasına önemli katkı sundu.
25 Kasım 2025 Salı - 13:20
Elazığ’da Kur’an kursundaki eğitimler ele alındı
Elazığ’da yatılı Kur’an kurslarında yürütülen çalışmalar, eğitim süreçleri ve yaklaşan programlar hakkında kapsamlı bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Elazığ’da yatılı Kur’an kurslarında yürütülen çalışmalar, eğitim süreçleri ve yaklaşan programlar hakkında kapsamlı bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda aynı zamanda gerçekleştirilecek Hafızlık İcazet Merasimi için hazırlık süreci ayrıntılı şekilde ele alındı. Görev dağılımları ve organizasyon akışı üzerine istişarelerde bulunuldu. Yatılı Kur’an kurslarının hafız yetiştirme misyonuna dikkat çekilerek, öğrencilerin emek ve gayretlerinin taçlanacağı bu özel günün önemine vurgu yapıldı.
25 Kasım 2025 Salı - 13:18
Tomarzalı öğrenciler ERASMUS+ programı kapsamında Avrupa’ya eğitime gönderildi
Tomarza Zekiye Canpolat Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri; Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Biriminin ERASMUS+ programına akredite olarak birçok Avrupa ülkesine giderek eğitimlere katıldı. Eğitimler kapsamında, öğrenci Sultan Büyükbaş ve Fatmanur Arslantaş Romanya’da, Ecemnur Tekyıldırım Polonya’da, Öykü Ecem Demirezen Hırvatistan’da, Semra Utgan İtalya’da, Renginur Şenyürek-Zeynep Demirezen ve Zehra Hıdıroğlu Bulgaristan’da eğitim faaliyetlerini yakından izledi. Proje çerçevesinde ayrıca Öğretmen Nuray Akdoğan Yunanistan’da, Selim Demir Hırvatistan’da, Merve Meciti İtalya’da, Oğuz Selim Hıdıroğlu Litvanya’da işbaşı eğitim faaliyetleri gerçekleştirdi. Gittikleri ülkelerde bir hafta süreyle kalan öğretmen ve öğrenciler; ERASMUS deneyimi sayesinde farklı kültürlerle etkileşim kurma, dil becerisini geliştirme ve küresel bir bakış açısı kazanma fırsatı kazandı, eğitimini zenginleştirdi ve farklı öğretim yöntemlerini deneyimleme olanağına sahip oldu. Öğrenciler yeni ve farklı bir ortamda yaşama, bağımsızlık kazanma ve yeni aktarılabilir beceriler edinme fırsatına ve Avrupa çapında insanlarla tanışma ve uzun vadeli ilişkiler kurma imkanına sahip oldu. ERASMUS+ programı zengin bir deneyim sunarak öğrencileri ve öğretmenleri kişisel, akademik ve profesyonel düzeyde daha donanımlı bir birey haline getirdi. Zekiye Canpolat Ortaokulu Müdürü Oğuz Selim Hıdıroğlu, şimdiye kadar 8 öğrenci ve 4 öğretmenlerini yurtdışı eğitim fırsatıyla tanıştırdıklarını belirterek, projeye akredite olmalarını sağlayan Müdür Yardımcısı Merve Meciti’ye ve Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge biriminin çalışanlarına, öğrencileri ve öğretmenleri bu imkanlarla tanıştırdıkları ve deneyimlemelerine imkan sağladıkları için teşekkür etti.
25 Kasım 2025 Salı - 13:15
Öğrenciler kestane şekeri üretimini yerinde gözlemledi
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin fabrikaları öğrencilere tanıtma projesi çerçevesinde, 2. ve 4. sınıf öğrencileri kestane şekeri üretim tesisini ziyaret etti. Nilüfer’deki kestane şekeri üretim fabrikası, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği eğitim programı kapsamında öğrencileri ağırladı. Ziyarette, çocuklar kestanenin şekere dönüşüm sürecini yerinde inceleme fırsatı buldu. Program, öğrencilerin Bursa’nın üretim gücünü, yerel değerlerini ve geleneksel lezzetlerini yerinde tanımalarını amaçlayan kapsamlı bir gezi olarak planlandı. Kardelen ve Yaylacık markalarıyla iç pazara, Cardelion markasıyla ise dış pazara ürün sunan İlka Şekerleme’nin Nilüfer’deki modern üretim tesislerinin kapısını öğrencilere açmanın son derece önemli olduğunu belirten İlka Şekerleme Ar-Ge Müdürü Ebru Aygün, "Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kente özgü üretim tesislerini öğrencilere tanıtma çabasının son derece değerli. Kestane şekerinin Bursa’nın kültürel kimliğinde yalnızca bir lezzet değil aynı zamanda bir üretim kültürüdür. Çocukların bu üretim sürecini yerinde gözlemlemesi hem bilimsel meraklarını besliyor hem de kentin değerlerini tanımalarına katkı sağlıyor" dedi. Aygün ayrıca, fabrikanın kapılarını öğrencilere açarak hem üretim teknolojilerini hem de kestanenin şekere dönüşüm hikâyesini paylaşmanın şirket için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Program, "Kültürden Lezzete Uzanan Yolculuk" adlı kısa film gösterimiyle başladı. Öğrenciler, kestanenin kültürel değerinden modern üretim tekniklerine uzanan serüvenini görsel olarak izledi. Film gösteriminin ardından düzenlenen "Kestane Yaşam Haritası" etkinliğinde çocuklar, kestanenin ağaçtan toplandıktan sonra sofraya gelene kadar geçirdiği biyolojik döngüyü yakından tanıdı. Gezinin bilimsel ayağında, öğrenciler şeker oranı ölçümü yaparak gıdaların analiz edilmesi hakkında pratik bilgiler edindi. Ardından düzenlenen "Kestane Hamurundan Sanat Atölyesi" ile öğrenciler, kendi kestane figürlerini tasarlayarak hem eğlendi hem de üretimin farklı boyutlarını farklı biçimde deneyimledi. Fabrika gezisi sırasında öğrenciler, Kardelen markasıyla üretilen kestane şekerinin hangi aşamalardan geçtiğini, kullanılan teknolojileri ve geleneksel yöntemlerin modern üretim hatlarıyla nasıl birleştirildiğini gözlemledi. Ebru Aygün, öğrencilerin bu süreçten büyük keyif aldığını belirterek sözlerine şunları ekledi: "Kestanenin işlenmesi, soyulması, şuruplanması ve paketlenmesine kadar tüm aşamaları çocuklara uygulamalı olarak gösterdik. Onların merakla soru sorması, üretim hatlarını ilgiyle takip etmesi bizim için en büyük mutluluk oldu."
25 Kasım 2025 Salı - 13:12
Mahalle mahalle engelsiz eğitim
İstanbul Çocukları Vakfı’nın başlattığı "Engelsiz Çocuklar, Mutlu Sınıflar" projesi çerçevesinde İstanbul genelinde planlanan 100 özel eğitim sınıflarından biri, Eyüpsultan’daki Dede Korkut Ortaokulu’nda hizmete açıldı. Okulda daha önce bulunan sınıf tamamen yenilenerek özel eğitim ihtiyacına uygun hale getirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, "Fırsat ve imkân verildiğinde çocuklarımız öğrenebiliyor, yetenekleri gelişiyor, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geliyorlar. İstanbul’da da özel eğitim öğrencilerinin eğitim aldığı müstakil okullarımız var. Anne babaların en büyük isteği, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durması" dedi. İstanbul Çocukları Vakfı’nca yürütülen "Engelsiz Sınıflar Mutlu Çocuklar" projesi çerçevesinde Eyüpsultan’daki Dede Korkut Ortaokulu’nda var olan özel eğitim sınıfı tamamen yenilenerek hizmete açıldı. Sınıf için düzenlenen açılış törenine İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül’ün yanı sıra İstanbul İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Engin Boyraz, Eyüpsultan İlçe Millî Eğitim Müdürü Zeliha Yıldız ve öğrencilerin velileri katıldı. "Mahalle ölçeğinde özel eğitim daha faydalı" Açılış sonrası soruları yanıtlayan Vali Gül, özel eğitim sınıflarının mahalle okullarında yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekerek, "Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İstanbul’da da özel eğitim öğrencilerinin eğitim aldığı müstakil okullarımız var. Ancak öğrenci sayımızın fazlalığı ve mahalle ölçeğinde eğitimin daha faydalı olacağı düşünüldüğü için uygun dersliklerde dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Amacımız, annelerimizin çocuklarını en yakın okula göndererek eğitim imkanına erişmelerini sağlamak" dedi. "Hayırsever desteğiyle sınıflar yenileniyor" Gül, İstanbul Çocukları Vakfı ve hayırsever katkılarıyla sınıfların yenilendiğini belirterek, "Bir sınıfı gördüğünüz gibi düzenledik, yanındaki iki sınıfı da dönüştüreceğiz. Böylece mahalledeki özel eğitim ihtiyacını karşılamış olacağız" diye konuştu. Veliler dinlendi, ihtiyaçlar not edildi Vali Gül, velilerin taleplerinin de değerlendirildiğini vurgulayarak, "Velilerimizi dinledik, ilave ihtiyaçlar varsa onları da not ettik. Hem Valiliğimiz hem İstanbul Çocukları Vakfı olarak yavrularımıza en iyi hizmeti sunacağız" ifadelerini kullandı. "Fırsat verildiğinde çocuklarımız başarabiliyor" Özel eğitim öğrencilerinin gelişim potansiyeline dikkat çeken Gül, "Fırsat ve imkân verildiğinde çocuklarımız öğrenebiliyor, yetenekleri gelişiyor, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geliyorlar. Anne babaların en büyük isteği, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durması. Bunu öğretmenlerimizin gayretiyle başarmaya çalışıyoruz" dedi. "İhtiyaç olan her yerde özel eğitim sınıfı açacağız" Gül, projenin tüm İstanbul’da ihtiyaç duyulan mahallelerde sürdürüleceğini belirterek, özel eğitimde erişilebilirliği artırmayı hedeflediklerini söyledi.
25 Kasım 2025 Salı - 13:01
Elazığ’da psikososyal destek eğitimi
Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından paydaş kurumlara yönelik Psikososyal Destek (PSD) kapsamında bilgilendirme amaçlı eğitim düzenlendi. Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü eğitimlerini sürdürüyor. Eğitimler çerçevesinde herhangi bir afet durumunda, paydaş kurumlar ile birlikte ortak hareket etme, yapılması gereken iş ve işlemler ile dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili paydaş kurumlara yönelik PSD kapsamında bilgilendirme amaçlı eğitim düzenlendi. Eğitimlerde gerekli bilgilendirmeler yapılarak,yapılması gereken işlemler anlatıldı.
25 Kasım 2025 Salı - 12:53
KMÜ ile TDK arasında iş birliği protokolü imzalandı
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ile Türk Dil Kurumu (TDK) arasında Türk dünyasının dil, edebiyat ve kültür unsurlarına yönelik ortak çalışmalar yürütülmesini amaçlayan iş birliği protokolü imzalandı. İş birliği protokolü, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ve TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. TDK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Şahin ile KMÜ Rektör Yardımcısı ve TDK Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İdris Nebi Uysal da imza töreninde hazır bulundu. Protokol ile KMÜ ve TDK arasında, Türk dünyasıyla ilgili ulusal ve uluslararası ölçekte, asli kaynaklara dayalı dil, edebiyat ve kültür çalışmaları yürütülmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, iki kurumun da misyon ve stratejik hedeflerine katkı sunacak şekilde ortak akademik faaliyetler, bilimsel projeler ve kültürel etkinlikler planlanacak. Protokol çerçevesinde, özellikle Türk dilinin farklı kollarının daha iyi anlaşılmasına yönelik karşılaştırmalı dil çalışmaları yapılması öngörülüyor. KMÜ ve TDK’nın sahip olduğu yetkin insan kaynağı ve bilimsel birikim kullanılarak, Türk dünyası lehçeleri ve yazı dilleri üzerine disiplinler arası nitelikte ortak araştırmalar yürütülecek. Ayrıca, Türk dünyasına yönelik söyleşi, panel, konferans, seminer ve çalıştay gibi etkinlikler düzenlenerek akademik etkileşimin güçlendirilmesi hedefleniyor. Protokol kapsamında taraflar; ortak program ve projelerde insan kaynağı, teknik destek ve kurumsal imkân paylaşımı, yayın desteği ve yayın değişimi, ulusal ve uluslararası projelerde eğitimci, katılımcı ve materyal desteği gibi alanlarda da iş birliği yapacak. Bu çerçevede, Türk dili Türk dünyası odaklı çalışmaların daha güçlü, sistematik ve sürdürülebilir bir zemine taşınması amaçlanıyor.
25 Kasım 2025 Salı - 12:30
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir"
Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Genel Başkanı Talip Geylan, "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir. Milli Eğitim Akademisi’ndeki adaylık eğitim süresi 2 aya düşürülmeli, böylece arkadaşlarımızın en kısa zamanda göreve başlaması sağlanmalıdır" dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı açıklamada 2024 KPSS sonuçlarına göre 15 bin öğretmenin görev yerlerinin belirlendiğini hatırlatarak, ancak mevcut öğretmen açığı göz önüne alındığında bu atama sayısının kesinlikle yeterli olmadığını savundu. Geylan, "Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 78 ilde 86 bin 142 ücretli öğretmen görevlendirilmiş, norm açığı ise 101 bin olarak tespit edilmiştir. 2025-2026 eğitim-öğretim yılında da il valiliklerinden ücretli öğretmen sayısı ve norm kadro açığına ilişkin bilgi talep ettik. Şu ana kadar 30 il valiliğinden talebimize cevap geldi. Buna göre ücretli öğretmen sayısı 48 bin 594, norm kadro açığı ise 60 bin 35’tir. Ücretli öğretmenlerin 19 bin 851’i eğitim fakültesi mezunu, 25 bin 412’si lisans mezunu, 4 bin 331’i ise ön lisans mezunudur. Bakanlığın ek ders ücreti karşılığında ücretli öğretmen görevlendirmesi, ciddi bir açığın bulunduğunun ve bugün yapılan 15 bin atamanın bu açığı kapatmaya yetmeyeceğinin somut kanıtıdır. Bu sayı, yalnızca geride kalan eğitim-öğretim yılında emekli olanların oluşturduğu boşluğu bile ancak dolduracaktır. Bazı branşlarda verilen kontenjanlar şöyledir: Coğrafya 29 kişi, Almanca 23 kişi, felsefe 41 kişi. Bu kadar düşük kontenjanlar nedeniyle KPSS’de derece elde eden, ilk 30’a, ilk 50’ye, ilk 100’e giren başarılı adaylar dahi atanamamıştır. Bu arkadaşlarımız başarısız oldukları için değil, kontenjanlar kısıtlı tutulduğu için mağdur edilmektedir" dedi. "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir" Taleplerini de açıklayan Geylan, "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir. Milli Eğitim Akademisi’ndeki adaylık eğitim süresi 2 aya düşürülmeli, böylece arkadaşlarımızın en kısa zamanda göreve başlaması sağlanmalıdır. Milli Eğitim Akademisi kapsamında yapılacak 10 bin öğretmen atama sayısı artırılmalıdır. MEB elbette öğretmen atama sayısının artırılmasını ister. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın MEB’e tahsis ettiği kadro sayısı çok yetersizdir. Bilindiği gibi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldiğinde tasarruf tedbirlerini hayata geçirmişti. Bir ülkenin ekonomik sorunları varsa, bu sorunlara yönelik tedbirlerin alınması ve uygulanması elbette doğru olandır" ifadelerini kullandı. "Ücretli öğretmenlik, aslında geçici bir pansuman tedbirdir" Asgari ücretin şu an 23 bin lira olduğunu hatırlatan Geylan, ücretli öğretmenlerin neredeyse tamamının Türkiye’deki en dip ücret olan asgari ücretin bile altında bir ücret aldığını savunarak, "Ücretli öğretmenlik, aslında geçici bir pansuman tedbirdir. Öğretmenler askere gittiğinde, doğum iznine ayrıldığında veya uzun süreli sağlık raporu aldığında İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri geçici bir çözüm olarak ücretli öğretmen görevlendirirler. Ancak bugün geldiğimiz noktada bu geçici pansuman tedbirinin maalesef asal istihdam haline getirildiğini görmekteyiz. Oysaki, mevzuata göre asgari ücretin altında personel çalıştırmak mümkün değildir ve bu bir suç teşkil eder. Asker ve polislerimizde olduğu gibi elverişsiz koşullarda görev yapan öğretmenlere bir asgari ücret ile iki asgari ücret arasında değişen oranlarda zorunlu hizmet tazminatı verilmelidir. Bu tazminat, öğretmenin yaptığı fedakarlığın devlet tarafından göz ardı edilmediğinin göstergesi de olacaktır. Öğretmenlerin bir saatlik ek ders ücreti 160 liradır. Mevcut ekonomik koşullar altında bu rakam kabul edilemezdir. Bu durum mesleğin itibarıyla da bağdaşmamaktadır. Tesisat arızası gibi teknik bir iş için bir saatlik çalışmaya 2 bin lira ücret ödenebilirken, bir saatlik ders ücretinin bu seviyede olması çok düşündürücüdür. Türkiye Kamu Sen olarak kamu çalışanlarının 500 bin sosyal konut projesinden öncelikli olarak faydalanabilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Bu konuda gerekli tedbirlerin acilen alınmasını istiyoruz" dedi.
25 Kasım 2025 Salı - 12:27
Rektör Baş: "ODÜ Diş Hekimliği Fakültesi, ülkeye değer katacak hekimler yetiştiriyor"
Ordu Üniversitesi’nde (ODÜ), ‘Diş Hekimliği Haftası’ kapsamında beyaz önlük giyme töreni düzenlendi. ODÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, "Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin güçlü laboratuvar altyapısı, nitelikli eğitim sistemi ve seçkin akademik kadrosuyla ülkeye değer katacak hekimler yetiştiriyor" dedi. Morfoloji binası konferans salonunda gerçekleştirilen programda konuşan ODÜ rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, toplum sağlığında önemli bir yere sahip olan ağız ve diş sağlığı alanında çalışan diş hekimlerine büyük görev düştüğünü ifade etti. Rektör Baş, hekimliğin sadece uygulama işlemlerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda çağın güncel teknolojisini takip etmeyi, bilgi birikimini, uygulamayı etik ve ahlaki ilkelerle beraber sürdürebilmeyi gerektirdiğini vurguladı. Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin güçlü laboratuvar altyapısı, nitelikli eğitim sistemi ve seçkin akademik kadrosuyla ülkeye değer katacak hekimler yetiştirdiğini belirten Rektör Baş, mevcut eğitim kadrosu ile nitelikli hekimler yetiştirileceğini ve genç hekimlerin toplum sağlığı hizmetinin önemli bir parçasını yerine getireceğini sözlerine ekledi. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Çanakçı, diş hekimliği mesleğini kutsal bir meslek olarak nitelendirerek, ağız ve diş sağlığının öneminden bahsetti. Diş hekimliği mesleğinin özveri ve emek isteyen bir meslek olduğunu belirten Çanakçı, genç hekim adaylarının vatanını, devletini, milletini seven, topraklarına bağlı ve memleketin her yerinde görev yapabilecek hekimler olmasını istediklerini dile getirdi. Ordu Diş Hekimleri Odası Başkanı Rana Oral da gerçekleştirdiği konuşmasında meslektaşlarının Diş Hekimleri Haftası’nı kutladı. Oral diş hekimliği mesleğinin yaşam boyu öğrenmeyi gerektiren bir meslek olduğunu ifade etti. Tören, Diş Hekimliği Fakültesi birinci sınıf öğrencilerine beyaz önlüklerinin giydirilmesiyle sona erdi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder