EKONOMİ
Coffy’den tek fiyata kahve satışı 15 Mayıs 2024 Çarşamba - 19:43:43 Türkiye’nin en hızlı büyüyen, ilk tek fiyatlı dijital kahve markası Coffy, büyüme istikrarını sürdürüyor. 2019 yılında İstanbul Kadıköy’deki ilk mağazasıyla müşterileriyle buluşan marka, 100’üncü şubesini Diyarbakır’da açtı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen kahve markası Coffy, hem mağaza hem de il bazında yaygınlaşmaya devam ediyor. Uluslararası pazarda yaklaşık bin şubelik deneyimi bulunan DP Eurasia Group’un bünyesinde 2019 yılında doğan marka, 100’üncü şubesini Diyarbakır’da açarak operasyonlarını 22 ile yaydı. Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 1000 metrekarelik alanda, 500 kişilik oturma kapasitesiyle açılan Coffy, kaliteli kahve deneyiminin yanı sıra Coffy mağaza konseptiyle dizayn edilmiş açık ve kapalı alanlarıyla Diyarbakırlılar için yepyeni bir sosyalleşme mekanı. Yüzde 100 Arabica çekirdeklerle hazırlanan kahvelerini ustalıkla müşterilerine sunan marka, günün her anına uygun; kahvaltılıklar, sandviçler, tatlılar ve atıştırmalıklardan oluşan yiyecek menüsüyle de yeni nesil kahveciliğin tüm standartlarını karşılıyor. Marka, züzde 100 müşteri memnuniyeti ilkesiyle hem fiziksel mağazalarından hem de Coffy App’ten her bir müşterisinin memnun ayrılmasını önemsiyor. Marka, kaliteli kahvedeki ustalığını ulaşılabilir düzeydeki tek fiyat modeliyle harmanlayarak rekabet sahasında giderek güçleniyor. Zincir kahve sektöründe ezberleri bozuyor “Kaliteli kahveyi uygun fiyata içmek herkesin hakkı" diyen marka, pek çok yenilikçi özellikle kahve sektöründe farklılaşıyor ve tüketici tercihlerinde ilk sıralara oturuyor. Türkiye’nin ilk tek fiyatlı kahve noktası olan ve müşterilerinin sadece hangi kahveyi içmek istediğine karar vermesine odaklanan marka, aynı boy tüm kahveleri aynı fiyata sunarak tüketicisinin fiyat konusunda kafa karışıklığını önlüyor. Marka ayrıca, Kolombiya ve Etiyopya’dan gelen yüzde 100 Arabica çekirdeklerle hazırlanan kaliteli ve lezzetli kahvelerini, sektörde fark oluşturan uygun fiyatlarla tüketicileriyle buluşturuyor. Müşterileri, Coffy App üzerinden verilen siparişlerde siparişlerini sıra beklemeden mağazalardan alabiliyor. Coffy’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri olan ‘beklemeden al’ entegrasyonu sayesinde tüketiciler mağazaya yaklaşırken uygulama üzerinden siparişlerini verebiliyor. “Siparişimi hazırla” diyenlerin kahveleri, mağazalara geldiklerinde sıcak bir şekilde onları bekliyor. Üstelik uygulamaya üye olan herkes ilk kahvesini ücret ödemeden alabiliyor. Tüketiciler, Coffy sadakat programı kapsamında her 5 siparişinde 1 ücretsiz kahvenin keyfine varıyor. Coffy, ödüllü kahveleri ve yenilikçi uygulamalarıyla kahve tutkunlarının yeni tercihi olarak yakın bir gelecekte sektörü domine edeceğinin sinyallerini veriyor. Açılışta konuşan DP Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, Türkiye’deki kahve sektörünün yaklaşık 13 milyarlık bir pazar olduğunu söyledi. Dünya ile karşılaştırdığı zaman, küçük bir pazar ama çok hızlı büyüdüğünü belirten Saranga, “Kahve pazarının şu anda en hızlı büyüyen gıda sektörlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Kahve sektöründeki trendlere baktığımızda, son dönemde espresso bazlı kahvelerin çok ciddi oranda tercih edildiğini görüyoruz. Şimdi de Türk markaların sistemde çok hızlı olarak büyüdüğünü gözlemliyoruz. Biz de Coffy olarak bundan dört sene evvel pazara girdik” dedi. “En önemli özelliklerinden biri, dijital aplikasyonunuzla önceden sipariş verip hiç beklemeden kahvenizi alabilmeniz” Tüm rakiplerden farklı bir strateji kurmaya çalıştıklarını ifade eden Saranga, şöyle konuştu: “Şu anda piyasadaki en farklı kahve markası olduğumuzu söyleyebiliriz. Coffy’nin en önemli özelliği tek fiyatlı dijital kahve markası olması. Kahve sektörü için çok büyük bir yenilik. Diğer markalara göre büyük bir fiyat avantajı sağlıyor. Markanın en önemli özelliklerinden biri de dijital aplikasyonunuzla önceden sipariş verip hiç beklemeden kahvenizi alabilmeniz. Yaptığımız bütün testlerde en kaliteli kahve seçildi kahvemiz. Yüzde 100 Arabica kalitesinde. O yüzden piyasaya yeni bir soluk, yeni bir trend getirdiğimizi düşünüyoruz.” “Bizim kahve çeşitlerimiz espresso bazlı. Sütlüsü, sütsüzü, espresso miktarının artırıldığı, vanilya gibi aromalarla tatlandırıldığı gibi çok geniş yelpazede kahve çeşidimiz var. Bubble tea gibi farklı çay çeşitlerimiz de mevcut. O yüzden piyasadaki en geniş menüye sahip firmalardan biri olduğumuzu söyleyebilirim” diyen Saranga, “Bizim satışlarımızın yüzde 20’si aplikasyon üzerinden oluyor. Kahve yerlerindeki sipariş ve sıra bekleme süresi bazen uzayabiliyor. Ama bizim aplikasyonumuzdan sipariş verdiğiniz zaman önceden sipariş verip kahvenizi alabiliyorsunuz. O yüzden dijitalleşmede iddialıyız. Coffy’’nin Türkiye’deki en iyi dijital altyapılardan birine sahip olduğunu u düşünüyoruz. Çok farklı büyüklükte dükkanlarımız, konseptlerimiz var. AVM’ler de var, küçük corner dükkanlarımız da var. Örneğin, bu dükkanımız bin metrekare. Şu ana kadar açtığımız en büyük dükkanlardan biri. Kahve işi yaptığımız için lokasyonun görünür, yaya trafiğinin yüksek olduğu iyi seviyede yerler olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Pizza Restoranları A.Ş. çatısı altında ilk şubesini Ekim 2019’da İstanbul Kadıköy’de açan Coffy; “Tek Fiyatlı Kahve Noktası” konseptiyle Türk kahve kültürünün geleceğini şekillendirmek üzere yola çıktı. Marka; aktif ve yeniliklere açık ekibi, sektörde benzeri bulunmayan konsepti ve yatırımcılara sunduğu güçlü franchising sistemi ile kısa zamanda büyüme adımları attı. Operasyonlarını Türkiye’nin 22 iline yayılmış 100 şubesiyle yürüten marka, 2024 yıl sonunda itibariyle 200 şubeyle Türk kahve sektörünün en önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyor.
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 17:52 Tarsus Belediyesi kurutma ve paketleme tesisi ile tarımcılığa destek oluyor Tarsus Belediyesi, belediyesi tesisleri içinde hizmet veren Meyve/Sebze Kurutma ve Paketleme Tesisi ile ilçede tarım ürünlerinin değerlendirilmesi ve pazarlanmasına yönelik hizmet sunmaya devam ediyor. Tarsus Belediyesi üreticilere yönelik adımlar atmaya devam ediyor. Tarsus Belediyesi tarafından Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyonu İçin Girişimcilik Kapasitesinin İyileştirilmesi (ENHANCER) projesi kapsamında yürütülen Ortak Kullanım Tesisleri çalışması sürdürülüyor. Verimli tarım toprakları ile tanınan Tarsus’ta, Tarsus Belediyesi tarafından hizmet veren Meyve Sebze Kurutma ve Paketleme Tesisi, tarım ürünlerinin farklı bir alternatif olarak değerlendirilmesine katkı sağlıyor. Tarsus’ta üretilen 25 farklı çeşit sebze ve meyvenin kurutma işlemi yapılarak halka sunuluyor. Tesiste domates, portakal, hurma, kayısı, şeftali, patlıcan, karpuz, kavun, havuç, enginar, ejder meyvesi, muz, kivi, ananas, elma, mandalina, portakal, fasulye biber ve mantar gibi ürünler kurutuluyor. Tesis sayesinde, Tarsuslu üreticilerin ürünleri daha geniş pazarlara ulaşırken gelir düzeylerini artırma fırsatı elde ediyorlar. Yerel üreticilerin desteklenmesi ve istihdamın artırılmasıyla birlikte, Tarsus’ta tarıma büyük destek sağlanıyor. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, “Tarsus Belediyesi olarak üreticileri desteklemeye vatandaşlarımızın ise uygun fiyatlı temiz ve hijyenik koşullarda üretimi yapılan ürünlere ulaşmaları için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz" dedi.
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 17:34 Tahmazoğlu: "Halı sektörü Türkiye ve Gaziantep’in sanayide de lokomotif sektörüdür" Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan ve yönetim kurulu üyeleri, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Kent gündeminin yanı sıra halı sektörünün de masaya yatırıldığı ziyarette Başkan Zeynal Abidin Kaplan yürüttükleri çalışmalarla ilgili Başkan Tahmazoğlu’na bilgi verdi. Ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu halı sektörünün Gaziantep sanayisinin lokomotifi ve ülkenin gururu olduğunu ifade ederek teşekkür etti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerin ardından yeniden Şahinbey Belediye Başkanlığı görevine seçilen Mehmet Tahmazoğlu’nu ziyaret eden GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan ve yönetim kurulu üyeleri Başkan Tahmazoğlu’na yeni dönemde başarılar dilerken ülke ve kent gündemini de değerlendirdiler. Halı sektörünün sürdürülebilir ihracatın gerçekleşmesi yönündeki çalışmaları hakkında bilgiler veren GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, Gaziantep’te halı sektörünün yaklaşık 60 bin kişiyi istihdam eden bir sektör olduğunu ve bu sektörden direk veya dolaylı yollardan yüzbinlerce insanın geçimini sağladığını ifade etti. GAHİB’in uluslararası tanıtım çalışmalarını yakından takip ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazdğlu da özellikle geçtiğimiz yıl İstanbul’da gerçekleştirilen CHF Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı’nın açılışına katıldığını ve başarılı gecen fuarın Türkiye ekonomisine olumlu katkılar sağladığını ifade ederek fuarın gerçekleşmesi için büyük çabalar sarf eden GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan ve yönetim kurulu üyelerini kutladı. Ziyaret sonrası GAHİB Başkanı Zeynal Abidin Kaplan üzerinde Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun fotoğrafının yer aldığı özel tasarlanmış bir halı takdim etti.
TESK Başkanı Palandöken: “Piyasada faizin yükselişinin müsebbibi esnaf değil”
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:07 TESK Başkanı Palandöken: “Piyasada faizin yükselişinin müsebbibi esnaf değil” Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İnşallah ekonomi bir an önce düzlüğe çıkar, bu faiz oranları tekrar eski seviyeye iner, esnaf da rahatlıkla kredi kullanabilir. Neticede piyasadaki faizin yükselişinin müsebbibi esnaf değil” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, enflasyonun ve kredi faizlerinin yükselmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Palandöken, Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı gibi ilgili bakanlıklarla birlikte enflasyona karşı mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Palandöken, enflasyondaki yükselişin kredi faizlerine bir hareketlilik getirdiğini söyleyerek, “Daha evvel esnafımız aldığı kredi ile yapmış olduğu taahhütnameyi 2 yıllığına, 3 yıllığına veyahut 5 yıllığına devletin vermiş olduğu imkanlardan yararlanmak için kullandı. Ancak ekonomideki bu olumsuzluklar kredi faizlerinin yükselmesine neden oldu. Bu yükselişte mağdur olan da yine esnaf oldu. Kredi faizleri yüzde 7.5’tu, yüzde 30’lara varan bir rakama yükseldi. Daha evvel taahhütnamede almış oldukları oranla sınırlandırılmış olsaydı esnaf açısından bu kadar tepki olmayacaktı” dedi. “Sıkıntılarının dile getirilmesi hususunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz" TESK ve TESKKOMB olarak kredi faizleriyle ilgili sorunun çözümü için çalıştıklarını söyleyen Palandöken, “Paranın maliyetinin yüksek olduğunu herkes biliyor. Ancak esnafın daha önce kullandığı kredilerdeki faiz oranı ile bundan sonra kullanacağı kredilerdeki faiz oranı arasındaki fark çok önemli. Esnafımızın bu konudaki sıkıntılarının dile getirilmesi hususunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı gibi ilgili bakanlıklarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz. İnşallah ekonomi bir an önce düzlüğe çıkar, bu faiz oranları tekrar eski seviyeye iner, esnaf da rahatlıkla kredi kullanabilir. Neticede piyasadaki faizin yükselişinin müsebbibi esnaf değil” diye konuştu.
Sanayi sorunları belirlendi, çözüm önerileri oluşturuldu
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:00 Sanayi sorunları belirlendi, çözüm önerileri oluşturuldu Eskişehir Sanayi Odası (ESO) bünyesinde bulunan Meslek Komiteleri ve üyeleriyle gerçekleştirdiği iki ayrı panelde Eskişehir sanayisinin sorun alanlarını ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini değerlendirdi, 2024’ün ekonomik gelişmelerini mercek altına aldı. Tüm tüm gün süren 2 ayrı panele gazete köşe yazarları da katıldı. Celalettin Kesikbaş; “Problemler ortak sorunumuz” Panellerin açılışında konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “ESO olarak komite toplantılarında, meclis toplantılarımızda yaptığımız değerlendirmeler ve analizlerin sonuçlarıyla ilgili raporlarımızı hazırlamıştık. Her değerlendirme toplantısı sonuna bu raporlarımızı güncelliyoruz. Her mecrada sanayicilerimizin sesi olmaya çalışıyoruz. Bugün özellikle Türkiye’nin kıymetli gazetecilerin olduğu bir ortamda konuşalım ki kamuoyu oluşturalım istedik. Güncel iş hayatımızda birçok problemimiz var ve bunların dillendirilmesi son derece önemli diye düşünüyoruz. Bu nedenle diyoruz ki; daha hızlı gelişen ve daha problemsiz Türkiye için yılmak yok, yola devam.” dedi. Ekonomi, alt yapı, ihracatın artırılması, finansmana erişim, vize problemleri gibi sanayici çok zorlayan sıkıntılar olduğuna vurgu yapan Kesikbaş, “Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz, ar-ge ve ihracat yapmaya çalışıyoruz, dertlerimiz maksimum seviyede. Karşılaştığımız problemler hepimizin ortak sorunları. Bu sorunlarımızı çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz.” diye konuştu. Hakan Güldağ; “İnovasyon olmazsa olmaz” Panelde konuşan Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı, Köşe Yazarı Hakan Güldağ imalat sanayinde değişim olacağını belirterek, şunları kaydetti; “Türkiye bölgedeki imalat sanayi ihracatının üçte birini tek başına yapıyor. Önümüzdeki dönemde olacak şey bu imalat sanayindeki gücümüzü yeni zamanın ruhuna uygun olarak dönüşmesi. Yeniden şekillenmekte olan bütün dünyaya ayak uydurmalıyız. Sanayi dünyasının içinden geçtiği bu zor zamanlardan kurtulması için inovasyon olmazsa olmaz. Kısa vadede yapılması gerekenler ise şirketlerimizin varlıklarının yüzde 63’ü dönen varlıklardır. Bunun yüzde 40’ı alacaklar ve stoklardan oluşur. İlk aşamada buralarda iyileşme yapmaya çalışacaksınız. İkincisi duran varlıklar tarafında mümkün olduğunca aktif temizliği yapılacak. Bunlar satılıp sermayeye eklenecek.” Şeref Oğuz; “Rekabetçiliğe ihtiyaç var” Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı, Köşe Yazarı Şeref Oğuz, Eskişehir’de rekabetçiliğe ihtiyaç olduğunu dile getirerek, şunları söyledi; “Eskişehir’e baktığımızda yerel kabiliyetler anlamında bir şeyin eksik olduğunu düşünüyorum. O da iyiler ittifakı yeterli değil bu kentte. Herkesin aynı sayfadan konuşması gerekiyor. Rekabetçiliğe ihtiyacı olan bir kent. Burayı zıplatacak olan kabiliyetleri bir arada davranması. Eksiği budur Eskişehir’in. Fazlalığı inanılmaz bir şekilde kafasını yukarıya doğru vermiş bir kent. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde 2026 - 2027 yıllarında ekonominin daha yukarıya doğru çıkacağını öngörüyorum. Doğası gereği daha aşağı gitme ihtimali kalmadığı için. Şahsi kanaatim 2028 yılına bu enflasyonla halkın verdiği sinyalle beraber gidilecek gibi değil.” Ali Ağaoğlu “Türkiye’ye bir para girişi var” Ekonomist, Köşe Yazarı Ali Ağaoğlu panelde yaptığı değerlendirmede ülkemize para girişi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti; “Türkiye yabancı para cinsinden kamu ve özel sektör borçları toplamı itibarıyla dünyanın en düşük borçlu ülkelerinden biridir. Gelişmiş ülkelerde bu rakamlar çok yüksek. Kamu net borcu toplam yüzde 152 ile dünyanın en borçlu ülkesi Japonya. Almanya yüzde 115, ABD yüzde 121. Türkiye’de toplam dış borç kamu borcu artı özel sektör borcu yüzde 70’lerdeyiz. Kamu borcu yüzde 37. Son bir yıldır yavaş yavaş Türkiye’ye bir para girişi var. Nedeni güven. Bu güveni tesis ettiğinizde çok rahat ülkeye para girişini sağlayabilirsiniz. Kısa vadede yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42. Kurun da 40’ın altında olması yönünde. Kurun baskılayarak yavaş yavaş enflasyonun kontrol altına alınacağını düşünüyorum.” Açılış konuşmalarının ardından ekonominin güncel durumu değerlendirildi, iş dünyasında yaşanan son gelişmeler, sektörel büyüme ve ekonomideki yeni trendler konuşuldu. Katılımcıların ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili merak ettikleri panelistler tarafından yanıtlandı.
Türkiye’nin ilk Mesleki Eğitim Odaklı İstihdam Fuarı açıldı
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:47 Türkiye’nin ilk Mesleki Eğitim Odaklı İstihdam Fuarı açıldı Konya’da başlatılan mesleki eğitim seferberliği çerçevesinde, Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk ‘Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’ yoğun katılım ile açıldı. Açılışta konuşan Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, iki gün boyunca devam edecek fuarın sanayide yaşanan insan kaynağı probleminin çözülmesine önemli katkılarda bulunacağını vurgulayarak, “Bu fuarda iş var, bu fuarda istihdam var” dedi. Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde düzenlenen fuarın açılış kurdelesi, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Memiş Kütükcü ve Konya protokolü tarafından kesildi. Sanayiciler, meslek lisesi öğrencileri ile davetlilerin yoğun katılım gösterdiği fuarda, 90 firma ve kurum stant açtı. Fuar, öğrencilere staj, mezunlara iş imkanı sunuyor. "Tüm kesimler için verimli bir fuar olacak" Fuarın açılışında konuşan Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında daha önce imzalanan fuar protokolünün, bugün açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Öğrencileri ve sanayicileri tebrik eden Vali Özkan, “Öğrencilerimizin yüksek bir motivasyonu var. Gelecekle ilgili kararlı bir şekilde yürümek istiyorlar, bu noktada çalışma yapmak istiyorlar. İş adamlarımızı tebrik ediyorum. Kendi iş yerlerinin küresel rekabet güçlerini artırmak için bütün sebepleri yan yana getiriyorlar. Bu fuar da mesleki eğitim gören öğrencilerimizin staj yapma, bireysel yetkinliklerini artırma yönünde çok büyük fırsatlar sunacak. Aynı zamanda, iş yerleri ile öğrencilerimizin bir arada buluşmasını sağlıyor. Ayrıca, mezun öğrencilere istihdam sağlayacaktır. Bu yönü ile hepimiz açısından verimli bir fuar olacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Bu fuar, doğru insanı, doğru işletme ile eşleştirecek Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Türkiye’de ilk defa sanayiciler ile meslek lisesi öğrenci ve mezunlarını bir araya getiren çok önemli bir organizasyonu gerçekleştirdiklerini söyledi. Güçlü bir sanayi şehri haline gelen Konya’nın, geleceğini sanayi üretimi üzerine kurguladığını söyleyen Başkan Büyükeğen, Konya sanayisinin en büyük probleminin ise insan kaynağı olduğunu ifade etti. Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın sanayideki insan kaynağı problemine çözüm olacağını aktaran Büyükeğen, “Sanayicilerimiz, üretime değer katacak, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak insan kaynağı bulmakta olağanüstü zorlanıyor. Öbür taraftan da, gençlerimiz maalesef ya işsizlikle mücadele ediyor ya da kendi niteliğine uygun iş bulamıyor. Bu fuar, inşallah doğru insanı, doğru işletmeyle eşleştirecek. İki gün boyunca devam edecek fuarımız, sanayi işletmelerimizle, meslek liseleri ile mesleki eğitim merkezlerinde okuyan veya mezun olan gençlerimizi bir araya getirecek. Ayrıca staj yapmak isteyen meslek lisesi öğrencilerimiz de, staj imkanı bulabilecek. Dolayısıyla bu fuarda iş var, istihdam var diyoruz” dedi. Fuar alanında bulunan gençlere de seslenen Başkan Büyükeğen, fuarın gençlerin gelecek kariyerine çok büyük katkılar sunacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Burada 90 firmamız, kurum ve kuruluşumuz sizin için stant açtı. Bu stantları ziyaret ederek, sanayi işletmelerimizi yerinde tanıyın ve üretim hayatına hızla dahil olun. Ben inanıyorum ki, hem işletmelerimiz hem de öğrencilerimiz ve mezunlarımız buradan memnun bir şekilde ayrılacaklar.” "Konya OSB, mesleki eğitime odaklanmaya devam edecek" Daha sonra konuşan Konya Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Memiş Kütükcü de, fuara ev sahipliği yapan Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin Türkiye’nin ikinci büyük organize sanayi bölgesi olduğunu, bölgede üretim yapan 746 fabrikada, 65 bin kişinin istihdam edildiğini söyledi. 6. kısım genişleme alanındaki fabrikaların üretime geçmesi ile fabrika sayısının bin 50’ye, istihdam sayısının da 85 bine ulaşacağına dikkat çeken Kütükcü, “Bu yatırımların güçlü bir şekilde üretim hayatına devam etmesi ve gelecek nesillere aktarılması için en önemli mesele yetişmiş insan kaynağı meselesidir. Sanayicilerimizle meslek liselerinde okuyan veya mezun olan gençlerimizi buluşturacak olan bu fuar, sanayi yatırımlarının, dolayısıyla şehrimizin ve ülkemizin kalkınması için atılmış çok önemli bir adım” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi’ne yapılan eğitim yatırımları ile bölgenin bir eğitim kampusu haline geldiğinin altını çizen Kütükcü, şunları kaydetti: “Bahçesinde bulunduğumuz Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz sadece Konya’da değil, Türkiye’de örnek bir meslek lisesi oldu. Hemen karşımızda yer alan Mesleki Eğitim Merkezimiz, eğitimlerine devam ediyor. Ayrıca bölgemize Necmettin Erbakan Üniversitemizle birlikte bir de Meslek Yüksekokulu kazandırdık. İlk öğrencilerimizi aldık ancak bu öğrencilerimiz şu anda üniversite yerleşkesinde eğitim alıyor. Bölgemizdeki kadın çalışanlarımızın çocuklarına yönelik açtığımız kreşimiz de eğitimlerine devam ediyor. Bu dört yatırımda, toplam bin 751 öğrencimiz eğitim hayatına devam ediyor. Hem sanayicilerimizin insan kaynağı sorununun çözümüne mesleki eğitim yoluyla katkıda bulunmaya hem de gençlerimizi üretime dahil edecek adımlar atmaya devam edeceğiz.” "Fuar, gençlerin kariyerine sağlam başlangıç yapmalarını sağlayacak" Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş ise, gençlere destek vermenin önemine dikkat çekerek, “Gençlerimizi her alanda desteklemek ve yanlarında olmak hepimizin en önemli vazifelerinin başında geliyor. Gençlerin ülkemizin yarınlarını şekillendirecek en önemli hazineler olduğuna yürekten inanıyoruz. Bu inançla gençlerimizin mesleki gelişimlerini desteklemek ve iş hayatlarına güçlü bir başlangıç yapmasını sağlamak amacıyla önemli adımlar atıyoruz. Meslek lisesindeki eğitimler, sanayicilerimizin nitelikli insan açığını kapatmakta büyük rol oynuyor. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak bizler de, mesleki eğitim merkezi öğrencilerine destek vermeyi sürdürüyoruz. Bugün de açılışını yaptığımız Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı da gençlerimiz ile sanayicilerimizi bir araya getirerek, kariyerlerine sağlam bir başlangıç yapmalarına imkan sağlayacak” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından, Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk ‘Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Protokol üyeleri daha sonra, stant açan firmalar ile meslek lisesi öğrencilerinin açtığı stantları ziyaret ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu.
İhracatlık kiraz üretim merkezi Honaz’da bu yıl 5 bin ton rekolte bekleniyor
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:29 İhracatlık kiraz üretim merkezi Honaz’da bu yıl 5 bin ton rekolte bekleniyor Türkiye’nin ihracatlık kiraz üretim merkezlerinden Denizli’nin Honaz ilçesinde üreticiler yeni sezona mutlu başladı. İlçe genelindeki yaklaşık bin 180 hektarlık kiraz bahçelerinde bu sezon 5 bin tona yakın ürün rekoltesi beklendiği kaydedildi. Denizli’nin Honaz ilçesinde, erkenci kiraz bahçelerindeki ağaçlarda yetiştirilen kirazlar toplanmaya başlandı. İklim özellikleri sayesinde başta cennet elması, nar ve dut olmak üzere çok sayıda meyve yetiştirildiği ilçede, açık alandaki bahçelerde erkenci kiraz hasat edilmeye başlandı. TÜİK’ in 2023 verilerine göre Denizli’de 2 bin 279 hektar alandan 11 bin 504 ton kiraz üretimi gerçekleşti. Dekara düşen ortalama kiraz verimi 504,7 kilogram olurken, meyve veren yaştaki ağaç sayısı 576 bin 501 adet, meyve vermeyen yaştaki ağaç sayısı 46 bin 415 adet olarak kayıtlarda yer aldı. Meyve veren ağaç başına verimin 20 kilogram olduğu ve ihracatlık kiraz üretimin önemli merkezlerinden olan Honaz ilçesi genelindeki yaklaşık bin 180 hektarlık kiraz bahçelerinde bu sezon 5 bin tona yakın ürün rekoltesi beklendiği kaydedildi. "Denizli yaklaşık 2 bin 300 hektar alanda 11 bin 500 ton civarı kiraz hasadı ve üretimi yapan bir il" Bu yılın ilk hasadına katılan İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar yaptığı açıklamada, "Bugün Denizli’mizin Honaz ilçesine kiraz hasadı için geldik. Erkenci çeşitlerde ilk hasadı yapıyoruz. Denizli de yaklaşık 2 bin 300 hektar alanda 11 bin 500 ton civarı kiraz hasadı ve üretimi yapan bir il. Honaz’da bu üretimin yarısını karşılayan bir ilçemiz. Bu yıl havaların sıcak gitmesi nedeni ile hasat yaklaşık 10-15 gün önce başladı. Bugün kapalı bahçemizde erkenci çeşidin hasadını yapıyoruz. Yaklaşık 10-15 gün sonrada bu bölgenin Ziraat-900 (Napolyon) adı altında değerli olan ihracata giden çeşidimizin hasadı yapacağız. Kiraz, Denizli için Honaz ilçemiz için önemli bir meyve. Bunun sebebi de İzmir bölgesinde başlayan erkenci çeşitler iç bölgelere gelirken geçiş bölgesi olan Honaz’da değer bulmakta. Tüm alanlarımızda yeterli miktarda ürünümüz var. Son 10-15 gün içerisinde de iklim ile ilgili bir sorun yaşanmaz ise üreticimizin yüzünü güldüreceğini düşünüyoruz. Üreticilerimize bol ve bereketli bir sezon diliyoruz" dedi. Honaz ilçesinde üretim yapan İbrahim Sarıkaya ise erkenci kiraz çeşidi hakkında şunları söyledi: “Bugün Honaz’da ilk kiraz hasadımızı yapıyoruz. Bu erkenci çeşidimizi iç piyasa için üretiyoruz. Olgunlaşan meyvelerin hasadını yapıyoruz. Napolyon (Ziraat-900) çeşidi olana kadar bu süreci erkenci çeşit ile değerlendiriyoruz. İşçi sıkıntısından dolayı erkenci çeşide geçiş yaptık. Böylelikle işçi sıkıntısını aştık. Bu Bahçemiz örtülü bir bahçe. Rüzgar ve dolu zararına karşı bahçemizi file ile kapattık. Geçen yıl olan dolu yağışından tüm bölge zarar görmüştü, biz böyle bir zarar ile karşılaşmadık. Erkenci çeşit yapmamızdaki en önemli faktör işçi sıkıntısı. Bölge komple Napolyon çeşidi olunca herkes aynı anda, çok kısa zaman ürününü toplamak istiyor. Erkenci çeşit olunca hem bizim boş olduğumuz zamana denk geliyor hem de işçi problemi ile karşılaşmıyoruz. Bölgemizde erkenci çeşit fazla kalmadı. Herkes Napolyon ya da Trabzon hurmasına geçiş yapınca ben de böyle bir çalışmaya girdim ve memnunum da. Honaz ilçemizde ilk kirazı çıkaran üreticilerden biriyim, böyle bir avantajım var. Şu an hasadını yaptığımız bahçemiz 4 dekar ve yeni 3 dekar daha bahçe yaptım. Toplamda 7 dönüm civarı erkenci çeşidim var. 20 dönüm kadar da Napolyon cinsi kirazım var. O bahçemin işçi ihtiyacını da ilçemiz dışından karşılıyoruz. Bu erkenci çeşidin olum süresi çok kısa. Çiçeği açtıktan 45 gün sonra toplamasını yapabiliyorum. 1,5-2 ay gibi bir sürede hasadımızı tamamlıyoruz. Ettiğim masrafı da kısa bir sürede karşılayabiliyorum." Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Honaz ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personelinin katılımıyla gerçekleştirilen hasat etkinliğinde İl Müdürü Şakir Çınar, üreticilere tavsiyelerde bulunarak tarım işçilerine kolaylıklar diledi. Daha sonra toplanan kirazlar, kasalara yerleştirildi.
Çalışan mutluluğu odaklı Türk şirketinden 6 kıtaya ihracat
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:19 Çalışan mutluluğu odaklı Türk şirketinden 6 kıtaya ihracat Çalışanların sosyal ve iş hayatlarında kendilerini daha iyi hissetmelerine katkı sunmak üzere 2013 yılında kurulan yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees, Arjantin’den Somali’ye, Azerbaycan’dan Romanya’ya kadar 6 kıtadaki yaklaşık 100 ülkeye hizmet verdiğini duyurdu. Dünya genelinde yaşanan ekonomik, sosyal, çevresel ve politik gelişmeler çalışanların ruh halini ve buna bağlı olarak performansını olumsuz etkilediğinden, şirketlerin çalışanları için en fazla yatırım yapmaya başladığı alanların başında artık esenlik geliyor. 60 milyar dolara ulaşan global çalışan esenliği pazarındaki oyunculardan biri de Wellbees. Esenlik ihracatı yolculuğuna Türkiye’de faaliyet gösteren global müşterileri aracılığıyla başlayan şirket, bugün Arjantin’den Somali’ye, Azerbaycan’dan Romanya’ya kadar dünya genelinde 6 kıtada 100’e yakın ülkeye çalışan esenliği ihraç ediyor. “Yurt dışında bazı ülkelerde derinleşeceğiz” Dünya genelindeki çalışanların mutluluğu için çalıştıklarını söyleyen Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Türkiye’den başladığımız ve ilk dört yıl yalnızca danışmanlık hizmeti verdiğimiz projemiz, özellikle mobil uygulamamızla birlikte sınırları aştı. Şu anda gelirimizin yüzde 35’ini yurt dışından elde ediyoruz ve yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Neredeyse dünyanın tamamına ulaştığımız için bundan sonraki hedefimiz, belirlediğimiz pazarlarda daha da derinleşmek. Burada da önceliğimiz başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Körfez Ülkeleri ve Uzak Doğu. İkisi de esenlik alanında gelişmekte olan bölgeler, bu da bize ciddi bir avantaj sağlayacak. Ancak yurt dışında ne kadar büyürsek büyüyelim, önceliğimiz Türkiye olmaya devam edecek. Biz şirketimizi burada kurduk, işimizin mutfağı burası ve şu anda da yurt içi pazarında lideriz. İnsan kaynakları alanında son derece yetkin Türk şirketlerin geri bildirimleriyle ürünümüzü geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
ANTGİAD, Cem Seymen ile "Akıl Çağında Türkiye’nin Yeni Hikayesi"ni konuştu
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:15 ANTGİAD, Cem Seymen ile "Akıl Çağında Türkiye’nin Yeni Hikayesi"ni konuştu Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Mayıs ayı genişletilmiş üye toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının konuşmacı konuğu Televizyon Programcısı-Gazeteci-Yazar Cem Seymen oldu. ANTGİAD Mayıs ayı genişletilmiş üye toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının konuşmacı konuğu Televizyon Programcısı-Gazeteci-Yazar Cem Seymen oldu. Toplantı, ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş’ın açış konuşmasıyla başladı. Siyaset, ekonomi, gençlik, başlıklarında açıklamalarda bulunan Ercan Yavaş konuşmasının ağırlığını ekonomiye verdi. Yavaş, "Enflasyon ne yazık ki halen artış trendini sürdürüyor. TÜİK verileri ile piyasada yaşanan enflasyon gerçeklerinin uyuşmadığını da hepimiz biliyoruz. Umuyoruz ve diliyoruz ki enflasyon ve faizler inişe geçsin ve piyasalar kendi dinamikleriyle hareket etmeye başlasın. Bu kapsamda sıkı para politikasının gevşemesini, piyasanın canlandırılmasını ve istihdam artışı için uygun ortamın oluşmasını bekliyoruz. Bununla birlikte, kemer sıkma politikaları devam edecekse kamu otoritesinin de kendi kemerlerini sıkmasını ve kara deliklerini kapatmasını talep ediyoruz" dedi. "Ülkemizin geleceği biz gençlerin omuzlarında" 19 Mayıs haftasına da geniş yer ayıran Ercan Yavaş, "Atatürk’ümüz gençliği ülkenin en büyük zenginliği olarak görmüş ve biz genç kuşağa büyük güven duymuştur. Biz gençlere bilgiyle donanmış, vatansever, ilerici ve modern bir nesil olma çağrısı yapmıştır. 19 Mayıs, bu çağrının ve Atatürk’ün gençliğe olan inancının tam bir ifadesidir. Gençler olarak bizler, bu günü bir bayram olarak değil, aynı zamanda bir sorumluluk ve görev bilinciyle kabul etmeliyiz. Ülkemizin geleceği biz gençlerin omuzlarındadır. Omuzlarımızdaki yüksek sorumluluğun farkındayız. Biz gençler olarak, genç iş insanları olarak; Atatürk’ümüzün imkânsızlıklar içinde kurduğu ve bizlere emanet ettiği Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmaya ant içiyoruz" dedi. "Akıl Çağında Türkiye’nin Yeni Hikayesi" Başkan Ercan Yavaş’ın konuşmasından sonra kürsüye gelen konuk konuşmacı Cem Seymen, "Akıl Çağında Türkiye’nin Yeni Hikayesi" başlıklı 2 saat süren bir konuşma yaptı. Cem Seymen, "Dünya yeni bir yol ayrımında. Artık bizden daha akıllı hem de bizim oluşturduğumuz bir teknolojik devrim var. Bu teknolojik akılın adı ’yapay zeka’. Yazılımı, kodlamayı, algoritmayı, bilimi, teknolojiyi öne çıkaran ülkeler yeni dijital dünyada öne çıkacaklar" dedi. Türkiye’nin bu yeni fırsat penceresini yakalayabileceğinin altını çizen Seymen, "Türkiye’nin çok akıllı ve girişimciliğe çok yatkın bir gençliği var. Gençlik, Türkiye’nin en büyük hazinesidir. Yeter ki ülkemizi yönetenler gençlerimizin önünü açsın" dedi. Seymen konuşmasında, tarımdan, turizme ve dijital ekonomiye uzanan çok geniş yelpazede konulara yer verdi. ANTGİAD üyelerinin de ilgiyle izlediği konuşmanın bir bölümü soru-cevap şeklinde gerçekleşti. Toplantının sonunda, ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, Cem Seymen’e katkılarından dolayı bir onur plaketi takdim etti.