SAĞLIK - 25 Ocak 2019 Cuma 14:42

Başhekim Öztürk,"Hastalarımızın memnuniyet oranını artırmaktayız"

A
A
A
Başhekim Öztürk,"Hastalarımızın memnuniyet oranını artırmaktayız"

Son teknolojik cihazlarla hizmet verildiğini belirten Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Başhekimi Doç.

Son teknolojik cihazlarla hizmet verildiğini belirten Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Savaş Öztürk,her geçen gün hastaların memnuniyet oranını artırmakta olduklarını söyledi.


Türkiye’nin 6’ncı şehir hastanesi olarak 2018 Ağustos ayında Elazığ’da hizmete giren Fethi Sekin Şehir Hastanesiyle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü tarafından açıklamada bulunuldu.


Yapılan açıklamada," İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından özellikle içinde bulunduğumuz kış ayları dikkate alınarak yapılan araştırmada vatandaşların hastanenin fiziki donanımından ve verilen hizmetlerden övgü ile söz ettikleri görüldü. Elazığ’ın Avrupa standartlarının üzerinde bir hastaneye sahip olduğunu belirterek, yapımında emeği geçenlere teşekkür eden hasta ve hasta yakınları, hastane çalışanlarının kendilerini güler yüzle ve sıcak karşıladıklarını belirtti. Karşılama ve yönlendirme konusundaki danışma hizmetleri sayesinde gitmek istedikleri birimlere çok kolay ulaştıklarını ifade eden ve verilen hizmetlerden de söz eden vatandaşlar son teknolojiye uyumlu ve bölgede ilklere imza atılan cihazlarla tedavi adlıklarını aktardı.Yatan hasta servislerin çok konforlu olduğunu ve yemek kalitesi ve yemekhane hizmetlerinin çok hijyenik ortamlarda sağlandığını söyledi"denildi.


Tunceli, Bingöl ve Muş başta olmak üzere çevre illere verdiği sağlık hizmeti ile Elazığ’ın sağlık alanındaki bölgesel konumu çok önemli katkılar sunduğunu vurgulayana Hastane Başhekimi Doç. Dr. Savaş Öztürk ise,"01.08.2018 tarihinde Türkiye’de ki 6. Şehir Hastanesi olarak hizmete açılan Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanemiz son teknoloji cihazlarla halkımıza kaliteli hizmet vermeye devam etmektedir. Açıldığı günden itibaren hem hasta memnuniyetini hem de hasta sayısını üst düzeye çıkarmak gibi bir hedefi olan hastanemiz de şu an için yatak doluluk oranımız üst seviyelerdedir. Kış şartlarında olmamıza rağmen yatak doluluk oranımızın üst seviyelerde olması hastalarımızın bize gösterdiği teveccüh nedeniyledir. Ulaşım konusunda çok ciddi sorunlar yaşamamaktayız ve her geçen gün hastalarımızın memnuniyet oranını artırmaktayız. Kaliteli odalarımızda yüksek konforlu hastanemizde tüm halkımıza hizmet vermeye devam etmekteyiz”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Altın iğneyle daha canlı bir cilde sahip olabilirsiniz Memorial Kayseri Hastanesi Dermotoloji ve Kozmetoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Muhammed Burak Yücel, ‘altın iğne’ olarak bilinen fraksiyonel radyofrekans (RF) yöntemiyle ilgili bilgi verdi. Vücudun çevresel stres faktörlerinden aldığı hasarı saklayamayan ve yaşamın tüm izlerini yansıtan insan cildi; güneş ışınları, hava kirliliği, stres, sigara, düzensiz uyku, beslenme hataları nedeniyle kolajen ve elastin lifleri üzerinde zamanla yıpranıyor. Matlaşmış, esnekliği azalmış, ince çizgilerin derinleştiği, gözeneklerin belirginleştiği bir cilt daha yaşlı ve yorgun bir görünüme neden oluyor. Enerji bazlı olan ve son yıllarda cilt soyma işlemi yapan lazerler, dermokozmetik işlemlerle güzelleşmek isteyen kadınların bir numaralı tercihi oluyor. Memorial Kayseri Hastanesi Dermotoloji ve Kozmetoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Muhammed Burak Yücel, ‘altın iğne’ olarak bilinen fraksiyonel radyofrekans (RF) yöntemiyle ilgili bilgi verdi. "Isı cilde nüfuz ederek uyarıyor" Birçok alanda kullanılan lazerler, yıllardır cilt soyma işlemleri için de etkili bir yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Radyo frekans teknolojisiyle çalışan cihazlar, ısı üretmek için güvenli seviyelerde düşük frekanslı elektromanyetizma kullanmaktadır. Oluşan bu ısı cildin katmanlarına nüfuz edip uyararak yeni cilt hücresi oluşmasını sağlamaktadır. Altın iğne yalnızca yüzeysel bir gençleşme sağlamanın yanı sıra cildi biyolojik düzeyde yeniden yapılandırmaktadır. Cerrahi olmayan işlem sayesinde, sarkık cilt sıkılaşır ve parlak bir görünüm elde edilir. "Altın uçlu iğne ciltteki tahrişi azaltıyor" Altın iğne (fraksiyonel radyofrekans), cildin en üst tabakasına zarar vermeden, mikroaltın kaplı iğnelerle doğrudan dermise inerek radyofrekans enerjisi veren gelişmiş bir yöntemdir. Mikroiğnelerin altın kaplı olmasının sebebi ise; altın sayesinde ısı daha kontrollü iletilmekte, ciltteki tahrişi azalmakta, elektriksel iletkenlik üst düzeye çıkmakta, dermis tabakasına daha homojen ve güvenli ısı gönderilmektedir. Bu sayede 0,5 milimetreden 3,5 milimetreye kadar istenilen derinliğe inilerek cildin elastikiyetini belirleyen kolajen-elastin ağının bulunduğu tabaka doğrudan hedeflenmektedir. Yüksek ısı kontrollü şekilde cilde gönderiliyor Etkili bir yöntem olan fraksiyonel radyofrekans, özellikle iki nedenle diğerlerinden ayrılmaktadır. 65-70 santigrat derecedeki ısıya güvenli ulaşım Altın iğneli radyofrekans (RF), dermiste kolajen liflerini koagüle düzeye yani vücudun kanamaları durdurmak için doğal pıhtılaşma sürecine geçmesiyle epidermis (cildin en yüzeyel tabakası) bu ısıdan korunabilir. Bu güvenli sıcaklık sayesinde; kolajenin kontrollü şekilde kısalarak sıkılaşması, ardından vücudun yeni kolajen üretim döngüsünü başlatması sağlanır. Cilt biyolojisinde gerçek anlamda yenilenme Altın İğne uygulanan bölgelerde, kolajen I ve III yoğunluğu belirgin şekilde artmakta, elastin lifleri neredeyse normal seviyenin üzerine çıkmakta ve epidermal kalınlaşma azalmaktadır. Kırışıklık derinlikleri gözle görülür şekilde gerilemektedir. Bu sayede altın iğnenin yalnızca ‘görünümü düzelten’ bir prosedür olmadığı, cildi biyolojik olarak gençleştirdiği kanıtlanmaktadır. Hangi sorunlar için kullanılmalı? Altın iğne hem yüz hem tüm vücutta oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Elastikiyet kaybı ince kırışıklıklarda. Yüz germe etkisi ve cilt sıkılaştırma, akne izi ve yara izleri, gözenek sıkılaştırma, cilt tonu eşitsizlikleri, gözaltı morlukları ve ince kırışıklıklar, çatlakların görünümü, boyun ve dekolte bölgesi sarkmaları, aşırı koltuk altı terleme, akne tedavisi, yanık izleri. Özellikle akne izlerinde altın iğne, diğer lazerlere göre çok daha kontrollü ve koyu tenlerde çok daha güvenli bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. İşlem nasıl yapılıyor? Uygulama yapılacak alan temizlendikten sonra bölgeye anestezik krem sürülerek oluşabilecek ağrının önüne geçilir. Cilt antiseptik solüsyonla sterilize edildikten sonra altın kaplama mikroiğneler dermise belirlenen derinlikte girerek RF enerjisi iletilir. Dermiste mikroskobik ısıyla vücut bu alanları yenilerken yeni kolajen-elastin dokusu oluşturur. Seans süresi genellikle 30-45 dakika sürmektedir. İlk seanstan hemen sonra ciltte parlaklık, toparlanma, gerginlik, yüz ovalinde hafif lifting gözle görülmektedir. Asıl sonuçlar 3-6 hafta içinde daha belirgin hale gelmektedir. Genellikle anti-aging için 2-4 hafta arayla 3 seans, akne ve yara izleri için de 4-6 seans gereklidir. Alt dokularda kolajen üretimi aylar boyunca devam ettiği için sonuçlar zamana yayılarak güçlenir. PRP veya çeşitli mezoterapi kokteylleriyle kombine edildiğinde etkinlik daha da artmaktadır. Kaçırılmaz olan cilt yaşlanması modern dermatoloji sayesinde yavaşlatılabilmektedir. Altın iğne cildi güzelleştiren değil, cildi genç bir biyolojik profile geri döndüren güçlü bir tedavidir. Doğru uzman ellerde uygulandığında cildinize yeni bir başlangıç sunar. İşlem sonrası nelere dikkat edilmeli? Altın iğnenin iyileşme süresi oldukça kolay olmakla birlikte birkaç kritik nokta bulunmaktadır. İlk gün hafif kızarıklık ve sıcaklık hissi normaldir. Cilt mutlaka iyi nemlendirilmelidir. Seansın yapıldığı gün yüz yıkanmaz ve makyaj yapılmaz. Minik kabuklanmalar oluşabilir; 3-4 gün içinde kendiliğinden dökülür. Güneşten mutlaka korunmak gerekir. Bu süreç, dermisteki mikrokanalların 6-12 saat içinde kapanması ve epidermisin korunması sayesinde oldukça hızlıdır. Hangi durumlarda uygulanmamalı? Aşağıdaki durumlarda işlem ertelenmeli veya yapılmamalıdır; "Aktif enfeksiyon, akne atağı veya uçuk durumunda. Hamilelik söz konusuysa. Kanser veya aktif kemoterapi. Epilepsi hastalarına. Kalp pili varsa. Ciltte ileri düzey dermatit veya bariyer bozukluğunda."
Şırnak Bestler Dereler bölgesine 30 yıl sonra ilk kez yollar açılıyor Geçtiğimiz yıllarda çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Bestler Dereler bölgesinde artık huzur hakim. Boşaltılmış köylere ilk defa yollar açılırken, binlerce vatandaş köylerine dönmek için hazırlık yapıyor. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayrım ve Kovankaya köylerinin de içinde bulunduğu Bestler Dereler bölgesi, 30 yılı aşkın süredir ilk kez köylüler tarafından ziyaret edilmeye başlandı. Terörsüz Türkiye Projesi ile artık huzur ve güvenin hakim olmasıyla birlikte, yıllardır kapalı kalan yollar teker teker açılıyor. Şenoba Belediye Başkanı Alihan Babat, kendi imkanlarıyla bölgeye iki iş makinesi göndererek yaklaşık 40 kilometrelik yeni yol açtı. Bu çalışma, bölge halkının yıllardır ilk kez kendi köylerine ulaşmasını sağladı. 1990’lı yıllarda güvenlik gerekçesiyle boşaltılan Ayrım köyü ve civardaki çok sayıda mezra, uzun yıllar terk edilmiş haldeydi. Hayvancılıkla geçinen aileler köyleri boşaltılmadan önce Irak, İran ve Suriye’ye yılda binlerce küçükbaş hayvan ihraç ediyor, bölge ekonomisine büyük katkı sağlıyordu. Ancak köylerin boşaltılmasıyla birlikte üretim durmuş, halk ülkenin dört bir yanına göç etmek zorunda kalmıştı. Şenoba Belediye Başkanı Alihan Babat, yıllar sonra köylerine yeniden ayak bastıklarını belirterek, şunları söyledi: ’’Şu anda eski köyümüzdeyiz. Bestler Dereler bölgesinde yüzlerce boşaltılmış köy var. Burası Şırnak, Siirt, Hakkari ve Van illerimizin ortak coğrafyasında kalan çok zengin bir bölge. Eskiden halk burada küçükbaş hayvancılık ve arıcılık yapıyor, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyordu. Yaklaşık 40 kilometrelik yolu kendi imkanlarımızla açtık. İlkbaharda binlerce aile yeniden buralara gelmek istiyor. Devletin desteğiyle bu köyler yeniden canlanabilecek. Buradan devletimizin tüm yetkili birimlerine çağrıda bulunuyorum. Buralardan yaklaşık yüz bine yakın insan göç etti. Eğer köye dönüş projeleri başlatılır ve yollar yapılmaya devam edilirse yüz binlerce insan tekrar köylerine döner. Tarım ve hayvancılık destekleri verilirse inanın 3 yıl içinde komşu ülkelere yeniden et ihraç edecek duruma geliriz’’ dedi. Başkan Babat, Terörsüz Türkiye Projesinin bölgeyi yeniden yaşanabilir hale getirdiğini hatırlatarak, ’’Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonu sayesinde bugün bu köylere yeniden dönebiliyoruz. Güvenlik güçlerimiz her yerde canla başla çalışıyor. Allah iki liderimize de uzun ömürler versin. Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bestler Dereler bölgesi yeniden açılırsa yüz binlerce insan köylerine döner. Biz eski köylüler olarak ilk baharda Ayrım ve Kovankaya’ya yerleşmek için hazırlık yapıyoruz. Halkımız burada hayvancılığı, arıcılığı gönül rahatlığıyla yapabilir. Devletimizden bu bölgeye özel destekler istiyoruz. Şırnak, Siirt, Van ve Hakkari sınırlarındaki binlerce köy ve mezranın yeniden açılması için devletimizin desteğini talep ediyoruz’’ diye konuştu.
Van Van Ferit Melen Havalimanı tam kapasiteyle hizmette Van şehir merkezine 8 kilometre mesafede, Van Gölü sahiline paralel konumda bulunan Van Ferit Melen Havalimanı, 6 Aralık itibarıyla tüm uçuşlara tamamen açılarak tam kapasite faaliyete başlayacak. Pistin yenilenmesi, ışıklandırma sistemlerinin güçlendirilmesi, otopark düzenlemeleri ve taksi yolunun tamamlanmasıyla havalimanı, bölgenin ulaşım ağında önemli bir güç haline geldi. Zamanından önce tamamlanan ve 6 Aralık itibariyle tam kapasite hizmet vermeye başlayacak Ferit Melen Havalimanı, yapılan iyileştirmelerle birlikte günlük karşılıklı uçuş sayısı da 14’e çıktı. Van Ferit Melen Havalimanından her gün düzenli olarak Ankara Esenboğa, Antalya, Adana, İstanbul, İstanbul Sabiha Gökçen ve İzmir Adnan Menderes havalimanlarına seferler yapılıyor. Toplam 16 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip olan terminal binası; salonları, idari birimler ve diğer tüm destek hizmetleriyle yolculara konforlu bir seyahat deneyimi sunuyor. 24 saat esasına göre hizmet vererek özellikle gece uçuşlarında da bölgenin ihtiyacına cevap veren Ferit Melen Havalimanı, Van’ı Türkiye’nin önemli metropollerine doğrudan bağlayarak hem ticaret hem de turizm açısından büyük bir ulaşım kolaylığı sağlıyor. Terminal binası önünde bulunan 408 araçlık otopark, yolcular ve karşılamaya gelenler için büyük kolaylık sağlıyor. Otoparkta engelli araçları için özel alanların ayrılması ise havalimanının erişilebilirlik anlayışını yansıtıyor. Belediye otobüsleri, halk otobüsleri, taksi hizmeti ile sağlanan ulaşım çeşitliliği ise yolcuların her bütçeye uygun ulaşım seçeneklerinden faydalanmasına imkân tanıyor. Uzun süredir devam eden pist ve altyapı çalışmalarının tamamlanması, Vanlı vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Bölge halkı, artan uçuş sayıları ve iyileştirilmiş hizmet kalitesi sayesinde hem iş hem de turistik seyahatlerde büyük kolaylık yaşadıklarını belirtiyor. Tam kapasiteyle hizmete başlayan Van Ferit Melen Havalimanı, bölge ulaşımının kalbi olmayı sürdürerek Van’ın ekonomik ve sosyal hayatına önemli katkılar sunmaya devam ediyor. İHA muhabirine konuşan havalimanı ticari taksi sorumlusu Fatih Uray, üç aylık süreçte kapalı olan havalimanın umduklarından çok erken açıldığını belirtti. Bakım sonrası pistin yanı sıra araç giriş-çıkış yollarının daha kullanışlı olduğunu ifade eden Uray, emeği geçenlere teşekkür etti. Haluk Taşçı isimli taksi şoförü ise üç aylık süreçte çok sıkıntı yaşadıklarını dile getirerek, "Allah yetkililerden razı olsun. Şu an giriş-çıkışlar çok rahatladı. Çok şükür işlerimiz de düzeldi. Hem vatandaşın hem taksi şoförlerinin hem de otel işletmecilerinin mağduriyetini göz önünde bulundurarak onarım çalışmalarını zamanından daha erken bitirdiler" dedi. Havalimanın eski haline göre daha güzel olduğunu ifade eden İsa Okur isimli bir diğer taksi şoförü de emeği geçenlere teşekkür etti.