ASAYİŞ - 09 Ağustos 2022 Salı 12:55

"Beynimdeki çipi çıkart" deyip doktora silah çekerek darp etti

A
A
A
"Beynimdeki çipi çıkart" deyip doktora silah çekerek darp etti

Elazığ’da bulunan Mediline Hastanesinde noröloji uzmanı Dr.

Elazığ’da bulunan Mediline Hastanesinde noröloji uzmanı Dr. Oktay Kapan, şizofreni hastası olduğu iddia edilen bir kişi tarafından önce silahla tehdit edilip ardından darp edildi. Zanlının "Beynimdeki çipi çıkart, takip ediliyorum" dediği kaydedildi.


Olay, dün Elazığ’da bulunan özel Mediline Hastanesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, nöroloji uzmanı Dr. Oktay Kapan’ın daha önce hastası olduğu öğrenilen Serhan D., yeniden tedavi amaçlı hastaneye geldi. Tedavi için odaya giren Serhan D., Uzm. Dr. Kapan’a daha önceden geldiğinde beyninin içinde bir çipin olduğunu ve onun çıkartılmasını istediğini belirtti. Beyninde herhangi bir şeyin olmadığını kabul etmeyen ve beyninde çip olduğunu ısrarla vurgulayan Serhan D., Uzm. Dr. Kapan’ı tehdit ederek, "Eğer beynimdeki çipi çıkartmazsanız belimdeki silahta bulunan mermileri ağzına boşatırım" deyip hocayı tehdit etti. Tehdidin ardından hocayla kavgaya tutuşan şahıs, güvenlikçiler tarafından etkisiz hale getirildi. Olayın haber verilmesi üzerine bölgeye gelen ekipler, doktora saldıran vatandaşı yakalayarak karakola götürdü.



"Beni Amerika takip ediyor" demiş


Maalesef son zamanlarda çok sık yaşanan olaylardan bir tanesinin başına geldiğini belirten nöroloji uzmanı Dr. Oktay Kapan, "Normal bir vatandaş daha önce de hastaneye gelmişti ve şikayeti benim başıma çip takılmış onu bulmanızı ve çıkarmanızı istiyorum diyordu. Biz de aylar önce beyin MR’ı istemiştik ve çekmiştik. Hastanın beyninde herhangi bir duruma rastlamadık. Niye çip var diye sorduğumuzda ’Beni Amerika ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takip ediyor’ diye ifadede bulundu. Neden onlar seni takip ediyor diye sorduğumuzda ’Ben zamanında onların yanında çok bulundum şimdilerde onlara küfürler ve hakaretler ediyorum bu yüzden de beni takibe almışlar bundan dolayı da o çipi bulup çıkarmanızı istiyorum’ dedi. Biz de kendisine yardımcı olduk ve beyin MR’ı çektik, beyninde herhangi bir şeye rastlamadık. Kendisine bunu anlattık ama bir türlü anlamadı. Bu süreç zarfında zaman zaman polikliniğimize gelerek bizi tehdit etti. Siz nasıl doktorsunuz nasıl Hipokrat yemini ettiniz sen kimden korkuyorsun tarzında hakaretlerde bulundu. Bir arada sosyal medya üzerinden mesajlar yazıp durdu. O mesajları da emniyet ekiplerine teslim ettim. Dün hasta yine polikliniğimize gelerek ’Sen bana beynimde çip olmadığını söyledin ama benim beynimde çip olduğunu ben biliyorum benim kafamda bir iz var. O çipi de kulak burun boğaz doktoru taktı ben o çipi bulup çıkarmanı istiyorum’ dedi. Kendisine anlattım daha önceden beyin MR’ı çektik bir şeyin olmadığını sana ispatladık ama kendisi bizlere inanmadığını söyledi. Yeniden çektirmeyi istedi. Ben de bir daha para verip giriş yapmasına gerek olmadığını söyleyince bana dönüp ’Belimde silah var tetiğini indirmişim bütün mermileri senin ağzına boşaltırım’ dedi. Elini beline atınca bende onun üzerine atladım. Yaklaşık 15 dakika boğuştuk odaya ikinci bir şahıs daha geldi. Kafama ve vücuduma bir takım darbeler aldım. Boğuşma sonucunda silahı ellerinden alarak şahısları etkisiz hale getirdim. Hakikaten dediği gibi mermiler silahın ağzında tamamen ateşlenmeye hazır bir vaziyetteydi. Silahı da olduğu şekilde polis ekiplerine teslim ettim. Dün olaydan sonra karakola giderek şikayette bulundum. Gereken yerlere de başvurumuzu yaptık inşallah bugün bir karar çıkacak. Maalesef dün bir doktor daha ölecekti. Bu her gün yaşanan olaylar. Son zamanlarda sağlık çalışanlarına şiddet artarak devam ediyor. Bu adamlar kısa süre sonra cezaevinden veya karakoldan bırakılıyorlar. Bana yapılan olay bir hakim veya savcıya yapılmış olsaydı neler olurdu. Dün ben bir saniyelik bir hareket yapmasaydım ben başta olmak üzere birkaç kişi hayatından olmuş olabilecekti. Adliyelere ve hükümet konaklarına girdiğimizde kapıda X-Ray cihazları var kimse silah, bıçak veya kesici aletle giremiyor ama hastaneye herkes elini kolunu sallayarak girebiliyor. Bunların önleminin alınması gerekiyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.