GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 11:06

ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 97. YIL DÖNÜMÜ

A
A
A
ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 97. YIL DÖNÜMÜ

Çanakkale Kara Savaşlarının 97. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi`nde tören düzenlendi.
Törenler; sabah saat 09.00`da Çanakkale Savaşı`na katılan Türkiye, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, İngiltere, Kanada, Pakistan, Almanya, Fransa, İrlanda ve Hindistan adına Şehitler Abidesi`ne çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından, 11 ülkenin milli marşları eşliğinde bayrakları göndere çekildi.
Törende Türkiye Cumhuriyeti adına bir konuşma yapan Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Çanakkale Savaşı`nın dünya tarihindeki önemine değinerek, "I. Dünya Savaşı`nın kaderini etkileyen boğaz savunması ve Gelibolu Yarımadası üzerindeki kara savaşlarının, milli harp tarihimiz içinde müstesna bir yeri ve önemi vardır. Bu topraklar, kendi evlatlarımızı kucakladığı gibi, burada savaşan milletlerin evlatlarını da bağrında taşımaya devam etmektedir. 97 yıl önce Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadasında
yaşananlar, sadece Türk milletinin var olma savaşı olmayıp, buradaki muharebelere katılan değişik milletlerden insanların da ulus olma yolunda attıkları adımları derinden etkilemiştir. Milletimizin bu cephelerde ödediği ağır bedellerin karşılığında var olma mücadelesinin ne anlam ifade ettiğinin farkına varmış olması, bizim açımızdan buradaki muharebelerin en belirgin sonucunu teşkil eder. Bu sonucun ortaya çıkardığı en önemli kişilik ise şüphesiz Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal`dir. Birinci Dünya
Savaşı sonrasında maddi ve manevi varlığı hukuken sonlandırılan 600 yıllık büyük bir devletin arkasından tarih sahnesine çıkacak yeni devletimizin doğması sürecinin başkomutanı ve sonrasında bu devleti şekillendirecek fikirlerin baş mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, buradaki muharebe alanlarının en önemli kısımlarında görev yapmıştır. Onun bu cephede bizzat içinde yaşadığı ve şahit olduğu olaylar, Türk insanının ona olan saygı ve sevgisini pekiştirecek örneklerle doludur" dedi.
"BARIŞIN GETİRDİĞžİ ERDEMLERİ DÜNYAYA YANSITIYORUZ"
Vali Tuna, Çanakkale`de başlayan sürecin ortaya çıkardığı Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunda yer alan temel felsefe ve değişmez ilkelerden en önemli unsurlarından birisinin "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi olduğunu da belirterek, "Bugün bu ilkenin ışığı altında burada toplanmış bulunuyoruz. 97 yıl önce birbirine 8-10 metre mesafedeki siperlerde birbirleriyle kıyasıya mücadele edenlerin, o siperlerde birbirlerine sarılarak birlikte can verenlerin torunları olarak barışın getirdiği erdemleri bütün
dünyaya yansıtan güzel bir örnek oluşturuyoruz. Çanakkale Savaşları sırasında yaşananlar ve insanlık tarihine bir kahramanlık abidesi olarak geçen mücadele, burada evlatlarını kaybetmiş, farklı coğrafyadan gelmiş ülkeler arasında hüzünlü ancak bir o kadar da samimi ve sarsılmaz dostluğun temellerinin atılmasına vesile olmuştur. Atatürk`ün 1934`te bu topraklara karışan yabancı askerlerin ebedi hatırasına gösterilen saygının bir ifadesi olarak sarf ettiği sözler, annelerin acılı yüreklerindeki yaraları
sarmış ve insani değerlerin hepimiz içi geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Geçmişte yaşanan olayların unutulmaması, o olaylarda yaşanan acılardan dersler çıkarılması, çıkarılan derslerle geleceğin barış içinde şekillendirilmesi insanlığın çözmesi gereken en önemli sorunlardan biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Savaşlar, insanlık tarihinde derin, onulmaz yaralar açar. Çocuklarımıza tertemiz, yaşanabilir, barış dolu bir dünya bırakmak dururken savaşlarla hem dünyayı hem de insanlığı hüzün
içinde bırakmayı kimse izah edemez. Savaşan askerlerin ailelerine yazdıkları mektupları okursak eminim ki çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için birlikte gayret göstermek gerektiğine olan inancımız pekişecektir. Gelibolu Savaşlarında siperler arasında yaşanan bazı hikayelere baktığımızda, orada insani değerlerin kaybolmadığını görüyor ve bugün Gelibolu`yu `savaşın yenildiği yer` olarak ilan etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Dün büyük bir savaşın tarafları olanlar, bugün insani değerlerle
bezenmiş, duygu yüklü, barışın getirdiği engin hoşgörü ortamının tarafları olarak buradadırlar. Bugün bizlere düşen, savaşlardan uzak durmak, 97 yıl önce yaşanan acılardan bizi uzak tutacak sürekli bir barış ortamının insanlık için geçerli olmasına çalışmaktır. Kaybettiklerimiz bugün yaşasalardı kesinlikle onlar da barış ve dostluğun hakim olmasını isterlerdi. Bu topraklar, kendi evlatlarımızı kucakladığı gibi burada savaşan milletlerin evlatlarını da bağrında taşımaya devam edecektir" ifadelerini
kullandı.
"DOSTLUОUMUZ HER ZAMANKİNDEN GÜÇLÜ"
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşma yapan Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığına bağlı 18 Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen de Çanakkale Savaşlarının önemine değinerek, "Bugün milletçe her sayfası mübarek şehitlerimizin kanları ile yazılmış Türk harp tarihinin en müstesna zaferlerinin biri olan Çanakkale Zaferi`nin 97.yılını kutlamak için toplandık. Çanakkale Savaşı, hiç kuşkusuz sebepleri ve sonuçları itibarıyla tarihin akışının değiştiği bir zaferdir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk`ün
tarih sahnesine çıkmasını sağlayan acı ve kanla yazılmış bir kahramanlık destanı ile bu toprakların bağında on binlerce askerin ebedi hatıraları vardır. Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal`den Kazım Karabekir`e, Esat Paşa`dan Fevzi Çakmak`a kadar milli mücadele kahramanlarının dehalarını gösterme fırsatını bulup kendilerini ispat ettikleri bir savaştır. Çanakkale Muharebeleri yüce Türk milletinin vatanını savunma, bayrağını ve bağımsızlığını koruma konusundaki azim ve özverisini gösterirken, diğlak barışın
getirdiği eer yandan düşmana karşı bile gösterilen saygı, hoşgörü ve insan sevgisinin anıtlaştığı bir destandır. Türk milletinin bağından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte kutsal vatan topraklarını koruma gayreti ve fedakarlıkların sonucunda milletçe elde ettiğimiz kazanımlarının bilincindedir. Yüce Türk milleti adına muharebe meydanlarında on binlerce şehidimizin kanları karşılığında kazanılan bağımsızlığımız ve vatan topraklarının yılmaz bekçileri olan Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı zamanda dünyanın
çeşitli köşelerinde dünya barışını da koruma yolunda üstlendiği görevleri başarı ile sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bugün burada uzaklardan Anadolu sahillerine gelen milletlerin evlatları ile birlikte akıttığımız kanların başlattığı barış ve dostluk ortamının işareti için huzurunuzdayız. Bugün başlattığımız dostluğun her zamankinden güçlü olarak devam ettiğini sizlere göstermekteyiz ve göstermeye devam edeceğiz" dedi.
"GELİBOLU; SAVAŞ SÜRESİNCE KAHRAMANLIK, YİОİTLİK VE KARŞILIKLI SAYGI GÖSTERİLEN ÖNEMLİ BİR ÖYKÜDÜR"
Yeni Zelanda Gazi İşleri Bakanı Nathan Guy da yaptığı konuşmada, 97 yıl önce yaşanan savaşın önemini değinerek, "Yaklaşık 1 yüzyıl önce burada olan çatışma küçük, genç ve uluslu dünyanın yarışından uzak olan Yeni Zelanda için belirleyici bir noktaydı. Bir zamanlar Gelibolu öyküsü için İngiliz kuvvetlerinin emri altında Türk güçlerine karşı olan Yeni Zelanda ve Avustralyalı askerlerin yalnızca bir seferberlik savaşı olduğu algısı vardı. Çatışmada asıl rolü Anzaklar oynarken, onlarsa ulusların ve ırkların
geniş ve koalisyonunun bir parçasıydı. Bu yarımada üzerinde mezarlıklarda yatanlar yalnız Avrupa`nın değil, aynı zamanda Asya`nın, Afrika`nın, Kuzey Amerika`nın ve Pasifik`in de oğullarıdır. Gelibolu, Türkiye için stratejik bir önem taşımaktadır. Gelibolu; savaş süresince kahramanlık, yiğitlik ve karşılıklı saygı gösterilen önemli bir öyküdür. Savaşın sonrasında nasıl güçlü dostluk bağlarımızın oluşturulduğunun bir öyküsüdür. Yeni Zelandalılar, Türk insanının burada haysiyeti ve onuru ile ölen, savaşan
insanların anılarına gösterdiği saygıyı hiçbir zaman unutmayacaktır" dedi.
Anma programı; tören geçişinin ardından Mehteran Bölüğü ve tören geçişi gösterisi, Şehitler Abidesi şehitlik defterinin imzalanması ve şehitlik ziyareti ile sona erdi. Katılımcılar, daha sonra sırasıyla Fransız ve İngiliz Anıtlarındaki törenlere katıldı.
Öte yandan törene katılan Anzak askerlerinin torunları ile Türk askerleri birlikte fotoğraf çektirdi.
Törene Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Yeni Zelanda Gazi İşleri Bakanı Nathan Guy, Eceabat Kaymakamı Mehmet Akçay, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman, 18. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen, yabancı ülke büyükelçileri ve konsolosları, civar belediye başkanları, askeri mülki erkan ve 11 ülkenin diğer temsilcileri katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Sakarya’nın Ferizli ilçesinde geçtiğimiz yıl aracında seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık suçunu itiraf ederek, "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. Olay, 27 Temmuz 2024 Cumartesi günü Yeni Mahalle’de meydana gelmişti. Evinden ayrılarak 54 UB 554 plakalı otomobiliyle seyir haline geçen Ahmet Soğuk, kısa süre sonra silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 8 el ateş edilirken, mermilerden ikisi Soğuk’a isabet etti. Kontrolden çıkan araç tarlaya girerken, 2009-2019 yılları arasında Ferizli Belediye Başkanı olarak görev yapan Soğuk olay yerinde hayatını kaybetti. Soruşturma çerçevesinde yakalanarak gözaltına alınan M.F.Ö. (29), N.E. (39), O.E. ve M.G.(40) çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sanıklar huzurda savunma verdi Silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski belediye başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma 17 Temmuz 2025 yılında tamamlandı. Olayla bağlantılı olarak tutuklanan 4 sanık hakkında "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame kabul edildi. Tutuklu 4 sanık, Sakarya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, söz hakkı verilen sanıklar, savunmalarını mahkeme huzurunda yapmak istediklerini ifade etti. Mahkeme ise duruşmayı ertelemişti. Davanın ikinci görülen duruşmasında sanıklardan M.F.Ö, M.G. ve O.E. huzurda hazır bulunurken N.E. bulunduğu cezaevinden SEBİS aracılığıyla katıldı. "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Söz hakkı verilen sanık M.F.Ö., Ahmet Soğuk’u tanımadığını belirterek, "Sanıklardan sadece M.G.’yi felç geçirdiği zaman Düzce’de yattığı hastaneden tanıyorum. Ben de o dönem hastane de güvenlik görevlisiydim. Çok fazla para sıkıntısı yaşıyordum. Parasızlık yüzünden çocuklarımın beni sevmediğini, benden uzaklaştığını düşündüm. Hastanede yatarken para konusunda yaşadığım sıkıntıları M.G.’ye anlatmıştım. M.G. bana tetikçilik yaptığını, uyuşturucu yaptığını anlattı. Bunlarda çok para olduğunu söyledi. M.G. bana, ‘Bir yeri kurşunlarsak çok para alırız’ dedi. Ben olayı sadece korkutma ve yaralama olacağı niyetiyle kabul ettim. M.G, biriyle konuşuyordu, ben tanımıyorum. M.G. olaydan üç gün önce bana silahı getirdi. Bana, ‘Silahı eldiven ile tut olayı başkasına yıkacağım’ dedi. Olaydan bir gün önce de Ferizli’ye gittik bana evi gösterdi. Olayı nasıl yapacağımızı konuştuk. Ben sadece korkutmak gayesiyle ateş edeceğiz diye kabul ettim. M.G. ‘Olay yaşandıktan sonra bungalovda saklanır dikkat çekmeyiz’ dedi. Olay günü M.G. beni ablasının telefonundan aradı ve benim ödünç aldığım araçla Ferizli’ye doğru yola çıktık. Olay yerine giderken alkol aldık. Olayın olacağı yere geldik ve uzun süre beklemeye başladık. Ahmet Soğuk’un geldiğini görünce ben silahla arabanın altına doğru ateş ettim. Ahmet Soğuk arabayı durdurunca arabanın camı açıktı ve oradan silahına davrandığını gördüm ve ateş ettim tekrar. Kaçarken M.G.’ye, ‘Söyle olay yerine ambulans göndersinler’ dedim. Kaçarken silahı yol kenarına atmamı M.G. söyledi. Araçla Düzce’ye döndük ve ben internete baktığımda Ahmet Soğuk’un eski belediye başkanı olduğunu öğrendim. M.G. beni aradı, ‘Başımız belada İstanbul’a gitmemiz lazım’ dedi. Bana saç, sakal tıraşı yaptırdı. Beni bir yere bıraktı, telefonumu da aldı. ‘Ben abilerle görüşüp geleceğim’ dedi. Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. "Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti" Tutuklu sanık M.G., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. Olayla alakalı hiçbir şekilde bağlantım yok. Ben 2023 yılında felç geçirdim. Haziran 2024 yılında bir fabrikada işe başladım. Doktorun tavsiyesiyle bungalov, sıcak su yerleri gibi mekanlara gitmemi önerdi. Ben N.E. ile görüşüp onunla bungalova gittim. Bir zaman sonra N.E.’nin yanına gittiğimde bana birinin vurulacağını söyledi. M.F.Ö. gece vardiyasındayken N.E.’nin söylediklerini söyledim. Hemen kabul etti. Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti. O.E. beni aradı ve daha sonra yanına gittim. N.E. de oradaydı ve Ferizli’ye gideceğimizi söyledi. Gittiğimizde bana olay yerini gösterdi burayı M.F.Ö.’ye göstermemi istedi. Orada sonra devam ettik onu bıraktım ve beni bu işe karıştırmamalarını söyledim. Olay günü öncesi M.F.Ö. gelip beni evimden aldı ve Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö.’ye olay yerini gösterdim ve geri dönerek Sapanca’da bir bungalova gittik. M.F.Ö. birileriyle görüştü kim olduklarını bilmiyorum ama mekan N.E. ve O.E.’ye aitti. Daha sonra eve gittim ve ablam beni uyandırarak M.F.Ö.’nün aşağıda beklediğini söyledi. Yanına gittiğimde bana mekanı tekrar göstermemi istedi ben kabul etmeyince tehdit etti. Daha sonrasında Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö. gittiğimizde olayı gerçekleştirdi. Benim olayla ilgim sadece tehditlerle olay yerini göstermem ve tehditlerle araç kullanmam. Azmettiren başka isimlerinde olduğunu düşünüyorum. N.E.’nin ihale yüzünden öldürtmek istediğini biliyorum. Kollukta verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Yolda telefon konuşmaların hepsini M.F.Ö. yaptı. Tehdit edildiğimi söyledim ama polis yazmadı. Cezaevindeyken beni tehdit ettiler. Bu işi üstlen yoksa aileni öldürürüz dediler. Ben böyle bir olay yapmadım, bu kişililerle hareket etmediğim için bir pişmanlığım yok" diye konuştu. "Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım" Tutuklu sanık N.E. ise, "Ahmet Soğuk’u tanımam. M.G.’yi bir arkadaş aracılığıyla 4-5 sene önce tanıştım. Olayla ilgili hiçbir bağlantım yoktur. Olayın azmettiricisi değilim. M.F.Ö.’yü tanımam, M.G. onu tehdit ettiğimi söyledi böyle bir şey söz konusu değil. Ben olayın olduğu günün öncesi Balıkesir’e gitmiştim, olayın olduğu gün ise dönüyordum. Ben M.G. ile görüştüğümü hiç bir zaman itiraz etmedim. Ben bungalov işletmeciliği yapıyorum o aracılık ile görüştüm. Biz uzun süredir görüşmüyorduk M.G. ile cezaevinde olan bir arkadaşın paraya sıkıştığını ve para istediğini söyledi. Ben de cezaevinde olanların arkadaşı sevdiğim için para gönderdim. M.G. ile iki kere Ferizli’ye gittim birincisi ev bakmak istediğini söyledi, ikincisi ise cezaevinde olan arkadaşla görüşecekti ben de doğru söyleyip söylemediğini anlamak için gittim ama görüşmeden geri döndük. M.G. bana sürekli Ahmet Soğuk’u soruyordu tanıyor musun diye ben de tanımadığımı söyledim. M.G.’yi birileri maşa olarak tuttu. Suçu benim üzerime atıyorlar. Ahmet Soğuk ve Ferizli ile hiçbir bağlantım yok. Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım. Suçsuz yere 17 aydır cezaevinde yatıyorum, beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu. "Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim" Tutuklu sanık O.E., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. M.G.’yi abimin anlattığı kadar tanırım M.G. ile benim sadece bir kere yüz yüze görüşmüşlüğüm var. Abim bana, ‘eğer üzerinde 5 bin TL var ise M.G.’ye ver’ dedi. Bir tek görüşmem orada vardır. Olaydan bir gün önce M.G. beni bungalov için aradı. Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim, eşim ve çocuklarım tek kaldılar. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. "Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum" Mahkemede tanık olarak dinlenen C.D., "N.E.’ yi cezaevinden tanırım bunun dışında başka bir tanıdıklarım yok. Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum ve azmettirici olarak biliyordum ama öyle değilmiş. Dava ile bildiğim tek şey budur" dedi. cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Rize Ziraat Türkiye Kupası: Çaykur Rizespor: 5 - Gaziantep FK: 2 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nun ilk haftasında Çaykur Rizespor, Gaziantep Futbol Kulübü’nü ağırladı. Karşılaşma ev sahibi ekibin 5-2’lik üstünlüğü ile tamamlandı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 60. dakikasında VAR’ın uyarısı üzerine pozisyonu izleyen hakem Batuhan Kolak penaltı noktasını işaret etti. Penaltı vuruşunda topun başına geçen Halil Dervişoğlu’nun şutunda kaleci Burak Bozan topu uzaklaştırdı. Ancak penaltı vuruşunda Gaziantep FK’lı oyuncuların ceza sahasına erken girdiğini değerlendiren Kolay penaltının yeniden kullanılmasını istedi. Yeniden topun başına geçen Halil Dervişoğlu’nun şutunda meşin yuvarlak filelerle buluştu. 3-1 64. dakikada Zeqiri’nin sol kanattan ortasında ceza sahası içinde Emrecan Bulut’un şutunda top ağlara gitti. 4-1 70. dakika sağ kanattan gelişen Taha’nın pasında Halil Dervişoğlu meşin yuvarlağı filelere yolladı. 5-1 90+1. dakikada kaleci Erdem Canpolat’un çeldiği topla buluşan Sehim Güler, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 5-2 Hakemler: Batuhan Kolak, Uğur Sarı, Gökmen Baltacı Çaykur Rizespor: Erdem Canpolat, Taha Şahin, Alikulov (Jesuran Rak-Sakyi dk. 72), Mocsi, Mithat Pala (Casper Hojer dk. 64), Taylan Antalyalı, Buljubasic, Zeqiri (Modibo Sagnan dk. 71), Laçi (Ibrahim Olawoyin dk. 46), Emrecan Bulut, Halil Dervişoğlu (Ali Sowe dk. 78) Yedekler: Osman Yağız Topçu, Samet Akaydin, Giannis Papanikolaou, Antonio Augusto, Yakup Ayan Teknik Direktör: Recep Uçar Gaziantep FK: Burak Bozan, Sorescu, Semih Güler, Arda Kızıldağ (Luis Perez dk. 69), Rodrigues, Bacuna (Kacper Kozlowski dk. 69), Ogün Özçiçek, Kulasin, Maxim (Yusuf Kabadayı dk. 81), Lungoyi (Mohamed Bayo dk. 62), Boateng (Drissa Camara dk. 62) Yedekler: Zafer Görgen, Rob Nizet, Mehmet Samet Kalkan, Ali Osman Kalın, Ali Imran Işık Teknik Sorumlu: Adem Kaya Goller: Halil Dervişoğlu (dk. 1, 21, 60 pen. ve 71), Emrecan Bulut (dk. 64) (Çaykur Rizespor), Sorescu (dk. 37), Semih Güler (dk. 90+1) (Gaziantep FK) Sarı kartlar: Ibrahim Olawoyin (Çaykur Rizespor), Christopher Lungoyi, Enver Kulasin (Gaziantep FK)