YEREL HABERLER - 28 Nisan 2012 Cumartesi 16:23

``MİKRO MİLLİYETÇİLİK ZARAR VERİYOR``

A
A
A
``MİKRO MİLLİYETÇİLİK ZARAR VERİYOR``

Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı Köksal Holoğlu, Samsun`un en önemli sorununun, kentteki sivil toplum kuruluşlarının şehrin gelişimine katkı verecek konularda ortak bir ses çıkartamaması olduğunu söyledi.
Sağlık Sektörünün diğer temsilcileri de ortak payda da buluşmak için STK`lara önemli görev düştüğüne dikkat çektiler.
Haberexen Yayın Grubu`nun 5. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlediği ``Ortak Paydamız Samsun Buluşmaları`` devam ediyor. North Point Otel`de yapılan ikinci buluşmaya Sağlık Kenti Samsun Derneği üyesi hastaneler katıldı. Haberexen Yayın Grubu Başkanı Mustafa Çakır, buluşmaların amacının Samsun`un geleceğini şekillendirecek lokomotif paydaları belirlemek olduğunu söyledi. Çakır, buluşmaların yıl sonuna kadar devam edeceğini kaydetti.
HOLOОLU: ``SAMSUN`UN AОABEYE İHTİYACI VAR``
Sağlık Kenti Samsun Derneği Başkanı ve Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Holoğlu, ortak paydada buluşulamamasının en önemli nedeni olarak sivil toplum kuruluşlarının(STK) yetersizliğine dikkat çekti. Sivil toplum kuruluşlarının siyasallaştığını ve ideolojik davrandığını ileri süren Holoğlu, ``Samsun`daki STK`ları kentin gelişimine katkı verecek konularda aynı masada buluşturarak ortak bir ses çıkartmasını sağlayamıyoruz. Bunu sağlamak için ağabey rolünde bir STK gerekiyor. Ancak bu STK`nın çatısı altında Samsun`un ortak paydasına yarar sağlayabiliriz`` dedi.
Holoğlu, şehrin Samsunluluk kavramından daha ziyade Karadeniz üst kültürüne önem vermesi gerektiği dile getirerek, ``Samsun`da Samsunlu, Kavaklı ve Trabzonlu olmak gibi sosyolojik ayrışımlar görülüyor. Her zaman diyorum biz Karadenizliyiz. Karadeniz kimliğimizi daha fazla vurgulamalıyız. Mikro milliyetçilik zarar veriyor`` diye konuştu.
KARŞI: ``SAMSUN`UN ORTAK PAYDASI`NI YARATMALIYIZ``
Medicana Samsun Hastanesi İşletme ve Kalite Direktörü Dr. Remzi Karşı, Samsun`un demografik yapısının ``˜Karadeniz mozaiği` şeklinde olduğunu kaydederek, ``Şehirdeki eksiklik Samsunluluk ruhunu oluşturacak ortak paydayı oluşturamamış olmamızdır. Herkesin ``˜Samsunluluk` kavramında buluşacağı ortay paydayı yakalamamız gerekir`` şeklinde konuştu.
Samsun`da faaliyet gösteren özel hastanelerin kente kattığı değerin önemine değinen Karşı, şöyle konuştu: ``Özel hastanelerin kaç kişiye istihdam verdiğini ve Samsun iş piyasasına ne kadar büyük ekonomik katkı verdini algılamamız şart. Kim ne derse desin Samsun`da nitelikli sağlık hizmeti özel hastaneler tarafından veriliyor. Gerek alt yapı, gerek içimizde bulundurduğumuz uzman kadroları, gerek uyguladığımız sağlık teknolojisiyle kamudan daha iyi hizmet sunuyoruz. Bu sebepten çevre illerde yaşayan insanlar Samsun`a tedavi olmak için geliyor. Belki de Samsun`un şehrinin ortak paydası özel sağlık yatırımlarıdır.``
ERGÜR: ``TOPLUMDAKİ ÖZEL HASTANE ALGISINI DEĞžİŞTİRMELİYİZ``
Akademi Duyum Tıp Merkezi ve Özel Mediva Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ergür, toplumdaki özel sağlık kuruluşlarına olan algıya dikkat çekti. Ergür, ``Özel sağlık kuruluşları toplumda farklı şekilde algılanıyor. Özel hastaneleri ``˜hastayı para kazanacak obje` gibi gördüğüne inananların sayısı toplumumuzda çok fazla. Toplumdaki ``˜özel hastane eşittir para` bakış açısını, anlayışını değiştirmemiz gerekiyor`` ifadelerini kullandı.
ÖZYURT: ``SAMSUN DENİLDİОİNDE KARADENİZ AKLA GELİYOR``
Samsun`daki kurumların tanıtımlarında sadece Samsun vurgusu yapamayacağına işaret eden Dünyagöz Samsun Şubesi Müdürü Deniz Özyurt, ``Samsun`a yapılan yatırımlar tüm bölgeye yapılan yatırımlardır. Biz Samsun`a yatırım yaparken tüm bölgeye amaçladık. Bu sebepten sadece Samsun diyemeyiz. Çünkü Samsun denildiğinde Karadeniz akla gelir`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.