KÜLTÜR SANAT - 09 Mayıs 2025 Cuma 09:40

MESAM Başkanı Ergül: "Yabancı müziğe de telif ödeyecekler"

A
A
A
MESAM Başkanı Ergül: "Yabancı müziğe de telif ödeyecekler"

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri işletmelerin yabancı müzik için de telif ücreti ödeyeceklerini belirterek, "Özellikle düğün salonlarından alınacak telif bedelleri işletmecilerle tüketiciyi tedirgin edecek boyutta rakamlar değil. Boşuna yaygara koparılıyor. Hukukçularımız sahada ve tek tek işletmeleri ziyaret ediyor. Kanunun gereği neyse onu yapıyoruz" dedi.


Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Musikisi Konservatuvarı’nda öğrenciler ile sanatçıların katıldığı "Türkiye’de Fikri Mülkiyetin Tarihçesi ve Günümüzdeki Durumu" konulu konferansta konuşan MESAM Başkanı Recep Ergül, telif haklarıyla ilgili düzenlemeyi değerlendirdi. Düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri halka açık yerlerde müzik yayını yapılması durumunda telif hakkı ödenmesi zorunluluğu olduğunu vurgulayan Ergül, "Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük. Radyo ve televizyonlarla ilgili eksik, aksayan şeyler vardı, o da çözüldü. Sırada da düğün salonları, kuaförler, güzellik merkezleri ve benzeri yerler var" diye konuştu.


Ergül, telif ile ilgili kanuni düzenlemenin sanatı ve sanatçıyı korumayı hedeflediğini vurgulayarak, "Bir berber dükkânının ödeyeceği telif ücreti sadece günlük 16 lira. Bir tıraştan sonra çırağa bahşiş vermek istesek 16 lira vermeyiz herhalde, utanırız. 50 lira veririz hiç olmazsa. Bu ülkede sanatçılar hak ettikleri telifleri alsalar hiçbir şeye muhtaç olmazlar. Ülkemizde çok kıymetli eser sahibi bazı sanatçılar ya bir köşe başında ya da kirli, pasaklı bir huzurevinde can verdi. Bu gerçeği kimse göz ardı edemez" ifadelerini kullandı.



"Düğün salonlarının öznesi müziktir, bedelini ödemek zorundalar"


1951’de kabul edilen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 74 yıldır yürürlükte olduğunu hatırlatan Ergül, 1986’da kurulan MESAM’ın kurulma amacının 15 bin üyesinin ve 30 bin müzik eseri sahibinin telif hakkını savunmak, kanunun verdiği yetkiyi kullanmak olduğunu ifade ederek, "Kuaförlerin, güzellik merkezlerinin, hatta hastanelerin, hatta özel okulların ve düğün salonlarının, hele hele düğün salonlarının öznesi müziktir. Müzik olmadan bir şey yapılamaz. Bakın bu ülkenin müziği, sanatı zor durumda. Halk müziği derseniz oldukça zor durumda. Türk sanat müziği derseniz günümüz gençleri hiç bilmiyorlar. Peki bu müziğin devam edebilmesi için ne yapılması lazım? Batılı toplumlar 1886 yılında bunun adını koymuş; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu. Türkiye 1951 yılında bu kanunu kabul etmiş, 74 yıldır yürürlükte. MESAM 1986 yılında kurulmuş ve o yıldan bugüne kadar bu faaliyetleri sürdürüyor. Sırayla gidiyoruz. Sıra düğün salonlarına ve kuaförlere, güzellik merkezlerine geldi. Biz nasıl elektrik, doğalgaz ve suya para ödüyorsak müziğe de bedelini vermemiz gerekir. Bazı çevreler bunun ek bir yük getireceğini dillendirmekte. Bu doğru bir bilgi değil. Halkımızı doğru şekilde bilgilendirmemiz gerek" şeklinde konuştu.



"Sahada yüzlerce avukatımız var"


Telif kanununun uygulama aşamasında bir berberin günlük ödeyeceği rakamın 16 lira olduğunu anlatan Ergül, "Bir güzellik merkezinin ödeyeceği rakam ise günlük 20-25 lira arasında. Bir düğün salonunun günlük ödeyeceği rakam 30-40 lira arasında. Yani dolayısıyla her salon bunu ödeyebilir. Düğün salonlarında canlı müzik icra ediliyor. Bunun tarifesine göre yapsak rakam çok daha fazla olacak. Ödeyemeyecekler, problem çıkacak. Herkes ödesin, sanatçı da kazansın. Çünkü bir şarkının yapım maliyeti nereden baksanız 300-500 bin lira arasında değişiyor. Peki nereden bulacakları bu parayı? Kaset de yok. Bir tek telif kalıyor geriye ve bizim de varlık sebebimiz bu. MESAM ilgili kanunla Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir kuruluş. Sahada yüzlerce avukatımız var. Kanun, Kültür ve Turizm Bakanı bu yetkiyi meslek birliğine vermiş. Diyor ki, git sanatçıların telifini topla, kendilerine ver ki yaşayabilsinler, müziğe devam edebilsinler" dedi.



"Oda başkanları yaygara koparıyor"


Sahada telif ile alakalı konuları denetleyebilecek yüzlerce hukukçuları olduğunu ve onların sürekli tespitte bulunduklarını anlatan Ergül, sözlerine şöyle devam etti:


"Lisans sözleşmesi yoksa ihtar ediyorlar. Dinlememesi halinde mahkemeye veriyoruz maalesef. Bu konuda iki farklı ve yarı yarıya bir görüş var. İlki çok olumlu, diğeri de olumsuz. Olumsuz olan daha çok özellikle tüketicinin yani düğün salonları, kuaförler odalarının kopardığı yaygara. Doğru değil o. Toplumu doğru bilgilendirmek lazım, bilinçlendirmek lazım. Biz bu yüzde 50’yi ikna etmenin çabası içindeyiz."



"Yabancı müzik çalmak da telife bağlı"


Konu ile ilgili çalışmalar başladıktan sonra şu ana kadar 500’e yakın kuaför ve güzellik merkezi ile 400 civarında da düğün salonunun MESAM’a geldiğini söyleyen Ergül, "Onlar telifini ödüyor. Hepsiyle bire bir arkadaşlarımız görüşüyor. Hemen her gün çağrı merkezinden telefonlar gidiyor. Bir problem olması halinde hukukçularımız bizzat oraya gidip kendisine yasayı açıyor gösteriyor. Kullanımdan şu kadar, metrekare başına şu kadar tutar olduğunu kendisine söylüyor. Her türlü kolaylığı yapabileceğini söylüyor, ayrılıyor orada. Sanatçılar yüzde yüzü zaten yanımızda, arkamızda. Ve hepsi sosyal medyada da tepkilerini koyuyor. Bunun bir an önce düzelmesi gerektiği kanaatinde. MESAM 15 bin üyeye sahip bir kuruluş. Her gün aşağı yukarı onlarca kişi de başvuruyor. Yani eser sahibi, söz yazarı, besteci, aranjör. Tabii bu kimliklere haiz olup, aynı zamanda yorumcu kimliği olan da var. Ama sadece Türkiye’de değil, MESAM’ın 192 ülkeyle karşılıklı temsilcilik sözleşmesi var. Uluslararası bir kuruluşuz. MESAM, 192 ülke sanatçılarının müziği burada çalındığında yani o kuaför, güzellik merkezi vesaire, yabancı müzik çaldığında da telif ödeyecek. Çünkü yabancı haklarını da koruyoruz. Onlar da yaşadıkları ülkede bizim haklarımızı koruyorlar" ifadelerini kullandı.


Konferansta söz alan Atatürk Üniversitesi Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarı hocalarından Prof. Dr. Nesrin Feyzioğlu da MESAM’ın fikri mülkiyet ve telif haklarıyla ilgili çalışmalarını desteklediklerini söyledi.



MESAM Başkanı Ergül: "Yabancı müziğe de telif ödeyecekler"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Bayraktar: "2026’da Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Sakarya Gaz Sahası’nda üretimin iki katına çıkarılacağını belirterek, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2025 yılının son gününde Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Limanı’nı ziyaret etti. Bakımda bulunan Yavuz Sondaj Gemisi’nde incelemelerde bulunan Bakan Bayraktar, denizlerde görev yapan enerji emekçilerinin yeni yılını kutladı. Türkiye’nin enerji üssü haline gelen Filyos Limanı’nda bir dizi temaslarda bulunan Bakan Bayraktar’a ziyaretinde AK Parti MKYK Üyesi Mesut Özil, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan ile protokol üyeleri eşlik etti. Limanda demirli bulunan ve bakım çalışmaları süren Yavuz Sondaj Gemisi’ne geçen Bakan Bayraktar, geminin helikopter pistinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin enerji vizyonuna dikkat çeken Bayraktar, Karadeniz’de yürütülen doğalgaz üretim çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirtti. Bayraktar, "Şu anda Yavuz gemisinin helikopter pistindeyiz. Kış mevsimi oldukça soğuk bir zaman. Ülkemizin doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere tüm gemilerimizle birlikte Karadeniz’de, Sakarya Gaz Sahası’nda kendi bulduğumuz gazı üretmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu vesileyle sahada görev yapan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz" dedi. "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz". Doğalgazın sanayi ve konutlar için kritik bir yakıt olduğuna işaret eden Bayraktar, "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz. Bu kaynakları geçmişte büyük oranda ithalatla karşılıyorduk. 2020 yılında Karadeniz’de yaptığımız keşfin ardından 2023’te üretime başladık. 2025 yılı bizim için önemliydi çünkü ilk fazı tamamladık. Günlük yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgaz üretir hale geldik. Bu da 4 milyon hanenin ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’nun 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağını vurgulayan Bayraktar, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" diye konuştu. 2026 yılının petrol ve doğalgaz arama açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağını dile getiren Bayraktar, "Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin yanı sıra altı yeni keşif sondajı yapacağız. Bu çalışmalar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’i kapsayacak. İnşallah yeni müjdelerle milletimizin karşısına çıkacağız" dedi. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" Gabar’daki faaliyetlere de değinen Bayraktar, "Yılın son gününde de Gabar’da hummalı bir çalışma var. Dağlarda, yüzün üzerinde kuyuda 3 bin 500 kardeşimiz görev yapıyor. Diyarbakır’da ise 2026 yılında kaya petrolü üretimine yönelik önemli çalışmalarımız olacak. Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Karadeniz’deki deniz ve insansız hava aracı saldırılarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Bayraktar, "Çok ankonvansiyonel gelişmeler bunlar, alışık olmadık saldırı tipleri. Kritik enerji altyapılarımızın güvenliği için uzun süredir çalışıyoruz. Gemilerimiz, boru hatlarımız, trafo merkezlerimiz ve santrallerimiz için ekstra tedbirler almaya devam ediyoruz" dedi.
Bolu Bolu’da yılbaşında 2 bin 778 personel sahada Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yeni yıl tedbirleri kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Kentte yılbaşının huzur ve güven ortamında geçmesi için tüm tedbirlerin alındığını belirten Vali Aydın, "Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone ile sahada olacağız" dedi. Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yılbaşı öncesinde alınan tedbirleri yerinde incelemek ve personelin yeni yılını kutlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Vali Aydın, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni yıla girerken öncelikli hedeflerinin kentin huzur ve güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Aydın, vatandaşların yoğun olduğu alışveriş merkezleri, terminaller, meydanlar ve eğlence mekanlarında güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi. "2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır" Alınan güvenlik tedbirlerinin detaylarını paylaşan Vali Aydın, "Milletçe yeni bir yıla girmenin heyecanını ve umudunu paylaşırken; öncelikli hedefimiz, ilimizde bu geçişin huzur, güven ve esenlik içerisinde yaşanmasını sağlamaktır. Vatandaşlarımızın yeni yıl coşkusunu gönül rahatlığıyla karşılayabilmeleri adına Valiliğimiz koordinesinde, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte gerekli tüm saha tedbirleri titizlikle planlanmıştır. Bu doğrultuda alınan tedbirler kapsamında; Vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu alışveriş merkezleri, ulaşım terminalleri, meydanlar ve eğlence mekânları başta olmak üzere, il genelinde güvenlik önlemlerimiz en üst seviyeye çıkarılmıştır. Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır. Denetimlerimiz, suçun önlenmesi ve trafik güvenliğinin tesisi odaklı kesintisiz sürecektir" ifadelerine yer verdi. "Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" Gerekli hazırlıkların yapıldığını ifade eden Aydın, "Yılbaşı süresince sağlık hizmetlerinde herhangi bir aksamaya mahal vermemek adına, 178’i acil sağlık hizmetlerinde görevli olmak üzere toplam bin 489 sağlık personelimiz her türlü acil duruma müdahale için hazır bulunacaktır. Vatandaşlarımızın hem sağlığını hem de bütçesini korumak amacıyla denetim ekiplerimiz sahada olacaktır. Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz gıda satış ve tüketim noktalarında hijyen denetimlerini aralıksız sürdürecektir. Ticaret Müdürlüğümüz bünyesindeki ekiplerimiz ise fahiş fiyat uygulamaları ve fiyat etiketi kontrolleri ile tüketicilerimizin mağduriyet yaşamaması adına denetimlerine devam edecektir. Olası yangın, kaza ve afet risklerine karşı AFAD ve İtfaiye birimlerimiz teyakkuz halindedir. Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" diye konuştu. "Devletimizin tüm imkanlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim" Muhtemel acil durumlara karşı hızlı bir şekilde müdahaleye hazır olduklarını belirten Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, "Şu an bulunduğumuz 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü bünyesinde de tüm hazırlıklar tamamlanmış olup, yılbaşı gecesi yaşanabilecek olası acil durumlara en hızlı şekilde yanıt verebilmek adına 4 acil çağrı alıcı ve 20 çağrı yönlendirici personelimiz kesintisiz mesai yapacaktır. Değerli Hemşehrilerim; Devletimizin tüm imkânlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim. Sizlerden istirhamımız; alınan tedbirlere riayet etmeniz, trafik kurallarına azami hassasiyet göstermeniz ve yeni yıl coşkusunu karşılıklı saygı ve sorumluluk bilinciyle paylaşmanızdır. Bu vesileyle; 2026 yılının ilimize, ülkemize ve tüm insanlığa başta sağlık olmak üzere huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyor; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Hakkari Yüksekova’da kar ve tipi ulaşımı aksattı: Fırtınaya rağmen namazını kıldı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkilerken, karayolunda mahsur kalan bir vatandaşın fırtınaya rağmen namaz kıldığı anlar cep telefonu kameralarına yansıdı. Hakkari genelinde yaklaşık bir haftadır aralıklarla devam eden kar yağışı, günlük yaşamda aksamalara neden oluyor. Olumsuz hava nedeniyle çok sayıda köy yolu ulaşıma kapanırken, ilçe genelinde eğitime 4 gün ara verildi. Ekipler mahsur kalan araçların imdadına yetişti Yüksekova-Şemdinli kara yolunda seyir halinde olan çok sayıda araç, aniden bastıran yoğun tipi ve fırtına nedeniyle yolda mahsur kaldı. Görüş mesafesinin yer yer sıfıra indiği bölgeye sevk edilen karayolları ve İl Özel İdaresi ekipleri, yürütülen yoğun çalışma neticesinde kapalı yolları açarak araçların güvenli şekilde ilerlemesini sağladı. Tipi altında namaz kıldı Ulaşımın durduğu dakikalarda ilginç bir an da kameralara yansıdı. Namaz vaktinin girmesiyle birlikte bir vatandaş, dondurucu soğuğa ve şiddetli fırtınaya aldırış etmeden montunu karın üzerine sererek namazını kıldı. Çevredeki diğer vatandaşlar tarafından cep telefonuyla kaydedilen bu görüntüler, sosyal medyada ilgi topladı. Kar mesaisi aralıksız sürüyor Bölgede karla mücadele ekipleri, ulaşımın sürekliliğini sağlamak ve kapalı köy yollarını yeniden trafiğe açmak için kritik noktalarda 24 saat esasına göre mesailerini sürdürüyor. Yetkililer, sürücüleri zincirsiz yola çıkmamaları ve tipi riskine karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıyor.