GÜNDEM - 27 Haziran 2025 Cuma 11:06

Dr. Semavi Ulusoy: "Rahim hastalıkları tedavisinde histeroskopinin rolü büyük"

A
A
A
Dr. Semavi Ulusoy: "Rahim hastalıkları tedavisinde histeroskopinin rolü büyük"

Eskişehir’de pek çok rahim hastalığının teşhis ve tedavisinde ’histeroskopi’ kullanıldığına dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Semavi Ulusoy, özellikle adet düzensizlikleri ve az ya da fazla kanama durumlarında bu yönteme başvurulduğunu söyledi.


Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Semavi Ulusoy, rahmin içini incelemek ve herhangi bir anormallik olup olmadığını tespit etmek amacıyla uygulanan bir tıbbi prosedür olan ’Histeroskopi’ yönteminin hastalar tarafından yeterince bilinmediğine dikkat çekerek yöntem hakkında önemli bilgiler verdi. Dr. Ulusoy, bu işlemde ucunda ışık kaynağı ve kamera bulunan ince bir tüp şeklindeki histeroskopi yönteminin hem tanı hem de tedavi amacıyla kullanıldığını ifade etti.



Çok farklı hastalıklar için başvurulan bir yöntem


Histeroskopinin çeşitli rahim hastalıklarının teşhis ve tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntem olduğunu aktaran Dr. Ulusoy, bu yöntemin tercih edildiği durumları şöyle sıraladı:


"Anormal rahim kanamaları; adet dönemi dışında görülen aşırı kanama, düzensiz lekelenmeler veya menopoz sonrası kanama gibi rahatsızlıklar, histeroskopi ile incelenebilir. Rahim içinde bulunan polipler veya miyomlar, histeroskopi ile tespit ve tedavi edilebilir. Asherman Sendromu denilen düşük veya kürtaj sonrası rahimde gelişen yapışıklıklar, adet düzensizliklerine ve kısırlığa yol açabilir. Histeroskopi, bu yapışıklıkların tanısını koymak ve tedavi etmek için kullanılır. Rahimde doğuştan var olan septumlar (perde), yine bu yöntem ile teşhis ve tedavi edilebilir. Tekrarlayan düşüklerin veya infertilitenin nedenini araştırmak, tespit etmek için kullanılır. Ayrıca, rahim içi araç (RİA) yer değiştirmişse, histeroskopi ile doğru konumunun tespit edilebiliyor ve doğum sonrası rahimde kalan plasental doku yine bu yöntemle tespit edilip çıkarılabiliyor."



"Aşırı uzayan, sıklaşan veya seyrekleşen adet kanamaları için bu işlem düşünülebilir"


Histeroskopi kullanım alanının geniş bir yelpaze sunduğuna değinen Dr. Ulusoyü, "Aşırı uzayan, sıklaşan veya seyrekleşen adet kanamaları, adet dönemi dışında gerçekleşen kanamalar; adet dönemlerinde beklenenden fazla miktarda veya uzun süreli kan kaybı; adet dönemleri arasında sık sık lekelenme veya kanama olması; yine özellikle adet dönemlerinde veya cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan, altta yatan rahim kaynaklı anormalliklerin tanısı için bu işlem düşünülebilir" dedi.



"Adet bitiminden sonraki 3-4 gün en uygun zamandır"


Histeroskopinin, adet döngüsünün belirli bir döneminde uygulanması gerektiğine dikkat çeken Dr. Ulusoy genellikle adet dönemi bitiminden sonraki 3-4 gün içinde yapılan histeroskopinin en verimli sonuçları verdiğini söyledi. Bu zamanlamanın rahmin iç kısmının temizlenmiş olduğu ve işlem için uygun olduğu bir dönemi işaret ettiğini açıklayan Dr. Ulusoy, işlem sonrası hastaların genellikle aynı gün içinde taburcu edilip normal yaşamlarına dönebildiğini belirterek, "Ancak, iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Hastalar, 2 hafta boyunca küvette duş almalılar ancak ayakta duş alabilirler. İki hafta boyunca cinsel ilişkiden ve adet döneminde tampon kullanımından kaçınmalılar. Bu bakım önerileri, iyileşme sürecini hızlandırır ve muhtemel komplikasyonları önler" ifadelerini kullandı.



"İşlem sonrası gebelik mümkün"


Histeroskopi sırasında hafif bir kramp hissedildiğini ancak lokal veya genel anestezi kullanıldığı için ağrının minimum seviyede olduğunu dile getiren Dr. Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:


"İşlem sonrasında gebeliğin mümkün olup olmadığı merak ediliyor. Evet, işlem sonrası gebelik mümkündür. Ancak elbette işlem sonrası doktorunuzla gebelik planlarınızı konuşmanız gerekir. Doğru zamanlamada ve uygun bakım ile histeroskopi çoğu hastada minimal riskle uygulanıyor ve hızlı iyileşme imkanı sunuyor."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.