GÜNDEM - 05 Eylül 2024 Perşembe 09:47

Motosiklet ehliyeti talebi katlandı

A
A
A
Motosiklet ehliyeti talebi katlandı

Türkiye’de 2024 yılının haziran ayı itibariyle trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 5 milyon 636 bin 583’e ulaşırken, zaman ve yakıt tasarrufunu göz önünde bulundurarak motosiklet ehliyeti almak isteyen vatandaş sayısının 4 kat artması sürücü kurslarında yoğunluk oluşturdu.

Havaların ısınması sonrasında birçok vatandaş trafiğe motosikleti ile çıkmayı tercih ederken, zaman ve yakıt tasarrufu ile öne çıkan 2 tekerli taşıtın ülke genelinde kullanımı her geçen gün yaygınlaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; 2022 yılında 4 milyon 141 bin 914, 2023 yılında ise 5 milyon 79 bin 396 olan trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 2024 yılının haziran ayı itibariyle 5 milyon 636 bin 583’e ulaştı. Sadece Eskişehir’de trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı 351 bin 734 iken, bunun 52 bin 438’ini ise yine motosikletler oluşturdu. Ayrıca istatistiklerde görülen artış aynı şekilde sürücü kurslarına da yansıdı. Sürücü kurslarında çalışan motosiklet eğitmenleri, bu yıl öğrenci sayılarının 4 kat oranında arttığını belirtti. Adaylarının rüzgârı hissetmek ve daha özgür olmak istediğini dile getiren eğitmenler, kadın sürücülerin de çoğaldığını ifade etti.

Motosiklet ehliyeti talebi katlandı

"Kurslardaki öğrenci sayımız bu sene geçen seneye oranla yaklaşık 4 katı civarında arttı"

Sürücü kursu öğretmeni Halil İbrahim Hiçyılmaz, “Motosiklette yakıt tasarrufu çok önemli. Genelde artışların çoğu scooter dediğimiz araçlardan kaynaklanıyor. Mesela Honda Dio, 100 kilometrede 1.4 yakıyor. Baktığın zaman toplu taşımaya göre bile ucuz. Motosiklet sayısı bazı illerde işte araç sayısını bile aşmış. Genel olarak insanların özel ilgi alanı. İnsanlar motosiklet kullanmak, rüzgârı hissetmek ve daha özgür olmak istiyor. İkinci sırada ne var? Kuryelikten de önce ekonomisi için kullanılıyor. Ulaşımda motosikletin az yakıt tüketmesi önemli bir faktör. Kurslardaki öğrenci sayımız bu sene geçen seneye oranla yaklaşık 4 katı civarında arttı. Mesela bazı arkadaşlar geliyor, araba almaya gücü yetmemiş. Yakıt tüketiminin de düşük olması nedeniyle, ‘Çok eski bir model araba alacağıma sıfır motosiklet alırım’ gibi düşünceler var. Bu nedenlerle geliyorlar. Gelen adayların yüzde 10’u kadın. Kadın sürücülerde de artış var. ‘Benim çocukluğumdan beri hayalimdi, ailem izin vermiyordu’ gibi söylemler oluyor. Şimdi ailelerini biraz zorluyorlar. Önce motosikleti alıyorlar, sonra aileye bildiriyorlar” dedi.

Motosiklet ehliyeti talebi katlandı

"Bence trafikte çok büyük rahatlık"

Motosiklet ehliyeti almak isteyen 21 yaşındaki İclal ise “Önce araba ehliyeti almıştım. Sonra baktım, gayet sürebiliyorum ve motosikletlerde de kadın sürücüler çok arttı. Bunu sosyal medyada görüyoruz. Dedim ki, ben de sürebilirim. Öyle başladım işte. Şu an gayet iyi gidiyorum. Öncelikle bence trafikte çok büyük rahatlık. Tabii çok aralardan geçmemek gerekiyor ama kurallara uyarak gayet iyi gidilebilir. Ben bir de İstanbul’da yaşıyorum. O trafikte motosiklet çok iyi kullanılabilir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Emir Erten - Bahadır Turgut

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.