KÜLTÜR SANAT - 24 Ocak 2025 Cuma 18:10

Türkmenler, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak biliniyor

A
A
A
Türkmenler, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak biliniyor

Çevirmen ve yazar Şahruz Ak Atabay, İran’ın Türkmen Sahra bölgesinde yaşayan ve 1 milyonu aşkın nüfusa sahip olan Türkmenlerin, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak bilinmesine rağmen Türkiye’de bu konuda yeterince çalışma yapılmadığına dikkat çekti.


Türk Ocakları Eskişehir Şubesi’nde ’İran Türkmenleri’ konulu bir sohbet programı gerçekleştirildi. Sohbette araştırmacı, çevirmen ve yazar Şahruz Ak Atabay konuşmacı olarak yer aldı. Program boyunca İran Türkmen’lerinin yaşadığı coğrafya, etnik ve dini kimlikleri, toplumsal, siyasi ve hukuki durumları gibi çeşitli konularla ilgili bilgiler aktarıldı.



"Türkmenler, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak biliniyor"


Programda konuşma yapan Atabay, İran’ın Türkmen Sahra bölgesinde yaşayan ve 1 milyonu aşkın nüfusa sahip olan Türkmenlerin, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak bilinmesine rağmen Türkiye’de bu konuda yeterince çalışma yapılmadığına dikkat çekti. Atabay, ’İran Türkmenleri’ kavramının 1881 yılında imzalanan Ahal Anlaşması sonucu tarihi Türkmen topraklarının İran ve Rusya arasında bölünmesi ve bir kısmının İran’a devredilmesinden sonra ortaya çıkan bir kavram olduğunu söyledi. Türkmenlerin halihazırda genel adı Türkmen Sahra bölgesi olarak geçen; İran’ın kuzeydoğusunda ve Türkmenistan ile sınırdaş Gülistan ve Kuzey Horasan vilayetlerinde yaşadıklarını aktaran Atabay, İran Türkmenlerinin günlük hayatlarında ana dillerini kullanmalarına rağmen Farsça eğitim aldıklarından dolayı genelde Türkmence okuryazar olmadıklarını ifade etti.



"İran Türkmenleri, Türkistan’daki diğer Türk halkları gibi Sünni-Hanefi mezhebine inanan Müslümanlardır"


Atabay, aile ve toplum içerisinde ise anadilin genellikle sözlü kullanımı sayesinde Türkmen dili ve kültürünü korumaya çalıştıklarını dile getirdi. İran’da radyo ve televizyon devlet tekelinde olduğunu söyleyen Atabay, Türkmence yayın yapan bir radyo kanalı mevcut olsa da mahalli televizyondaki Türkmence programların oldukça kısıtlı olduğunu belirtirken, bölgede birkaç dergi, internet sitesi ve yayınevinin de Farsça-Türkmence olarak 2 dilli şekilde faaliyet gösterdiğine değindi. İran Türkmenlerinin, Türkistan’daki diğer Türk halkları gibi Sünni-Hanefi mezhebine inanan Müslümanlar olduklarını belirten Atabay, dini eğitimlerini de kendine özgü medreselerde gerçekleştirdiklerini kaydetti.


İlgiyle takip edilen ve çok sayıda soru-cevap sonrası Türk Ocakları Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, Şahruz Ak Atabay’a şükran beratı takdim etti.



Türkmenler, İran Türklüğü arasında kimliklerini en iyi koruyabilen halk olarak biliniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.