- 27 Şubat 2023 Pazartesi 15:08

17 Ağustos depreminde doğdu, Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybetti

A
A
A
17 Ağustos depreminde doğdu, Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybetti

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde, Gölcük depreminin meydana geldiği 17 Ağustos 1999 tarihinde dünyaya gelen 23 yaşındaki Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde, Gölcük depreminin meydana geldiği 17 Ağustos 1999 tarihinde dünyaya gelen 23 yaşındaki Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, oğullarının küçük kardeşine siper olmaya çalışırken hayatını kaybettiğini belirterek o gece yaşadıklarını göz yaşlarıyla anlattı.


Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok yıkıma yol açtığı yerlerden biri de Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Depremin vurduğu diğer 11 il ve ilçelerinde olduğu gibi Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde de pek çok hayat yarım kalırken, afetin ardından ortaya çıkan acı dolu hikayeler de yürekleri yakmaya devam ediyor.



Asrın felaketine 3 gün önce taşındıkları evde yakalandılar


Asrın felaketinden 3 gün önce Gaziantep’ten Nurdağı’na taşınan Baştürk ailesi de depreme yeni evlerinde yakalandı. Deprem sırasında evde olan baba Mehmet, anne Asiye ve oğulları Osman Enes ile Emirhan Baştürk enkaz altında kaldı. Enkaz altında kalan Baştürk ailesinden baba Mehmet, anne Asiye ve küçük çocukları Emirhan kurtarılırken, ortanca oğulları Osman Enes ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.


Enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Osman Enes’in acı hikayesi ise yürekleri dağladı. 17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli depremin yaşandığı gün Gaziantep’te sabaha karşı dünyaya gelen 23 yaşındaki Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli 2023 depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, oğullarının küçük kardeşine siper olmaya çalışırken hayatını kaybettiğini belirterek o gece yaşadıklarını göz yaşlarıyla anlattı.



“O gece felaketi yaşadık, sanki kıyamet kopuyordu”


Deprem gecesi yaşadıklarını anlatan Mehmet Baştürk, “O gece felaketi yaşadık. Sanki kıyamet kopuyordu. Teheccüd namazına kalkmıştım ve saat 03.05’ti. Sonrasında tekrar uyumuşum. Sonrasında bu deprem oldu ve bina sallandı. Bir anda ışıklar söndü ve bina yere doğru yıkıldı. Hepimiz enkaz altında kaldık. Ben depremden sonra bir alan bularak kendi imkanlarım ile çıktım. Sonrasında eşim ve küçük oğlumun sesini duydum. Kendi imkanlarımıza 5-6 saat sonra eşimi, 8-9 saat sonra da küçük oğlumu çıkardık” dedi.



“Oğlum 17 Ağustos depreminde doğdu, 2023 Kahramanmaraş depreminde öldü”


17 Ağustos 1999 depreminde sabah karşı doğan 23 yaşındaki oğlu Osman Enes Baştürk’ün Kahramanmaraş depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybettiğini belirten baba Mehmet Baştürk, “Oğlum 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde de hayatını kaybetti. Bu acıyı ifade edemiyorum. Allah mekanını cennet etsin. 1999 depreminde doğan oğlum, 2023 depreminde öldü. Allah onu bize 23 yıllığına vermiş” ifadelerine yer verdi.



“Enkaz altında ölen oğlum küçük kardeşi zarar görmesin diye siper olmuş”


Depremde hayatını kaybeden oğlu Osman Enes’in küçük kardeşi Emirhan’a siper olduğunu da aktaran baba Baştürk, “Enkaz altında ölen oğlum Osman Enes, o esnada küçük kardeşi Emirhan zarar görmesin de diye ona siper olmuş” ifadelerini kullandı.



“Her şeyimizi kaybettik, köyde çadırda yaşıyoruz ve destek bekliyoruz”


Deprem felaketi sonrası oğlu Osman Enes’le birlikte her şeylerini de kaybettiklerini söyleyen Baştürk, “Şu an köyde çadırda yaşıyoruz. Depremden 11-12 gün hastanede kaldık ve sonra köyde çadırda yaşamaya başladık. Sonrasında bize hiçbir yardım gelmedi. Köyde kendi imkanlarımızla yaşıyoruz. Bu afette bir oğlumu kaybettim, benim ve büyük oğlumun evi tamamen gitti. Yetkililerden biz de destek istiyoruz. Çünkü ne yapacağımızı, nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz” şeklinde konuştu.



“O eve 3 gün önce taşınmıştık, resmen oğluma mezar yeri almışım”


O gece yaşadıklarını anlatan anne Asiye Baştürk, “O gece yaşadıklarımız anlatılamaz, ifade edilemez şeylerdi. Sözün bittiği yeri yaşadık biz. O eve 3 gün önce taşınmıştık. Üçüncü günün sabahına çıkamadık. Resmen oğluma mezar yeri almışım” dedi.



“17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğdu, bu depremde sabaha karşı vefat etti”


Acılı anne ise “Bu acıyı yaşayan bilir. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Büyük bir gümbürtüyle uyandık ama uyandığımızda her şey bitmişti. Hepimiz aynı odadaydık. Enkaz altındayken ben bayılmışım. Küçük oğlum ‘anne nasılsın’ sesine uyandım. Oğlum iyiyim sen nasılsın, ağabeyin nasıl dedim. O da ‘ağabeyimde ses yok, eli buz gibi olmuş’ dedi. Büyük oğlum o esnada küçük kardeşine enkaz gelmesin diye sipere olarak korumuş ama kendisini koruyamamış. Oğlum Osman Enes 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. Bu depremde de sabaha karşı vefat etti. Her şeyimizi kaybettik, her şey tamamen gitseydi de oğlum gitmeseydi. Kendimi ifade etmekte çok zorlanıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.