YEREL HABERLER - 15 Mart 2012 Perşembe 11:17

GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDEN EĞİTİME KATKI

A
A
A
GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDEN EĞİTİME KATKI

Gazikent Üniversitesi, ilköğretimde dershaneye gidemeyen ve özel ders alma imkanı olmayan öğrencilere, ’’Yarınlarımız’’ isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında Matematik, İngilizce, Türkçe ve Sosyal dersleri vermeye başladı.
İİBF Dekan Yardımcısı ve İşletme Bölüm Başkanı Yrd. Doç.Dr. Yakup Durmaz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Gaziantep ve Türkiye’nin en önemli sorunu eğitim. Gaziantep çok göç alan bir şehir. Bir iş bulma ümidi ile yaşadıkları yerlerden Gaziantep’e göç eden aileler genel olarak şehrin kenar mahallelerine yerleşmektedir. Bu nedenle çocuklarını bu bölgelerdeki okullara göndermektedirler. Bu durum kenar mahallelerdeki okullarda öğrenci yığılmalarına sebep olmaktadır. Aileler maddi olarak güçsüz oldukları için çocuklarını özel dershanelere gönderememektedir. Özel ders alma imkanı da olmayan bu öğrenciler eğitimlerine takviye ders alamadıkları için girdikleri sınavlarda başarısız olmaktadırlar" dedi.
Şahinbey Emniyet Müdürlüğü Hizmet Geliştirme Programı (HİGEP) kapsamında hazırlanan projeye Gazikent Üniversitesi ve Şahinbey Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destek verdiğini kaydeden Durmaz, "Hatice Karslıgil İlköğretim Okulu’nda bulunan 120 öğrenciye 10-11 Mart Cumartesi, Pazar günü 15 eğitim gönüllüsü öğretmen öğrencilerimizden oluşan bir grup ile Matematik, İngilizce ve Türkçe takviye dersler vermeye başladık. Bu çalışma yıl sonuna kadar gönüllü öğrencilerimiz tarafından yürütülerek öğrencilerin ders açıkları kapatılmaya çalışılacaktır" diye konuştu.
Yrd.Doç Dr. Durmaz, hafta sonu bu çalışmaların içerisine Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Şehitkamil İlköğretim Okulu’nda okuyan 108 öğrencinin de katılacağını ifade ederek, yapılan derslerin öğrencilerin okudukları okulun dersliklerinde gerçekleştirildiğini belirtti.
Gazikent Üniversitesi’nin bir vakıf üniversitesi olduğunu, yapılan çalışmaların vakıf ruhu ile yapıldığını hatırlatan Durmaz, "Yapılan çalışmadan faydalanan öğrencilerden sadece bir isteğimiz var. Gelecekte kendilerine yapılan bu çalışmaları kendilerinden sonraki kuşaklara taşıyarak vakıf ruhunu gelecek nesillere taşımalarıdır" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.