EKONOMİ - 04 Kasım 2025 Salı 15:26

Büyükşehir, kırsal kalkınmada Türkiye’ye örnek modelini sürdürüyor

A
A
A
Büyükşehir, kırsal kalkınmada Türkiye’ye örnek modelini sürdürüyor

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 2025 yılı mazot dağıtım programı kapsamında 46 bin 423 üreticiye 5 milyon 116 bin 875 litre mazot desteği sunuyor.


Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla başlattığı yüzde 100 hibe Mazot Dağıtımı Desteği Projesi’nin 2025 yılı dağıtım takvimi kapsamında resmi tören düzenlendi.


Çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmak, tarımsal verimliliği artırmak ve kırsal kalkınmayı güçlendirmek amacıyla devam eden projede, 2025 yılı itibarıyla Gaziantep genelinde 46 bin 423 üreticiye toplam 5 milyon 116 bin 875 litre mazot desteği sağlanması planlanıyor.


27 Ekim’de başlayan dağıtımlar, 31 Aralık’a kadar devam edecek. OPET ve SUNPET istasyonlarında yürütülen program kapsamında 27 Ekim Pazartesi, 31 Ekim Cuma ve 3 Kasım Pazartesi tarihlerindeki dağıtımlar tamamlandı. 7 Kasım Cuma ve 11 Kasım Salı günlerinde yapılacak dağıtımlar ise program dahilinde bekleniyor.


Mazot desteğiyle üretici yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış


Projenin ilk yılı olan 2022’de 33 bin 180 üreticiye 4 milyon 45 bin 100 litre mazot desteği ulaştırıldı. 2023 yılında 38 bin 145 üreticiye 4 milyon 387 bin 525 litre, 2024 yılında ise 43 bin 15 üreticiye 4 milyon 842 bin 800 litre mazot dağıtıldı.


2022-2025 yılları arasında toplam 160 bin 763 üreticiye 18 milyon 392 bin 300 litre mazot desteği sunulması hedefleniyor. Proje sayesinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici sayısında yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış gözleniyor.


"Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır"


Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, mazot desteği programında yaptığı konuşmada tarımın, toprağın ve üreticinin önemine vurgu yaparak, "Toprak yerdir, toprak vatandır. Bugün toprak o kadar kıymetli bir hale geldi ki Küresel ısınmanın geldiği noktayı, buzulların eridiğini Antarktika’da görmüş biri olarak söylüyorum, Durum çok vahim. Su savaşları başlayacak. Bu konu artık siber güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Gıda güvenliği bizim için vazgeçilmezdir. Çok güzel bir söz var: ‘Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır.’ Ambarın anahtarı sizde. Sizin güçlü olmanız lazım ama önce o ambarın dolması gerekiyor" dedi.


Her şeyi devletten beklemeden, el birliğiyle üretimi artırmaları gerektiğini anlatan Başkan Fatma Şahin, "Hep söylüyorum, her şey bitecek ama çalışmak, üretmek bitmeyecek. Ben şehirde doğdum ama tarımın özünü siz çiftçilerimizden ve üreticiden öğrendim. Siz anlattınız, ben kalbimle dinledim. Arkadaşlarıma hep şunu söyledim, ‘Önce toprak rahatlamalı, çiftçi rahatlamalı.’ Çünkü elindeki tohumun ürüne dönüşmesi bir değildir, alın teridir, emektir, çabadır. Günün sonunda tohum başak verip sofraya ulaştığında huzur, bereket, kardeşlik doğar" şeklinde konuştu.


"İkinci adımımız sulama yatırımları"


Şahin, ikinci adımlarının sulama yatırımlarını tamamlamak olduğunu dile getirerek, "Akıllı tarımla ata tohumlarını toprağa yeniden kazandırmak istiyoruz. Araban’da Edes tohumunu kullandık. Verim 300 kilodan 600 kiloya çıktı, hatta 800’e kadar çıkabilir. Çiftçinin cebinin rahatlaması, sofralara huzur gelmesi lazım. Siz rahatlayınca esnaf rahatlıyor, esnaf rahatlayınca sanayi nefes alıyor" ifadelerini kullandı.


Geçen yıl 15 Ocak’ta 65 projenin Cumhurbaşkanlığınca yatırım programına alındığını söyleyen Şahin, "Bunların arasındaki en önemli projeler su projeleriydi. Bir diğer önemli konu da sözleşmeli tarım. Sanayicimiz ham maddeyi Afrika’dan getirmek zorunda kalmamalı. Bizim topraklarımızda yetişen mercimeğin, nohudun kokusu, lezzeti, özü bambaşkadır. Ata tohumuna dönmeliyiz" diye konuştu.


Şahin çiftçinin ve üreticinin emrinde olduklarını belirterek, "Tarım bütçemizin yüzde 10’unu size ayırıyoruz, çünkü bu bir kardeşlik meselesidir. Birlikte varız, birlikte güçlüyüz. İyi günde, kötü günde birliği yaptık" dedi.


"Mazot dağıtımının üretime sağladığı katkıyı verilerle görüyoruz"


Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan ise, mazot desteği programında yaptığı konuşmada çiftçilere verilen desteğin önemine dikkati çekerek, "Kaptan, "Bir destek programında daha bir aradayız. Geçen yıldan bu yana verilen desteklerde çiftçi bazında yüzde 30’luk bir artış gerçekleşmiş. Çiftçi sayısının 46 bine ulaşması, geçen seneye göre yüzde 30’luk bir artışı ifade ediyor. Alan itibarıyla da yüzde 5 oranında bir artış görülmüş durumda. Bu veriler, üretime ne kadar katkı sağlandığını ve üretimin ne kadar teşvik edildiğini açıkça gösteriyor" diye konuştu.


Mazot desteği alan çiftçilerin yüzü gülüyor


Mazot desteğinden yararlanan çiftçi ve aynı zamanda Oğuzeli Altınyurt Mahallesi Muhtarı Salih Bozgeyik ile kadın çiftçi Mine Özateş, yapılan mazot desteğinin üreticinin mahsul veriminde önemli bir payı olduğunu belirterek, emeği geçen başta Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin olmak üzere tüm ekibe teşekkür etti.


Konuşmaların sonrasında Başkan Fatma Şahin ve protokol üyeleri, akaryakıt istasyonunda üreticilerin iş araçlarına akaryakıt dolumu yaparak, günün sonunda hatıra fotoğrafı çektirdi.


(FA-LO-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.