GÜNDEM - 20 Haziran 2025 Cuma 10:23

Esnafın sahiplendiği karga ile dostluğu görenleri hayrete çeviriyor

A
A
A
Esnafın sahiplendiği karga ile dostluğu görenleri hayrete çeviriyor

Gaziantep’te bir esnafın yaralı halde bulduktan sonra iş yerinde bakmaya başladığı ve "Kara Şakir" ismini verdiği karga ile dostluğu görenlerin ilgisini çekiyor.


Şahinbey ilçesindeki 500 yıllık tarihi Kaleoğlu Mağarası’nın işletmecisi Mehmet Kaleoğlu’nun yakın bir arkadaşı 10 gün önce evinin yakınlarında kanadından yaralı karga yavrusu buldu. Kuşlara olan ilgisi ile tanınan, iş yerinde papağan, kanarya ve muhabbet kuşları besleyen Mehmet Kaleoğlu, ölmek üzere olan karga yavrusunu sahiplenmek için arkadaşından istedi.


Karga yavrusunu sahiplenen Kaleoğlu, bakımını ve tedavisini yaptığı kargaya "Kara Şakir" adını verdi. Yavru karga kendi elleriyle besleyen Kaleoğlu, iş yerinde karga "Kara Şakir" için özel bir yer hazırladı. Kaleoğlu’na iyice alışan ve Kaleoğlu ile dost olan karga "Kara Şakir" mağarayı ziyarete eden ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Kaleoğlu’nun "Besle kargayı, oysun gözünü" atasözünün aksine sahiplendiği yavru karga "Kara Şakir" bir an olsun yanından ayrılmazken, Kaleoğlu, nereye gitse kargayı kendisiyle götürüyor. Kaleoğlu’nun iş yerinden ve dışarı çıktığında da yanından ayırmadığı karga "Kara Şakir" ile dostluğu ise görenleri hayrete çeviriyor.


Kaleoğlu ile dostluğu dikkati çeken karga "Kara Şakir" ziyaretçilerin ve çevre sakinlerinin de maskotu haline geldi. 10 gündür aralıksız kargayı besleyip bakımlarını yapan Kaleoğlu, kendisine sevgiyle bağlanan ve yanı başından ayrılmayan kargaya adeta bebek gibi bakıyor. Güne birlikte başlayan mağaranın bulunduğu handa beraber dolaşan karga "Kara Şakir" ile Kaleoğlu’nun bu durumu vatandaşlarından dikkatinden kaçmıyor.


Kaleoğlu, eliyle besleyip ilgilendiği karganın kendisine bağımlı hale geldiğini ve yanından ayrılmadığını anlattı.


Yavru kargayı ölmek üzereyken kurtardığını belirten Mehmet Kaleoğlu, "Bundan 1 hafta veya 10 gün önce bir arkadaşım ölmek üzere yavru bir karga bulduğunu söyledi. Bakım yaptım ve besledim. Bana geldiğinde gerçekten baygın vaziyetteydi. Ama şu anda canlandı. Mağaraya ve bize alıştı. Mağaradan ayrılmak istemiyor. Gelen turistlerin ve çocukların bayağı dikkatini çekiyor. Ben de kendisine sahip çıkmak istiyorum" dedi.


Kuş türlerini çok sevdiğini belirten Kaleoğlu, "Yavrulama döneminde olan papağanlarım var. Onlara da bakıyorum. Daha önce de karga besliyordum. Fakat bu kargadan farklı olarak eğitimliydi. Şimdi de bu kargaya bakmak mecburiyetinde kaldım. Asıl amacım kargayı biraz eğitip büyüttükten sonra doğaya bırakmak. Belki de Kaleoğlu Mağarasını ve bizi bırakmaz. Burada kalırsa kendisine kapımız açık" diye konuştu.


Karganın kendiliğinden doğaya uçup gitmediği müddetçe bakımını sürdürmeye devam edeceğini dile getiren Kaleoğlu, "Kargamız bize alıştığı için nereye gitsek arkamızdan geliyor. Biraz daha iyileşince uçarak da gelebileceğini düşünüyorum. Şu an küçük et parçaları ve ekmek kırıntılarını ıslatarak kendi ellerimle besliyorum. Gelen insanların da dikkatini çektiği için bundan mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı.


"Kara Şakir" ile gün boyu vakit geçirmekten keyif aldığını belirten Kaleoğlu, kargaya zaman zaman bazı davranışları da öğretmeye çalıştığını söyledi.


Hayvanlara sahip çıkılması gerektiğini belirten mağarayı ziyaret eden ziyaretçilerden Adnan Barım da, "Mehmet beyin karga ile olan ilişkisini çok sevdim. Hayvanlara sahip çıkmamız gerekiyor. Onları bir tarafa atmayalım. Hayvan sevgisi çok güzel bir şey" diye konuştu.



Esnafın sahiplendiği karga ile dostluğu görenleri hayrete çeviriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.