EKONOMİ - 17 Haziran 2018 Pazar 14:00

Giresun’da istihdama teşvik katkısı

A
A
A
Giresun’da istihdama teşvik katkısı

AK Parti hükümeti tarafından Giresun’un teşvik kapsamına alınmasıyla birlikte bu teşvikten en fazla yararlanan sektörün tekstil olduğu ifade edildi.

AK Parti hükümeti tarafından Giresun’un teşvik kapsamına alınmasıyla birlikte bu teşvikten en fazla yararlanan sektörün tekstil olduğu ifade edildi.


Giresun’da istihdama en büyük katkı sağlayan sektörlerden birinin tekstil olduğunu açıklayan AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, 20’den fazla tekstil fabrikasında 7 bin 500 civarında kişinin çalıştığını söyledi.


Giresun ekonomisinin AK Parti İktidarı döneminde her geçen gün büyüdüğünü yeni istihdam alanlarının oluşturulduğunu kaydeden Milletvekili Sabri Öztürk, “AK Parti iktidarının Giresun’a yaptığı en büyük istihdam hizmetlerinden birisi teşvik kapsamına alınması olmuştur. Bu teşvikten en fazla yararlanan sektör ise tekstil olmuştur. Giresun’da tekstil sektöründe kümelenme potansiyeli son on yılda ciddi ivme yakaladı. Devletimiz tarafından uygulanan teşvikler ile Giresun’da orta ve büyük çaplı 20’nin üstünde tekstil ve konfeksiyon firması bugün faaliyet yürütmekte, ulusal ve uluslar arası ölçekte bilinirliği bulunan markalar bu bölgede üretilmektedir. 20’nin üzerindeki tekstil işletmesinde 7 bin 500’e yakın istihdam sağlanmaktadır. Giresun’da hizmet sektörünün ardından en fazla istihdamı tekstil sağlamaktadır. 10 yıl öncesine kadar tekstil bölgede gelip geçici olduğu düşünülürken, bugün bir çok ilçe ve yörede sektör istihdam kapısı konumuna gelmiştir. Hedef önümüzdeki dönemde ilçelerimizin tamamında tekstile dönük kurumsal tesisleşmeyi teşvik edici projeler geliştirmek ve sektörde istihdam çıtasını ilk etapta 10 bine yükseltmektir” dedi.


Giresun’a teşvikin sadece tekstil kazanımı sağlamadığını da dile getiren Milletvekili Öztürk, “Verilen teşvikler ’Bir sizden bir bizden’ kampanyaları istihdamın önünü açmıştır. Giresun’da 2002 öncesinde özel sektörde 15 bin 700 kişi sigortalı çalışırken, bugün sigortalı çalışan sayısı 55 binlerin üzerine çıkmıştır. Yine 2012 öncesinde Bağkur’lu 2 bin civarındayken bugün yaklaşık 9 binlere yükselmiştir. Bu rakamlar Giresun’un 2002 öncesinden 2018’e Giresun’un istihdamında ne kadar bir yükselme gösterdiğini göstermektedir. Bu rakamlar ise takdir edilmelidir ki AK Parti Hükümeti’nin teşvikleriyle sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyor Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirip, geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TÜBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TÜBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında bin 219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşebilir Atığım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım.’ Bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor, terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5. sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı, çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Van Van YYÜ öğrencileri Gazze’ye destek protestolarını sürdürüyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencileri, İsrail’in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlilere destek amacıyla çeşitli etkinlikler ve protestolarla seslerini duyurmaya devam ediyor. Van YYÜ yerleşkesinde kurulan “Gazze Dayanışma" çadırında, öğrenci ve akademisyenlerce hazırlanan yiyecekler ve getirilen kıyafetlerin satışa sunulması adına kurulan hayır çarşısının yanı sıra İsrail’in saldırılarına ilişkin fotoğraf ve resim sergisi açıldı. Elde edilecek gelirin Gazze’deki insanlara ulaştırılacağı hayır çarşısına; öğrenciler, akademisyenler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Çadırı ziyaret eden Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği suçun büyüyerek devam ettiğini söyledi. İnsanlığın tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ettiklerini belirten Rektör Şevli, “Tüm dünyada olduğu gibi üniversite öğrencilerimiz de Gazze’deki katliama sessiz kalmadı. Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Uluslararası hukuk ayaklar altına alındı. Tarihte böyle bir katliamın örneği yok. Katliamlar uzun süredir tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor. İsrail saldırıları acımasızca masum bebeklerin, kadınların ve sivillerin canını alıyor. Biz de Filistin halkının yanında olduğumuzu göstermek, sesimizi duyurmak istiyoruz. Öğrencilerimiz, hayır çarşısı düzenleyerek oradaki kardeşlerimize bir nebze de olsa yardım etmeye çalışıyor. Katliamların, acımasızca yapılan saldırıların bir an önce durdurulmasını ve Filistin halkının tekrar barışa, huzura kavuşmasını istiyoruz" dedi. Akademisyen ve öğrenciler, Filistin’e destek olmak ve seslerini duyurmak için Edebiyat Fakültesi önünden Merkez Yemekhane binasına kadar sessizce yürüdü. Burada toplanan kalabalık kısa bir basın açıklaması yaparak soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmaya çalıştı. İsrail saldırılarını farklı etkinliklerle protesto eden öğrenciler, Gazze halkının çığlığına ses olmak ve soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
İstanbul Restoranda askeri üniforma ile müşterilere servis yapan şüpheliye 7 yıl 6 aya kadar hapis talebi Beyoğlu’nda bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yapılması görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede üniformayı giyen yabancı uyruklu şüpheli ile işletme mesul müdürünün ve işletme sahibinin 3 ayrı suçtan 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Beyoğlu’nda 16 Nisan 2024’de sosyal medyada yabancı uyruklu bir şahsın, bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yaptığı görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sosyal medyadaki videoda bir işletmede askeri üniforma giyen bir şahsın mekanda bulunan masalara askeri üniforma ile servis yapıldığının görüldüğü üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı ve söz konusu işletme mesul müdürünün Abdulkadir Güler, işletme sahibinin Adnan Kalkmaz, video içerisinde askeri üniforma giyerek servis yapan kişinin ise Suriye uyruklu Yousuf Jaafer olduğunun tespit edildiği anlatıldı. Devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin yayınlamış oldukları videonun devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici niteliğinin bulunduğu, video içeriğinin düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı, toplumun gelişmesine katkıda bulunmadığı gibi devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamaya yönelik olduğu aktarıldı. Videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiği kaydedildi Söz konusu videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiğinin belirtildiği iddianamede, hareketlerin halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu, hareketlerin bulunduğu videonun sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının ardından birçok hesap ile grup tarafından yorumlarla birçok defa paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu, ilaveten tahrik edilenler nazarında endişe meydana getirecek şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı kaydedildi. ‘’Üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum’’ Şüpheli Yousuf Jaafer’in ifadesine yer verilen iddianamede, şüphelinin ‘’Ben 2017 yılının yaz aylarında yasal yollar vasıtasıyla Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptım. Türkiye’ye geldikten sonra ilk olarak İstanbul ili Bakırköy ilçesi sonrasında Beylikdüzü ilçesinde restoranlarda çalışmaya başladım. Daha sonra 2022 yılı yaz aylarında sosyal medya vasıtasıyla video çekmeye ve gelir elde etmeye başladım. Söz konusu restorana gittiğimde burada müşteri olarak bulunan, Dubai’den geldiklerini söyleyen yabancı uyruklu 2 kişi, Eminönü’nden almış oldukları askeri üniformayı bana getirerek video çekme teklifinde bulundular. Ben de askeri üniformalı videonun daha fazla izleneceğini düşünerek bu teklifi kabul ettim. Video içerisinde et servisi yaptığım masada bulunan iki kişi bana askeri üniformayı getirerek video teklifinde bulunan tanımadığım 2 kişidir. Giymiş olduğum üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum. Çok pişmanım. Videoyu çekme amacım kesinlikle Türk askeri teşkilatını aşağılamak değildir’’ dediği öğrenildi. Bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği aktarıldı Şüpheli Jaafer’in askerlik mesleğine özgü elbiseleri başkalarını yanıltacak biçimde giyerek çektiği ve hesabından yayınlamış olduğu videoyu daha sonra sildiğinin de belirtildiği iddianamede, işletme mesul müdürü şüpheli Abdulkadir Güler ve işletme sahibi şüpheli Adnan Kalkmaz’ın, işletme üzerindeki yetkileri ve konumları gözetilerek videonun bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği de belirtildi. 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Abdulkadir Güler, Adnan Kalkmaz ve Yousuf Jaafer’in ‘devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama’, ‘özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 3 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.