DÜNYA - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 17:01 | Son Güncelleme : 29 Mayıs 2024 Çarşamba 17:03

Hollanda’da başbakanlığa eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Dick Schoof önerildi

A
A
A
Hollanda’da başbakanlığa eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Dick Schoof önerildi

Hollanda'da kurulacak koalisyon hükümetinde eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Dick Schoof, başbakan olarak önerildi.

Hollanda’da 6 ay önce yapılan genel seçimlerin ardından yeni başbakan üzerinde uzlaşı sağlandı. Sağcı koalisyon partileri, başbakanlık görevi için 67 yaşındaki eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Dick Schoof’u önerdi.  Koalisyon liderleri aslen sol görüşlü İşçi Partisi'nden gelen ancak iç ve dış tüm tehditlerle başa çıkabilecek isim olarak görülen Schoof'tan başbakanlığı üstlenmesini istedi. Önümüzdeki günlerde hükümet kurma görevinin verilmesi beklenen Shoof, aşırı sağcı, İslam ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı Geert Wilders’ın Özgürlük Partisi’nin (PVV) hakim olduğu, Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Pieter Omtzigt liderliğindeki Yeni Sosyal Sözleşme ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi’nin (BBB) yer aldığı koalisyon hükümetine liderlik edecek.

"Tüm Hollanda halkının başbakanı olacağım"

Wilders konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Tebrikler Dick. Dick Schoof'un harika bir geçmişi var, partizan değil ve bu nedenle partilerin üstünde, dürüst ve aynı zamanda çok sempatik” ifadelerini kullandı. Basın toplantısı gerçekleştiren Schoof ise tüm Hollanda halkının başbakanı olmayı hedeflediğini vurgulayarak, “Başbakan olarak hem siyasi alanda hem de toplumda bağların güçlendirilmesine katkıda bulunabilirim” şeklinde konuştu. Kasım ayında yapılan seçimden birinci çıkan Özgürlük Partisi’nin (PVV) lideri Geert Wilders, aşırı sağ, İslam ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı görüşlerinden kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle başbakanlıktan vazgeçmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ATSO Başkanı Hacısüleyman: "Zor iki yılın ardından 2026’ya umutla bakıyoruz" ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, son iki yılın iş dünyası açısından zor geçtiğini belirterek, 2026 yılında ekonomik dengelenme, ortak akıl ve dayanışmanın önemine dikkat çekti. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün başkanlığında ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. ATSO’nun 2025 yılının son meclis toplantısında, 2026 yılı bütçesi 787 milyon TL olarak kabul edildi. Toplantıda konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, oda çalışmaları hakkında bilgi verirken, kadın hakları ve Cumhuriyet kazanımlarından Antalya’nın 2050 vizyonuna, ekonomik gelişmelerden bütçe hedeflerine kadar önemli değerlendirmelerde bulundu. Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hacısüleyman, 2024 ve 2025 yıllarının iş dünyası açısından son derece zor geçtiğini belirterek, yüksek faiz, enflasyon ve finansmana erişimde yaşanan sorunların işletmeleri ciddi biçimde zorladığını söyledi. Hacısüleyman, "Zor iki yılı geride bıraktık. Çıkış için ortak akla ve dayanışmaya ihtiyacımız var" dedi. "Antalya olarak umutlu olmamız gerektiğine inanıyorum" Son iki yılın ekonomik tablosunu değerlendiren ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 2026 yılına girerken bütçelerin henüz netleşmediğini ve çok parlak bir görünüm olmadığını söyledi. Hacısüleyman, "2024 ve 2025 yılları hem şehrimiz hem de ülkemiz açısından işletmelerimizi ayakta tutmaya çalıştığımız, finansmana erişimde zorlandığımız yıllar oldu. 2026’ya baktığımızda ise ne yazık ki çok parlak bütçelerden söz edemiyoruz. Ancak Antalya olarak umutlu olmamız gerektiğine inanıyorum" dedi. Enflasyon ve faiz politikalarına da değinen Hacısüleyman, "Enflasyonun yılsonunda yaklaşık yüzde 30 seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Politika faizinde düşüşler yaşansa da bankaların uyguladığı kredi faizleri hâlâ yüksek. Mevduat faizlerinin yüksek olması kredi faizlerini de yukarı çekiyor ve bu döngü işletmelerimizi zorluyor" diye konuştu. Ekonominin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını vurgulayan Hacısüleyman, "Artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan güçlükler ve üretim kalitesini artırma konusundaki engeller, bizi en çok zorlayan başlıklar oldu" ifadelerini kullandı. "Mikro işletmelerle uzun vadede ayakta kalmak zor" Antalya’daki işletme yapısına dikkat çeken Hacısüleyman, kentte yaklaşık 190 bin işletme bulunduğunu ve bunların büyük bölümünün mikro ölçekli olduğunu belirtti. TÜİK verilerini paylaşan Hacısüleyman, restoran, kafe ve bakkal sayısındaki yoğunlaşmaya işaret ederek, bu işletmelerin düşük ciro ve yüksek maliyetler nedeniyle zorlandığını söyledi. Çözümün ortaklık ve ölçek büyütmede olduğunu vurgulayan Hacısüleyman, "Mikro işletmeler olarak bu şartlarda uzun vadede ayakta kalmak zor. Orta ölçekli işletmelere geçmeliyiz. Bu sayede krizlere ve ekonomik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı oluruz" dedi. 2050 Antalya vizyonu Antalya’nın uzun vadeli yol haritası için bir arama konferansı düzenlediklerini belirten Hacısüleyman, turizm, tarım, kentleşme ve ticaret-sanayi başlıklarında 25 yıllık bir projeksiyon hazırlandığını söyledi. Hacısüleyman, 310 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarının, rehber niteliğinde bir kitap olarak kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. Antalya turizmde dünyada ilk 10’da Uluslararası verilerin Antalya’nın turizmdeki başarısını ortaya koyduğunu belirten Hacısüleyman, Euromonitor verilerine göre Antalya’nın dünyada sekizinci, Avrupa’da ise üçüncü sırada yer aldığını söyledi. Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nün "En İyi Turizm Köyleri 2025" listesinde Kale Üçağız’ın yer almasının da önemli bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. 2026 bütçesi 787 milyon TL Hacısüleyman, 2025 yılı için 645 milyon TL gelir ve 550 milyon TL gider bütçesi planladıklarını, yılın yaklaşık 390 milyon TL giderle kapanmasının beklendiğini, 2026 yılı bütçesinin ise 787 milyon TL olarak belirlendiğini açıkladı. Başkan Yusuf Hacısüleyman, yönetim kuruluna verilen destek ve güven için meclis üyelerine teşekkür ederek, "Fikir ayrılıklarını doğal karşılıyor, yapıcı eleştiriler olduğu sürece bunun birbirimizi güçlendireceğine inanıyoruz. 2026’nın bir seçim yılı olması nedeniyle eleştirilerimizi bu çerçevede sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni yılda sizlere ve ailelerinize sağlık, işletmelerimize ise başarılar diliyor, hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Sinop Boyabat’ta gençlik projeleri Sinop’un Boyabat ilçesinde Kaymakam Enver Yılmaz başkanlığında, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Proje Ofisi Toplantısı gerçekleştirildi. Kaymakamlık toplantı salonunda düzenlenen toplantıda, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Proje Ofisinin yürüttüğü çalışmalar kapsamlı şekilde ele alındı. Toplantıda, devam eden projelerin mevcut durumu değerlendirilerek yapılan faaliyetler hakkında bilgi verildi. Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından yürütülen "Yüzme Bilmeyen Kalmasın", "Merkezim Köyümde", "Dijital Bağımlılık", "ÜNİDES", "Gençler Bakanlığında" ve "Nesilden Nesile Ahde Vefa" projelerinde gelinen aşamalar toplantı gündeminde yer aldı. Projelerin hedef kitlelere sağladığı katkılar, uygulama süreçleri ve karşılaşılan durumlar detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda, özellikle gençlerin kişisel, sosyal ve sportif gelişimine yönelik yürütülen çalışmaların verimliliği üzerinde duruldu. Projelerin daha etkin ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulurken, önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve planlamalar da istişare edildi. Kaymakam Enver Yılmaz, gençlere yönelik gerçekleştirilen projelerin önemine dikkat çekerek, gençlerin her alanda desteklenmesinin toplumsal gelişime katkı sağlayacağını ifade etti. Toplantı, karşılıklı değerlendirme ve önerilerin ardından sona erdi.
Sinop Gençler Sinop’u tanıyor Sinop’ta öğrenciler, kent merkezindeki tarihi ve kültürel mekânları keşfederek bilgi ve deneyim kazandı. Sinop başlatılan "Sinopumuzu Tanıyalım Projesi" kapsamında, Gerze ilçesinde ikamet eden ve daha önce Sinop kent merkezini görme fırsatı bulamayan öğrenciler, rehberler eşliğinde kentin tarihi ve kültürel mekânlarını ziyaret etti. Proje kapsamında öğrenciler ilk olarak Sinop Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ederek, bölgenin tarih öncesi ve antik dönemlere ait eserler hakkında bilgi aldı. Ardından rehber eşliğinde Alaaddin Camii’ne geçen öğrenciler, caminin tarihî mimarisi ve kültürel değerleri hakkında bilgilendirildi. Etkinlik kapsamında öğrenciler daha sonra Dr. Rıza Nur Halk Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Gençler burada kitaplarla buluşurken, kütüphanenin bilgi kaynakları ve hizmetleri hakkında yetkililerden bilgi aldı. Gezinin son durağı ise Sinop’un en önemli turistik ve tarihî mekânlarından biri olan Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi oldu. Öğrenciler, cezaevi tarihini ve buradaki yaşamı rehberler eşliğinde yerinde görerek öğrenme imkânı buldu. Projeye katılan öğrenciler, kent merkezindeki bu tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri tanıma fırsatı buldukları için duydukları memnuniyeti dile getirirken, yetkililer projenin önemine vurgu yaptı. Sinop Valiliği koordinesinde yürütülen "Sinopumuzu Tanıyalım Projesi" ile genç nesillerin il kültürünü daha yakından tanımasının hedeflendiği belirtildi.
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.