GÜNDEM - 09 Mayıs 2021 Pazar 10:22

15 yıl önce bir çift olarak gelen kara leyleklerin sayısı 12’ye çıktı

A
A
A
15 yıl önce bir çift olarak gelen kara leyleklerin sayısı 12’ye çıktı

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne 15 yıl önce gelen bir çift kara leyleğin sayısı, geçen yılların ardından 12’ye kadar yükseldi.

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, 56 bin hektar genişliğinde, irili ufaklı 20 adet göl ile büyük bataklık ve sazlık alanlardan oluşması, çok büyük bir alana sahip olması ve de barındırdığı kuş sayısı bakımından yalnızca Türkiye için değil tüm dünya ekolojisi açısından büyük bir öneme sahip. Yaban hayatı geliştirme sahası olarak ilan edilen bu delta 19 Mayıs, Bafra ve Alaçam ilçelerini kapsıyor. Doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, Karadeniz kıyısındaki tek sulak alan olan Kızılırmak Deltası, göç sırasında Karadeniz'i doğrudan aşan kuş türleri için yaşamsal önem taşıyor.

Batı palaearktik bölge içerisinde yaklaşık bin 100 kuş türünün yaşamakta olduğu tahmin edilirken, bu türlerin yüzde 40'ı yani yaklaşık 460 çeşidi Türkiye'de belirlendi. Bu bölgedeki kuş türlerinin ise yaklaşık yüzde 35'i Kızılırmak Deltası'nda tespit edilmiş olup, yaklaşık yüzde 15'inin burada ürediği tahmin ediliyor. Bafra Darboğaz Mahallesi’nde bulunan çınar ağaçlarının tepelerinde de 80 civarında leylek yuvası bulunuyor. Bu yuvalarda genellikle beyaz leylekler yavrularken, az sayıda bulunan kara leylekler de bölge halkı tarafından oldukça değer görüyor.

664

“15 yıl önce bir çift kara leylek gelmişti şimdi 12 adet kara leylek gözlemledik”

15 yılda kara leylek sayısının 10 adet arttığına dikkat çeken bölge sakini Ömer Turgut, “Yıllardır bu bölgede yaşıyoruz. Burası Kuş Cenneti. Kumsal bir araziye sahibiz. Çınar ağaçlarının üstünde leylek yuvaları var. Bölgemizdeki ağaçlarda 80 civarında leylek yuvası bulunuyor. Bu leylek yuvalarının çok büyük bir bölümünde beyaz leylekler yaşıyor. 15 yıldır da kara leylekleri görmeye başladık. Yıllar önce ilk olarak bir çift kara leylek gelmişti. Aradan geçen süre içerisinde sayıları 12’ye kadar yükseldi. Doğal alanlar bozuldukça kara leyleklerin sayısı da hızlı ilerlemiyor zannediyoruz. Beyaz leyleklerinin nüfus artışında da bir sıkıntı var. Özellikle bu yıl leyleğin gelmediği çok boş yuva kaldı. Umarım buralar bozulmaz. Bölgemizin Kuş Cenneti olarak kalmasını istiyoruz. Bu bölgede bir toplulaştırma çalışmaları da var. Leylek yuvalarının bulunduğu ağaçların kesilme ihtimali de var. İnşallah yuvalarımız ve leyleklerimiz burada kalır. İnsanlar burada leylekleri izlerken huzur buluyor. Bu yuvalarda beyaz, kara, balıkçıl ve serçe yavruları bulunuyor” dedi.

“Doğal yuvaları bozulan leylekler ev çatılarına yuva yapıyor”

Bölgedeki kaçak kesimler yüzünden leylek yuvalarının bazılarının yok olduğuna da değinen Turgut, şunları söyledi:
“Gözlemlerimize göre siyah leyleklerin beyaz leyleklere göre çok az bir beyazlık var vücudunda. Kara leylekler, beyaz leyleklere göre 1 ay önceden bölgemize göç ediyor. Beyaz leyleklerden de daha sonra bölgemizden gidiyorlar. Kara leyleğin gagası, beyaz leyleğin gagasına göre daha kırmızı. Soğuğa da daha dayanıklı bir hayvan. Kara leyleğin bilimsel adının ‘çeltik kuşu’ olduğunu biliyoruz. Bölgemizde de çeltik çok olduğu için leylek sayısı da oldukça fazla. Leylek popülasyonu çok olmasına rağmen kara leyleklerin sayısı diğerlerine göre oldukça az. Çok da yavaş çoğalıyorlar. İnşallah sayılarının artmasını istiyoruz. Çınar ağaçlarına her yıl leylekler yuva yapıyor. Ara ara ağaçlara kaçak kesim yapılıyor ve leylek yuvaları bozuluyor. Bu yüzden bazı leylekler ev çatılarına yuva yapmak zorunda kalıyor. İnşallah bu doğal güzellik korunarak devam ettirilir.”

Erdi Demür-Ahmet Şükrü Uluçay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal