Adana'nın Kozan ilçesinde bundan 4 yıl önce birbirine aşık olan turizmci Mustafa Gökdam (32) ile ev hanımı Sibel Gökdam (24) dünya evine girdi. Çift Kozan'da düğün yaptı daha sonra da Mustafa Gökdam eşini alarak Antalya'nın Manavgat ilçesine yerleşti. Evlilikten Okyanus ismini verdikleri bir de çocukları oldu. Herşey çok güzel gidiyordu ta ki 2014'ün Aralık ayına kadar. Sibel Gökdam'da aniden baş ağrısı ve boğaz ağrısı oluşmaya başladı. Bunun üzerine hastaneye giden çift tetkikleri yaptırınca Gökdam'ın lenf kanseri olduğu belirlendi. Bunun üzerine çift memleketleri Adana'ya gelerek tedavi sürecine burada devam etti. Sibel Gökdam, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne başvurdu. Lenf kanserinin ilerlediğini gören doktorlar acil olarak Sibel Gökdam’ı ameliyata aldı. Yaklaşık 2 hafta önce gerçekleştirilen ameliyatta kanserli hücrelerin yapıştığı nefes borusunun 5 santimetrelik kısmı da alındı. Yüksek enfeksiyon riski taşıyan Sibel Gökdam, nefes borusu açık kaldığı ve bu sırada akciğerde enfeksiyon oluştuğu için yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Hastane Genel Cerrahi Servisi’nde 3 kişiden oluşan tıbbi kurul, durumu kritik olan Sibel Gökdam’a daha etkin bir tedavi için yapay solunum borusu nakli gerektiği ancak bu işlemin henüz Türkiye’de yapılamadığına ilişkin bir rapor verdi.
Raporda, Sibel Gökdam’ın refakatçisiyle birlikte İsveç’in Stockholm kentindeki Karolinska Üniversitesi’ne sevki uygun görüldü. Rapor, önce Sağlık Bakanlığı’nın onayına sunulacak. Onayın ardından da SGK’ya gönderilecek. SGK’nın, tedavi masrafları için teminat vermesi halinde Sibel Gökdam, sevk edildiği İsveç’e gidebilecek.
"BEN ONA BEBEK GİBİ BAKARIM"
Hayatta kalması için İsveç’e götürülüp nefes borusu nakli olması şart olan Gökdam'ın eşi Mustafa Gökdam, yapay solunum borusu takılması gerektiğini ancak Türkiye’de böyle bir teknoloji ve tedavi imkanının henüz bulunmadığının kendilerine söylendiğini kaydetti. Gökdam, "Ordu’da, eşimle aynı durumdaki Yeşim Çetin adlı bir hasta, devlet tarafından İsveç’e tedavi için gönderildi. Eşimi de İsveç’e sevki uygun bulundu ve bu yönde rapor verildi. Yaptığımız araştırma sonucu yurt dışında bu tedavinin maliyetinin 6-8 milyon lira olduğu söyleniyor. Ben asgari ücretle çalışan birisiyim. Bu tutarı karşılama gibi bir imkanımız yok. Raporları çıktı, onay için devletimizden yardım bekliyorum. Cumhurbaşkanımızdan yardım bekliyorum. Burada 3 yaşında çocuğu olan bir annenin hayatı söz konusu. Eşim böyle kaldığı sürece kanser tedavisi olamayacak, kemoterapi alamayacak. Şuanda kanser hücreleri vücudunun diğer yerlerine de dağılmış durumdu. Eşimin biran önce nakli olup tedaviye başlanması lazım. Eşim şimdi hastanede uyutuluyor. Bu nakil işlemi olmazsa eşime bir bebek gibi bakmam lazım. Onun kimseyle görüşmemesi gerekiyor. Ben ona bebek gibi bakarım ama bir enfeksiyon kaparsa hayatı kararır. Ayrıca vücuduna yayılan diğer kanser hücrelerinden korunmak için kemoterapi alması gerekiyor bu halde alamıyor. Ne olur bana yardım edin. Eşim gözümün önünde eriyip gitmesin" dedi.
