ASAYİŞ - 14 Aralık 2021 Salı 15:29

7 kişinin katil zanlısı Mehmet Altun: 'Kendimi kaybettim hepsine ateş ettim'

A
A
A
7 kişinin katil zanlısı Mehmet Altun: 'Kendimi kaybettim hepsine ateş ettim'

Konya’da aynı aileden 7 kişiyi öldüren ve hakkında 7 kez ağırlaştırılmış hapis cezası talep edilen zanlı Mehmet Altun ve diğer sanıklar yargılanmaya başlandı. İlk kez hakim karşısına çıkan 7 kişinin katili Mehmet Altun, "Barışın sağlanması için gittim. Amacım öldürmek değildi. Kendimi kaybettim hepsine ateş ettim" dedi.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 7 kişinin katili Mehmet Altun hakkında "Canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme" suçundan 7’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Yakarak mala zarar verme" suçundan 8 yıla kadar hapis, "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve "Konut dokunulmazlığının ihlali" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına katil zanlısı Mehmet Altun tutuklu bulunduğu Kırıkkale F Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Duruşmada, haklarında ’Canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürmeye azmettirme’, ’Yakarak mala zarar vermeye azmettirme’ suçlarından dava açılan 10 sanığın da yargılanmasına başlandı.

"Barışın sağlanması için gittim. Amacım öldürmek değildi"

Duruşmada, ilk olarak katil zanlısı Mehmet Altun ifade verdi. Olayı anlatan Altun, “Ablam Ayşe Keleş orada 20 yıldır yaşıyor, 20 yıldır tanırım. Yakın yürüme mesafesinde bu adrese sürekli giderim, hatta hafta sonları orada geçerdi. Çocukluğumdan beri husumet var. İlk husumet 20 yıl önce. Biz onlara yardım ederken tanıştık. Ablam onlara gitti, ağlayarak geldi. Sorduk, yevmiye ile çalışıyorduk, sürekli kavga vardı. Problemi ben de bilmiyordum. 18 yaşımda çalışırken, taş geldiğini gördüm. Taş bana doğru, bacağıma geldi. Sonra ben bunları saklanırken gördüm. Herkes işinde gücünde, onların işi gücü olmadığı için. Kesinlikle başka kimseyle husumetimiz yok. Buraya ev yapmayın demiş. 20 yıl önce alınan bir evin sahibi de bunlar yüzünden gitmiş. Askerden geldim. O sırada babama telefon geldi, babam ablama gitti. Sonra şüphelendim, gittim. 2010 yılında olan bu olayda o zaman da kavga olmuş, ben de babamdan tüfeği aldım havaya ateş ettim, karakolluk oldum. 2018 yılından beri silahım var. Evim kırsalda olduğu için silah aldım. Bu olaydan önce 3 ay işsizdim. Önceki kavgadan haberim yoktu, sonradan gittim. Kavgadan sonra 1 hafta ablamda kaldım, sonra evime gittim. Karşı taraftan tehdit olduğu için onlarla 1 hafta kaldım. Daha sonra ortalığın yatıştığına inandıktan sonra evime gittim. Bu silahı olay günü evden yanıma aldım. Öncelikle Keleşoğlu ailesinden bu olaylarla ilgili, son yaşanmış olayla ilgili azmettirme gibi bir şey söz konusu değildir. Amacım bu değildir. Barışın sağlanması için gittim. Amacım öldürmek değildi, kasten öldürme değildir, ben kasten öldürmedim” dedi.

"Beni tanımasınlar diye belediyeden geliyorum dedim"

Zanlı Mehmet Altun, mahkeme başkanının “Silahı ne amaçla aldın” sorusuna ise “Evim kırsal alanda olduğu için, birkaç kere hırsızlık olayı da oldu, ben bu olaylardan sonra kendime 2018 yılında silah aldım. Olayla ilgili silah almak aklıma dahi gelmedi. Silah aldığım tarihte karşı tarafla benim aram iyiydi. O zaman bu kadar kötü değildik. İl dışına çıktım olaydan önce. Psikolojik sorunlarım vardı. Ailevi sorunlarım vardı, kafamın dağılması için gittim, gezdim. Karşı tarafın ailesine gitmeye 2 gün önce karar verdim. Büyük kavgadan sonra sürekli tehdit edildiğimiz için, aramız düzelsin diye gittim. Kimseyle konuşmadım, kendi ailemden izin vermediler çünkü ailem de göndermezdi. Ben kendim karar verdim. 2 şarjör aldım, silahımı çantasıyla kendimi korumak için yanıma aldım. Benzini önlem için aldım, başka bir niyetim yoktu. Kamera olduğunu bilmiyordum. Saat 18.00 gibi gittim oraya. Gündüz kimseyle konuşmadım. Silahı bir gün önce yanıma aldım, benzini de olay günü kiralık araç ile giderken aldım, aracı ise iki gün önce kiraladım. Barışmak için gittim, dosyayı aldım, maske taktım. Dosyaya isimleri yazdım. Beni tanımasınlar diye belediyeden geliyorum dedim, bizim belediye ile bir işimiz olmaz dediler. Barış da gelsin dedim. Sonra araca binerek olay yerinden çıktım" şeklinde konuştu.

"Kendimi kaybettim hepsine ateş ettim"

Barış Dedeoğulları'nın geldiğini gördükten sonra maskeli bir halde tekrar eve girdiğini anlatan Altun, "Bahçede beni tanır gibi oldular, o sırada silahı çıkardım. Yaşar amca lütfen dur, sadece konuşacağım dedim. Hakaret, tehdit devam etti. Olayda kızları bana saldırdı. Silahı ateşlemeden önce taş attılar. Saldırmayı düşünmeyin dedim, kaçtım. Mesafemi hatırlamıyorum o anda kendimi kaybettim hepsine ateş ettim. Takip mesafesini de hatırlamıyorum. Evin avlusunda hep beraberdik. Kaç el ateş ettim hatırlamıyorum. Bir kere şarjör değiştirdim. Onlar yere düştükten sonra birine ateş ettim. Diğerlerine ateş ettim mi bilmiyorum. İçeri gidip birine iki kez ateş ettim. O da içeri silah almaya gitti diye düşünmüştüm. Maktullere kaç kere ateş ettim hatırlamıyorum. O anki ruh halimle orada kalmam 15-20 dakika oldu. Çıktım araca bindim, aklıma benzin geldi, benzini kullandım. Kameralar kalmasın, delil kalmasın dedim yaktım. Çıktım sonra Bozkır’a gittim, aracı kırsala koydum saat 8 gibi köyüme gittim. Telefonum açıktı. Rent a car işletmecisi arkadaşım aradı, uyardı hızlı gittiğimden ceza gelecek diye. Başka da kimseyle konuşmadım. 4-5 gün Bozkır’da, kırsal bölgelerde kaldım. Eve gelmediğim için arayan olmadı. Sonra kartı kırdım, telefonu attım. Ne yapacağımı bilmediğim için öyle yaptım” şeklinde konuştu.

7 kişinin katil zanlısı Mehmet Altun: 'Kendimi kaybettim hepsine ateş ettim'

Zanlı Altun, “Seni olaya azmettiren var mı” sorusuna ise “Beni kimse azmettirmedi. Yönlendirme gibi bir şey olmadı. Aklımda bir kin yoktu ama sürekli konuşmak istiyordum. Son 3-5 yıla kadar husumet olmadı, Ramazan ayındaki konuya kadar. Olaydan bir hafta önce oradan araç ile geçerken el kol hareketi yaptılar. 10 yıldır o yoldan geçme diye ailem beni uyarıyordu” dedi. Mehmet Altun son olarak, “Olay felaketle sonuçlandı, pişmanım” dedi.

Olayın geçmişi

Olay, 30 Temmuz Cuma günü saat 18.50 sıralarında merkez Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi Özşahin Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Yaşar Dedeoğulları’na (65) ait eve gelen husumetli olduğu yan komşusu Lütfi Keleş’in başka mahallede oturan kayınbiraderi Mehmet Altun, bahçede aileyle bir süre konuştuktan sonra yanındaki tabancayla bahçede bulunan Yaşar Dedeoğulları ve eşi İpek Dedeoğulları (62) ile çocukları Serap (36), Serpil (32), Sibel (30), Metin (45) ve Barış Dedeoğulları’nı (35) ateş ederek öldürdü. Katil zanlısı Mehmet Altun, 4 Ağustos 2021 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve Bölge Özel Harekat birimlerinin çalışmaları neticesinde Bozkır ilçesi civarında saklandığı yerde yakalandı. Altun, 5 Ağustos tarihinde çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İbrahim Yetkin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de 24 saatte 99 göçmen, 3 kaçakçı yakalandı İzmir’in Seferihisar ve Aliağa ilçelerinde, Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin 24 saat kesintisiz sürdürdüğü operasyonlarda 99 düzensiz göçmen yakalanırken, 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi gözaltına alındı. İzmir genelinde yasa dışı geçişleri engellemeye yönelik denetimlerini sıkılaştıran Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, havadan ve denizden çalışmalar yürütüyor. 18 Aralık tarihinde gerçekleşen 4 ayrı operasyonda, teknolojik imkanlar ve saha istihbaratı en üst düzeyde kullanıldı. Karada yakalandılar Günün ilk operasyonu saat 00.30 sıralarında Seferihisar’da gerçekleştirildi. Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-311), Sahil Güvenlik Botu (KB-22), Sahil Güvenlik KOM Timi ve Doğanbey Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin koordineli çalışmasıyla, kara üzerinde tespit edilen 27 düzensiz göçmen ile organizatör olduğu değerlendirilen 3 şüpheli kıskıvrak yakalandı. SİHA ve radarlar takipte Denizdeki denetimlerde ise Aliağa açıklarında saat 03.30’da hareketli bir fiber botu durduran ekipler 18 göçmeni yakalarken; saat 06.50’de Sahil Güvenlik İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından tespit edilen bir başka botta ise 14 göçmen daha yakalandı. Günün son operasyonu ise saat 22.30’da Seferihisar açıklarında yapıldı. Gelen bir istihbarat üzerine bölgeye sevk edilen Sahil Güvenlik gemi ve botları, içerisinde 40 kişinin bulunduğu lastik botu durdurarak göçmenleri yakaladı. Operasyonlar kapsamında yakalanan toplam 99 düzensiz göçmen, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İzmir İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Gözaltına alınan 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi hakkında ise adli işlem başlatıldı.
Kahramanmaraş Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte, Kahramanmaraş’a özgü Maraş kelle paça, kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldı. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren paça salonlarında yoğunluk yaşanıyor. Yüzyıllardır Maraş mutfağının önemli bir parçası olan Maraş kelle paça, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2011 yılında coğrafi işaretle tescillendi. Kış aylarında yoğun talep gören ürün, kentteki paça salonlarında vatandaşlardan ilgi görüyor. Soğuk havalarda tercih edilen lezzetler arasında yer alan Maraş kelle paça, özellikle gece ve sabah saatlerinde tüketiliyor. Kent genelindeki paçacılarda kış mevsimiyle birlikte müşteri sayısında artış yaşandığı gözlemleniyor. Kendine özgü hazırlanış yöntemi ve lezzetiyle öne çıkan Maraş kelle paça, coğrafi işaret tesciliyle birlikte Kahramanmaraş’ın gastronomi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor. Vatandaşlar, kış mevsiminde kelle paçaya olan ilgisini sürdürmeye devam ediyor. Paçacı ustası Remzi Ulaş, "Elimizden geldiğince paçamızı dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukların kemik gelişiminde, kırık ve çıkıklarda çok faydalıdır. İnsan sağlığına çok faydalıdır. Kış mevsimi havalar soğudu ve talepler arttı" dedi. Vatandaşlardan Ahmet İspir, "Kelle paça denilince Türkiye ve Kahramanmaraş gelir. Kentimizin meşhur yemeğidir. Ben 15 yıldır paça içerim" diye konuştu. Vatandaşlardan Mahmut Kaptanoğlu ise, "Göz, beyin, dil ve birçok faydası ile karışık şekilde yenmesi daha faydalıdır. Siyah paça furyası yoğunlaştı ama karışık paçanın daha lezzetli olduğunu iddia ediyorum" ifadesini kullandı.
İzmir Gökdelende nefes kesen tatbikat İzmir’de itfaiye ekipleri, Bayraklı’daki 47 katlı bir gökdelende gerçekleştirdikleri yangın ve arama kurtarma tatbikatıyla gerçeği aratmayan bir operasyona imza attı. Senaryo gereği 11. katta mahsur kalan bir personelin saniyelerle yarışarak kurtarıldığı dev tatbikatta, yüksek katlı binalarda tahliye yollarının önemi ve acil müdahale kapasitesi sahada test edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek katlı binalarda muhtemel yangın ve acil durumlara hazırlık amacıyla Bayraklı gökdelenler bölgesinde bulunan 47 katlı bir binada kapsamlı bir yangın ve arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi. Senaryoya göre, binanın 11. katındaki temizlik odasında sigaranın söndürülmeden atılması sonucu çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Çalışanlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. Olay yerine hızla ulaşan itfaiye ekipleri, mahsur kalan bir personeli güvenli şekilde kurtarırken, yangını da kontrol altına aldı. Dumandan etkilenen kişi AKS ekiplerince ilk müdahaleyi aldı. Yüksek katlı binalarda tatbikat can güvenliğinin anahtarı İtfaiye Merkez Bölge 3. Posta Amiri Yiğit Uygun, yüksek katlı binalarda yapılan tatbikatların can güvenliği açısından kritik olduğunu belirterek, "Bu yapılarda çok sayıda insan bulunuyor. Tatbikatlar, insanların tahliye yollarını öğrenmesi ve acil durumlarda güvenli hareket etmeleri için büyük önem taşıyor. Tatbikatlar sayesinde hem bina kullanıcıları kaçış yollarını öğreniyor hem de bu yolların görünürlüğü ve erişilebilirliği sahada test ediliyor. Amaç, muhtemel bir durumda can kaybı yaşanmadan sürecin yönetilmesini sağlamak" dedi.