GENEL - 21 Aralık 2008 Pazar 13:06

Aşıdan sonra yürüyemedi

A
A
A
Aşıdan sonra yürüyemedi

Sağlık ocağında ypılan aşıdan sonra yürüyemeyen 2 yaşındaki çocuğun rahatsızlığına teşhis konulamadı.

Mersin'de, 2 yaşındaki Ahmet Sarınıç'ın sağlık ocağında yapılan aşıdan sonra bir daha yürüyemediği iddia edildi. Çeşitli hastanelerde tedavi gören Ahmet'in rahatsızlığına henüz teşhis konulamadı.

Havva (27) ve Nevzat (28) Sarınıç çiftçinin ikinci çocukları Ahmet Sarınıç, 7 ay öncesine kadar oldukça sağlıklı bir çocuktu. Diğer yaşıtları gibi oynayabilen küçük Ahmet'in hayatı, Mersin'in Bozyazı ilçesindeki sağlık ocağından gelen bir telefonla değişti. 13 Mayıs 2008 tarihinde söz konusu sağlık ocağından yapılan bildirimde, Ahmet'in HİB aşısı olması gerektiği söylendi ve ailesinin küçük çocuğu sağlık kuruluşuna getirilmesi istendi.

Dede Ahmet Sarınıç, torununu da yanına alarak sağlık ocağında gerekli
işlemleri yaptırdı. Aşının yapılmasından 3 gün sonra küçük çocuğun topallamaya başlaması üzerine dede Ahmet Sarınıç, karısı Meryem Sarınıç (42) ile birlikte yine aynı sağlık ocağına gitti. Doktorlar tarafından önce Bozyazı Devlet Hastanesi'ne, oradan Anamur Devlet Hastanesi'ne ve son olarak da Mersin Devlet Hastanesi'ne sevk edilen küçük çocuğa uygulanan ilaç tedavisi sonuç vermedi.

Torununu Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürerek, burada tedavi görmesini sağladığını anlatan Ahmet Sarınıç, "Hastanede bir dizi tetkikler yapıldı ama yine de bir sonuç alınamadı. Torunumu Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk ettiler. Orada 20 gün kaldık. Ancak burada da torunumun hastalığına bir teşhis konulamadı. Çaresiz, Mersin'e geri döndük. Mersin ve çevre illerde bulunan hastanelerde de çare aradık ama hiçbir sonuca ulaşamadık" dedi.

Yaklaşık 30 gün önce iç kanama şüphesiyle Ahmet'i, Anamur Devlet Hastanesi'ne kaldırdıklarını burada yapılan ilk müdahalenin ardından da Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiğini anlatan Sarınıç, "Ancak bu hastane de torunuma gerekli sağlık hizmetini vermekte yetersiz kaldı. Bir sevk işlemi de burada yapıldı. Torunum Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Ben de torunumu alıp buraya getirdim. Ancak yatak olmadığı için bizi geri çevirdiler ve 15 gün sonrasına gün verdiler. Biz de apar topar geri Çocuk Hastanesi'ne gittik. Belirtilen günde Tıp Fakültesi'ne geldik. Şu anda torunum burada tedavi altına alındı" diye konuştu.

2 oğlundan toplam 3 torunu olduğunu ve torunları arasında Ahmet'in yerinin kendisi için apayrı olduğunu ifade eden Sarınıç, tamamen sağlıklı bir çocuk olan Ahmet'in bir aşı yüzünden yürüyememesini içine sindiremediğini söyledi. Sarınıç, 'yanlış aşı' iddiası üzerinde durduklarını ve buna da HİB aşısının hiç gerek yokken torununa yapılmasının etkili olduğunu ileri sürdü. Sarınıç, "Durumu Bozyazı 1 No'lu Sağlık Ocağı'nda görevli doktorlara anlattığımda ilk başta karşı çıktılar, ama sonra kabullenmek zorunda
kaldılar. Ortada bir yanlış varsa bunun cezası ödenmeli. Bu olayın peşini bırakmayacağım. Torunum bugün yürüyemiyor, bunun hesabını vermeliler. Eğer Türkiye'de sonuç alamazsam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar konuyu taşıyacağım. Bunda kararlıyım" dedi.

Torununu tedavi ettirebilmek için 7 aylık zaman diliminde 30 bin YTL masraf yaptığını kaydeden Sarınıç, rakamın kendisi için hiç önemli olmadığını, asıl önemli olanınsa torununun bir an önce ayağa kalkıp yürümesi, sokakta koşup oynaması olduğunu belirtti. Sarınıç, torunu Ahmet'in o günleri görüp görmeyeceğini ise bilmediğini, ancak bu konuda elinden ne geliyorsa yapmaya hazır olduğunu kaydetti. Sarınıç, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde de sonuç alamamaları durumunda konuyu yargıya intikal ettireceğini sözlerine ekledi.

HİB AŞISI NEDİR?
HİB aşısı, Haemophilus İnfluenzae Tip B üzerinde son derece etkili bir aşı olarak öne çıkıyor. HİB bakterisi çocukluk çağı menenjitlerinin en sık görülen etkenlerinden olduğu için HİB aşısı, yanlış da olsa halk arasında menenjit aşısı olarak biliniyor. Aşı, bu bakterinin sebep olduğu menenjite karşı koruyucu ve ayrıca HİB'in sebep olduğu zatürree gibi ciddi ve ölümcül diğer hastalıklara karşı da korucuyu bir kalkan görevi üstleniyor. Aşının, çocuğun yaşına ve kullanılan aşıya bağlı olarak 3 ya da 4 doz
uygulanması gerekiyor. Aşı bütün çocuklarda 2.-4. ve 6. aylarda (2.-3. ve 4. aylarda da olabilir) 3 doz olarak uygulanırken, 12.-15. aylar arasında tekrar yapılması gerekiyor. 1 yaşından büyük çocuklardaysa HİB aşısının tek doz olarak yapılması öneriliyor.

SONER KAN - MERSİN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’da Ntcham hariç sakatlığı bulunan futbolcular çalışmalara başladı Samsunspor’da sakatlığı bulunan futbolculardan Olivier Ntcham hariç Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel, salon veya saha çalışmalarına başladı. Samsunspor, uzun süredir sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen futbolcular hakkında bilgilendirmede bulundu. Bu kapsamda AEK Atina maçında sakatlanan Ntcham’ın tedavisinin devam ettiği açıklanırken, Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel’in saha veya salon çalışmalarına başladığı ifade edildi. Kulüpten futbolcuların sakatlıklarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Oyuncularımızın sağlık durumlarıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sağlık ekibimizin kontrolünde planlandığı şekilde devam etmektedir. Olivier Ntcham’ın sol uyluk arka kas grubunda (hamstring) tespit edilen evre 2 yaralanma nedeniyle tedavi ve rehabilitasyon süreci sürmektedir. Tanguy Coulibaly’nin sol diz iç yan bağında (Medial Collateral Ligament) oluşan evre 3 tam kat yırtık nedeniyle rehabilitasyonu devam etmekte olup, salon ve saha çalışmalarına kontrollü şekilde devam etmektedir. Celil Yüksel’in sol el 4. tarak kemiğindeki (metakarp) kırık nedeniyle uygulanan alçı sonlandırılmış, thermoplast atel ile saha çalışmalarına başlanmıştır. Afonso Sousa’nın sol ayak bileğinde Anterior Talofibular Ligament ve Deltoid Ligament’i kapsayan çoklu bağ yaralanması ile birlikte kemik ezilmesi ve kemik ödemi (bone bruise) tespit edilmiş olup, tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmektedir. Salon çalışmalarına başlanmıştır. Bedirhan Çetin’in sağ diz ön çapraz bağında (Anterior Cruciate Ligament) oluşan total rüptür nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmekte olup, salon çalışmalarına başlanmıştır." Kırmızı-beyazlılarda Olivier Ntcham 16, Tanguy Coulibaly 7, Bedirhan Çetin ile Celil Yüksel 6’şar ve Afonso Sousa da 3 maçta süre almıştı. Yakın zamanda sakatlıklarını atlatan Lubo Satka ve Eyüp Aydın kısa süre önce takıma katıldı.
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.