SAĞLIK - 07 Nisan 2014 Pazartesi 15:50

Ayakkabı seçimine dikkat!

A
A
A
Ayakkabı seçimine dikkat!

Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, yanlış ayakkabı seçiminin tüm vücut için zararlı olduğunu söyledi.

Ayakların doğal bir mühendislik harikası olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, “Ayaklar 26 kemik, 33 eklem, 107 ligamen ve 19 kastan oluşan en komplike uzuvlarından biri ve insan vücudunun tüm ağırlığını taşımakla görevli. Bu nedenle ayaklarda görülen sağlık sorunları beraberinde diğer bölgelerindeki sağlık sorunlarını da getirebiliyor. Gün içinde ergonomik olarak yanlış tercih edilen ayakkabılar giymek; sırt ve kalça ağırlarından kireçlenmeye kadar birçok sağlık sorununa yol açabiliyor” ifadesini kullandı.

Yanlış ayakkabı seçiminin neden olduğu sorunlara dikkat çeken Dr. Yılmaz, yaşanan sorunları şöyle sıraladı:

- Duruş Bozukluğu: Yüksek topuklar vücudun ağırlık merkezini öne doğru iterek bel ve kalçanın normal duruşunu bozuyor, bel kavisi artıyor. Bu durum da bel ve kalça kaslarında aşırı gerginlik ve ağrı oluşmasına yol açıyor.
- Diz ve Bacak Ağrısı: Yüksek topuklu ayakkabılar giyildiğinde vücut ağırlığı öne kayıyor ve dizlere aşırı yük biniyor. Bu da beraberinde diz ağrısına ve zamanla diz ekleminde kireçlenmelere yol açabiliyor. Ayrıca topuklu üzerinde daha çok kasılan baldır kasları bir süre sonra bacak ağrılarını da beraberinde getiriyor.
- Aşil Tendon Kısalığı: Topuk ne kadar yüksek ise ayağın ön kısmı öne doğru o kadar çok bükülüyor ve aşil tendonunu kısaltarak ağrılara yol açabiliyor.
- Topuk Tümseği: Yüksek topuklu ayakkabıların sert arka kısımları ya da kayışları zamanla topuğu tahriş ederek “Haglund Deformitesi” denilen ve topuk arkasında yer alan kemiğin büyümesine neden oluyor.
- Ayak Ağrısı ve Ayak Bileği Yaralanmaları: Yüksek topuklar vücut ağırlığını dengeli dağıtamıyor ve uzun süreli giyilmesi sonucu parmak diplerinde “metatarsalji” denilen eklem ağrıları ortaya çıkıyor. Ayrıca yüksek topuklar dengenin bozulmasına yol açtığından düşme riskini arttırarak bilek yaralanmalarına davetiye çıkarabiliyor.
- Bunyon Oluşumu: Önü dar ayakkabılar, başparmakta ağrılı kemik büyümesine, başparmağın iç taraftaki diğer parmaklara doğru eğilmesine neden olabiliyor ve şekil bozukluğu ortaya çıkabiliyor.
- Morton Nöroma: Yüksek topuk ve önü dar ayakkabılar 3. ve 4. parmaklar arasında yer alan sinir dokusunda kalınlaşmaya yol açarak parmaklarda ağrı ve uyuşukluğa neden olabiliyor.
- Çekiç Parmak Deformitesi: Parmak önü dar ayakkabılar, küçük parmakların orta eklem hizasında bükülmelerine yol açıyor ve sonucunda parmaklar, ayakkabı giyilmese bile bükülü kalıyor. Bu da çekiç parmak görünümüne yol açar.
- Tırmak Batması: Burnu dar ayakkabılar tercih edildiğinde baş parmaklarda tırnaklara sürekli baskı uygulandığından zamanla tırnak batması sorunu ortaya çıkabiliyor. Bununla birlikte nasır, mantar gibi diğer sorunlar da gözlenebiliyor.

BABETLER SANILDIĞI KADAR MASUM DEĞİL
Dr. Yılmaz, babet ayakkabıların yüksek topukluların tersine ayağa binen yükü öne değil topuğa kaydırarak burada yüklenmeye neden olduğunu ve topuktaki baskı, bilek ve kalça ağrılarına yol açabildiğini ifade etti. Dr. Dilek Koç Yılmaz, babetlerin dış taban kısmının çok ince olduğunu, bu nedenle zeminden gelen darbeleri engelleyemediğini belirterek şunları söyledi:

“Zemin ile ayak arasında kalın bir tabakanın olmaması ayak travmalarını beraberinde getiriyor. Normalde ayakkabıların taban ve sırt kısımları, ayakların yayılmasını önlemek ve yük dağılımını desteklemek için daha sert ve ergonomik bir yapıda üretilmeliler. Ancak babetlerde böyle bir destekleyici bölge bulunmuyor. Bu yüzden babetler uzun süre giyildiğinde yürüyüşte şekil bozukluğu, ayak tabanında yayvanlaşma ve düztabanlık gibi ayak deformasyonlarına neden olabiliyor.”

Dr. Yılmaz ideal ayakkabı ile ilgili önerilerini ise şöyle sıraladı:
- İdeal topuk yüksekliği 2-5 cm arası olmalı.
- Ayakkabıların burun kısmı yuvarlak ve geniş olmalı, parmaklar yeterince rahat hareket edebilmeli.
- Sentetik materyallerden yerine doğal deriden yapılmış, hava sirkülasyonu olan ayakkabılar tercih edilmeli.
- Ayakkabının büyüklüğü en uzun parmağa göre seçilmeli.
- Eğer babetlerin rahatlığından vazgeçilemiyorsa, içine yumuşak bir destek konulmalı ve ayak kavisi desteklenmeli.
- Dolgu topuklarda ön ve arka kısmın eşit olması durumunda sorun yaşanmıyor ancak yine de dolgu kalınlığı 10 cm’yi geçmemeli. Aksi takdirde ayak yerden çok yükseliyor ve yaylanma bozulduğu için diz ve bel ağrıları gözleniyor.
- Günün çoğunluğunu ayakta geçirenler için en ideal ayakkabı, bağcıklı yürüyüş ayakkabılarıdır. Bunlar; darbe emici tabanlı, geniş, içi pet ile desteklenmiş ve yüksekliği 2 cm’den fazla olmayan modeller olmalı.
Dr. Yılmaz, yüksek topuklu ayakkabılar konusunda ise şu önerilerde bulundu:

- Yüksek topuklu ayakkabıları kısa süreli giyin.
- Yürürken dik durun ve karın kaslarınızı sıkın. Bu hareket, vücudunuzu topukların hizasına getirerek ağırlık merkezinizi geri kazanmanızı sağlar.
- Ayakkabı içine yumuşak bir destek koyarak diz ve kalçalara yük binmesini önleyebilirsiniz.
- Ayakkabı içine yumuşak bir destek koyarak diz ve kalçaların etkilenmesini önleyin.
- Topuk eğiminin az olmasına dikkat edin ve kalın topukları tercih edin.
- Baldır kaslarınız ve ayaklarınız için germe egzersizleri yapın; bir basamak kenarında çıplak ayakla topuklarınız dışarıda kalacak şekilde ağırlığınızı parmak uçlarınıza vererek durun ve sonra topuklarınızı yere doğru bırakın. Ayrıca yere bir kalem koyun ve ayak parmaklarınızla kalemi alıp bırakın.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu Sincan Kaymakamlığı ile Sincan Belediyesi himayesinde ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenlendi.Sincan Belediyesi, ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenledi. Düzenlenen festival kapsamında 2 bini aşkın 7-17 yaş aralığındaki Roman Kahramanları Korteji’nin bando takımı öğrencileri ilk olarak kurgu kitaplarından bazı kahramanların kılığına bürünerek esnafı ziyaret etti. Kitapların afişlerinin pankartı eşliğinde, kitapta yer alan kahramanların cümlelerini söyledi . Öğrenciler çeşitli kitapları esnafa hediye ederek, bu kitapların okunması için esnaftan söz istedi. Düzenlenen etkinlikle beraber edebiyat ve kitabın sokağa taşınması amaçlandı. İnsanlara kitaplar hatırlatarak, okuma kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çekildi."Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile örnek bir Sincan oluşturacağız"Okumanın önemine dikkat çeken ve Sincanlıları okumaya teşvik eden Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, "Sabah bana verilen bilgiye göre bu festival dünya rekoruymuş. Milli Eğitimi Müdürlüğümüz ile gurur duyuyorum. Kolay bir süreç değil bu. Trafiği tıkadık, yolları kapadık. Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile de örnek bir Sincan oluşturacağız. Kitap okuyarak uyanık ve Türk gençliğine layık olacağız" diye konuştu."Okuma alışkanlığını büyüklere de aşılamamız gerekiyor"Sincan’da okuma alışkanlığını küçüklerden ziyade büyüklere de tavsiye ettiklerini vurgulayan Kılıç, "Sincan’da 100 bin üzerinde öğrencimiz var. Okuma alışkanlığının sadece küçüklere değil büyüklere de aşılamamız gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesi adına yaptığımız etkinliğe katılımınız için teşekkür ederim" şeklinde konuştu."Daha güzel etkinlikler yapacağız"Sincan’da daha kapsamlı ve daha farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini ifade eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Alican Kılıç ise, "Yaklaşık 1 saattir bir aradayız. Öğrenciler soğuk havaya rağmen kostümüyle bizlere farklı an yaşatıyorlar. Çocukluğumuza götüren kahraman rollerine büründüler. Kurum üst yöneticilerini ziyaret ettiler. Daha güzel etkinlikler yapacağız. Sabah makamımızda bulunan bu çocuklar belki de devlet büyüğü ile ilk kez yan yana gelme heyecanını bir daha yaşamayacak" ifadelerine yer verdi.Festival Direktörü Feray Koçak’tan edinilen bilgiye göre 45 okuldan 2 bin 230 öğrenci ve veliler ile birlikte toplamda 3 bin kişi Sincan sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu. Festivalde konuk olarak Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Üstün , Başkent Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Aslı Aytaç ve Doç. Dr. Emine Tuğcu , Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Çağ , Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yöneticileri yer aldı.
İstanbul Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle bir araya geldi Aksa Enerji’nin hayata geçirdiği Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle buluştu. 2015 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen etkinlik, "Sanatın Enerjisi" mottosuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihini, doğasını ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alıyor. Aksa Enerji toplumsal birlik ve gelişime hizmet eden sanatı toplumsal yatırımlarında önceliklendiriyor. Bu çalışmalarının önemli bir parçası olan Aksa Fotofest aracılığıyla 10 yıldır Kuzey Kıbrıs’ın yaşamı, tarihi, doğayı ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alan Aksa Enerji, bu etkinliği bir yarışmanın ötesine taşıyarak kalıcı bir kültürel arşiv ve kolektif hafıza projesine dönüştürmeyi hedefliyor. 10. yıla özel anlamlı buluşma Bu yıl fotoğraf sanatçısı Altay Sayıl anısına düzenlenen Aksa Fotofest, 10. yaşını 600’ün üzerinde eserin katılımıyla taçlandırdı. Toplam 611 eserin titizlikle değerlendirildiği yarışma; Yaşam, Tarihsel Doku ve Anıtlar, Doğa, Serbest ve Spor olmak üzere beş farklı kategoride gerçekleştirildi. Lefkoşa’daki tarihi Saçaklı Ev’de düzenlenen ödül töreninde, 10. yıla özel olarak belirlenen 10 başarı ödülü sahiplerini bulurken; bu yıl ilk kez hayata geçirilen "Onur Hizmet Ödülleri" ile Kıbrıs fotoğraf sanatına yıllarca emek vermiş isimler onurlandırıldı. "Sanatın enerjisini geleceğe taşıyoruz" Aksa Enerji KKTC Santral Müdürü Şener Şentürk, Aksa Fotofest’in bir kültür markasına dönüşme yolculuğunu şu sözlerle özetledi: "Biz sanatı, toplumları bir araya getiren ve onlara ilham veren en güçlü enerji türü olarak görüyoruz. 10 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu yolculukta, yalnızca fotoğraf sanatını desteklemekle kalmıyor, adamızın kültürel mirasını geleceğe taşıyan kolektif bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın enerjisiyle büyüyen bu bağın bir parçası olmak, bizim için en büyük gurur kaynağıdır." Aksa Fotofest Koordinatörü Zekai Altan ise etkinliğin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Aksa Fotofest’in 10 yıl boyunca kesintisiz devam etmesi, sanatın dönüştürücü enerjisine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Aksa Enerji’nin desteği, bir sponsorluk anlayışının ötesinde; kültür, sanat ve toplumla kurulan güçlü bir değer ortaklığıdır" dedi.