EĞİTİM - 23 Mayıs 2016 Pazartesi 14:18

Aziz Sancar: 'Vefa borcu, namus borcu; benim için önemlidir'

A
A
A
Aziz Sancar: 'Vefa borcu, namus borcu; benim için önemlidir'

2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, aldığı Nobel Ödülü’nün bir replikasını mezun olduğu İstanbul Üniversitesi’ne bağışladı. "Vefa borcu namus borcu; benim için önemlidir" diyen Sancar, ödülü aldığında hiç düşünmeden Anıtkabir’e bağışlamak istediğini belirtti.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Nobel Kimya Ödülü sahibi Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, vefa örneği göstererek, aldığı Nobel Ödülü Madalyası’nın 3 replikasından birini İstanbul Üniversitesi'ne bağışladı.

“VEFA BORCU NAMUS BORCU, BENİM İÇİN ÖNEMLİDİR”
Büyük bir vefa örneği gösteren Prof. Dr. Aziz Sancar, “Vefa borcu, namus borcu. Benim için önemlidir. O bakımdan vefa borcunu ödemek için ödülü aldığımı duyunca hiç düşünmeden ödül madalyası Anıtkabir’e gidecek dedim. Anıtkabir Atatürk’ün de yattığı yerdir. Fakat ondan hariç cumhuriyeti temsil eder. Ben cumhuriyet eğitim devrimi halkalarından biriyim. Orada cumhuriyet eğitim devrimi müzesi var ve bunun oraya konması lazım. Neden oraya verdiniz diye soran gazetecilere de ‘başka nereye verilebilir’ diyorum. Ben 2 hediye verdim 4 tane aldım, çok sağ olun” şeklinde konuştu.

“MEMLEKETİMİZE HERHANGİ BİR KONUDA HİZMET ETMEK DAHA ÖNEMLİ”
Nobel Ödülü almanın da çok önemli bir şey olduğunu belirten Prof. Dr. Aziz Sancar, “Nobel ödülü hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Nobel almak önemli fakat memleketimize ve insanlığa herhangi bir konuda hizmet etmek daha önemli. Yaklaşık 2 milyar nüfuslu Çin ve biz Türkiye Nobel’de birer ödül aldılar. Bu bana büyük bir sevinç veriyor. Çünkü memleketimizin 2 milyar nüfuslu bir ülkeyle rekabet halinde görüyorum. İnşallah bu rekabet devam eder. Nobel alanlara 3 tane de replika madalya verilir. 3 replika aldık eşimle birlikte. Eşim kendisi de profesördür. Milletimizi, Türkiye’yi sever, takdir eder ve destek olmuştur. Onunla karar verdik ve replikaları alıp vefa borcumuzu onlarla ödeyeceğiz. Birisi ABD’de bana destek olan üniversiteye birisi de bana bilim öğreten İstanbul Tıp Fakültesi’dir bugün de onu rektörümüze takdim ettim” dedi.

“ÖDÜL SONSUZA DEK ÜNİVERSİTEMİZDE SERGİLENECEK”
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise yaptığı konuşmada, “Prof. Dr. Aziz Sancar’ın bağışladığı bu ödül İstanbul Üniversitesi’nde sonsuza dek sergilenecek ve genç bilim insanlarına da ilham kaynağı olacaktır. Kendisine gerek azmi ile bir rol model olması gerek çalışmalarının karşılığı olarak aldığı ödülü ülkesine adaması, gerekse bugün burada bizleri onurlandırması nedeniyle bir kez daha üniversitemiz ve sizler adına teşekkür edip saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

"KATİBİM" ŞARKISINI AYAKTA ALKIŞLADI
Mini bir konser veren İstanbul Üniversitesi Konservatuvarı öğretim üyelerinin, Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da çok sevdiği ‘Katibim’ parçasını seslendirmesi Aziz Sancar tarafından ayakta alkışlandı. Konuşmaların ardından Nobel Ödülü Sertifikası ve Nobel Ödülü Madalyası’nın bir replikası Prof. Dr. Aziz Sancar tarafından İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’a teslim edildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Aziz Sancar ile birlikte okumuş arkadaşları da Prof. Dr. Aziz Sancar’a plaket takdim etti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.