GÜNDEM - 24 Aralık 2019 Salı 11:10

Bakan Akar:' Libya ile imzalanan mutabakat tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı'

A
A
A
Bakan Akar:' Libya ile imzalanan mutabakat tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "(Libya ile imzalanan mutabakat) Tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı. Burada hiçbir şekilde farklılık yok. Bunu anlamayanların anlaması lazım" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcılarının da katıldığı törenle ödüllerini aldı.
Milli Savunma Bakanlığında düzenlenen "Milli Savunma Bakanlığı Madalya, Başarılı Birlik ve Personel Ödül Töreni"ne Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcıları katıldı.

Tören'de ilk olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'a TSK Şeref Madalyası verildi. Dündar'ın madalyası Milli Savunma Bakanı Akar tarafından takıldı. Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile kuvvet komutanları ve bakan yardımcıları da başarılı diğer birlik ve personelin ödüllerini verdi.

Burada bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ödül alan personeli tebrik ederek, "Şu anda TSK bünyesindeki komando birliklerinde arazide olmayan yok, Deniz Kuvvetlerinde ve Hava Kuvvetlerinde muharip unsurlardan araziye çıkmayan, görevde olmayan yok" ifadelerini kullandı.

Dünyada ve bölgede önemli gelişmelerin yaşandığını, risk ve tehdit oluşturabilen askeri gelişmelerin meydana geldiğini kaydeden Bakan Akar, bu gelişmelerin farkında olarak Silahlı Kuvvetlerin etkin, caydırıcı ve saygın özelliğinin daha da artırılması gerekliliğinin unutulmaması gerektiğini bildirdi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerek yurt içi gerekse sınır ötesindeki tüm faaliyetlerini yasalara, uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesine, ikili anlaşma ve mutabakatlara uygun şekilde gerçekleştirdiğinin altını çizen Bakan Akar, "Irak'ın, Suriye'nin kuzeyindeki bizim tek hedefimiz teröristler, terör örgütleri. Bunlara karşı mücadele yürütüyoruz.

Bizim oradaki etnik ve dini gruplara yönelik ayrım yapmamız söz konusu değil. Araplar, Kürtler, Aramiler, Keldaniler, Yahudiler, Hristiyanlara karşı bizim herhangi bir tavrımız, hareketimiz, operasyonumuz kesinlikle söz konusu değildir. Bu konuda çok sayıda fitne, fesat yapılıyor. Bunlara karşı hepimizin uyanık, bilinçli, bilgili olması lazım" dedi.

9 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'na değinen Bakan Akar, "Bu harekatla Pınar Bölgesi teşkil edildi. Teröristlerden temizlendi. Bu temizlenen bölge güvenli hale geldi. Buradaki çalışmaları yaparken bir taraftan ABD'lilerle, diğer taraftan Ruslarla mutabakatlar yaparak faaliyetlerimizi koordine ettik. Bu koordinasyon şu anda devam ediyor, özellikle Ruslarla. Söz konusu bölgenin batısında ve doğusunda kalan kesimlerde hala teröristlerin olduğunu arkadaşlarımız gece gündüz takip ediyorlar. Şu anda bir heyetimiz Moskova'da, onlar bu konuları görüşüyorlar. Diğer taraftan arazideki arkadaşlarımızın da çeşitli temasları var.

Bütün bu konularda hakkımız, hukukumuz ne ise bunları tekrar tekrar gündeme getirmek suretiyle bizim mutabakatlara uyduğumuzu, karşı tarafların da bu mutabakata uymaları gerektiğini kendileriyle görüşüyor, konuşuyoruz. Bu şekilde ilişkilerimizi sürdürüp hakkımızı, hukukumuzu korumaya çalışıyoruz. Bu görüşmeler yoluyla amaçlarımıza ulaşmaya gayret gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

Barış Pınarı Harekatı sırasında Türkiye'ye yönelik dezenformasyonların yapıldığını, sosyal medyada yalan paylaşımların yapıldığını vurgulayan Bakan Akar, "(Kimyasal silah kullanıyorlar) demek gibi büyük bir gaflet, alçaklık içine giriyorlar. TSK bünyesinde kesinlikle kimyasal silah, bunları atma vasıtası yok. Bununla ilgili bir yayın, konsept, doktrin yok, hiçbir şey yok" diye konuştu.

Türkiye'nin hem arazide hem de masada mücadelesini aralıksız sürdürdüğünü anımsatan Bakan Akar, "(Şu anda arazide ne oluyor) derseniz, arazideki bütün Mehmetçik normalleşme için çalışıyor. Öncelikle yapmaya çalıştığımız şey özgürlükler. Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin olabildiğince özgür bir şekilde kendi iradeleri doğrultusunda yaşamlarını düzenlemelerine gayret gösteriyor, buna çalışıyoruz. Bunun olabilmesi, bölgenin daha da güvenli hale gelmesi için el yapımı patlayıcıların, mayınların temizlenmesi ayrıca orada Barış Pınarı Bölgesi'nde olması muhtemel teröristlerin oradaki halka zarar vermemeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Başta Suriye olmak üzere tüm komşuların toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını belirten Bakan Akar, terörle mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini söyledi.

"O hainlerin inleri başlarına yıkıldı, yıkılacak"

Mehmetçiğin tarih boyunca mazlum, mağdur ve haklıların yanında olduğunu aktaran Bakan Akar, "Pençe harekatlarıyla da mayıstan beri Irak'ın kuzeyinde operasyonlar aralıksız devam ediyor. Orada da teröristlerin inlerine girildi, girilmeye devam ediyor. O hainlerin inleri başlarına yıkıldı, yıkılacak. Hiçbir şekilde bunların kurtuluşu yok" diye konuştu.

Türkiye'nin İdlib'de insanlık dramı yaşanmasının önüne geçmek için yoğun çaba harcadığını bildiren Bakan Akar, verilen sözlerin yerine getirilmesinde bazı sıkıntılar olduğunu aktardı.

Bölgedeki dramın sona erdirilmesi için çalıştıklarını belirten Bakan Akar, "Bir taraftan rejimin katliamı durdurması için gayret gösterilirken diğer taraftan da oradaki insanların sıkıntılarını hafifletmek için, insani yardım için Türkiye Cumhuriyeti, bu asil millet gayret içinde" dedi.

Türkiye'nin denizdeki hak, alaka ve menfaatlerine yönelik faaliyetlerini de kararlılıkla sürdürdüğünü hatırlatan Bakan Akar, "Bu konuda bizim iznimiz olmadan bir karar alınmasına, oradaki hakkımızın, hukukumuzun çiğnenmesine müsaade etmeyeceğimizi başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili kişiler, kurumlar belirtti. Bununla ilgili alınması gereken ne kadar tedbir varsa bunlar da sürekli alınmakta, takip edilmekte" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bu konuda tehdit dili kullanmadığını belirten Bakan Akar şöyle devam etti:

"Uluslararası hukuka uygun şekilde, iyi komşuluk, barış, huzur ve saygı içinde çalışmalarımızı sürdürmek istediğimizi her fırsatta dile getirdik. Türkiye Cumhuriyeti garantör bir devlet. Garantörlük anlaşması çerçevesinde garantörlük görev ve sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz, aksaksız yerine getirdi, bundan sonra da aynı esaslar doğrultusunda aynı hassasiyetle yerine getirmeye devam edecek. Kıbrıs bizim milli meselemiz. Bu milli meselemizden vazgeçmemiz, herhangi bir şekilde ödün, taviz vermemiz söz konusu değil. Biz hak, alaka ve menfaatlerimiz neyse bunların peşindeyiz hakkımızı hukukumuzu koruyacağımızı söyledik."

"Anlamaları lazım"

Libya ile imzalanan mutabakat hakkında da konuşan Bakan Akar, "Tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı. Burada hiçbir şekilde farklılık yok. Bunu anlamayanların anlaması lazım" şeklinde konuştu.
Libya mutabakatının uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yapıldığını söyleyen Bakan Akar, "Tarih boyunca kültür, iş birliği olan bir ülke ile bizim bu zor günlerinde onlarla beraber olmamız, iş birliği, yardımlaşma içinde olmamız çok doğaldır. Bizim yaptığımız da budur" ifadelerini kullandı.

FETÖ ile mücadeleye de değinen Bakan Akar, "FETÖ ile mücadele konusunda da yavaşlama yok. Yeni bilgiler, belgeler, veriler çıktıkça ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde, tamamen hukuk çerçevesinde gerekli işlemler yapıldı, yapılmaya devam edecek. FETÖ'den temizlendikçe TSK'nin gücü, kuvveti, etkinliği de arttı" dedi.

Tören, konuşmaların ardından ödül alan personelle çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.

Mevlüt Hasgül


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Toplantısı SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, üniversite eğitimi alan, yabancı dil bilen genç girişimcilerin, bayrağı devredecekleri yarının başarılı iş insanları olduğunu söyledi. Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Salonunda düzenlenen TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu değerlendirme toplantısına katılarak, tecrübe paylaşımı yaptı. Toplantıya, GTO Meclis Başkanı Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdulkadir Koçer ve üyeleri katıldı. Sözlerine girişimciliğin tanımını yaparak başlayan Konukoğlu, "Üç çeşit girişimci olur. Doğuştan, yani genlerden alınan donanımla, iyi eğitim almanın yanı sıra, işine odaklanarak ve başarılı olan takip edilerek girişimci olunabilir" dedi. Genç girişimcilere, yatırımları doğdukları yere yapmalarını öneren Konukoğlu, iş ortamın sıkıntıları karşısında paniklemeden çözüme odaklanmaları çağrısında bulundu. "İş ve özel yaşamınızda mutlaka insana dokunun, diliniz yapıcı, üslubunuz sakin olsun" diyen Konukoğlu, hiç kimsenin kendisine yapılmasını istemediği davranışı, başkasına yapmaması gerektiğine dikkat çekti. İstanbul Ticaret Borsası’nın eski başkanlarından Nejat Basmacı’nın kendisine söylediklerini genç girişimcilere aktaran Konukoğlu, "Saygı gösterdiğiniz ölçüde saygın olursunuz. Birisinin odasına girdiğinizde ceketinizi düğmeleyecekseniz, içeride değil, odaya girmeden düğmeleyin ki, içerdekinin karşısında ön iliklememiş olursunuz" diye konuştu. Tekstil sektörü Katılımcıların sorularını yanıtlayan Konukoğlu, dünya genelindeki olumsuzlukların da etkisiyle tekstil başta olmak üzere, emek yoğun sektörlerde sıkıntılı süreç yaşandığına vurgu yaptı. "Tekstil zaman zaman yükselir, zaman zaman inişe geçer, bir müddet düz yol alır, sonra yeniden yükselir, kaybettiklerini yeniden kazandırır" diyen Konukoğlu, bu süreçte verimsiz tesislerin üretim dışı bırakılmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti. Para kazanan sektörlerde bir anda kapasite fazlalığı yaşandığını anlatan Konukoğlu, "Tekstil bitmez. Doğumdan ölüme kadar her dönemimizde tekstile ihtiyaç var. Kapasite talebe uygun düzeye düşürülmeli. Aksi takdirde Uzak Doğu’nun maliyet avantajı karşısında rekabet edemeyiz" ifadelerini kullandı. Tekstil sektöründe Türkiye’nin tek seçeneğinin kalite, moda ve marka anlayışını hakim kılmak olduğunu kaydeden Konukoğlu, bir soru üzerine, yeniden işe sıfırdan başlayacak olsa, yine, "ruhumuza işlemiş" dediği tekstil ile başlayacağını, sözlerine ekledi. Toplantı, Konukoğlu’na plaket takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.