GÜNDEM - 01 Şubat 2021 Pazartesi 11:54

Bakan Karaismailoğlu: 'Başakşehir-Kayaşehir metro hattını yıl sonunda açmayı planlıyoruz'

A
A
A
Bakan Karaismailoğlu: 'Başakşehir-Kayaşehir metro hattını yıl sonunda açmayı planlıyoruz'

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 6,2 kilometre uzunluğundaki Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi-Kayaşehir metro hattının bu yıl sonunda hizmete gireceğini açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Kayaşehir Metro İstasyonu şantiyesinde incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından kameralar karşısına geçen Bakan Karaismailoğlu, metro projelerinde gelinen son noktayı açıkladı.

İstanbul'da şehir içi raylı toplu ulaşım altyapısının gelişmesi için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, "Daha önce İstanbulluların hizmetine sunduğumuz Marmaray ve banliyö hattı ile Levent - Hisarüstü metrosunun uzunluğu tam 80 kilometredir. İstanbul'da şu an itibariyle Gayrettepe - Kağıthane - Havalimanı metrosu, Halkalı -Başakşehir -Aravutköy - Havalimanı metrosu, Pendik- Sabihagökçen Havalimanı metrosu, Bakırköy - Kirazlı metrosu ve şu an incelediğimiz 6,2 kilometre uzunluğundaki Başakşehir Çam Sakura Hastanesi - Kayaşehir Metro hattının da dahil olduğu 91 kilometre uzunluğunda metro yapımına devam ediyoruz. Bugün İstanbul'un raylı sistem ağı 251 kilometredir. Yapımı devam eden projeler bittiğinde bu rakam 342 kilometreye yükselecektir. Bu 342 kilometre metro hattının yüzde 50'sini bakanlığımız İstanbul'a kazandırmış olacaktır. Sadece bu tablo dahi kimin İstanbul için çalıştığnın en güzel göstergesidir" diye konuştu.

Metro hattının Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'ne alternatif bir ulaşım güzergahı oluşması açısından da önemli olduğunu söyleyen Karaismailoğlu, "Bu hastanemizin yollarını yapması gerekenler yapmadığı için bakanlık olarak biz yaptık. Vatandaşlarımız mağdur olmasın diye 1 ayda karayolu bağlantısını hizmete sunduk. Metro hattında da durum aynı. Bizler sözde siyasete kulaklarımız tıkayarak metro hatlarımızın yapımına sahip çıktık. Metrokent, Onurkent, Şehir Hastanesi, Toplu Konutlar ve Kayaşehir istasyonları olmak üzere 4 istasyonumuz bulunmakta. Kent merkezi ile Bakırköy, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar ile Çam ve Sakura Hastanesi ve havalimanı arasındaki ulaşımın hızlı ekonomik ve güveneli olarak sağlanmasını amaçladık. Maalesef 22 mayıs 2020'de bu hattı devraldığımızda 6,2 kilometre uzunluğundaki hattın sadece yüzde 5'lik kısmı tamamlanmıştı. Derhal hız verdiğimiz çalışmalar sayesinden büyük mesafe kat ettik. Fiziki gerçekleşme oranını bugün itibariyle yüzde 36'ya çıkardık. 3 bin 298 metre uzunluğundaki TBM tünel imalatlarının yüzde 80'ini tamamladık. Proje kapsamında 43 bin 729 metrekare kapalı alan imalatı, 9 bin 923 metre ray imalatı yapacağız. Projede şu an yaklaşık 2 bin 500 kişi istihdam edilmektedir" şeklinde konuştu.

Projenin tamamlanacağı tarihi de açıklayan Bakan Karaismailoğlu, "Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Kayaşehir metro hattı projemizi bu yıl sonunda halkımızın hizmetine sunmayı planlıyoruz. Yüzde 95'lik kısmını 18 ayda bitirmeyi hedefledik. Bu hat Kayaşehir istasyonunda, yapımı bakanlığımızca devam eden Halkalı Havalimanı metro hattı ile entegre olacaktır. Bölgenin havalimanına ulaşımı metro ile sağlanmış olacaktır. Bakırköy - Kirazlı metro hattının projemizin tamamlanması ile Bakırköy sahilden Çam ve Sakura Hastanesi'ne kesintisiz ulaşım sağlanmış olacaktır" dedi.

Volkan Kayalar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.