GÜNDEM - 28 Ekim 2020 Çarşamba 18:25

Bakan Pakdemirli, TGRT Haber'de önemli açıklamalarda bulundu

A
A
A
Bakan Pakdemirli, TGRT Haber'de önemli açıklamalarda bulundu

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Orman yangınları maalesef yüreğimizi yakıyor. Bu sene de adet olarak yüzde 30-35 çok daha fazla orman yangını çıktı. Çok merak edilen bir konu da terör, sabotaj falan mı? Yoksa diğer konulardan dolayı mı? Elbette artışların bir kısmı bundan kaynaklıdır. Ama bir taraftan da artışların bir kısmı bu seneye has özel meteoroloji koşullarının daha yüksek geçiyor olmasıyla alakalıydı” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TGRT Haber Gündem Özel programında Gazeteci-Yazar Ziya Osman Açıkel'in sorularını cevapladı.

“Bu sene de adet olarak yüzde 30-35 çok daha fazla orman yangını çıktı”

Hatay İskenderun’daki yangınla ilgili konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Hatay’da böyle büyük bir yangının olduğunu öğrenince sayın cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bölgeye geçtim. Özellikle birebir devletin en üst kademesinin yangına müdahale ediyor olması önemli. Normalde genel müdürde bize eşlik ederdi ama genel müdürümüz şu anda tecrit sürecinde ona da buradan geçmiş olsun diyelim. Devlet bütün kurumlarıyla özellikle bu konuda hassasiyetle son iki yıldır çok daha fazla, çok daha iyi bir şekilde gösteriyor. Tabi ki orman yangınları maalesef yüreğimizi yakıyor. Bu sene de adet olarak yüzde 30-35 çok daha fazla orman yangını çıktı. Çok merak edilen bir konu da terör, sabotaj falan mı? Yoksa diğer konulardan dolayı mı? Elbette artışların bir kısmı bundan kaynaklıdır. Ama bir taraftan da artışların bir kısmı bu seneye has özel meteoroloji koşullarının daha yüksek geçiyor olmasıyla alakalıydı. Dün öğleden sonra gittim yangın, bu sabah itibariyle de kontrol altına alabildik. Bütün geceyi uyamadan geçirdik. Birkaç saatlik bir kenarda dinlenme gibi bir durumumuz oldu. Ama tabi ki özellikle yangına çok üzüldüm, ama can kaybının olmaması, mal kayıplarının çok sınırlı olması bizi biraz teselli etti” dedi.

”Türkiye için gazi meclisimize gerçekten teşekkür ediyorum bir devrim olmuştur”

Torba kanunla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Bu torba kanunun içinde devrim niteliğinde maddeler olmakla beraber sadece bakanlığımızın işlerini ve işlerliğini daha iyi hale getirmek maksatlı ufak düzenlemelerde var. Ama en büyüğü taklit, tağşiş diyebiliriz. Taklit ve tağşişte de aslında ikiye ayırmak lazım. biri insan sağlığına zararlı maddelerin satılması pazarlanması, diğeri de aslında taklit ve tağşiş. Bir ürünü olmadığı şekilde o ürünmüş gibi gösterip veya bir ürüne tağşiş yapmak. Örnek olarak söylüyorum, zeytinyağı adı altında Ayçiçek yağı ve zeytinyağının karışımını satmak gibi. Veya dana sucuğuysa tavuk eti karıştırmak gibi. Burada insan sağlığına zararlı olanlarla alakalı da, burada özellikle gıda zehirlenmesi. Restoranlarda hakikaten insanın başına geliyor. Benimde geçmişte başıma geldi. E. coli ve Salmonella analizler sonucunda bulunduğu zaman bizim il müdürlüklerimiz suç duyurusunda bulunuyordu. Bu duyuru da bir şekilde dolaylı bir görevsizlik olarak sonuçlanıyordu. Bundan sonra artık bir yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları geliyor. Bu çok önemli. Diğer taraftan taklit, tağşişle alakalı yanlış ürünler üretip vatandaşa bilmeden bunları yedirmek veya o ürünmüş gibi davranmasını sağlamak konusunda ciddi yaptırımlar getiriyoruz. Mevcut durumda belirli yasakları içeriyor ve ifşa ediyorduk.

Kötü ürün üretildiğinde biz tespit ettiğimizi ifşa ediyorduk. 2019-2020 her aş ifşa etmeye başladık. Bundan ciddi bir netice aldık ama bu sahtekarlığı yapanlar kesmiş olduğumuz cezanın üstünde bazen karlar elde ediyorlar. Burada elimiz kolumuz bağlıydı. Bu anlamda bu yasa bizim elimizi kolumuzu ciddi bir şekilde rahatlatacak. Bu anlamda burada üreten ithal eden, perakendecilere ciddi cezalar getiriyor. 50 binden 500 bine kadar veya cirosunun yüzde 1’ine kadar, bu cezaların ikinci tekrarında çarpı iki, üçüncü tekrarında çarpı ikinin üstüne bir daha çarpı ve adli para cezaları. En sonunda da bu işleri yapanlar sürekli olarak bu işi tekrar ediyorlardı. Üçüncü tekrardan sonra hapis cezası yok ama faaliyetten men bu işin içerisine geldi. Perakendeci bu ürünü satıyorsa, kendisiyle alakalı bir sorun olmayacak ama toplum sağlığını ilgilendiren devrim niteliğinde olacak ve iyiyle kötüyü, iyi üretenle, kötü üreteni ayırt edecek ve tüm sektörü daha iyi üretime teşvik edecek bir yasa etmiştir. Türkiye için gazi meclisimize gerçekten teşekkür ediyorum bir devrim olmuştur. İnşallah burada da iyi neticelerini alacağımızı söylemek istiyorum” diye konuştu.

“18 yaşından küçüklere sigara satışında ikinci defa tekrar ederse iki yıllığına ruhsatı iptal ediyoruz”

Türkiye’deki tütün satışlarıyla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Üreticilerimizi ilgilendirecek, Türkiye’de üretilen sigaralardaki yerli tütün oranı yüzde 30’ çıkarılması. Bu çok daha az ve ithal tütünle sigarlar yapılıyor, yerli tütünün biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. Bu kadar büyük yatırımlar varken, bu işin tarım tarafının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Sigara sağlığımıza zararlı mı? Zararlı. Ama eğer bu yapılacaksa, böyle bir sanayi varsa, bu işin tarım tarafının olması lazım. Ayrıca tütün mamullerinin satılmasıyla ilgili bir düzenleme var. Gece 22.30’dan sonra veya 18 yaşından küçüklere herhangi bir saatte satışı 5 yıl süreyle, ikinci kez tekrar ederse iki yıllığına ruhsatını iptal ediyoruz. Satıp satıp cezayı ödüyordu. Şimdi ikinci defa tekrar ederse ruhsatı iptal ediyoruz. Kusura bakma bu evladımız 18 yaşından küçük ruhsatın gider ve idari para cezalarını buna ekledik. 5 bin lira ile 350 bin liraya varana kadar idari cezalar eklendi. Buradaki en büyük yenilik günün her saatinde çocuklara satış” şeklinde konuştu.

“Burada tarım yapılmıyor, burada yapay imar adaları oluşturuluyor”

Hobi bahçeleriyle ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Son yıllarda tarım arazilerinin bir şekilde yapay bir şekilde imarlaşmasını sağlayan bir konuydu. 5403 sayılı toprak koruma kanunumuz ve bölünemez bütünlük var. Bu bölünemez bütünlüğü kooperatif veya şirket kurma yolu ve hisseleri pazarlanma yoluyla baypas ederek, bunları satmak ve küçük ölçekte köycükler ortaya çıkarmak. Bunun dezavantajı, burada tarım yapılmıyor, burada yapay imar adaları oluşturuluyor. Yanına küçük bahçeler konuluyor, konteynır tarzı evler veya prefabrik evlerle insanlara bahçe ortaya çıkartılmış.

Maalesef yasa buna cevap vermiyor ama bu işin cezai yaptırımını kim yapacağıyla ilgili kanunda bazı eksiklikler vardı, bunlar tamamlanmış oldu. Herhangi bir şekilde bu kanunu ihlal edenler valilik tarafından tespit edildikten sonra 30 gün içerisinde belediye gönderilecek. Belediye de 60 gün içerisinde eski haline getir. Metrekaresine 10 lira ceza, yıkım masrafını da al. Eğer muhatap 60 gün içinde yapmaz 3 katı ceza ve belediye yıkacak. Yıkım masrafı iki kat olarak tahsil edilecek. Bu masrafı da Tarım ve Orman Bakanlığı ödeyecek. Kişiden de bu en nihayetinde tahsis edilecek. Hobi bahçeleriyle alakalı önemli bir düzenleme olduğuna inandığımız vatandaşımız bu bahçeleri düzenleyen organize eden ve satanların elinden alıyorlar. Yani 5403 sayılı toprak bütünlük kanunu diyor, birileri bunu diyor kooperatif kuruyor ve parça parça satıyor. Bu hisselerin devirlerini yapanlar, pazarlayanlara bir yıl ile 3 yıl arasında hapis cezası geliyor. Şöyle bir kolaylık getirdik. Araziyi eski haline getirirse yani tekrar tarıma elverişli hale getirirse suç ortadan kalkıyor, otomatik olarak dava düşüyor” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde üreticiye destek 14.6 milyardan 22 milyara çıktı”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle üreticinin desteklerinin arttığını belirten Bakan Pakdemirli, “Desteklerin toplamı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde 14.6 milyardan geldi 22 milyara, yani destek yüzde 52 arttı. Bu artan destek karşılığında tarımsal gayrisafi milli hasılamızda yüzde 45 arttı. Burada ciddi bir biçimde özeli ve üretici kesimi, sadece bizim iktidarımızda değil, bütün iktidarlarda şu veya bu şekilde desteklemek durumundadır. Çünkü tarım bir ülkenin gıdada kendi kendine yeterli olması, diğer konularda da stratejik konulardır ve ülkeler bu konuda mümkün mertebe üretimi kendi yapmadığı için üreticiyi doğru yerde yönlendirme konusunda birçok sektöre göre üreticiye daha yakın durma durumundadır. Burada da biz ciddi bir şekilde üreticimizi destekliyoruz. AK Parti hükümetinin tamamında bu desteklenmiştir. AK Parti hükümetlerinde 10-12 misline çıkmış ama bu gün itibariyle 22 milyara çıktık. Bu destekleri özellikle pandemi döneminde yüzde 75’inden fazlasını ilk 6 ay içerisinde ödedik ki, üreticimizi biraz rahat nefes alsın ve birçok konuda destekleyelim” ifadelerini kullandı.

“Canlı hayvan ithalatında hep yarıya düşerek gittik, inşallah 2022’den itibaren sıfıra getireceğiz”

Türkiye’nin et ithalatıyla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Türkiye’nin bu gün itibariyle ithalat problemi kalmamıştır. 2018 yılında 50 bin ton ithal edilen bir tablo vardı, o günün tablosu kendine göre özellikle vardı. O gün 50 bin ton et ithalatı vardı. bir milyonun üzerinde besili hayvan ithalatı vardı, 150 bin civarında da kasaplık hayvan ithalatı vardı. Biz bunları 2019 yılında 50 bin tonu 5 bin tona düşürdük. Aslında sıfırdır. 1 Milyon 200 bin ton etin yendiği yerde 5 bin ton et bir şey değildir, bunu çok speküle ederler ama, bunu edenler maalesef uluslararası ilişkileri bilmedikleri için, Sırbistan ve Bosna Hersek’e yapmış olduğumuz kırsal kalkınma desteklerinden dolayı biraz mecburi olduğumuzu demeyelim ama karşılıklı ticari anlaşmamızdan dolayı mecbur olduğumuz bir ithalat rakamıdır. Ona da ihtiyacımız yoktu. Canlı hayvan ithalatında hep yarıya düşerek gittik.

Geçen yıl bu yarıya düştü, bu yılda yarıya düştü. Yani 125 binlere kadar düşecek. İnşallah 2022’den itibaren sıfıra getireceğiz. Bunu ilk bakan olur olmaz açıklamıştım. Hayvanın hayat döngüsü gereği doğruları yaptığınız zaman ithalatı kesmeniz ve bitirmeniz 3-3,5 seneyi alıyor. Bizde yavaş yavaş peyderpey özellikle Türkiye’de üreticinin ve besicinin para kazanacağı bir ortam ve akabinde ithalatın tamamen sıfırlanacağı, tüm üretiminde yerli üretime döneceği bir ortamı hedeflemiştik. Buraya emin adımlarla gidiyoruz” dedi.

"Tohum biraz haksızlık yapılan bir konu”

Tohumla ilgili konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tarım konusu futbol konusunda kadar konuşulan konudur. Tarımında ana yemi tohumdur. Elbette tohum konusunda ülkemizde çok konuşulan konulardan bir tanesi. Biraz haksızlık yapılan bir konu. Türkiye’de sertifikalı üretim 150 bin tondan 1 milyon 150 bin tohumlar çıkmış ve 1,5 ton gibi 2023 hedefi koyduk. Yabancı firmalar elbette var. Kabaca 900 firmanın 860 tanesi yerli, 20 tanesi yabancı 20 tanesi de yerli yabancıdır. Tarlada 100 dönüm tarlanız var diyelim bunun 96’sında yerli tohum kullanılıyor.

Sebze tohumlarıyla ilgili ithal bağımlığımız vardı. Geçen yıl başlattığımız TÜBİTAK’la başlatmış olduğumuz projeyle sebze tohumuyla ilgili ciddi adımlar attık. Bununla ilgili iyi adımlar attık. Tohum üretiminde ilk ona giren bir ülke. Türkiye 2023 hedefi koyan bir ülkedir. Bütün hedeflerde ilk 10’a girmek vardır. Sabahtan akşama kadar tarımla ilgili konuları konuşurken, bazı rakamları bilerek konuşuyor olmamız lazım. Burada herhangi bir şekilde geri değiliz, ama burada daha fazla teknoloji üreten daha fazla derinlemesine inen bu konuyu daha fazla etrafındaki ülkenin tohumunu satan bir ülke konumuna gelmemiz konusunda biraz daha gayret etmemiz gerekiyor. Bugün 86 ülkeye tohumlarımızı ihraç ediyoruz” dedi.

“40 kuruşluk çiğ süt destek primini 3 ay erkene çekerek Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları için uygulayacağız”

Süt üreticilerine müjde vererek konuşmasını sürdüren Bakan Pakdemirli, “Çiğ süt ciddi miktarda insanı ilgilendiren bir konu, özellikle bizim sürdürülebilirlik anlamında kendi kendimize yeterliliğimizi korumamız gereken bir konu. Geçen yıl 15 Kasım 2019’da biz 2.30 lira tavsiye fiyatına gıda komitesinde görüşüp ulusal süt konseyine iletmiştik. Bu sahada da çok büyük bir memnuniyet oluşturdu. Bir kilogram sütün karşılığında 1.50 gram yem alınabiliyordu. Bu rasyo birebir 50 rasyosu Cumhuriyet tarihinde belki süt üreticisine verilen en önemli desteklerden bir tanesiydi. Çünkü ulusal süt konseyi de üreticilerde herkes bir kilograma bir 30 rasyosunu kabul eder ve 1,30’da bu işin kar ettiğini konuşurlar. Şimdi maalesef son dönemde pandemiyle beraber hem kurlardaki artış hem de dünyadaki emtiya fiyatlarındaki artışla birlikte süt üreticimizin ister istemez maliyetleri arttı. Bu konuda talepte arttı.

Bunu normalde karşılıyoruz. Ancak biraz bu talebe karşı cevap vermekte geciktiğimizde üreticimiz bu konuda çok sabırsız. Biraz sabırlı olmalarını istiyorum ki, şöyle bir rakam vereceğim. 2020 yılının ilk 6 ayında palite ortalama 1.35 olarak gerçekleşmiş 1.30’un 5 üzerinde ve ilk açıkladığımızda 1.50 ve maliyet artışına rağmen ilk 10 ayda ortalama 1.28 civarında seviyelerinde seyretti. Biz süt konseyine şöyle bir destek verdik. 40 kuruşa desteği çıkartalım, fiyat henüz artmasın, destekte 40 kuruş olsun diye. Yoğun talep üzerine bu 40 kuruşluk desteği erkene çekme konusunda bir insiyatifimiz oldu. Bunun parasını ve bütçesini ayarladık. Çünkü 40 kuruşu açıkladığımızda üreticide şöyle bir soru işareti oldu. Tamam 40 kuruş ama ne zaman ödenecek bu, şimdi ödenecek.

40 kuruşluk çiğ süt destek primini 3 ay erkene çekerek temmuz, Ağustos ve Eylül ayları için uygulayacağız. Temmuz ve Ağustos’u da hemen ödemeye başlayacağız. En yakın zamanda da 2021 Ocak ayında geçerli süt fiyatını gıda komitesinde tartışıyor olacağız. En geç Aralık ayında tartışmış oluruz. Ulusal Süt Konseyine de biz Gıda komitesinin tavsiyesi olarak iletiriz. Burada çiftçimizin üreticimizin başımızın tacı olduğunu tekrar ediyorum. Onların dertleriyle dertlendiğimizi bilsinler. Elimizin rahat olduğu durumlarda aynı gıda komitesinin 1.50’lik rasyo ile üreticimize destek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yine en yakın zamanda bu konuda tekrar gıda komitesinin gündemine girecek” diye konuştu.

“Pandemi sürecinde güçlü tarım alt yapısıyla raflarda hiçbir boşluk hissetmedik”

Pandemi sürecinde bakanlık olarak yapılan çalışmaları anlatan Bakan Pakdemirli, “Yönetilmesi gereken bir alan vardı. Tüketici psikolojini yönetmemiz gerekiyor. Dünyada gıdayla ilgili bir problem yok aslında. Fazlası da üretiliyor. Tüketici psikolojini birçok ülke yönetemediği için raflar iğneden ipliğe boş kaldı. İğneden ipliğe kozmetik ürünlerde dahil olmak üzere raflarda kalmadı. Burada psikoloji doğru yönetilmedi, bunun için iki ana madde vardı. ister istemez evinde kapalı kalan vatandaşımız daha fazla alışveriş yapma istediğinde olacaktı. Bunu tespit ettik ve diğer ülkelerden gördük. Bunun yönetilmesi gerekiyordu. İkincisi de bu alışveriş durumunda vatandaşımızın gittiğinde raflarda ürün bulması gerekiyordu. Bunun için gıda sektörüyle konuştuk üretiminizi artırın dedik.

Perakende sektörüyle konuştuk. Lojistik sektörüyle konuştuk çok daha fazla taşıma yapacaksınız bunun altından kalkın dedik. Bütün sektörlerde iyi bir sınav verdiler. En önemli sınavı çok pratik, biz güçlü tarım alt yapısıyla raflarda hiçbir boşluk hissetmedik. İşin tarımdaki geri planı şu, herkes evde otursun dendiği zaman tarımın paydaşları evde oturamaz, çiftçilerimize birer diplomatik pasaport istiyoruz dedik. Herkes evde otururken, çiftçimiz üretimine devam edecekti. Başta kurumlar buna sıcak yaklaşmadı ama bakanlarımızla oturup ikna ettik. Doğru bir şey yaptığımız ortaya çıktı ki ikinci çeyrekte tarım yüzde 4 büyüdü. Bunu anlamı şu, demek ki doğrular yapılmış. Tüm bu zincirde bozulmadığı için bir problem yaşanmadı” diye konuştu.

“Vadeli bir şekilde besiciye yemin Toprak Mahsulleri Ofisinden tahsis edilmesi konusunda bir çalışma arkadaşlar yürütüyorlar”

Yemle alakalı çalışmanın yapıldığını belirten Bakan Pakdemirli, “Yemle alakalı bir çalışma yapıyoruz. Tabi ki burada besiciyi ve üreticiyi destekleme gayesiyle. Özellikle Toprak Mahsulleri Ofisine bir talimat verdim. Çalışmayı henüz bitiremediler. Bu akşam bitirselerdi belki onu da açıklayacaktık. Vadeli bir şekilde besiciye yemin Toprak Mahsulleri Ofisinden tahsis edilmesi konusunda, yem hammaddesinin tahsis edilmesi konusunda bir çalışma arkadaşlar yürütüyorlar. Elbette bu arada döviz ve emtiya fiyatlarının artışıyla beraber buradaki maliyetlerde artıyor.

Bu maliyetlerin artmasıyla beraber Ticaret Bakanlığı bizimde uyarımızla tedbir aldı. maliyet sürekli artıyor, buradaki gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi, belirli bir süreliğine gümrük vergilerinin bir çok kalemde sıfırlanması söz konusu oldu. Geçen hafta ciddi bir değişiklik yapıldı. Böylelikle de ana amaç artan maliyetlerin artmaması belirli bir yerde sabitlenmesi konusunda çapa oluşturması konusunda bir gayretimiz oldu. Özellikle besici üretici tarafını desteklemek için toprak mahsulleri ofisimiz böyle bir çalışma içerisinde, çalışmayı bitirdikleri zaman bizde kamuoyuyla paylaşırız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Zeyrek’ten Kula çıkarması Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Kula’ya gelen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret ederek yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Jeopark Belediyeler Birliği toplantısına da katılan Başkan Zeyrek, ilçedeki son programında mahalle muhtarları ile bir araya geldi. 31 Mart 2024 mahalli idareler yerel seçimlerini kazandıktan sonra ilk kez Kula’yı ziyaret eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, ilk olarak Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanı’nda Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez, beraberindeki heyet ve belediye personelleri tarafından karşılanmasının ardından Başkan Dönmez’i ziyaret etti. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tüm ilçelere eşit bir şekilde hizmet edeceğini dile getiren Başkan Dönmez, birim sorumluları ile görüşüp ilçenin en acil ihtiyaçlarının bir an önce belirlenmesi ve en kısa sürede bu ihtiyaçların giderilmesi gerektiğini söyledi. Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ile de ilçenin sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunan Başkan Zeyrek, ülke genelinde en ulaşılabilir bir büyükşehir belediye başkanı olacağını ve her zaman halkın içinde olacağının sözünü verdi. Başkan Zeyrek, belediye ziyaretinin ardından beraberindeki heyet ile birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Zafer Kalkınma Ajansı ve Kula Belediyesi işbirliğinde kurulan Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret edip yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. 120 milyon lirayı aşkın bölgenin en büyük yatırımlarından biri olan bu sera ile ilçe halkının istihdam edilmesinin yanı sıra üretime ve ülke ekonomisine büyük katkılar yapılacağının altını çizen Başkan Zeyrek, serada yürütülen çalışmaların yakın takipçisi olacağını söyledi. Başkan Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği Başkanı olarak seçildi Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret eden Başkan Zayrek, daha sonra Kula Belediyesi Ek Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda düzenlenen Jeopark Belediye Birliği Toplantısına katıldı. Burada yapılan toplantıda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği’nin yeni Başkanı olarak seçilirken, başkan vekilliklerine Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ve Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu seçildi. Birlik meclis üyeleri, plan bütçe ve komisyon üyeleri ve ilgili üyeliklerin de seçiminin yapıldığı toplantı, gündem maddelerinin görüşülmesiyle son buldu. Başkan Zeyrek, Kula’daki son programında ilçenin tüm mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya muhtarlara hayırlı olsun dileklerini ileterek başlayan Başkan Zeyrek, 5 yıllık görev sürecinde ilçeler ve mahallelerinde yapmayı hedeflediği projelerini anlattı. Mahalle muhtarlarının sorularını da tek tek yanıtlayan Başkan Zeyrek, muhtarların kendisine ilettiği sorunları tek tek not alarak en kısa sürede çözüme kavuşturma sözünü verdi. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Başkan Zeyrek tüm mahalle muhtarlarına çalışmalarında başarılar dileyerek Kula’dan ayrıldı.
Ankara FETÖ’ye yönelik 17 ildeki ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen “KISKAÇ-14” operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı. FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz Milletimizin duası ve destekleriyle terör örgütleri ve onların iş birlikçilerinin nefeslerini keseceğiz” ifadelerine yer verdi. Operasyon hakkında Bakan Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: "Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlükleri TEM Şube Müdürlüklerince; Konya, Gaziantep, Hatay, Batman, Nevşehir, Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir, Adana, Hakkari, Denizli, Manisa, Kocaeli, Osmaniye, Bursa ve Ordu’da FETÖ’ye yönelik düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında şüphelilerin: Örgütün sözde ‘Askeri Mahrem Yapılanması, Emniyet Mahrem Yapılanması ve Güncel Yapılanması’ içerisinde faaliyette bulundukları, örgütün kripto haberleşme programı ‘ByLock’ kullanıcısı oldukları, örgüt içerisinde sorumlu şahıslarla operasyonel hatlar üzerinden irtibatlı oldukları, terörizmin finansmanı suçu kapsamında faaliyet gösterdikleri, ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları, münferit sınav soruşturmaları kapsamında mülakatlarda avantajlı olarak kodlandıkları ve ifade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.” Operasyonlar sonucunda çok miktarda döviz ve Türk Lirası ile çok sayıda dijital materyal ve dokümanlara el konulduğunu açıklayan Yerlikaya, "Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle" dedi.
Erzurum Şehit karakol komutanı törenle memleketine uğurlandı Erzurum’da geçtiğimiz yıl kavgaya müdahale ettiği sırada yaralanan ve uzun süredir hastanede tedavi gören Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar şehit oldu. Şehidin cenazesi düzenlenen törenin ardından memleketi Hatay’a uğurlandı. Erzurum Pasinler İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde 22’nci Jandarma Trafik Tim Komutanı olarak görevli Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, Pasinler Merkez Jandarma Karakol Komutanlığına vekalet ederken 3 Temmuz 2023 tarihinde Taşağıl Mahallesinde aileler arasında meydana gelen kavga olayına müdahale esnasında yaralanmıştı. Tedavi süreci devam eden Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, yaralanmasına bağlı beyinde su toplaması rahatsızlığı nedeniyle 24 Nisan 2024 tarihinde Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniğinde yatırılarak tedavi altına alınmasına rağmen yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Şehit Astsubay Mustafa Yaşar için bugün İl Jandarma Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Cenaze törenine; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 9’uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, protokol üyeleri, m silah arkadaşları, askerler ve polisler katıldı. Şehit Mustafa Yaşar’ın cenazesi daha sonra Erzurum havalimanından toprağa verilmek üzere Hatay’a gönderildi. Şehit için düzenlenen törende eşi ve çocukları gözyaşlarını tutamadı.
Hatay Boğazına bozuk para kaçan yeğenini Heimlich manevrasıyla kurtardı Hatay’ın Antakya ilçesinde boğazına madeni para kaçan çocuk, amcasının sürücü kursunda öğrendiği Heimlich manevrasını uygulamasıyla kurtarıldı. Amcanın yeğenini kurtardığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Hatay’ın Narlıca Mahallesi’nde evlerinin bahçesinde oyun oynayan 3 yaşındaki Ömer Arslan’ın boğazına 1 TL’lik madeni para kaçtı. Bahçede dinlenmek için oturan 23 yaşındaki Adnan Arslan, yeğeni Ömer’in nefes almakta güçlük çektiğini fark etti. Sürücü kursundan öğrendiği Heimlich manevrasını uygulayan Arslan, 7. denemede madeni parayı yeğeninin boğazından çıkarmayı başardı. Amca Arslan’ın ölümle burun buruna gelen 3 yaşındaki yeğenini kurtardığı anlarsa saniye saniye anlar güvenlik kamerasınca görüntülendi. Görüntülerde 3 yaşındaki çocuğun salıncakta sallanırken boğazına paranın kaçması ve amcası Adnan’ın Heimlich manevrasıyla yeğenini kurtardığı anlar yer aldı. "Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” Heimlich manevrasıyla yeğeninin hayatını kurtaran Adnan Arslan, “Bahçede dinlenmek için oturuyordum, o esnada yeğenim salıncakta sallanıyordu. Elinde bozuk paralarla sallanırken boğazına kaçtı. Ben otururken yeğenim yüzü kırmızı şekilde yanıma geldi. İlk önce fark etmedim ama sonra nefes alamadığını fark ettim. Hemen sırtını kendime doğru çevirip Heimlich manevrasına başladım. 7 manevradan sonra boğazından 1 TL metal para çıktı. Ondan sonra derin bir nefes aldım. Sürücü kursundaki derslerden öğrendim. Sosyal medyalardan gördüğüm Heimlich manevrası videolarını izlerken öğrendim. Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” dedi.