GÜNDEM - 11 Şubat 2023 Cumartesi 20:12

Bakan Soylu: 'Kimse devleti hafife almasın, milletin duygularıyla oynayanlara hesabını sorarız'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Kimse devleti hafife almasın, milletin duygularıyla oynayanlara hesabını sorarız'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir afeti dünyanın en büyük afetlerinden birisi olarak yaşadık. Bir afeti de maalesef en üstten en alta kadar hafızasını, duygusunu kaybetmiş, insanlığını kaybetmiş insanlığa karşı nankör olanlar sebebiyle sosyal medyada yaşıyoruz. Kimse devleti hafife almasın. Çok net söylüyorum. Milletin bugün duyguları ile oynayanlara karşı hesabını en net şekilde sorarız" dedi.

 

Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü binasında oluşturulan İl Afet Kriz Merkezinde açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş’ın 1124 yılında yine benzer bir büyük depreme maruz kalarak o dönemde 40 bin kişinin bu depremde hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bakan Soylu, “Maalesef yerkürenin en büyük depremlerinden birisini hep birlikte yaşıyoruz. Devletimiz ayakta. Milletimiz bütün unsurları ile birlikte yardım içinde dayanışma içinde. Aziz milletimiz bütün karakterine uygun seferber. Dünya da bu konuda elinden geleni ortaya koymaya çalışıyor. Böyle bir tablo içerisinde 24 saat insanların gözüne uyku girmiyor. Kimisi enkaz başında, kimisi acaba kime ne yetiştirebilirim kimin derdine derman olabilirim çabası içerisinde. Kimisi doktor acaba kimin bir hastalığı varsa kimin bir tedavisi varsa onunla ilgileniyor. Gecenin bir yarısında gördüğümüz elektrikçiler bir taraftan bir tarafa koşturuyorlar. Arama kurtarmacıların gözleri kan çanağına dönmüş durumda. Kimle karşılaşırsak hangi yabancı buraya gelirse karşılaştıkları manzarayı anlatmakta bile zorluk çekiyorlar. Ancak bunan rağmen deprem öncesinde yaşadığımız bir hadise aynı şekilde ülkemizde devam ediyor. Bu dezenformasyon bu yalan ve bu ülke insanının birliğini beraberliğini engellemeye çalışan ve sürekli olarak olmayanları varmış gibi gösteren bir hastalıkla hem de en zor dönemimizde karşı karşıyayız" dedi.

"Hesabını en net şekilde sorarız"

Sosyal medyadan izlediği bir videodan bahseden Bakan Soylu, "Biraz önce bir video seyrettim ve seyrettiğim videoda okumuş yazmış, büyük şehirlerde yaşadığı çok belli olan, videoyu çekiyor, insan gibi de konuşuyor. Bir Afganlı’nın çıkan cesetlerin elini kestiğini ve altınlarını aldığını söylüyor. Biraz önce Adıyaman’da gözaltına alındı. Veya ‘Hatay’ın Samandağ ilçesine teröristler geldi orada eylem yapacaklar’ diye yalan söyleyenler yine bir çadır kamyonun önünü kesen, ‘Çadır kamyonunu şuraya getir’ diye söyleyen birisi ve ondan sonra ‘Benim arzu ettiğim bana talimat verilen yere götüreceğim’ diyerek kendi görevini tamamlamak üzere ayrıldıktan sonra bütün Türkiye’de hırsızlığın yağmanın, her şeyin, güvensizliğin olduğuna dair anlayışı yaygınlaştırmaya çalışan, zehirli ve bu ülkenin insanına yakışmayan bir dille sosyal medyada karşı karşıyayız. Bir afeti dünyanın en büyük afetlerinden birisi olarak yaşadık. Bir afeti de maalesef en üstten en alta kadar hafızasını, duygusunu kaybetmiş, insanlığını kaybetmiş insanlığa karşı nankör olanlar sebebiyle sosyal medyada yaşıyoruz. Kimse devleti hafife almasın. Çok net söylüyorum. Milletin bugün duyguları ile oynayanlara karşı hesabını en net şekilde sorarız. Hukukla beraber de sorarız. Yani burada bu insanların duygularını istismar etmenin burada bu insanların şuanda yaşadığı zorluğa ayrı bir zorluk getirmenin ne anlamı var. Bu ne ayıptır, hangi örfümüzde hangi karakterimizde böyle bir şey söz konusudur. Burada Türkiye’nin 4 bir yanından insanlar canhıraş mücadele ediyorlar. Neymiş Avusturyalı bir arama kurtarma grubu kendilerine şiddet uygulanıyor diye arama kurtarmayı bırakmış. Bu kadar yalan ve buna benzer yalan ve dez enformasyonları nereden ne şekilde buluyorlar” diye konuştu.

“Bu kadar iftira atılır mı, bu kadar insanları birbirine kışkırtmak için bu sosyal medyanın zehri kullanılır mı?”

6-11 Şubat tarihlerin arasında 9 suça yönelik (Evden hırsızlık, iş yerinden hırsızlık, kapkaç, motosiklet hırsızlığı, oto hırsızlığı, otodan hırsızlık, yankesicilik ve yağma) jandarma ve polis bölgesinde 416 olay meydana geldiğini hatırlatan Bakan Süleyman Soylu, “Yani depremin ilk gününden itibaren. Dönelim 1-6 Şubat arasında ise toplam 586 olay meydana gelmiş. Bu millet ne yapıyor daha fazla suçu arttırmak için bir depremin veya afetin oluşmasını mı bekliyor. Bu kadar iftira atılır mı? Bu kadar insanları birbirine kışkırtmak için bu sosyal medyanın zehri kullanılır mı? Ayıp değil mi? Ülkemizin en zor zamanında bütün dünyanın zamanların en büyük depremi olarak değerlendirdiği zaman dilimi içerisinde elime fırsat geçirdim ben bunu hem ülkenin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırabilmek acaba siyaseten bundan bir sonuç alabilir miyim? Canı çıksın siyasetin. Şu işi hep beraber milletimize hakikaten hizmetkar olabilecek şekilde bir vesileyle bu yaralarımızı saracak şekilde bitirelim ondan sonra istediğinizi söyleyin, ortaya koyun, koyuyorsunuz da” şeklinde konuştu.

“10 vilayette toplam 131 bin güvenlik personelimiz var”

Bakan Süleyman Soylu, 10 vilayette görev yapan güvenlik personeli rakamlarını da paylaşarak “Yine bütün bunlarla birlikte şurada toplam 10 vilayette takviyeler ile birlikte toplam 70 bini aşkın polis memurumuz var, toplam 60 bini aşkın jandarma görevlimiz var. Toplam 130 bin, bin de sahil güvenlik personelimiz var 131 bin. Normali bunun yarısından daha az. Burada hem güvenliği tesis eden hem vatandaşın hizmetinde olan köylere kadar giden 79 helikopterle beraber sürekli hasta ve lojistik taşıması yapan ulaşılamayan köylere inen bir mücadele ortaya konuluyor. Maalesef bunu körükleyenler aziz milletimizin en çok desteğe ihtiyacı olduğu zaman da köstek olmayı çalışanları görüyoruz ve yaşıyoruz. Hiçbir suç cezasız kalmaz. Yaklaşık 230 kişi şuana kadar gözaltına alındı, bahsettiğim olaylarla ilgili. 20’nin üzerinde tutuklama söz konusu ve her olayla ilgili de arkadaşlarımız hem enkaz alanlarının güvenliğini alıyor hem çadır alanlarının hem lojistik depolarının güvenliğini alıyor hem yolların ve trafiğin açılması için bütün gayreti ortaya koyuyor. Yani bütün Türkiye buraya bir yardım seferberliği içerisinde” ifadelerini kullandı.

“Yüreği kara, zihni kara, insanlar var”

Burada bir ayakkabı mağazasının 5 günü camının kırık halde durduğunu ve kimsenin o mağazadan bir ayakkabı almadan önünden geçip gittiğine dikkat çeken Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Bu milletin hem değerleri ile oynamayı hem zor zamanında oynamayı hangi ahlakla hangi karakterlikle hangi insanlığa hangi medeniyetle beraber karşılaştırabilirsiniz ? Elbette bir takım insanlar dezenformasyon yapmış olabilirler. Hep beraber kenetlenmek zorundayız. ‘Durun bakalım ne yapıyorsunuz?’ demek lazım. Herkesin sesinin çıkması lazım. Hala Suriyeliler’den bir nasıl dezenformasyon ve yalan yanlış bulabilirim. Acaba Afganlardan nasıl bir yalan yanlış oluşturabilirim. Yapılan hizmetlerle ilgili nasıl bir dezenformasyon oluşturabilirim diye anlayış söz konusu bu tahammül edilebilir bir şey değildir. Bugün yine bir siyasi partinin genel başkanı Hataylılara mesaj veriyor diyor ki ‘Hataylılar benim ne dediğimi iyi anlar’ Ne anlayacaklar, anlayacakları da şu edep ediyorum bu dönemde bütün işimizi gücümüzü bırakıp bunlarla ilgili konuştuğumuz için aziz milletimiz beni bağışlasın. Hakikaten burada canhıraş bir mücadele ortaya koyuyoruz. Bunu anlattığım için edep ediyorum. Neymiş ‘Hatay’da yabancılara konut ve mülk satışına dikkat edilsin. Bunun açtığı belaları hepimiz biliyoruz. 1980 yılında bu ülkede Hatay’da mülk satışı yasaklanmıştır yabancılara aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nun 2011 yılında aldığı karar çerçevesinde Hazine arazilerinden de gizlilik kararıyla birlikte bu tip mülk satışları yasaklanmıştır. Şimdi aynı noktada bir iki vilayet daha var. Acaba buradan bir yara kanatabilir miyim, acaba buradan bir istismar ortaya koyabilir miyim, acaba bu dönemde herkes işinin başındayken ben bir yol alıp insanların duygularını rencide edip onun üzerinden bir sonuç alabilir miyim endişesinde olan ucuz insanlar var. Çok net söylüyorum: Bunlar maalesef siyasetçi olmuşlar ve biz bir dönem de bunlarla birlikte siyaset yaptık. Yüreği kara, zihni kara, insanlar var. Ancak ne zaman insanları tanıyorsunuz bir sınavda, imtihanda tanıyorsunuz. En büyük insanlık sınavında. İnsanlarımıza sormak istiyorum; Hatay’daki mülk satışının şu anki depremle alakası nedir? Hatay’ın bir bölümü yıkıldı, 3’te biri 4’te biri, 5’te biri yıkıldı. Bugün bir mülk satışı değerlendirmesi var da bununla ilgili değerlendiriliyor, bununla beraber paylaşılıyor.”

"Bırakın işimizi yapalım”

Ölü sayıları ilgili de yapılan dezenformasyona dikkat çeken Bakan Soylu, "Ölü sayıları daha fazlaymış. İnsanlar kendi kendilerine ölüleri defnediyormuş da biz ölü sayılarını saklıyormuşuz. Ayıptır, günahtır yazıktır ya. Neyi nasıl saklayacaksınız? İnsanların hangi gün öldüğü belli değil mi? Türkiye’nin her tarafından buraya savcılar görevlendirilmiş, Adli Tıp görevlileri görevlendirilmiş, doktorlar görevlendirilmiş. Tek tek takip ediyoruz. Köyde toprağa verilenler de muhtarın aldığı tutanakla elimizde. Neyi saklayacağız, neyi gizleyeceğiz. Bu yalanlar bu devleti itibarsız hale getirebilmek bir diğeri devletimize karşı isyan edin diye sözler ortaya koyulmaya çalışılıyor. Bu büyük bir akıl tutulmasıdır. Bunlar doğru işler değildir. Bırakın biz işimize bakalım. Ha işimize bakmamıza müsaade etmiyorsunuz, biz de olağanüstü halin altını çizerek söylüyorum hukukumuzun ve kurallarımızın bütün gereğini yerine getiririz. Bu istismarcılara bu yalancılara ve bu milletin zor gününde onlara bu ızdırabı yaşatanlara karşı bunu net olarak söylemek istiyoruz” dedi.

Göktürk Fırat - Onur Erden
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de maaşlarını alamayan işçiler, adliye önünde açıklama yaptı Mersin Serbest Bölge’de aylardır maaşlarını alamadıklarını öne süren yaklaşık 170 tekstil işçisi, işverenleri hakkında farklı bir suçtan görülen duruşma sırasında adliye önünde toplandı. İşçiler, geçtiğimiz aylarda mağduriyetlerini basına dile getiren bazı çalışanların müstehcen fotoğraflarla tehdit edildiğini de iddia etti. Merkez Akdeniz ilçesi Serbest Bölge’de faaliyet gösteren bir tekstil atölyesinde çalışan yaklaşık 170 işçi, 7 aydır maaşlarını alamadıklarını, patronlarının üretim makinelerini gece yarısı götürerek ortadan kaybolduğu iddia ederek Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. İşçilerin şikayeti sürerken hakkında başka bir suçtan dava açılan işletme sahibi M.A.Ö.’nün duruşması görülürken, işçiler yaşadıkları mağduriyeti duyurmak için Mersin Adliyesi önünde bir araya geldi. Adliye önünde toplanan işçiler, basın açıklaması yaparak kendileriyle ilgili sürecin hızlandırılmasını talep etti. Grup adına konuşan mağdurlardan Sevda Akpınar, Mersin Serbest Bölge’de bir tekstil atölyesinin patronunun mağdur ettiği 170 çalışandan biri olduğunu ifade ederek, "7 aydır maaşlarımızı alamadık. 5 ay önce bir basın açıklaması yaptık. O açıklamadan sonra, bizi mağdur eden firmaya iş sağlayan dağıtıcı firma ile görüştük. Görüşmede, M.A.Ö. ve eşi H.Ö.’nün kendilerinden 100 bin adet işin parasını aldıklarını, şirket hesaplarının bloke olduğunu söyleyerek ödemeyi H.Ö.’nün şahsi hesabına yönlendirdiklerini öğrendik" şeklinde konuştu. "Müstehcen fotoğraflarla tehdit etti iddiası" Akpınar, patronları tarafından tehdit edildiklerini de öne sürerek, "Daha önce atölye önünde basına verdiğimiz röportajlardan sonra M.A.Ö. ve eşi H.Ö. tarafından tehdit edildik. Röportaj veren arkadaşlarımızı içeri attırmakla tehdit ettiler. Bazı kadın arkadaşlarımı müstehcen fotoğraflarla tehdit etti. Bu fotoğrafları, 170 kişinin olduğu WhatsApp grubuna atarak şantaj yapmaya çalıştı. Çalışanları korkutmak için ifşa edeceğini söyledi" diye konuştu. Mağdurların uzun süre şikayetçi olmaya çekindiğini belirten Akpınar, daha sonra topluca savcılığa başvurduklarını söyledi. Akpınar, "Biz mağdurlar olarak uzun bir süre şikayetçi olamadık çünkü diğer arkadaşlarımızın ifşa edilmesinden korktuk. Bir süre sonra Mersin Cumhuriyet Savcılığı’na toplu şekilde şikayette bulunduk. İşverenimizin kaçışı aylardır planladığını öğrendik. Aktif olarak kullandığımız üretim makinelerini aylar öncesinden satmış, faturalarını kesmiş. Bu bir iflas değil, bu bir dolandırıcılıktır" dedi. Mağdurlardan Reyhan Sevim ise, M.A.Ö.’nün Mersin Adliyesi’nde duruşması olduğunu belirterek, "Bu dolandırıcının buradan elini kolunu sallayarak çıkmasını istemiyoruz. Dışarda herhangi bir bireyin bir lirası bile çalındığında hemen hırsızlıktan yakalanıp tutuklanırken, nasıl oluyor da 170 kişinin maaşlarını çalıp kaçan şahıs bir süredir elini kolunu sallayarak gezebiliyor" diye konuştu. Öte yandan mağdur işçilerin, geçtiğimiz günlerde işveren M.A.Ö.’nün eşi H.Ö. ile sokakta karşılaştıkları ve alacaklarını talep etmeleri üzerine kısa süreli bir sözlü tartışma yaşandığı öğrenildi. O anlar, işçilerden birinin cep telefonu kamerasıyla kaydedildiği öğrenildi.
İstanbul Başakşehir hedef Fenerbahçe’yi yenerek galibiyet serisi yakalamak Başakşehir, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında namağlup tek takım konumundaki Fenerbahçe’yi yenerek üst sıralara yükselmeyi ve galibiyet serisi yakalamayı hedefliyor. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Başakşehir yarın saat 20.00’de sahasında Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Turuncu-lacivertliler, ligde oynadığı 14 maçta 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 6 mağlubiyet alarak topladığı 16 puanla 9. sırada bulunuyor. Başakşehir, Teknik Direktör Nuri Şahin yönetiminde çıktığı 11 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 5 mağlubiyet elde etti. İstanbul ekibi, ligde namağlup tek takım konumundaki sarı-lacivertliler karşısında kazanarak üst sıralara yükselmeyi ve Kasımpaşa galibiyetiyle başlattığı çıkışı sürdürmeyi hedefliyor. İç saha karnesi Başakşehir, bu sezon evinde çıktığı 6 maçta 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet yaşadı. Turuncu-lacivertli ekip, tek galibiyetini 1-0’lık skorla Kocaelispor karşısında elde ederken; Kayserispor ve Alanyaspor ile 1-1, Eyüpspor ile de 0-0 berabere kaldı. Nuri Şahin’in öğrencileri, Galatasaray’a 2-1, Trabzonspor’a ise 4-3 mağlup oldu. Fenerbahçe’ye karşı 6 maçtır kazanamıyor Turuncu-lacivertliler, ligde Fenerbahçe’yi 6 maçtır yenemiyor. Bu süreçte oynadığı tüm müsabakaları kaybeden Başakşehir, sarı-lacivertlilere karşı en son 5 Şubat 2022 tarihinde ligin 24. haftasında deplasmanda oynadığı maçta galip gelmişti. Söz konusu sezonun ilk yarısında kendi sahasında oynadığı maçı da 2-0 Başakşehir kazanmıştı. Nuri Şahin’in Fenerbahçe karnesi Başakşehir Teknik Direktörü Nuri Şahin, kariyerinde Fenerbahçe’ye karşı şimdiye kadar 4 kez sahaya çıktı. Antalyaspor’un başında oynadığı bu 4 karşılaşmada genç teknik adam, sarı-lacivertlilere karşı galibiyet elde edemedi. 37 yaşındaki çalıştırıcı, bu mücadelelerde 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik aldı. Shomurodov, son haftaların en formda ismi Başakşehir’in Özbek futbolcusu Eldor Shomurodov, son 6 maçta attığı 7 golle takımını sırtlıyor. 30 yaşındaki futbolcu, Galatasaray maçıyla başlayan gol serisinde, Antalyaspor’a 2, Kocaelispor, Gençlerbirliği, Trabzonspor ve Kasımpaşa’ya da 1’er gol attı. Özbek futbolcu, bu sezon Süper Lig gol krallığı yarışında kaydettiği 10 golle Trabzonspor’un Nijeryalı santrforu Paul Onuachu’nun 1 gol gerisinde ikinci sırada yer alıyor. Opoku ve Selke cezalı, Crespo sınırda Başakşehir’de Fenerbahçe mücadelesinde iki futbolcu kart cezasından dolayı oynamayacak. Kasımpaşa maçında kırmızı kart gören Davie Selke ile aynı müsabakada gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Jerome Opoku forma giyemeyecek. Miguel Crespo ise Fenerbahçe müsabakasında sarı kart görmesi durumunda gelecek hafta deplasmandaki Samsunspor ile mücadelesinde görev alamayacak.
İzmir Çeşme Belediyespor’dan taekwondoda gururlandıran başarı Buca’da gerçekleştirilen Okullararası Taekwondo İzmir İl Seçmesi’ne ilk kez gençler kategorisinde katılan Çeşme Belediyespor sporcuları, elde ettikleri derecelerle hem kulüplerini hem de Çeşme’yi gururlandırdı. Müsabakaların son günü olan 4 Aralık Perşembe günü 55 kiloda mücadele eden Çeşme Belediyespor sporcusu Cennet Araz, başarılı performansıyla ikincilik elde ederek Bilecik’te düzenlenecek olan grup maçlarına katılmaya hak kazandı. Bu önemli derece, kulübün genç sporcularla sürdürdüğü altyapı çalışmalarının meyvelerini verdiğini bir kez daha gösterdi. Kulübün genç sporcularından Deniz Koç (59 kg), Belis Koç (63 kg) ve Cennet Araz (55 kg), Mart ayında yapılacak olan grup maçlarında Çeşme’yi ve Çeşme Belediyespor’u temsil edecek. Çeşme Belediyespor Kulübü Başkanı Mehmet Sarısaç, sporcuların elde ettiği başarıdan büyük gurur duyduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı: "Okullararası Taekwondo İzmir İl Seçmesi’nde kulübümüz sporcuları gençler kategorisinde ilk kez yarışmalarına rağmen başarılarla dönerek bizleri gururlandırdı. 55 kg’da sporcumuz Cennet Araz’ın ikinciliği, Bilecik’te düzenlenecek grup maçlarına katılma hakkı kazandırdı. Mart ayında yapılacak grup müsabakalarında Deniz Koç, Belis Koç ve Cennet Araz bizleri temsil edecek. Antrenörümüz İlayda Akın’a ve tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, kızlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Çeşme sizinle gurur duyuyor."
Aydın Didim Belediyesi pazar atıklarını komposta dönüştürüyor Aydın’ın Didim ilçesinde Didim Belediyesi, semt pazarlarında oluşan sebze ve meyve atıklarını komposta dönüştürerek çevre dostu bir uygulamayı hayata geçiriyor. Belediye ekipleri tarafından pazar yerlerinden toplanan organik atıklar, kuru bahçe atıkları ve talaşla karıştırılarak doğal gübre elde ediliyor. Didim Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma sayesinde hem pazar yerlerinde oluşan organik atık miktarı azaltılıyor hem de elde edilen kompost, kentin yeşil alanlarında kullanılmak üzere değerli bir kaynak oluşturuyor. Uygulama ile kimyasal gübre kullanımının azaltılması ve sürdürülebilir çevre bilincinin toplum genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor. Çalışmalar hakkında değerlendirme yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, "İlçemizde sıfır atık artık mümkün. Semt pazarlarındaki sebze ve meyve atıklarını, kuru bahçe atıkları ve talaşla karıştırarak doğal gübre elde ediyoruz. Bu gübreyi kentimizin yeşil alanları için değerli bir kaynak olarak kullanıyoruz. Herkesi, sürdürülebilir bir kent için geri dönüşümü alışkanlık haline getirmeye davet ediyoruz. Doğamız için küçük adımlar, geleceğimiz için büyük dönüşümler demek" dedi. Didim Belediyesi, sürdürülebilir bir kent hedefi doğrultusunda çevre dostu projelerini hayata geçirmeyi sürdürüyor.
Manisa Eğitim-Bir-Sen’den Yıldırak’a ziyaret Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yöneticileri, eğitim çalışmaları ve yeni dönem planlamaları üzerine değerlendirmelerde bulunmak üzere Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak’ı makamında ziyaret etti. Manisa Memur-Sen Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav, yönetim kurulu üyeleri, Eğitim-Bir-Sen Sarıgöl İlçe Başkanı Ali Kırer ve yönetimiyle birlikte Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette ilçede yürütülen eğitim faaliyetleri, devam eden projeler ve yeni dönem planlamaları üzerine detaylı değerlendirmelerde bulunuldu. Sendika temsilcileri, eğitim çalışanlarının taleplerini, sahadan gelen geri bildirimleri ve okulların mevcut ihtiyaçlarını Yıldırak’a iletti. Görüşmede, eğitim süreçlerinin geliştirilmesi, fiziki şartların iyileştirilmesi ve kurumlar arası iş birliği imkânları da masaya yatırıldı. Eğitim-Bir-Sen heyeti, ilçede eğitim kalitesinin yükseltilmesi noktasında destek vermeye hazır olduklarını ifade etti. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sendika heyetine teşekkür etti. Yıldırak, eğitimde iş birliğinin önemine vurgu yaparak ilçede yürütülen çalışmaların kararlılıkla devam ettiğini belirtti.