POLİTİKA - 15 Şubat 2020 Cumartesi 17:59

Bakan Varank: 'Kılıçdaroğlu parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor'

A
A
A
Bakan Varank: 'Kılıçdaroğlu parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Hani 'yalanı söylemek parayla mı?' derler ya işte bahsettiğiniz kişi Kılıçdaroğlu olunca, parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Bakan Varank, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmadığını dile getirdi. Bakan Varank, "Biz derdimiz memleket deyip büyük ve güçlü Türkiye yolunda adımlar atarken gençlerimizi, çocuklarımızı yarının yetkin bireyleri haline getirelim diye uğraşırken, enerjimizi; yatırıma, kalkınmaya ve istihdama harcarken birileri de çıkıyor, bu yola kendilerince engeller döşüyor, suni gündemlerle bize vakit kaybettirmek istiyor. Bu ülkeye dair tek bir hayali, söyleyecek tek bir sözü olmayanlar büyük ama bir o kadar da boş laflarla maalesef gündemi işgal ediyorlar. İşte geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin genel başkanı çıktı, FETÖ’nün siyasi ayağını açıklıyorum diye hezeyanlarını, saçmalıklarını sıraladı. Cumhurbaşkanımızın bu hezeyanlara verdiği cevapları zaten izlemişsinizdir. Hatta üzerine de Kılıçdaroğlu’nun iftiralarına yönelik 500 bin liralık tazminat davası açtı. Hani 'yalanı söylemek parayla mı?' derler ya işte bahsettiğiniz kişi Kılıçdaroğlu olunca, parayla da olsa yalanı söylemekten geri durmuyor. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların doğrudan hedefi olan Cumhurbaşkanımıza dahi utanmadan sıkılmadan saldırabiliyor. İçine FETÖ’nün ruhu kaçanlar FETÖ’nün siyasi ayağı kim diye yaygara koparabiliyor. Madem öyle, biz de Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye nasıl yoldaşlık yaptığını şöyle bir hatırlayalım. Bir defa, Sayın Baykal’a kurulan kaset kumpasıyla genel başkan olan birinden bahsediyoruz. Kendisi oturduğu koltuğu bile FETÖ'ye borçlu. Bunun diyetini de o koltukta oturduğun her gün ödemeye devam ediyorsun. Bu diyeti, 7 Şubat MİT Krizi’nde de, Gezi Olaylarında da FETÖ’ye verdiğin destekle ödedi. Yetmedi, 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbesinde, açıkça meşru siyasetin karşısında, bu örgütün yanında yer alarak yine ödedi" diye konuştu.

"Televizyonun karşısında ayaklarını uzatmış kahvesini yudumluyordu"

Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimde ayaklarını uzatarak kahvesini yudumladığını belirten Bakan Varank, "Biz senin, bu örgütün yasadışı ve montaj ses kayıtlarını otel odalarında teslim alıp kürsü kürsü dolaştırdığını unutmadık. Seçim kampanyasını bile Pensilvanya’dan yönetildiğini unutmadık. FETÖ’cü savcıların kurguladığı MİT tırları davasında, o belgeleri sızdıranları, gazetelerinde yayınlayanları alıp partisinden milletvekili yaptığını unutmadık. Devlet bu örgütle mücadele için seferber olmuşken, FETÖ’ye nasıl kol kanat gerdiğini, dersaneler için çırpındığını unutmadık. CHP’li yöneticilerle birlikte FETÖ’nün yayın organlarında nöbetler tuttuğunu unutmadık. FETÖ’cülerin ağzıyla 'Tayyip Erdoğan ya bu ülkeden kaçacak ya da yargılanacak' diye tehditler savurduğunu unutmadık. Tüm bunların yanında Kılıçdaroğlu'nun 'darbe olursa tankların önüne ilk ben geçerim' dediğini de unutmadık. Ama ne oldu? 15 Temmuz gecesi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan milletiyle birlikte aslanlar gibi meydanlardayken, F16’lara, tanklara, tüfeklere meydan okurken Kılıçdaroğlu neredeydi? Darbeci hainler, Cumhurbaşkanımızın bulunduğu Marmaris’e suikast timi gönderip oradaki polisleri şehit ederken, Kılıçdaroğlu neredeydi? Hepimiz o fotoğrafı gördük televizyonun karşısında ayaklarını uzatmış kahvesini yudumluyordu. O gece, kazananın belli olmasını bekliyordu. 'Tankların önüne ilk ben geçerim' diyen beyefendi, o gece tankların arasından kontrollü bir şekilde sıvışıp kayboldu" şeklinde konuştu.

"FETÖ’cülerin ağzıyla kontrollü darbe iftirasını ortaya attı"

"15 Temmuz’dan sonra akıllanır, gözlerindeki perde kalkar, gerçekleri görürler dedik. Ama ana muhalefet lideri; şehitlerimizi, gazilerimizi hiçe sayıp yine FETÖ’cülerin ağzıyla kontrollü darbe iftirasını ortaya attı" diyen Bakan Varank, "Belki de bizim hatamız, ana muhalefete güvenmek, onlara Büyük Türkiye mücadelesinde milletle birlikte yer almaları için bir fırsat tanımak oldu. İşte Yenikapı ruhunda bunu denedik. 15 Temmuz’dan sonra akıllanırlar, gözlerindeki perde kalkar, gerçekleri görürler dedik. Ama ana muhalefet lideri; şehitlerimizi, gazilerimizi hiçe sayıp yine FETÖ’cülerin ağzıyla kontrollü darbe iftirasını ortaya attı. Devlete sızan FETÖ teröristleriyle kol kola girip adalet yürüyüşleri gerçekleştirdi. FETÖ’yle mücadeleyi her fırsatta sulandırdı, sabote etti. Dolayısıyla, lafı dolandırmaya, çekinmeye hiç gerek yok. Şunu çok açık ve net şekilde söylüyorum; eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı Yurtta Sulh Konseyi’ne bağlılıklarını ilk bunlar bildirirdi. Eğer Recep Tayyip Erdoğan bu örgütle mücadele etmeseydi; Fetullah şarlatanını Türkiye’ye getiren uçağın kapısına kırmızı halı serer, elini eteğini ilk Kılıçdaroğlu öperdi. Çünkü FETÖ’ye himmet borcu var. İşte şu anda o borcun taksitlerini ödemeye devam ediyor. Türkiye’nin gündemini, varlığını FETÖ’ye borçlu bir genel başkanın işgal etmesine müsaade edemeyiz. O yüzden vaktimizi bunlarla kaybetmeye, enerjimizi bunlara harcamaya hiç gerek yok. Bizim gündemimiz farklı. Bizim gündemimiz; Türkiye’yi büyütmek, üretimimizi artırmak, istihdamımızı yükseltmek. Bu anlamda hamdolsun olumlu birçok gelişmeyi yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Finansman maliyetleri düşüyor. Hizmetler sektöründe, perakende sektöründe ve inşaat sektöründe güven göstergeleri olumlu bir şekilde seyrediyor. İç talep canlanmaya başladı. Üretim cephesinde güzel gelişmeler var" ifadelerini kullandı.

Ozan Köse - Bekir Koca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Toplantısı SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, üniversite eğitimi alan, yabancı dil bilen genç girişimcilerin, bayrağı devredecekleri yarının başarılı iş insanları olduğunu söyledi. Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Salonunda düzenlenen TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu değerlendirme toplantısına katılarak, tecrübe paylaşımı yaptı. Toplantıya, GTO Meclis Başkanı Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, TOBB Gaziantep Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdulkadir Koçer ve üyeleri katıldı. Sözlerine girişimciliğin tanımını yaparak başlayan Konukoğlu, "Üç çeşit girişimci olur. Doğuştan, yani genlerden alınan donanımla, iyi eğitim almanın yanı sıra, işine odaklanarak ve başarılı olan takip edilerek girişimci olunabilir" dedi. Genç girişimcilere, yatırımları doğdukları yere yapmalarını öneren Konukoğlu, iş ortamın sıkıntıları karşısında paniklemeden çözüme odaklanmaları çağrısında bulundu. "İş ve özel yaşamınızda mutlaka insana dokunun, diliniz yapıcı, üslubunuz sakin olsun" diyen Konukoğlu, hiç kimsenin kendisine yapılmasını istemediği davranışı, başkasına yapmaması gerektiğine dikkat çekti. İstanbul Ticaret Borsası’nın eski başkanlarından Nejat Basmacı’nın kendisine söylediklerini genç girişimcilere aktaran Konukoğlu, "Saygı gösterdiğiniz ölçüde saygın olursunuz. Birisinin odasına girdiğinizde ceketinizi düğmeleyecekseniz, içeride değil, odaya girmeden düğmeleyin ki, içerdekinin karşısında ön iliklememiş olursunuz" diye konuştu. Tekstil sektörü Katılımcıların sorularını yanıtlayan Konukoğlu, dünya genelindeki olumsuzlukların da etkisiyle tekstil başta olmak üzere, emek yoğun sektörlerde sıkıntılı süreç yaşandığına vurgu yaptı. "Tekstil zaman zaman yükselir, zaman zaman inişe geçer, bir müddet düz yol alır, sonra yeniden yükselir, kaybettiklerini yeniden kazandırır" diyen Konukoğlu, bu süreçte verimsiz tesislerin üretim dışı bırakılmasının kaçınılmaz olduğuna işaret etti. Para kazanan sektörlerde bir anda kapasite fazlalığı yaşandığını anlatan Konukoğlu, "Tekstil bitmez. Doğumdan ölüme kadar her dönemimizde tekstile ihtiyaç var. Kapasite talebe uygun düzeye düşürülmeli. Aksi takdirde Uzak Doğu’nun maliyet avantajı karşısında rekabet edemeyiz" ifadelerini kullandı. Tekstil sektöründe Türkiye’nin tek seçeneğinin kalite, moda ve marka anlayışını hakim kılmak olduğunu kaydeden Konukoğlu, bir soru üzerine, yeniden işe sıfırdan başlayacak olsa, yine, "ruhumuza işlemiş" dediği tekstil ile başlayacağını, sözlerine ekledi. Toplantı, Konukoğlu’na plaket takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.