LYS sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kaldı. Heyecanla alacakları puanları bekleyen binlerce aday için asıl zorlu maraton ise 26 Temmuz – 2 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan üniversite tercih dönemi. Sınavdan yeterli puana alan adaylar birçok üniversite içinden kendileri için en doğru tercihi yapmaya çalışacak. 22 yıldır bu sürecin içinde yer alan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Basın ve İletişimden Sorumlu Rektör Danışmanı Turgay Polat değişen dünya ile birlikte adayların tercih kriterlerinin de değiştiğini söylüyor.
Üniversite mezunu çoğu insanın okulda öğrendiği bilgilerden ziyade, çalıştıkları süre içinde veya başka kaynaklardan aldıkları bilgiler doğrultusunda kendi yönünü belirlediğini vurgulayan Polat, ‘’Artık öğrencilere şu bölümü seç, bu bölümü seç diyemeyiz. Çünkü dünya artık bizim bildiğimiz dünya değil ve sürekli değişiyor. Şu anda önemli olan öğrencilere oturup sadece ders mi anlatacağız yoksa onları birçok farklı beceri ile donatıp hangi alana yönelirse yönelsin etkin bir gelecek kurmasını mı sağlayacağız konusuna açıklık getirmek’’ diye konuştu.
DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ İLE ORTAYA ÇIKAN YENİ BİR KAVRAM: GELECEĞİN İNSANI
Değişen dünya düzeninin ortaya ‘geleceğin insanı’ kavramını çıkardığını dile getiren Polat, ‘’Çocuklar şuanda istedikleri bilgiye, istedikleri anda ulaşabiliyorlar. Bu nedenle çok fazla hocaya ihtiyaç duymuyorlar. Bunun dışında diploma olmadan da birçok iş yapılarak yeni bilgiler edinilebilir. Bu açıdan bakıldığında üniversiteler artık sadece diploma verilen veya ders anlatılan yerler değil’’ diyerek sözlerini sürdürdü.
POLAT’TAN ÖĞRENCİLERE İYİ BİR TERCİH İÇİN TAVSİYELER
Adaylara üniversite seçimi konusunda tavsiyelerde bulunan Polat, ‘’Tercih yapmadan önce bir şirketin insan kaynakları müdürü ile görüşsünler, insanları işe alırken hangi özellikleri aradıklarını sorsunlar veya iş ilanlarının olduğu sitelere bakıp oradaki işe alım kriterlerini incelesinler. Bu incelemenin ardından görecekleri şeyler açık, ilk olarak dil şartı gözlerine çarpacaktır. Bu nedenle ne okurlarsa okusunlar her bölümde dil öğrenmek zorunda kalacaklar. İkinci olarak dünyayı tanıyan, küresel insanlardan söz ediliyor. Bu durumda üniversitenin sağlayacağı yurtdışı bağlantıları ve imkanları önemli bir hale geliyor. O yüzden bu kriteri de göz önünde bulundursunlar. Üçüncü olarak üniversiteler artık sadece ders anlatılıp, mezun olunan ve daha sonra iş bulunan yerler değil. Artık önemli olan hayatın içinde kalabilmek. Bu durumda tercih edilen üniversitenin hayata ne kadar yakın olduğu, şirketlerle ne kadar bağlantılı olduğu, ne kadar staj yaptırdığı, kişiyi ne kadar işin içindeki insanlarla bir arada tuttuğu çok önemli. Bu yüzden üniversitenin konumu, iş dünyası ile bağlantısı da iyice araştırılmalı. Dördüncü olarak ise tercih edilecek üniversitenin kişiye ne tür farklı beceriler kazandırdığı sorgulanmalı’’ ifadelerinde bulundu.
‘’ÖNEMLİ OLAN BÖLÜM DEĞİL ÜNİVERSİTE’’
Öğrencileri, seçecekleri bölüm konusunda takıntılı olmamaya çağıran Polat, ‘’Önemli olan bölümden çok seçilecek üniversite ve şartları. İyi bir üniversiteye yerleştikten sonra yatay geçiş sistemi ile ilk sene olmasa da daha sonra istedikleri bölüme geçme şansı yakalayabilirler. Şu anda önemli olan geleceğin mesleğine sahip olmak değil geleceğin insanı olabilmek’’ diyerek konuşmasını noktaladı.
MERVE DUNDAR
