- 09 Ocak 2010 Cumartesi 21:12

Beşiktaş penaltılarda kaybetti

A
A
A
Beşiktaş penaltılarda kaybetti

Antalya'nın Kundu bölgesinde tuttur.com tarafından düzenlenen turnuvanın final maçında Beşiktaş, normal süresi 0-0 sona eren karşılaşmada Almanya'nın Hamburg takımına penaltı atışları sonucunda 17-16 mağlup oldu. Hamburg, bu skorla 'tuttur.com Cup' futbol turnuvasında şampiyon olurken, Beşiktaş ikincilik kupasının sahibi oldu.

FOTO GALERİ

 

Golsüz biten maçın ardından penaltı atışlarına geçildi. Beşiktaş, penaltılarda 17-16 kaybetti.



MAÇTAN DAKİKALAR


7. dakikada Tabata ceza sahası dışı sol çaprazdan topu nefis sakladı ve defansın arkasına sarkan Serdar Özkan'a pasını verdi. Serdar kaleciyle karşı karşıya şutunu çekti. Fakat, top direğin hemen dibinden oyun alanını terk etti.
17. dakikada, Hamburg'ta sol kanattan gelen ortaya altı pasın içinde Tunay Torun kafayı vurdu. Meşin yuvarlak direği yalayarak üstten auta çıktı.
27. dakikada, Rıdvan Şimşek kendi ceza sahası önünde topu aldı. Rakip ceza sahasına girerken çok şık bir hareketle pasını Tabata'ya verdi. Tabata topu kaybetti.
33. dakikada, Yusuf kendi sahasında topu aldı. Pasını en sağdaki Serdar Özkan'a verdi. Serdar'da pasını Tabata'ya verdi. Tabata topu, defansın arkasına doğru hareketlenen Holosko'ya gönderdi. Holosko şutunu çekti ancak maçın hakemi ofsayt verdi.
41. dakikada, Robert Tesche sağ kanattan penaltı noktasına doğru orta yaptı. Penaltı noktasında topla buluşan Berg kafayı vurdu meşin yuvarlak üst direği yalayarak auta çıktı.


 

57. dakikada sol taraftan ceza sahasına giren Holosko, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruşta top savunmaya çarparak kornere gitti.
59. dakikada Serdar Özkan sağ tarafta topu kontrol etti. Pasını geriden gelen Uğur İnceman'a bıraktı. Uğur, Tabata'ya ver kaç yaptı. Uğur tekrar topla buluştu ve şutunu çekti. Meşin yuvarlak az farkla yandan auta çıktı.
90. dakikada, Beister sağ kanattan İbrahim Toraman'ı geçerek pasını Rincon'a verdi. Rincon'un mükemmel vuruşunda, aynı şıklıkla Ramazan topu çıkardı.
Normal süresi 0-0 biten karşılaşmada turnuva kuralları gereği direk penaltı atışlarına geçildi. Seri penaltı atışları neticesinde kupanın sahibi Alman temsilcisi Hamburg oldu. 17-16 Hamburg'un üstünlüğü ile sona eren karşılaşmada İsmail Köybaşı 17. penaltıyı filelere gönderemedi. Turnuvayı Hamburg şampiyon olarak tamamlarken, Beşiktaş ikinci, Vitesse üçüncü, Kayserispor ise dördüncü oldu.

 

KARŞILAŞMANIN KÜNYESİ



STAT: Wow Football Center
HAKEMLER: Kuddusi Müftüoğlu xxx, Yeliz Atalay xxx, Burak Şeker xxx


BEŞİKTAŞ: Ramazan xx, İbrahim Üzülmez xx (İsmail Köybaşı dk. 58 xx), İbrahim Toraman xx, Rıdvan Şimşek xx (Erkan Güven dk. 75 x), İbrahim Kaş xx, Uğur İnceman xx, Necip xx, Tabata xx, Serdar Özkan xx (Tello dk. 68 xx), Yusuf Şimşek xx (Nihat dk. 68 xx), Holosko xx (Bobo dk. 58 x)
YEDEKLER: Korcan, Ekrem Dağ, Ernst
TEKNİK DİREKTÖR: Mustafa Denizli


HAMBURG: Hesl xx, Rozehnal xx, Mathijsen xx, Denis Aogo xx (Beister dk. 68 xx), Jansen xx, Tesche xx, Jarolim xx (Tavares dk. 77 xx), Trochowski xx, Berg xx, Rincon xx, Tunay Torun xx (Tolgay Arslan dk. 45 xx)
YEDEKLER: Mickel, Grob, Henrik, Gerrit
TEKNİK DİREKTÖR: Bruno Labbadia

 

 

MAÇIN ARDINDAN

Karşılaşmanın ardından düzenlenen kupa töreninde Beşiktaş'a ikincilik kupası ve 25 bin Euro para ödülünü Antalya Vali Yardımcısı Fuat Erdem verdi. Şampiyon Hamburg'un kupasını ise karşılaşmayı izleyen Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak verdi. Hamburg'a 40 bin Euroluk şampiyonluk çekini de veren Özak, futbolcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kupa törenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Nihat Kahveci, iyi bir kamp dönemi geçirdiklerini söyledi. Bol gollü bir maç olduğunu hatırlatan Kahveci, "Televizyonları başında izleyenler büyük bir keyif aldı. Futbolda gol olursa keyif olur. Herkes bu turnuvadan çok mutlu ayrıldı" dedi.


Süper Lig'in ikinci yarısına da iyi bir başlangıç yapmayı istediklerini belirten Kahveci şöyle konuştu; "Kasımpaşa maçından galip gelmek istiyoruz. Takım şu anda hazır durumda. Ciddi bir sakatlık olmaması da sevindirici bir durum."


Hamburg karşısında takımının oyunundan memnun olduğunu söyleyen Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli ise, "Kazanabileceğimiz kadar pozisyon vardı. Oyunun her bölümünde net pozisyonlar bulduk. Burada neler yapabileceğimizi görmüş olduk. Takım bütün olarak çalışma programında ve maç programında isteklerimizin yakın çizgisindeydi. Bu sevindirici bir hadise. Güzel bir Antalya kampı geçti. Bunların neticesini oynayacağımız maçlarda görmek istiyoruz" diye konuştu.


Gazetecilerin 'Şans verdiğiniz genç futbolcuların performanslarından memnun musunuz?" şeklindeki sorusuna Denizli, "Genç futbolcularımıza yetenekli oldukları ve önleri açık olduğu için şans verdim. Rıdvan, Necip doğru seçimlerdir. Burada acele etmemiz lazım. Onların sürekliliği yakalaması lazım. Hangi gün bize daha faydalı olacak şekilde kıyaslamalar yapıyoruz. Bu fırsatları şansa çeviriyorlar iyi kullanıyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Çok önemli genç futbolculara sahibiz. Bunları dönem dönem
kullanacağız. Görüntüleri umut verici" yanıtını verdi.


Karşılaşmayı izleyen Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ise, Beşiktaş'ın bu maçta gösterdiği performansı beğendiğini söyledi. Hamburg'un Almanya'nın önemli takımlarından bir tanesi olduğunu belirten Özak, "Nihat'ta büyük gelişme olduğunu gördüm. Penaltıları da çok iyi attılar. Biz Beşiktaş'a kupayı vermek isterdik ama Hamburg'u da kutluyoruz" dedi.



ÖZAK: "TCK'YA VE SPORDA ŞİDDET KANUNU'NA İLAVE YAPARAK ŞİKE VE TEŞVİĞE HAPİS CEZASI GETİRMEMİZ GEREKİYOR"


Gazetecilerin son günlerin gündemini oluşturan şike iddialarıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Özak, "Gerek hukuka gerek spor ahlakına uymayan şikeyi asgariye indirmekte kararlıyız. Federasyonların aldığı disiplin kurulu cezalarında idari ceza, puan düşürme cezaları veriyor. Ama yargıda bu konuda bir ceza yok. Dün Adalet Bakanı ile bir toplantı yaptık. TCK'ya ve Sporda Şiddet Kanunu'na ilave yaparak şike ve teşviğe hapis cezası getirmemiz gerekiyor. Bunun önünü kazımamız lazım" yorumunda bulundu.
Şike iddialarını araştıran Bochum Savcılığına'da teşekkür eden Özak, "Şike soruşturması henüz sonuçlanmadığı için kimseyi yargılamamak gerek. Suç varsa cezalandırılması lazım. Hiçbir gencin günahını almamak gerekiyor. Ama yapanın da yakasını bırakmamak lazım" diye konuştu.

 

SABRİ ÇAĞLAR-CAFER ESER / ANTALYA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.