RAMAZAN - 25 Eylül 2008 Perşembe 14:18

Bu gece Kadir Gecesi

A
A
A
Bu gece Kadir Gecesi

Kuran'ın indirilmeye başladığı ve Hz. Muhammed’e peygamberlik görevinin verildiği gece.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kadir Gecesi'nin esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gece olduğunu belirterek, "Kadir Gecesi'ni gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur'an'ı lafzıyla okumanın ve dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde derin bir şekilde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer" dedi.

Bardakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Ferdi hayatımızda dindarlığın, sosyal hayatta dostluk, kardeşlik ve dayanışma duygularının yoğun bir şekilde yaşanmasına vesile olan, pek çok hayır ve bereketi bünyesinde barındıran, ilahi af ve mağfiret niyazlarını zirveye taşıyan, şükran hislerimizi canlandırarak bizlere yoksulların, çaresizlerin halinden anlama şuuru veren ve sabır denilen yüksek ahlaki meziyetimizi geliştiren oruç ibadetiyle geçirdiğimiz rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının sonuna yaklaşırken 26 Eylül Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan geceyi, yüce kitabımızda 'bin aydan daha hayırlı' olduğu bildirilen Kadir Gecesi'ni idrak etmenin sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

 Bardakoğlu, dini hayatımızda önemli bir yere sahip olan Kadir Gecesi'nin değerinin, insanlığa rehber, şifa ve ebedi mutluluğun anahtarı olarak gönderilen Kur'an'ı Kerim'in o gecede yeryüzü ve beşerle buluşmaya başlamasından kaynaklandığını vurguladı.

 Bardakoğlu, açıklamasında şunları kaydetti: "Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rableri'nin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadr, 97/1-5)

 Kadir Gecesi, kadrü kıymet bilme, Rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetlerin farkında olma zamanıdır. Kadir Gecesi'ni gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur'an'ı lafzıyla okumanın ve dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde derin bir şekilde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer.

 Çünkü Kur'an hem varlık, varoluş, kendimiz ve Yaratanımız hakkında hakikat bilgisinin hem de İslam medeniyetinin temelini teşkil etmiş, insanlığın yolunu aydınlatmış, fert ve toplum hayatındaki temel ahlaki ve sosyal problemlerin hak ve adalet ekseninde çözülmesine ışık tutacak, insanları geleceğe hazırlayacak ilahi ölçüleri getirmiş ilahi bir kitaptır.

Böyle olduğu için de, Kur'an'ı anlamaya ve onun getirdiği güzellikleri yaşamaya çalışan her insan, her gecesini Kadir Gecesi gibi değerlenme imkanı elde edebilir. Bu gece aynı zamanda esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gecedir.

 Bizler, hayatımızın çok hızlı seyreden akışı İçinde böylesi müstesna geceleri kendimizi yenileme fırsatı olarak değerlendirmeli, hikmet gözüyle kendimizi sorgulayıp özeleştiri yapıp, işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dilemeliyiz.

Bu gecede kendimizle, yüce yaratıcımızla ve çevremizle barış içinde yaşamanın ve hayatımızı anlamlı kılmanın yollarını aramalı, kendimiz, ailemiz ve bütün insanlık için dua etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz (a.s.) bu mübarek geceyle ilgili olarak, 'Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah 'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır' buyurmuş ve bu gece, 'Allah'ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet' diye dua etmemizi tavsiye
etmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, soydaş ve dindaşlarımızın Kadir Gecesi'ni tebrik ediyor ve bu gecenin insanlığın barış, huzur ve saadetine, bütün müminlerin de affına vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum."

ANKARA-İHA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya Büyükşehir Belediyesi Hz. Mevlânâ’yı andı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Hazreti Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hakk’a vuslatının 752. yıl dönümünü İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı tarafından düzenlenen Şeb-i Arûs Semâ töreni ile andı. Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Aspendos Salonu’nda düzenlenen törene, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Çiğdem Hacıoğlu, Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Daire Başkanı Okan Yavuz ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaş katıldı. "Mevlânâ, insanlığa yol gösteren bir vicdan mirasıdır" Gecenin açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Çiğdem Hacıoğlu, Hazreti Mevlânâ’nın yalnızca bir mutasavvıf ya da şair değil, insanlığa asırlardır yol gösteren güçlü bir fikrî ve vicdanî miras olduğunu vurguladı. Mevlânâ’nın öğretilerinin bugün hâlâ toplumsal karşılık bulduğunu ifade eden Hacıoğlu, ayrıştırmadan konuşmayı, ötekileştirmeden düşünmeyi ve yargılamadan anlamayı öğreten bu irfan geleneğinin, günümüz dünyasında her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir değer olduğunu dile getirdi. Tasavvufun birlik, aşk ve insân-ı kâmil anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilen törende, semânın anlam dünyası izleyiciyle buluştu. Tasavvufun birlik, aşk ve insân-ı kâmil anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilen törende, semânın anlam dünyası da izleyiciyle buluştu. Programda Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Tasavvuf Müziği Topluluğu tarafından Mevlevi bestekârlardan Abdülbâki Nâsır Dede’nin Acembûselik Mevlevi Ayin-i Şerifi ve Semâ Mukabelesi icra edildi. Töreninin başında okunan Nâ’t-ı Şerîfi, Türk Sanat Müziği İcrâ Heyeti ve Tasavvuf Müziği Topluluğu Şefi Celâl Abacı, sonunda okunan Kur’ân-ı Kerîm’i Abdülkadir Aktürk seslendirdi. Baş taksimi Neyzenbaşı Umut Murat Aytekin, son taksimi Kanûnî Alperen Kozak yaptı. Kudümzenbaşı Aygün Altınbaş, Postnişîn Mahmut Sülükçü’ydü. Şeb-i Arûs Semâ Töreni, ilgiyle izlendi.
Kayseri Talas 2026’da rengarenk olacak Talas Belediyesi, 2026 yılını ‘Talas Çiçek Yılı’ ilan ederek şehre estetik ve doğayı harmanlayan dev bir vizyon kazandıracak. Hazırlanan bu kapsamlı proje, mayıs ayı boyunca başta Talas Millet Bahçesi olmak üzere ilçenin dört bir yanında rengarenk ortamlar oluşacak. Talas Çiçek Festivali, sadece bir etkinlik olmanın ötesinde koku koridorları, endemik bitki sergileri ve mini seralarla ziyaretçilerini masalsı bir yolculuğa çıkaracak. Yarışmalarla heyecan Festivalin coşkusu Talas Millet Bahçesi’nin sınırlarını aşarak evlerin balkonlarına ve esnafın vitrinlerine kadar uzanacak. Hıdrellezle başlayıp Anneler Gününü de kapsayarak Babalar Günü’nde sona erecek olan "Balkon Yarışması", Talaslıları en güzel balkon, apartman ve vitrini oluşturmak için tatlı bir rekabete davet ediyor. Belediye tarafından bitki ve çiçek desteğiyle teşvik edilecek olan bu yarışma sayesinde, tüm ilçe sakinleri el birliğiyle Talas’ı canlı bir sanat eserine dönüştürecek. Festivalde yok yok Etkinlik programı ise her yaştan vatandaşa hitap eden zengin bir içerikle tasarlandı. Gastronomi meraklıları çiçek şerbetleri ve çiçek konulu sokak lezzetlerini deneyimlerken, sanatseverler koku ve çiçek atölyelerinde hayal güçlerini konuşturacak. Üniversite öğrenci kulüplerinin ve sokak sanatçılarının performanslarıyla renklenecek festival alanında, çocuklar için özel oyun ve yüz boyama noktaları kurulacak. Fotoğraf tutkunları ise özel olarak hazırlanan "Talas Çiçek Sahneleri"nde en güzel karelerini yakalayabilecek. Başkan Yalçın’dan davet Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Çiçek Festivali’nin Talas’ın yaşam kalitesine katkı sunacağını belirterek, "2026’yı ‘Talas Çiçek Yılı’ ilan ederek doğayı, estetiği ve şehir kültürünü bir araya getiriyoruz. Talas Çiçek Festivali ile ilçemizin her köşesinde renk demeti oluşacak ve kokular yayılacak. Tüm hemşehrilerimizi şimdiden bu güzelliği birlikte yaşamaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Malatya Sağlık, ticaret ve diplomasi İstanbul’da buluştu Maltepe Üniversitesi ev sahipliğinde, Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) öncülüğünde düzenlenen "World Bridges-Industry, Trade & Health" Uluslararası Zirvesi, sağlık, ticaret ve diplomasiyi aynı platformda buluşturdu. 17-18 Aralık tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen zirveye, 70 ülkeden büyükelçi, bakanlar, parlamenterler, üniversite rektörleri, akademisyenler ve iş dünyasının önde gelen temsilcileri katıldı. Avrupa, Balkanlar, Afrika, Orta Doğu, Asya ve Amerika kıtalarından yoğun katılımın olduğu zirve, İstanbul’u küresel sağlık iş birlikleri ve diplomatik konusuyla merkezine taşıdı. Zirveye Gana Ekonomi Bakanı’nın katılımı, uluslararası yatırım ve ekonomik iş birlikleri açısından dikkat çekerken, bakanlara ve parlamenter asamble temsilcilerine özel düzenlenen diplomatik oturumlar etkinliğin uluslararası etkisini artırdı. Maltepe Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirvede akademi-kamu-özel sektör iş birlikleri ele alındı. Zirvede konuşan Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen ile İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu, üniversitelerin küresel sağlık vizyonundaki rolüne dikkat çekerek uluslararası akademik iş birliklerinin önemini vurguladı. Bilim, yapay zekâ, nitelikli insan kaynağı ve sürdürülebilir sağlık politikaları başlıkları öne çıktı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan SATKOF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, İstanbul’da dünya çapında önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapıldığını belirterek, "Bugün burada yalnızca sektörleri değil; ülkeleri, halkları ve gelecek vizyonlarını birbirine bağlayan köprüler kuruyoruz. Sağlık artık sadece bir hizmet alanı değil; barışın, güvenin ve sürdürülebilir küresel iş birliğinin evrensel dilidir" dedi. Zirve kapsamında sağlık turizmi, uluslararası hasta hareketliliği, yapay zeka ve dijital sağlık uygulamaları, küresel fonlar, yatırım modelleri, akademi-sanayi-kamu ortaklıkları ve bölgesel sağlık merkezleri konularında panel ve B2B görüşmeler gerçekleştirildi. World Bridges Zirvesi, Balkan ülkelerinden üst düzey temsilcilerin katılımıyla bölgesel iş birliklerini de gündeme taşıdı. Türkiye ile Balkanlar arasındaki tarihsel bağların sağlık ve ticaret alanlarında güçlendirilmesine yönelik girişimler dikkat çekti. Zirvenin kapanış oturumuna Sırbistan Ulusal Meclisi Başkan Yardımcısı katıldı. Bu katılım, Türkiye ile Sırbistan arasındaki dostane ilişkilerin sağlık, ticaret ve insani iş birlikleri çerçevesinde daha da gelişeceğinin göstergesi olarak değerlendirildi. Kapanışta konuşan Prof. Dr. Aysun Bay, "Bu buluşma yalnızca bugünün değil, gelecek nesiller için barışa, ortak refaha ve kalıcı dostluğa kurulan küresel bir köprüdür" ifadelerini kullandı.