SAĞLIK - 24 Mart 2021 Çarşamba 15:20

C vitamini ne işe yarar? C vitamini eksikliği nedir? C vitamini hangi besinlerde bulunur?

A
A
A
C vitamini ne işe yarar? C vitamini eksikliği nedir? C vitamini hangi besinlerde bulunur?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, C vitamini hakkında bilgi verdi. Calap, C vitamini ne işe yarar? C vitamini eksikliği nedir? C vitamini hangi besinlerde bulunur? gibi sorulara cevap verdi.

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili antioksidanlardan C vitamininin adı genellikle kış meyveleri olan portakal, greyfurt, mandalina, limon gibi turunçgillerle anılıyor. Ancak birçok hastalığın tedavisinde ve hastalıklardan korunmada çok önemli bir yere sahip olan C vitaminine vücut ilkbahar ve yaz döneminde de ihtiyaç duyuyor. Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, C vitamini hakkında bilgi verdi.

C vitamini ne işe yarar ?

Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap şunları söyledi:
“C vitamininin vücutta pek çok farklı görevi vardır. Bu nedenle eksikliği sadece tek bir bölgeyi etkilemez, çeşitli doku ve organlar üzerinde farklı etkiler gösterir. C vitaminin vücuttaki en temel görevlerinden biri kolajen sentezine katılmaktır. Kolajen, vücuttaki proteinlerin yaklaşık üçte birini oluşturan yapısal proteindir. Kemik, cilt, kas, tendon, diş, kan damarları gibi pek çok farklı dokuyu oluşturur. Kolajen yara iyileşmesinde de yer alan bir proteindir. Kolajen sentezlenebilmesi için C vitaminine ihtiyaç vardır. Bu nedenle C vitamini; vücuttaki bağ dokusunun yenilenmesi ve güçlenmesinde önemli rol oynar. C vitamini güçlü bir antioksidandır. Antioksidan maddeler, vücutta çeşitli reaksiyonlar sonucu oluşan serbest oksijen radikallerinin ortadan kaldırılmasını sağlar. Serbest oksijen radikalleri, içerisinde bulunduğu hücrede oksidatif stres oluşturur ve hücrenin hasar görmesine neden olur. Oksidatif stres; kanser, kalp damar hastalıkları gibi çeşitli rahatsızlıkların gelişiminde rol oynayan bir durumdur. C vitamini, antioksidan etkisiyle hücrelerdeki oksidatif stresi azaltır. Bunun yanı sıra Cvitamini, E vitamini gibi diğer antioksidan maddelerin yenilenmesine de yardımcı olur. C vitamininin en çok bilinen faydalarından biri, bağışıklık sistemi üzerindeki güçlendirici etkisidir. Vitamin C, bağışıklık sisteminin temel elemanları olan beyaz kan hücrelerinin üretimine katkıda bulunur. Vücudun zararlı mikroorganizmalarla savaşındaki en önemli hücreler olan lenfosit ve fagositlerin sayısının artırarak enfeksiyon hastalıklarına karşı korur. Ayrıca C vitaminin antioksidan etkisi, beyaz kan hücrelerinin fonksiyonunu yerine getirmesi açısından kritik öneme sahiptir. Dış ortamdan vücuda girecek olan patojenlere karşı bir savunma hattı oluşturan derimiz de C vitamini etkisiyle daha güçlü hale gelir. C vitamini, demir mineralinin daha kolay emilmesini sağlar. Demir, kırmızı kan hücrelerinin yapısında yer alır ve vücudun tüm bölgelerine oksijen taşınmasından sorumludur. Demir minerali hayvansal ve bitkisel kaynaklar aracılığı ile alınabilir. Ancak bitkisel kaynaklı besinlerde bulunan demir formunun absorbe edilmesi (emilmesi) daha zordur ve bu nedenle bitkisel kaynaklardan alınan demir yüksek verimlilikle kullanılamaz. C vitamini, emilimi zor olan demir formunu daha kolay absorbe edilir hale getirir. Böylece vücut, bitkisel kaynaklı gıdalardan daha yüksek oranda demir alır. Bu durum özellikle demir eksikliği anemisi olan ya da anemi açısından risk altında olan kişiler için koruyucu etki gösterir. C vitamini, gut hastalığı için koruyucu etki gösterir. Gut hastalığı, kandaki yüksek ürik asit seviyesinin neden olduğu bir rahatsızlıktır. Ürik asitlerin kristal formu oluşturarak eklemlerde birikmesi; eklem ağrısı, kızarıklığı, şişkinliği gibi problemlere neden olur. C vitamini, kandaki yüksek ürik asit düzeyinin düşmesine yardımcı olur. Bu sayede hem gut hastalığından korur hem de hasta kişilerde gut ataklarının azalmasını sağlar. C vitamini, kan basıncının düşürülmesine yardımcı olabilir. Hipertansiyon; kalp damar hastalıkları açısından risk oluşturur. Son dönemlerde yapılan çalışmalar, C vitaminin hem küçük (diyastolik) hem de büyük (sistolik) tansiyonu azaltıcı etkisi olduğunu göstermiştir. Ancak C vitaminin hipertansiyon tedavisinde tek başına kullanımın yeterli değildir. Doktorun önerdiği tedavilerin yanında destekleyici olarak C vitamini alınabilir.

Covid-19 ve C vitamini ilişkisi nasıldır?
C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve enfeksiyondan korunmada oldukça önemli bir vitamindir. C vitaminin, koronavirüs enfeksiyonu üzerindeki etkilerinin ne olduğu hala araştırılmaktadır. Yeni tip koronavirüsün sebep olduğu Covid-19 hastalığı tedavisi için pek çok alternatif yöntem denenir. Kritik durumdaki Covid-19 hastalarında IV (damar içi) yoldan C vitamini vermenin iyileşmeye katkı sağlayacağına dair çalışmalar mevcuttur.Covid-19 hastalığının kritik ve öldürücü etkileri, virüsün vücutta yol açtığı sitokin fırtınası ile yakından ilgilidir. Virüs ile enfeksiyon sonucu bağışıklık sistemi hücrelerinden aşırı miktarda inflamatuar madde (sitokin gibi) salgılanır. Bu maddelerin etkileri ile dokularda hasar meydana gelir ve sonuçta organ yetmezliğine kadar giden bir tablo gelişir. C vitamini bu sitokin üretimini azaltarak doku hasarını önler. Antioksidan etkisiyle hasar görmüş organlarda oksidatif stresi azaltabilir. Ayrıca doku iyileşmesinde de rol oynar. C vitaminin özellikle kritik hastalar üzerinde kullanımının, yoğun bakım ve ventilatöre bağlanma süresini kısaltacağına dair veriler mevcuttur. Covid-19 hastalığına yakalanmamak için de kişinin günlük C vitamini ihtiyacı kadar vitamin alması yeterli olacaktır.

C vitamini eksikliği nedir?
Kişi, ortalama bir ay çok az (10 mg/gün) ya da hiç C vitamini almaz ise eksiklik belirtileri görülmeye başlar. Eksiklik; halsizlik, yorgunluk, diş etlerinin iltihaplanması gibi problemlere neden olur. C vitamini eksikliği ilerledikçe kolajen sentezi iyice bozulur. Bu nedenle; ciltte küçük morluklar, eklem ağrıları, yara iyileşmesinde gecikme, saç yapısından bozulmalar meydana gelir. Vitamin C eksikliği ayrıca bitkisel kaynaklardan demir emiliminin azalmasına neden olur. Bu durum da demir eksikliği anemisi ile sonuçlanabilir. C vitamini eksikliğinin yol açtığı bir hastalık olan skorbütte; diş etlerinde şişkinlik, kanama, kızarıklık görülebilir. Sağlıksız diş etleri diş kaybına yol açabilir. Skorbüt hastalığının ilerleyen dönemlerinde hastalarda depresyon görülebilir. Günümüzde nadir görülen bu hastalık, tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilir. Skorbüt tedavisinde, C vitamini açısından zengin gıdalar tüketilmesi ya da C vitamini takviyesi kullanılması fayda sağlar. Ester C vitamini gibi takviyeler, vitamin eksikliğinin giderilmesine yardımcı olur.

C vitamini hangi besinlerde bulunur?
C vitamini depolanan bir vitamin türü değildir. Bu nedenle günlük ihtiyaç duyulan vitamin miktarının düzenli olarak alınması gerekir. Günlük ihtiyaç duyulan miktar; 20 yaş üstü erkeklerde 90 mg, kadınlarda 75 mg’dır. Hamile kadınlarda bu değerler 85 mg’a, emziren annelerde ise 120 mg’a çıkar. Çocuklarda yaşa göre değişmekle birlikte ortalama 50 mg vitamin C alınması faydalı olacaktır.

Maydanoz ve biber C vitamini deposu
Kırmızı acı biber, kırmızı tatlı biber, yeşil tatlı biber, yeşil sivri biber ve maydanoz en çok C vitamini içeren sebzelerdir. Bunun yanında domates, çilek ve karpuz C vitamini yönünden kendinden çokça söz ettirir ancak maydanoz ve biber çeşitlerindeki kadar değildir. Dolayısıyla çilek, domates, taze fasulye, kavun, şeftali gibi sebze ve meyveler, tabi ki bu gıdaların alımı kontrendike olmayan hasta grubunda, bolca tüketilmelidir ancak özellikle C vitamini almak isteniyorsa en iyi kaynakların maydanoz ve bibergiller olduğu unutulmamalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Uğur Yılmaz: "Herkes turizmden iki ayda zengin olmanın peşinde" Trabzon’da turizm acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Ortadoğulu turistlere karşı ön yargıların ortadan kalkması gerektiğini belirterek herkesin turizmden iki ayda zengin olma peşinde olduğunu söyledi. Yılmaz, bölgeye 12 ay boyunca turist getiren acente olarak alternatifler alanların sayısının artması gerektiğine dikkat çekti. Yolcu Elmas Turizm Acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Trabzon’da geçtiğimiz sezon 1 milyon 250 bin Arap turist geldiğini belirterek "Bölgemizde Arap turistlere karşı bir ön yargı var. Her toplumun iyisi-kötüsü var. Avrupa’da olsun bizim ülkemizde olsun iyi-kötü var. Bu ön yargıyı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Arap turistlerin bakkalından, manavına, terzisinden, ayakkabı boyacısına kadar herkese faydası var. Esnafımız bu turistlerin gelmesini bekliyor ama maalesef ön yargıyla bakanlar var. Bunu aşabilirsek Trabzon ve bölge olarak daha iyi gideceğimize inanıyorum" dedi. "Ülkemize gelen turistler çölde yaşamıyor" diyen Uğur Yılmaz, "Uzungöl, Sümela ve yaylalarımız var. İnsanlar şunu anlamasınlar ülkemize gelen Ortadoğulu turistler çölde yaşamıyorlar. Onlarda da yeşillik var, doğa var. deniz de var. Bizim ailelerimizin kaçında pasaport var. Ama onların çocukları doğduğu gibi pasaport çıkartıyorlar. Bizden geride değiller aksine ilerdeler. Trabzon’da ne fabrika var ne de gelişmiş bir sanayiye sahibiz. Trabzonspor’dan başka sosyal diyebileceğimiz bir ilgi odağımız yok. Bizim kesinlikle ve kesinlikle turizme ihtiyacımız var. Geçtiğimiz sene Trabzon’a 41 tane direk uçuş vardı. Haziran 15 ile Ağustos 15 arasına sıkışıyorlar. Bunun nedeni okul tatilleri olması. O nedenle bu aylara sıkışıyor büyük aileler. Acente olarak 12 ay çalışıyoruz. Bölgeye Arap turist getiriyoruz. İnsanlarımız şuna bakıyor "2 ay Arap turizmi var iki ayda ne kazanabilirsek’ mantığıyla gidiyorlar. Herkes iki ayda zengin olmanın peşinde. Böyle bir dünya yok. Geçtiğimiz sene 1000 dolara kadar çıkan otel fiyatları, 30 bin TL’ye kadar çıkan yemek fiyatları vardı. Bunlara hepimiz şahit olduk. İki ay içinde bunu gören insanlar diğer aylarda gelmek istemiyor. Avrupa’ya kaçıyor veya başka bir yere gidiyor. Gürcistan’a kayan müşterilerim var. Ben oraya çalışmıyordum ama bu sene mecbur kaldım. Trabzon’u benden daha iyi bilen müşterilerim var. Sürekli geliyor o yüzden geldiğinde farklı yerler görmek istiyor. Bunu sağlamak lazım. Turizm demek zaten her yıl yenilenmektir. Rize’de çay bardağı yaptılar çok ilgi çekiyor. Yomra’da uçaktan yapılan pide salonu ilgi çekiyor. Bize bu tarz yerler lazım" ifadelerini kullandı. "Düzelmezsek bu insanları kaçıracağız" Uğur Yılmaz, ön yargılardan ve uygulanan fahiş fiyat politikaları nedeniyle Arap turistleri kaçırabileceklerine dikkat çekerek "Biz Ortadoğu’daki turistleri buraya daha çok nasıl getirebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Biz burada iyi bir fiyat politikası izlersek biz yılın 12 ayı burada turizmi canlandırırız. Restoranlardaki yeme-içmeden alınan komisyona karşıyım. İnsanların yediği yemekten komisyon alınması bana tuhaf geliyor. Bu mantıkla turizmi geliştiremeyiz. Geçtiğimiz sene Uzungöl’de 10-15 gün bir denetleme yapıldı. Bunun sürekli olması lazım. Turistlerin hizmet aldıkları alanlarda sürekli denetlenmeli. Yanlış hizmet verenler var. Kara düzen gidiyoruz. Sektör ve bölge zarar görüyor. Ehil insanların olması lazım. Uzungöl’de 2+1 odaya 800 dolar fiyat veriyorlar. Altından mı kaplı ben anlamıyorum" diye konuştu. Turizm sezonunun Ağustos 15’de bitmediğini sadece gelen turist sayısının azaldığını da belirten Yılmaz, "Eylül, Ekim ve Kasım ayları olmak üzere kışında gelen turistler var. Karı çok seviyorlar. Devamlı biz Ortadoğu’dan turist getiriyoruz. Yıl boyunca biz acente olarak 7 bin 500 civarı aile getiriyoruz. 10 Bin olduğu dönemlerde oldu. Trabzon’da bir lunaparkımız bile yok. Geçen sene sahil yapıldı. Yürüyüş yerleri düzenlendi. Boztepe yapıldı. Akvaryum yapıldı. Trabzon’da bunların sayısının artması gerekiyor. Sosyal faaliyetlerin daha aktif şekilde olabileceği alanların oluşturulması gerekiyor. Bir lunapark yapamadık Trabzon’a bunu sadece Arap turizmi olarak söylemiyorum" şeklinde konuştu. "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünmeliyiz" Bölgemizde yerli ve yabancı turist ayrımı yapılmaması gerektiğine de vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi: "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünürsek turizmi bölgede uçurabiliriz. Ama yanlışlıklar devam ediyor. Beşikdüzü’ndeki teleferikler bizim Arap turistlerimiz için ziyaret listesine koyduğumuz bir yer. Yerliye ayrı yabancıya ayrı fiyat uygulaması yapılıyor. Bunu merak ettim ve gidip sordum. Yabancılar maaşlarını dolarla alıyormuş, bizimkiler ise TL alıyormuş cevabını aldım. Böyle bir şey olabilir mi ? Yurt dışında ise böyle bir şeyle karşılaşma imkanınız yok. Herkese aynı fiyat uygulanıyor. bir kanadın yaralı olması, kara düzen gitmesiyle turizmi biz burada uçuramayız. Bu turizme zarar veriyor. İlimize zarar veriyor." "Bize bir şey soran yok" Bölgeye turist çekebilmek için neler yapılması gerektiği noktasında bir çok ülkeye tanıtımlara ve toplantılara katıldıklarını belirten Yılmaz, " Acente olarak bir çok ülkede turist getiriyoruz ama bir gün gelip te bize ’Neler istiyorsunuz? Buraya gelen turistlerin buradan beklentisi nedir ? Ne yapabiliriz?’ diyen birine rastlamadım. Yönetim bazında eksiklerimiz var. Trabzon’a nasıl daha çok insan getirebiliriz noktasında fikrimizi alan yok. Biz hiç kimseden para istemiyoruz. ’Ne gibi farklılıklar yapılabilir, alternatif neler üretebiliriz?’ denilsin istiyoruz" dedi.
İstanbul Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri esnafı tehdit ve darp etti Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, dükkanların önünde bulunan reklam dubalarını kaldırılması için çalışma yaptığı sırada tartıştığı esnafı önce ’size burada ekmek yedirtmeyiz’ diyerek tehdit etti, ardından darp etti. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz Maltepe Bağlarbaşı Mahallesi’nde saat 09.30 sıralarında yaşandı. İddiaya göre, Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri cadde üzerinde esnaf tarafından dükkan önüne koyulan reklam dubalarını kaldırmaya çalıştı. Bunun üzerine bir esnaf dubayı zabıta ekiplerine vermeyerek dükkanın içine koydu. Zabıta ekipleri dubayı vermeyen esnafın dükkanına girerek dubayı almak istedi. Zabıta ekipleri ve esnaf arasında sözlü tartışma çıktı. Belediye’ye ait zabıta ekipleri esnafa önce ’burada sana ekmek yedirtmeyiz’ diyerek tehdit etti. Ardından da darp etti. Zabıta ekiplerinin darp görüntüleri ise dükkanın güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Yaşanılan kavgayı çevredeki diğer vatandaşlar ve esnaflar zorlukla ayırdı. "Seçimden sonra bizi sıkıştırdılar, memnun değiliz" Esnaf Fadime Öz, "Dedelerden, atalardan beri biz CHP’liyiz. CHP için canla başla çalıştık. Ama bizi böyle sıkıştırmasın. Sıkıştırınca kapımızı kapatıp çıkarız. Seçimden sonra bizi çok sıkıştırdı. Memnun değiliz" diye konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da 3 damarı kapalı olan hasta, kapalı bypass ameliyatıyla sağlığına kavuştu Diyarbakır’da 3 damarı kapalı olan 43 yaşındaki hasta, kapalı bypass ameliyatı ile sağlığına kavuştu. Diyarbakır’da Memorial Hastanesi’nde görevli Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Utkan Sevük, 3 damarı kapalı olan İdris Aktan’a (43) kapalı bypass ameliyatı yaptı. Aktan, ameliyat ve tedaviler sonrası sağlığına kavuştu. Meme altından yapılan kapalı bypass ameliyatı, klasik açık ameliyata göre çok daha avantajlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Utkan Sevük, açık bypass ameliyatlarında göğüs kemiği açılarak 20-30 santimetrelik kesilerle kalbe ulaşılarak bypass yapıldığını, açılan göğüs kemiği çelik tellerle dikilip, ameliyattan sonra 2 ay kemiğin kaynaması beklendiğini ifade etti. Açık bypassta hastaların yaklaşık iki ay yan yattığını, göğüs korsesi takmak zorunda kalabildiğini, kollarını rahatça kullanamadığını aktaran Dr. Sevük, “Bu durum sırt ağrısı, uyku bozukluğu ve konforsuzluğa neden olabiliyor. Bu iki aylık süreçte kemiğin kaynamasına müsaade etmek için yan yatılmaması, ağırlık kaldırılmaması ve araba kullanılmaması gerekir. Gelişecek enfeksiyonlar ise daha ağır seyredebilir ve kesi daha büyük olduğu için kanama riski de fazladır. Kapalı bypassta ise aynı işlem sadece sol kaburgalar arasından 6-8 santimetrelik bir kesi ile ameliyat yapılır. Kemik kesilmez. Böylece kemikle ilgili kaynama ve enfeksiyon problemleri de olmaz göğüs kemiğiyle ilgili problemler yaşanmaz. Korse kullanmaları gerekmiyor. Ameliyat sonrası açık ameliyatlara göre daha konforludur. Toparlanma daha hızlı olur. O yüzden kapalı ameliyat, kişinin normal hayatına devam edebilmesi için harika bir yöntemdir” dedi. Meme altı kapalı bypass ameliyatı ile açık bypass ameliyatında kalbe uygulanan işlemlerin aynı olduğunu belirten Dr. Sevük, “Açık ameliyatta bypass yapılan tüm kalp damarlarına, kapalı yöntemle de bypass yapılabilir. Tek fark kalbe ulaşım yeri önden değil yandan meme altından olur” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta olaylı sitede sular durulmuyor Esenyurt’ta bir çetenin çöktüğü, 230 dairenin 800 kişiye satıldığı Fly Butik Rezidansta sular durulmadı. Bir site yöneticisinin yabancı uyruklu site sakinlerine uyguladığı şiddet kameralara yansıdı. Site Yönetim Kurulu Başkanı Metin Uçar, yaşanan olaylarla ilgili savcılığa şikayette bulundu. Esenyurt’ta bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi’nde bulunan 212 daire ve 15 dükkandan oluşan Fly Butik Rezidans isimli site, geçtiğimiz yıl bir suç örgütünün çökmesiyle gündeme gelmişti. 212 daireli sitede 850 kişiye daire satan suç örgütüne yönelik polis operasyonu düzenlemiş ve 26 kişi tutuklanmıştı. Operasyondan sonrası site yönetimi Uçarlar Yapı’ya teslim edilse de sular bir türlü durulmadı. İddialara göre yeni oluşan yönetimde yer alan Vedat Oral, yanına bir başka yöneticiyi de alarak yabancı uyruklu site sakinlerini tehdit etti ve şiddet uyguladı. O anlar cep telefonu kameralarına da yansıdı. Site yönetiminin 35 bin liralık borcu nedeniyle elektriğini kestiği bir başka şahıs Ahmet Turgut ise, elektrik odasını kurşunlayarak kaçak elektrik çekti. Site yönetimi başkanı Metin Uçar tüm bu yaşananlarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Sitemize silahlı bir çete çöktü” Kendi yaptığı siteye yıllarca silahlı çete nedeniyle giremediğini söyleyen Metin Uçar, “Projeye yaklaşık 22 milyon dolar para harcadık. Ancak daha sonra bir takım talihsiz olaylar yaşandı. Sitemize bir silahlı çete çöktü. Yaklaşık 850 - 900 tane sahte satış yaptılar. Bunun neticesinde binamızı sahte satış yapılan kişilerle doldurdular. Bunun sonucu maalesef olmayan 850 daire, sahte evraklarla, yetkisi olmayan kişiler tarafından insanları dolandırmak suretiyle satıldı. Bu silahlı örgüt bizi yıllarca binamıza sokmadı. 4 operasyon oldu ve sonucunda birçok şüpheli tutuklandı” ifadelerini kullandı. Site yönetimini devraldıktan sonra yeni bir yönetim oluşturduklarını söyleyen Uçar, "Yeni yönetimi kurduktan sonra elimizde yaklaşık 160 tane işgalci ile karşı karşıya kaldık. Bunlar çete tarafından korkutulmuş, bize karşı kışkırtılmış insanlar. Burada hep bir soğuk savaş devam ediyor. Maalesef buraya geldikten sonra en güvendiğimiz, şoförümüz, yönetim kurulu üyemiz, başkanvekilimiz bu sisli havadan etkilenerek kendilerine illegal bir yöntem seçerek bir nevi çete içinde çete oluşturdular. Bunları tespit ettikten sonra kendilerini gönderdim. Onlar gittiler çete ile iş birliği içinde oldular. Çetenin destek verdiği kişilerle bize bir takım şeyler yapmaya çalıştılar” diye konuştu. Yaşanan kurşunlama ve darp olayları nedeniyle şikayetçi olduklarını söyleyen Uçar, "Ahmet Turgut denilen şahıs çete tarafından sahte evraklarla burada oturtulmuş. 4 tane daireyi işgal eden bir insan. Ne yaptığı belli değil. Bununla ilgili birçok tutanak şikayeti de yaptık. Bu şahsın yaklaşık 35 bin lira elektrik borcu vardı. Biz de şantiye elektriği olduğu için yönetim kurulunun aldığı kararla enerji kesintisine gittik. Bu şahıs tabancası ile elemanımızı etkisiz hale getiriyor. Camları çerçeveleri indiriyor. Elektrik odasına gidiyor. Kapıya 5 kez ateş ediyor. Duvarı yıkıyor ve elektriğini açıyor. İllegal işlerinden dolayı görevine son verdiğimiz Vedat Oral isimli bir şahıs da yabancı uyruklu site sakinlerini darp ediyor. Bunlarla alakalı şikayet dilekçelerimiz mevcut" şeklinde konuştu.
Tunceli Çıkılması zor olan kayaların zirvesindeki tarihi oyuklar dron ile ilk kez görüntülendi Birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmış olan Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde, devasa büyüklükteki kayaların üzerinde yer alan kaya mezarları, ilk defa dron ile görüntülendi. Çok sayıda tarihi yapıyı içerisinde barındıran Çemişgezek ilçesi Kale Mahallesi’nde bulunan, yöre halkı tarafından ‘Nergiz Kayaları’ ismi verilen kayaların üzerindeki tarihi oyuklar, bölgeye gelenler başta olmak üzere herkesin dikkatini çekiyor. Tağar Çayı vadisinin yamacında, Urartu mağaralarının karşısında yer alan Çemişgezek Kale Mahallesi, tarihi bir kampüs şeklinde dokusunu koruyarak yıllara adeta meydan okuyor. Çemişgezek ilçe merkezi Kale Mahallesi’nde, kayalar üzerindeki kaya mezarları ile birlikte, 1200 tarihli olduğu tahmin edilen Süleymaniye Cami, tarihi kale çeşmesi, sokaktan sokağa geçişi sağlayan örtmeli ve cumbalı evlerde bulunuyor. ’’Buranın turizme kazandırılması gerekiyor’’ Tunceli İl Kültür Müdürlüğünün envanterinde de bulunduğu öğrenilen bu kayaların zirve kısımlarına uluşmak mümkün olmazken, bu kısımlar dron marifetiyle havadan ilk kez görüntülendi. Bu tarihi yapıdan ilçe halkından bile birçok kişinin haberdar olmadığını kaydeden yöre sakini İbrahim Köse, "Şu anda ilçemizin kale mahallesinde bulunmaktayız. Arkamda görmüş olduğunuz, yöre halkı tarafından da ‘Nergis Kayaları’ olarak adlandırılan üzerinde elle yapılmış olduğu aşikar bir şekilde belli olan oyuklar bulunmaktadır. Daha önce de büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla ve Tunceli İl Kültür Müdürlüğü tarafından da kaya mezarı olarak envanterlendiğini biliyoruz. Görüntü açısından çok güzel, konum açısından Tağar Vadisine bakmakta. İlçemizde yine tarihi İn delikleri gibi birçok kültürel taşınmaz varlığın olduğu gibi Nergis Kayalıkları da bizim için bir kültürel mirastır. Burayı muhtemelen halkımızdan da gelip gören, bilen bu oyukların farkında olmayan insanlar da vardır. Ama buranın tanınmasını ve ilçemize turist kazandırmasını isteriz’’ dedi. ’’Burayı herkesin gelip görmesi lazım’’ Çemişgezek ilçesinin tarihi ve kültürel açıdan zenginliğini anlatan Uğur Aksakal ise "Çemişgezek ilçemiz tarihi ve kültürel olarak çok güzel ve zengin bir ilçe. İlçemizde birçok tarihi yapının bulunmasıyla birlikte Kale Mahalle’mizde bulunan kaya mezarlarının esrarengiz duruşu ilgimizi çekiyor. Kayaların zirve kısımları, ulaşılamayan kısımları henüz çoğu halkımız tarafından görülmemiştir. Ancak dron tarafından görüntülenebilir. Bu tarihi güzellikleri herkesin gelip görmesini istiyoruz" diye konuştu.
İstanbul 1 Mayıs’ta polise mukavemet gösterilmesine ilişkin detaylar Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde taşkınlık çıkararak polise mukavemet gösterilmesine ilişkin detaylar Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Yazıda, bazı şüphelilerin taş, sopa ve damacanalarla polise saldırdığı belirtilirken, 8 polis memurunun da olaylarda yaralandığı aktarıldı. İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kısıtlama tedbirlerine rağmen taşkınlık çıkaran ve polislere mukavemet gösteren şüpheliler tespit edilerek gözaltına alınmıştı. Soruşturma çerçevesinde emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüphelilerden 49’u çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilirken 28 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Detaylar ortaya çıktı Konuya ilişkin detaylar Savcılığın Sevk yazısında ortaya çıktı. Yazıda, güvenlik güçlerine taş ve sopalarla saldıran şahısların kimlik bilgilerinin tespit edilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’nce yapılan çalışmalarda, olaya dair tüm güvenlik kamera görüntüleri ile basına yansıyan görüntülerin bir arada değerlendirilerek kişilerin tespit edildiği belirtildi. Taş, sopa ve damacanalarla saldırdıkları kaydedildi Savcılığın sevk yazısında, şüphelilerin 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na çıkmak amacıyla Saraçhane’de toplandığı, güvenlik hattı kurulmasına ve Taksim Meydanı’nda gösteri ile yürüyüş yapılmasının yasaklanmasına karar verilmiş olmasına rağmen şüphelilerin gruplar halinde güvenlik güçlerine taş, sopa ve damacanalarla saldırdıkları ve mukavemet gösterdikleri aktarıldı. 8 polis memurunun da yaralandığı belirtildi Olay sebebiyle 8 polis memurunun yaralandığının belirtildiği sevk yazısında ayrıca, 35 boy kalkanı, 77 görev kalkanı, 1 adet el telsizi, 22 adet kask, 23 adet gaz maskesi, 1 adet ZET tüfeğinin zarar gördüğü aktarıldı.