SAĞLIK - 26 Ağustos 2022 Cuma 14:03

'Çocuğunuzun ‘dikkatine’ dikkat edin'

A
A
A
'Çocuğunuzun ‘dikkatine’ dikkat edin'

Çocuklarda dikkat eksikliğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Çocukluk çağında, özellikle 4 yaşından önce hiperaktivite ile yaşın verdiği hareketliliğin karıştırılabileceğini fakat okul çağı başladıktan sonra olası sorunların bariz bir şekilde dışarıdan fark edilir” dedi.

Medicana Çamlıca Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Dr. Kübra Bozkurt, çocuklarda dikkat eksikliği hakkında açıklamalarda bulundu. Çocukluk çağında, özellikle 4 yaşından önce hiperaktivite ile yaşın verdiği hareketliliğin karıştırılabileceğini fakat okul çağı başladıktan sonra olası sorunların bariz bir şekilde dışarıdan fark edilir olacağını vurgulayan Dr. Kübra Bozkurt, “Belirtilerin bir kısmı zaman içerisinde azalma gösterebilir; örneğin hiperaktivite şiddeti zaman içinde azalır ama dikkat eksikliğine bağlı öğrenme sorunları devam eder” dedi.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun üç belirtinin baskın olduğu bir nörogelişimsel bozukluk olduğunu aktaran Dr. Bozkurt, “Bu belirtiler dikkat eksikliği, hiperaktivite (aşırı hareketlilik) ve dürtüselliktir. Dikkat eksikliği dediğimizde kişinin verilen göreve dikkatini verememesi, odaklanamaması ve gereken zamanı ayıramaması olarak tanımlayabiliriz. Hiperaktivite ise kişinin gelişimsel düzeyiyle uyumsuz bir biçimde fazla motor aktivitesidir. Dürtüsellik kişinin kurallara uyamaması, hayır dendiği zaman duramamasıdır. Bu belirtilerin şiddeti gelişimsel düzeyle uyumlu olamayacak ağırlıktadır. Müdahale edilmediğinde kişinin akademik, mesleki, aile ve sosyal yaşamını etkiler, olumsuz yönde bir gidişata neden olur” ifadelerini kullandı.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

Dr. Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) birkaç alt tipi vardır, tanı konurken kişinin yoğun olarak sıkıntı yaşadığı alanları bilmek ve alt tipi tanıya eklemek müdahale noktasında yardımcı olacaktır. Sadece dikkat eksikliğinin olduğu alt tip, hiperaktivite ve dürtüselliğin olduğu alt tip ve dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin olduğu bileşik form olmak üzere üç alt tip vardır. Tanı konurken klinik gözlemin yanı sıra kişinin gözlemleri, ebeveyn ve öğretmen gözlemleri ve nöropsikolojik testler önemlidir.”

Öğrencilerde dikkat eksikliği

Günlük hayatta DEHB tanısının çeşitli yansımalarını görmenin kolay olduğunu ifade eden Dr. Bozkurt, “Dikkat eksikliği yaşayan bir öğrenci verilen ödevlere dikkatini veremez, yoğunlaşamaz, gereken zamanı ayırıp ödevini zamanında bitiremez. Sınıfta öğretmeni dersi anlatırken dikkati kolayca dağılır, dersi kaçırır. Sınav esnasında dikkatini veremediği için çok hata yapar, bu nedenle notları düşük gelir. Ders çalışırken dış uyaranlardan çabuk etkilenir. Yetişkinlik dönemine bakıldığında bu kişilerin meslek hayatında da çok zorlandığı görülür. Verilen görevi kavrama ve gereken dikkati ve zamanı ayırmakta zorlanırlar, bu nedenle iş performansları düşüktür. Sıklıkla iş değiştirme veya işvereni tarafından olumsuz geribildirim alma görülür. Dikkat sorunu yaşayan bu kişiler dışarıdan gözlemlendiğinde sanki karşısındakini dinlemiyormuş gibi ya da hayal kuruyormuş gibi gözükebilirler. Okuma yaparken sıklıkla satır atlarlar. Eşyalarını kolayca kaybederler. Çevresel uyaranlardan; seslerden, görüntülerden, diğerlerine göre daha çok etkilenirler” şeklinde konuştu.

Hiperaktivite ve dürtüsellik

Hiperaktivite boyutuna baktığımızda bariz bir şekilde gözlemlenen aşırı hareketliliğin varolduğunu belirten Dr. Bozkurt, “Ama bu, kişinin yaş ve gelişimsel düzeyiyle uyumsuz, görevden bağımsız, amaçsız bir hareketliliktir. Kişi yerinde duramaz, kıpır kıpır hareket eder. Bu nedenle çocuklarda kaza ve yaralanmalar daha sık görülebilir. Kişilerin düşünmeden hareket etmesi, kurallara uymaması, hayır dendiği zaman durmaması da dürtüselliğe örnek verilebilir. Bu kişiler sıra beklerken zorlanırlar, öne geçmek isterler. Başkalarının işlerine müdahale etmek isterler” diye konuştu.

Neler yapılabilir?

Bu sorunların görülme durumunda neler yapılabileceğine dair bilgiler veren Dr. Bozkurt, şunları söyledi: “Bu sorunlara zamanında müdahale etmemek uzun vadede akademik ve mesleki başarısızlıklara, aile ve arkadaş ilişkilerinde sorun yaşamaya neden olur. Bu kişiler arkadaşları tarafından reddedilebilir, okul başarısızlıkları özgüven sorunlarına yol açabilir. Dolaylı yoldan depresyon veya kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıkların gelişmesine neden olabilir. Bu tanıya sahip kişiler, şikâyetlerini en az iki ortamda (ev, okul, iş vs.) tecrübe ederler. Çocukluk çağında, özellikle 4 yaşından önce hiperaktivite ile yaşın verdiği hareketlilik karıştırılabilir ama okul çağı başladıktan sonra sorunlar bariz bir şekilde dışarıdan fark edilir olur. Belirtilerin bir kısmı zaman içerisinde azalma gösterebilir; örneğin hiperaktivite şiddeti zaman içinde azalır ama dikkat eksikliğine bağlı öğrenme sorunları devam eder.

DEHB ilaçla tedavi edilen bir hastalıktır. Bunun yanı sıra ebeveynlerin ve öğretmenlerin de psikoeğitime ihtiyacı vardır. DEHB tanısı konurken nöropsikolojik testlere de başvurulur. Testlerden bazıları dikkatin dört temel komponentini ölçer. Bunlar dikkat, zamanlama, hiperaktivite ve dürtüselliktir. Kişide DEHB tanısı olmasa bile, psikolojik problemlere dayalı dikkat sorunları yaşayabilir. Testlerden bazıları bu konuda da bize değerlendirmeler sunuyor. Bunun yanı sıra kişinin dikkat özelliklerini belirlemek, daha etkin bir çalışma ortamı sunmak ve daha yüksek bir performans sunması için tavsiyelerde bulunmak için de bu testi kullanıyoruz.''

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Leyla Zana gündem oldu TBMM Genel Kurulu’nda Leyla Zana gündem oldu. TBMM genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, sürecin dilinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu sürecin başarısı için olmazsa olmaz şart olan toplumsal rıza ve toplumsal desteği de oluşturamayız. Bu konuda üzülerek söylemeliyim, siz sayın iktidar partisi mensupları gereken özen ve çabayı göstermiyorsunuz, göstermediniz. Örneğin, bu Parlamentonun bedel ödemiş eski bir üyesi, bir kadın, bir anne, bir torun sahibi anneanne, başta ülkemizin Kürt halkının, Kürt kadınlarının çok sevdiği, çok saydığı, onuru olan Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik. Bursa’da bir grup kendini bilmez ırkçının hakaretlerine karşı en başta öncelikle siz kadın milletvekillerinin bu kürsüden çıkıp iki çift laf etmesini beklerdik, etmeliydiniz, hâlâ da etmelisiniz. Ben Bursa’daki aile kökeni yedi yüz yıl geriye giden bir insan, nüfus kütüğü Bursa’da olan bir insan olarak Leyla Zana’dan tüm Bursa namına özür diliyorum" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, tek kelimeyle cevap vereceğini söyleyerek, "Leyla Zana onurumuzdur; nokta" şeklinde konuştu. AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik söz aldı. Çelik, "Salı günü Soma’da gerçekleştirilen Somaspor-Bursaspor maçında, maçın bitimine üç-dört dakika kala maalesef hiç istenmeyen, hiç arzulanmayan ve bugüne kadar da, yaklaşık iki yıldır kulübün başında bulunan oğlum dolayısıyla yakinen izlediğim Bursaspor’un, takip ettiğim Bursaspor’un hiçbir maçında bu ve benzeri hiçbir olayı yaşamadığımız bir sahneyle karşı karşıya kaldık. Şimdi, sosyal medyada da ifade ettim, Bursaspor 3-0 galip ve maç bitiyor, bitmek üzere; bunu bir soru işareti olarak huzurlarınıza koyuyorum, bir. İkincisi, şunu da açıkça ifade ettim, dedim ki: ’Bu yanlıştır, bir. Kabul edilemez, iki. Doğru değildir, üç. Ve müsamaha gösterilemez’ diye 4 madde altında bunları ifade ettim, çok net bir şekilde. Cengiz Çandar ’İfade edilmedi, konu geçiştirildi’ anlamında söylediği için bunları söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu eylem karşısında bu 4 ifade bütün Meclisin ittifak ettiği, hiçbir milletvekilinin ’hayır’ demeyeceği 4 madde diye düşünüyorum. Yani bu hoş görülecek veya tasvip edilecek veya ’Ne iyi olmuş’ denilecek bir olay değil; aksine kınanacak, aksine bunun müsamaha gösterilme gibi olay olmadığını da ifade etmek istiyorum. Evvela bu konuda hemfikir durum var. Fakat esas mesele şu: Biz siyasetçiyiz, mümkün mertebe de vitrinden uzak durmaya çalışıyoruz. Ya sorumlu bir siyasetçi olacağız ya da sorumlu bir siyasetimiz olacak. Bu konuda sorumlu siyasetçi olarak davranmak mecburiyetindeyiz. Burada ifade ettiğimiz herhangi bir kelimenin topluma, stadyumlara, seyirciye, tribünlere nasıl yansıdığını mutlak surette değerlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları kaydetti: "Şimdi konuyu bu kadar teferruatta boğmaya gerek yok, zaten böyle bir usul yok ama biz kendisini dinlerken bir özrü bekledik her şeyden önce çünkü bu ülkenin en onurlu siyasetçilerinden birine inanılmaz bir hakaret, saldırı ve küfür söz konusu olmuştur. Tabii ki biz tüm Bursa’yı ya da tüm Bursa taraftarını suçlamadık, bir grubun bu suçu işlediğini söyledik. Mesele bir, özürdür; iki, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır. Ben bir kez daha buradan ’Leyla Zana onurumuzdur’ diyorum ve bu konuda da İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyorum."
İstanbul Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Muğla Muğla Büyükşehir Zabıtasından hijyen ve gramaj denetimi Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşması, ürünlerin hijyen kurallarına uygun hazırlanması ve satışa sunulmasını sağlamak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde denetimlerine devam ediyor. İşletmelerde hijyen, gramaj denetimleri yapan Büyükşehir Belediyesi kurallara ve halk sağlığına uymayan bazı işletmelere idari işlem uygularken tarihi geçmiş ürünleri de satıştan men ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ahmet Şan halkın hijyenik ve kaliteli ürünlere ulaşması için il genelinde gıda üretimi yapan iş yerlerine rutin kontrollerinin devam ettiğini söyledi. Ahmet Şan; "Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı olarak gıda üretimi ve satışı yapan yerlerde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz denetimlerde amacımız halkımıza hijyenik ve kaliteli ürünlerin sunulması ve halkımızın hijyenik ürünlere ulaşmasını sağlamak. Ben bu konuda kurallara uyarak Muğla halkının hijyenik ve sağlıklı ürün tüketmesini sağlayan esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımıza da herhangi bir aksaklık gördüğünde bizlere ulaşmasını rica ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın halk sağlığına verdiği önem doğrultusunda denetimlerimize devam ediyoruz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras halkın sağlığını yakından ilgilendiren gıda üretimi yapan işletmelerle ilgili Zabıta ekiplerinin sürekli denetimde olduğunu, bu konuda çok titiz ve dikkatli olduklarını belirtti. Başkan Aras; Muğla’nın 13 ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz vatandaşların sağlığı için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtirken, sofraların baş tacı ekmeği üreten fırınların, vatandaşa yemek hizmeti veren lokantaların temizlik ve hijyen kurallarına uyması, zincir marketlerdeki ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmesi gibi birçok önemli konuda Büyükşehir ekiplerimiz sahada kontrollerini yaparak vatandaşların sağlığını korumak için çalıştıklarını açıkladı.